"roman polanski'yi savunanlar, ne söylediklerinin farkında değil. pişmanlık duymayıp suçuyla övünen bir çocuk tecavüzcüsü, birkaç 'iyi' film yönetti diye bu kişilerin ve 'ulusal çıkar'ını düşünen isviçre yüzünden serbest.artık hepimiz biliyoruz. 44 yaşında bir adamsanız, ‘hayır hayır hayır’ diye hıçkırarak ağlayan ve astım ilacı için yalvaran 13 yaşındaki korkmuş bir kıza uyuşturucu verip anal yoldan tecavüz edebilir ve hiçbir ceza almayabilirsiniz. tek yapmanız gereken iki şartı yerine getirmek: kaçıp 15-20 yıl olay mahallinden uzak durmalısınız ve bazı iyi filmler yönetmelisiniz. bu şartları yerine getiriyorsanız, sadece elinizi kolunuzu sallayarak dolaşmakla kalmazsınız, ‘cadı avı’ndan korunmanız için devasa bir kampanya yürütülür ve bir kahraman gibi alkışlanırsınız.roman polanski kaçmadan önce suçunu kabul etti ve yıllar sonra, sürgünde şişine şişine, bütün erkeklerin onun yaptığını yapmak istediğini söyledi. 1979’da kendisiyle söyleşi yapan bir gazeteciye kıkırdayarak şunları söylüyordu: “birini öldürmüş olsaydım, bu durum basına bu kadar ilgi çekici gelmezdi, anlıyor musun? fakat... kahretsin ... genç kızlar. yargıçlar genç kızları düzmek istiyor. jüri üyeleri genç kızları düzmek istiyor. herkes genç kızları düzmek istiyor!”fakat anlaşılan isviçre hükümeti bunu, polanski’yi yargılanmak üzere abd’ye iade etmek için yeterli bulmuyor. paçayı sıyırabilmesi için yasada boşluk buldular, ‘ulusal çıkarların’ bir faktör olabileceğini de kabul ettiler. bir isviçre vatandaşı olarak, şunu söyleyebileceğimi sanıyorum: isviçre’nin geçmişte ‘ulusal çıkarları’ korumak için yaptığı pazarlıkları hepimiz hatırlarız. suçlulara yardımcı olup buna isviçreli gerçekçiliği demek buralarda kökü eskiye uzanan bir gelenektir.polanski’nin bırakılması için yürütülen kampanya, bir nesil önce alt edildiğini sandığım bir yaklaşımlar silsilesini tekrar devreye sokuyor. oyuncu whoopi goldberg, bunun ‘bildik bir tecavüz’ olmadığını söylüyor. bazıları iğrenç bir tavırla, kızın bakire olmadığını ima ediyor. 13 yaşındaki bir kız daha önce taciz edilmişse, müstakbel tecavüzcüler için meşru hedef değil midir? kampanyanın başını çeken fransız filozof bernard henri-levi, ‘büyük sanat’ tehlikeye girdiğinde, bir çocuğun biraz cinsel istismara maruz kalmasının kendisi için sorun olmadığını söylüyor. şöyle yazıyor: “polanski’nin yaptığından iğreniyor muyum? onun davranışı beni ilgilendirmiyor. benim derdim filmleri. piyanist’i ve rosemary‘nin bebeği’ni seviyorum.”tekrarlamaya değer: bu kampanyanın başında, bir çocuğa uyuşturucu verip tecavüz etmenin, mia farrow’u hamile bırakan ‘şeytan’la ilgili bir filme kıyasla ‘kendisini ilgilendirmediğini’ söyleyen bir adam var. romancı robert harris, “bu muamele korkunç” diyor. harris çocuk tecavüzünden değil, çocuk tecavüzünü cezalandırma çabasından söz ediyor. polanski’nin ‘lince’ tabi tutulduğunu savunuyor. bu linççi güruh nerede? benim bütün görebildiğim, sabırla yasaların uygulanması ve polanski’nin adil, açık bir mahkemede yargılanması gerektiğini söyleyen insanlar. bu lincin tam zıttıdır: bu ölçülü adalettir. polanski’yi savunanlar ne söylediklerini anlıyor mu? harris’in dört çocuğu var. yarın öbür gün büyük bir yönetmen onlara uyuşturucu verip tecavüz ederse polisi arayacak mı, ya da bunu yapmanın ‘mide bulandırıcı’ olduğunu söyleyecek mi? çocuklarını korumaya çalışan polise ve savcıların ‘linççi bir güruh’ olduğunu mu savunacak? tecavüzcü kaçarsa, 30 yıllık firarın ardından serbest bırakılması gerektiğini mi söyleyecek?kampanya başarılı oldu. yani whoopi, bernard ve robert’e tebrikler: pişmanlık duymayıp övünen bir çocuk tecavüzcüsü kısmen sizin sayenizde hesap vermeyecek. zafer partisinde iyi eğlenin. fakat belki kızlarınızı partiye götürmeyip evde bırakmak istersiniz." johann hari(13 temmuz 2010)http://www.radikal.com.tr/…16.07.2010&categoryid=99
(paspasanahtarinustunde - 18 Temmuz 2010 12:57)
hollywood endüstrisi hakındaki şu sözleri hâlâ güncelleğini koruyan yönetmen:"hollywood’u terk ettiğimden beri stüdyoların değiştiğini ve şimdi yönetmene daha çok müdahale ettiklerini gördüm. kendilerinin de yaratıcı fikirleri olduğuna inanıyor, umutsuzca ticari bir başarı umuyor ve nasıl elde edeceklerini bildiklerini sanıyorlar."ilaveten film eleştirileri:chinatowncul-de-sacknife in the water the tenantedit: güncelleme
(hanging rock - 25 Aralık 2013 20:23)
en sevdiği 6 filmi şöyle sıralamış:1. citizen kane (welles)2. odd man out (reed)3. hamlet (olivier)4. otto e mezzo (fellini)5. the gold rush (chaplin)6. the circus (chaplin)diğer favori filmleri için şuraya bakılabilir.
(hanging rock - 12 Haziran 2014 14:11)
yaptığı cinsel saldırı sanatçı kimliğinden dolayı hoş görülen yönetmen. iyi film yapmanın tecavüzü hafifletici bir sebep gibi gösterilmesi lazım gelseydi kubrick dünyanın yarısının ırzına geçmesi lazımdı.
(weskagan - 1 Ekim 2009 03:15)
insanların ikiyüzlüğünü görmek için iyi bir aynadır kendileri.sağda solda çok akıllı geçinen çok kültürlü geçinen arkadaşlarım sanki bu adamı savunmak kendilerini süper entel yapacak gibi saçmalıyorlar. bir insanın büyük sanatçı olması suçunun cezasını çekmesini nasıl engellemeli. nasıl hastalıklı bir düşünce bu. ayrıca unutmamamız gereken şu vardır ki polanski suçunu kabul etmiştir.bu entry'in zamanın ötesinde olması da toplumuzundaki ahlaki gelişmenin oldukça berbat olduğunu gösteriyor. evet güzel film çeken herkes gelip size tecavüz edebilir. bir yıl 5 oscar alan kolunuzu da kesebilir di mi ?
(safak efendisi - 3 Ekim 2009 09:45)
tecavüze uğramış kızın (şimdi kadının) polanski'yi affetmesiyle beraber tüm suçlarının zaten affolduğunu düşünenler, türkiye'de her yıl yüzlerce kadının kocaları tarafından dayağın ötesinde gördüğü işkencelerden, bıçaklamalardan, kulak kesmelerden ya da kezzaplamalardan sonra kendi vicdanları ya da aile baskısı ya da o bölgenin yazılı olmayan sert kuralları nedeniyle "ben kocamı affettim, şikayetçi değilim" demelerinden sonra da polanski'nin değil ama mahmut'un, süleyman'ın, ibrahim'in de affedilmesi gerektiğini düşünüyorlar mı, merak ediyorum.oskar heykelini ise ben bu tartışmada hiç bir yere koyamıyorum.
(adornookuyankimkaldibeyildirimbisenbiben - 18 Temmuz 2010 17:09)
şimdi bu adamın durumu aslında pek basit.tecavüz? evet. suç? evet. ceza? evet. bu kadar bak.dünyanın en muhteşemli, en inanılmazcasına çekimli filminin mimarı olsun, durum bu.
(noryth aquanum - 18 Temmuz 2010 17:22)
yarın öbür gün kalkıp tecavüzün meşruluğu hakkında demeçler verecek, ben yine sadece okuyup lanet etmekle yetineceğim. bu neyin nesi böyle? bir insan vakti zamanında birkaç iyi film çekti diye 13 yaşında bir insana tecavüz etmesi karşılıksız mı bırakılıyor? hem de bu refah seviyesi en yüksek ülkelerden birinde mi yapılıyor? tecavüz bu be tecavüz, sadece bir film yönetmeni diye nasıl kılınızı kıpırdatmazsınız? nasıl ses çıkarmaz kimse? umarım şimdiden sonra kolunu kaldırıp tek bir film bile çekemez, ya da çektiği filmler bok gibi olur, cannes'da yönetmenlerin hiç beğenmediği, altın ahududu ödüllerinin verildiği, sıradanlığın etrafında gezinen bir film olur. belki sonra hakkında bir ceza düşünme gereği duyarlar. ne de olsa iyi bir yönetmen dimi, o yüzden tecavüz edebilir bu dimi!
(phoebe buffay - 18 Temmuz 2010 14:02)
tecavüzcü yönetmen. iyi bir yönetmen olması da kendisinin bir tecavüzcü olduğu gerçeğini hiçbir ama hiçbir zaman değiştirmeyecektir. isteyen kendisini filmleriyle hatırlamayı tercih edebilir ama ben onu her zaman 13 yaşında bir kıza tecavüz etmiş olan yönetmen olarak hatırlayamayı tercih ediyorum.ayrıca herşeyi anlıyorum da, 13 yaşında bir kız çocuğunun ırzına geçmiş bir adamı "kızda affetmiş abi artık, baksana cezasını çekti polanski diyo, kızın da tuzukuruymuş zaten" gibi zırvalarla savunmanızı gerçekten anlayamıyorum. yuh be arkadaş, yuh ulan. hakkaten yuh. nasıl aymaz, utanmaz adamlarsınız be. adamın yönetmenlik başarılarından ötürü tecavüzü haklı çıkaracaksınız nerdeyse. kazandığı ödüller gani gani götünüze girer inşallah.
(bce - 18 Temmuz 2010 17:54)
arnold schwarzenneger kendisi için herhangi bir af olamaycağını belirtmiştir. her na kadar arnold dan nefret etsem ve polanski yi çok başarılı bulsam da ben de sayın valiyle aynı fikirdeyim. her zaman savunduğum şey özellikle tecavüzcülere hoşgörü göstermemektir.http://www.imdb.com/news/ni1043016/
(intylerwetrust - 2 Ekim 2009 19:48)
http://haber.gazetevatan.com/…d=262013&categoryid=8ünlü yönetmen roman polanski'nin taciz ettiği iddia edilen kızın savcıya verdiği ifade ortaya çıktı.ünlü yönetmen roman polanski, 1977 yılında 13 yaşındaki bir küçük kıza taciz suçundan isviçre'de tutuklandı. isviçre polanski'yi abd'ye iade etmek istiyor ancak ünlü yönetmenin çocukları ve sempatizanları iade edilmemesi için kampanya başlattı. alman bild gazetesi 1977 yılında taciz olayı meydana geldiğinde 13 yaşındaki samantha geimer'in savcıya verdiği ifadeyi yayınladı.işte o ifadeden satırbaşları:savcı: o sizin fotoğrafınızı çektiğinde çıplak mıydınız?samantha: evet.savcı: üzerinizde sutyen var mıydı?samantha: hayır.savcı: fotoğraflar çekildiğinde tamamen çıplak kaldınız mı?samantha: evet... o öyle olmasını istedi.savcı: ne kadar şampanya içtiniz?samantha: bilmiyorum. ama fotoğraf çekimi boyunca sürekli içtim.savcı: onun üzerinde elbise var mıydı?samantha: hayır. bana dedi ki, "yanıma gel. seni birazdan uçuracağım. sonra önümde eğildi ve oynamaya başladı.savcı: bu ne anlama geliyor?samantha: kafasını bacaklarımın arasına soktu.savcı: sonra ne yaptı?samantha: öpmeye başladı. tam olarak ne yaptığını bilmiyorum. neredeyse ağlayacaktım. "hayır", "beni bırak" demek istedim ama korktum. okuyucunun yorumu: "yani yalamis kizi..."
(devrimici - 4 Ekim 2009 02:58)
güce tapanların gözdesi. adamın sinema sektöründe bir gücü var, destekçileri var, arkası var. iyi de nedir bu güce taparlık, gücü olanın yanlışlarını olumlamak.ama adam çok büyük sinemacı... eee, sana da bir tecavüz etmesi mi gerekiyor adalet istemen için. adalet geçikmiş olabilir, politik hesaplar uğruna bazı şeyler yadsınmış da olabilir ama bu nasıl bir göz bağı ki tecavüz gibi bir suçu olumlamanı sağlıyor.ne diyeyim, bambaşka insanlar var şu dünya üstünde.
(roboute guilliman - 18 Temmuz 2010 17:32)
oscar kazanacak kadar mükemmel bir yönetmen olması bir çocuğa tecavüzünü asla bağışlatamaz.insanın yaptığı işle onuru birbirinden ayrı değildir. onur insanı insan yapan en büyük değerdir.oscar kazanmışmış. mış mış mışşşşş- o oscar heykelciğini alsın da kıvırsın kıvırsınnnnnnn ................işte böyle...
(tulay1959 - 18 Temmuz 2010 17:35)
doğu toplumlarında din alimlerinin, şeyhlerin, kanaat önderlerinin çocuklarla beraber olması nasıl görmemezlikten geliniyorsa batı toplumunda da sanatçının çocuğa tecavüz etmesi aynı oranda bir utanmazlıkla değerlendiriliyor. bir çocuğa tecavüz eden bir insanın mahkeme önüne çıkarılmasını istemek, "ahlakçılık" ile tanımlanamaz. insan olmanın doğal sonucudur. bir adam bir çocuğa tecavüz ediyorsa konumu, makamı, yaptıkları ne olursa olsun cezalandırılmalıdır. yönetmen, otuz senedir yargılanmıyorsa bu yargılamayan, cezalandırmayan toplumların ayıbıdır. bir çocuğa tecavüz ettikten sonra kaçmak ve iyi filmler yapmak, cezalandırılmamayı geçtim hafifletici bir sebep dahi değildir. müvekkilim gayet iyi filmler yapıyor, yapacak, ayrıca o zamanlar çılgın yıllarıydı, üstelik o çocuk da bakire değildi ve tahrik etmek için ağlıyordu... böyle bir savunma yapılacak sanırım. hatta yapılıyor. utanmazlık o noktada.
(rewlofweno - 18 Temmuz 2010 18:53)
sinema ile yakından ilgilenmem ve sadece sinema için ''önemli'' biri olduğuna dair bir bilgim var. ancak çok basit bir şekilde kendisini savunan insanların tecavüze uğrayan kişi kendi kızı olsaydı ne tepki vereceklerini merak edip o zaman da ''hacım adam iyi yahu süper bak bizim kız feda olsun'' deyip demeyeceklerini merak etmekteyim
(the dominator - 18 Temmuz 2010 14:10)
türkiye'de sıradışı hırsızlar vardır. bunlar kravatlı, işadamı tipli beyefendilerdir. işte bu tipler hırsızlık yaptıkları zaman ne hikmetse beyefendiliklerinden bir şey kaybetmezler. onların yaptığı şeyin adı hırsızlık olarak kodlanmaz. bu her şeyden önce suçlunun kimliğiyle ilgilidir. sistem toplumun üst kesimindeki bir bireyin işlediği suçu içine sindiremez. ona farklı isimler vererek hafifletmeye çalışır. sistemin suçu bu şekilde kodlamasının sebebi kendine olan inancı sarsmama çabasıdır. nasıl olur da istediği her şeye ulaşabilecek biri bile suç işleyebilir? böylesi birinin suç işlemesi sistemin inkarıdır aslında. sistem onu bile mutlu edemiyorsa milyonlarca sefil insanı asla mutlu edemez. o bile suç işliyorsa alt tabakadaki milyonlarca insanın suç işlemesi kadar doğal bir şey olamaz.roman polanski'yi de diğer tipsiz, azmış, kudurmuş tecavüzcülerden ayırdan nokta bu. sistem bunu içine sindiremiyor. roman polanski gibi bir sanatçının dahi suç işleyebileceği bir dünyanın varolması, sistemin hiçbir meşruluğunun olmadığı anlamına gelir aslında. bu yüzden onu cezalandırmakta tereddüt ediyorlar, bu yüzden onu diğer tecavüz faillerinden ayırmaya çalışıyorlar. ne de olsa o bir elit ve dünya onun dünyası. bir insan kendi dünyasının kurallarını dahi hiçe sayabiliyorsa o dünya başlı başına bir hatadır. sistem o hatanın üstünü örtmeye çalışıyor aslında. bu zatın adı etrafında kopan fırtınanın anlamı bundan ibaret.dip not : polansiki'nin götüne film bobini sokayım size bir şey olmasın.
(hose kutinyo - 18 Temmuz 2010 19:54)
roman polanski gerçekten çok güzel filmler yapmıştır ve gerçekten çok suçludur.bir insanı insan yapan hayvansal içgüdülerine karşı koyabilmektir.karısı ve doğmamış çocuğu korkunç bir şekilde katledilmiş olabilir ancak bu kimseye 13 yaşında bir kızda onarılmayacak bir psikolojik hasar bırakma ve ona acımasızca muamele etme hakkı vermez. ya da verir bilemiyorum, eğer ünlü ve iş hayatında başarılı biriyseniz.roman polanski benim için bir canavardan farksızdır ve adalet suçsuz diyorsa kendisinin ve bu kararı onaylayanların nefes aldıkları her günü azap içerisinde geçirmesini dilerim.
(nazocuk - 19 Temmuz 2010 14:46)
"ama" baglacinin hangi cumlede dogru yerde kullanildigi tartismasi olarak da dusunulebilecek "olay"in kahramani: a) 13 yasinda birine tecavuz etmistir ama buyuk bir sanatcidir.b) buyuk bir sanatcidir ama 13 yasinda birine tecavuz etmistir.
(juste encore une minute - 24 Temmuz 2010 01:49)
adalet örümcek ağı gibidir sözünü hem aklımıza hem beynimize sokmuştur.kanundan kaçabilecek kadar güçlü olduğu için de, küçücük bir çocuğu uyuşturup anal yoldan tecavüz etmesini hoş gören kımıl zararlılarına yazıklar olsun.
(tulay1959 - 19 Temmuz 2010 00:01)
insan ırkı olarak icad ettiğimiz adalet sisteminin adil kalabilmesi için, işlediği cürmün cezasını çekmesi gereken zat. yetenekliye ayrı, güçlüye ayrı, zengine, güzele apayrı bir yaptırımı olacaksa, al sen hayrını gör öyle adaletin.
(yanilgi - 18 Temmuz 2010 20:09)
Yorum Kaynak Link : roman polanski
Adında Ara Konuda Ara Ekşi Yorumda Ara
Puan (En Az) Oy Sayısı (En Az) Yıl (Aralık) Süre-Dakika (En Çok)
Adı
-Hepsi- Aile Aksiyon Animasyon Bilim Kurgu Biyografi Cinayet Döküman Drama Fantazi Film Noir Gerçekçilik-Tv Gizemli Heyecanlı Kısa Film Komedi Korku Macera Müzik Müzikal Romantik Savaş Spor Tarih Western
-Hepsi- ABD Afganistan Almanya American Samoası Andorra Angola Antartika Arjantin Arnavutluk Aruba Avustralya Avusturya Azerbeycan Bahamalar Bahreyn Bangladeş Barbados Batı Almanya Belçika Belize Bermuda Beyaz Rusya Birleşik Arap Emirlikleri Bolivya Bosna-Hersek Botsvana Brezilya Brunei Bulgaristan Burkina Faso Burma Butan Cape Verde Cezayir Chad Congo Costa Rica Croatia Czech Republic Çad Çek Çekoslovakya Çin Danimarka Djibouti Doğu Almanya Dominican Republic Dominik Ecuador Ekvador El Salvador Endonezya Eritrea Ermenistan Estonia Estonya Ethiopia Etiyopya Faroe Islands Fas Federal Republic of Yugoslavia Fiji Filipinler Filistin Finland Finlandiya Fransa French Polynesia Gabon Gana Georgia Gine-Bissau Greece Greenland Guadeloupe Guam Guatemala Guinea-Bissau Güney Afrika Güney Kore Gürcistan Haiti Hırvatistan Hint Hollanda Hollanda Antilleri Holy See (Vatican City State) Honduras Hong Kong Hungary Iceland Irak Iran Isle Of Man Israel Italy İngiltere İran İrlanda İspanya İsrail İsveç İsviçre İtalya İzlanda Jamaica Jamaika Japan Japon Jordan Kamboçya Kamerun Kanada Katar Kazakhstan Kazakistan Kenya Kıbrıs Kolombia Korea Kosova Kosovo Kuveyt Kuwait Kuzey Kore Küba Kyrgyzstan Laos Latvia Letonya Liberia Liberya Libya Liechtenstein Lihtenştayn Litvanya Luxembourg Lübnan Lüksemburg Macao Macaristan Makao Makedonya Maldives Malezya Mali Malta Man Adası Marshall Islands Martinique Mauritania Meksika Mısır Micronesia Moğolistan Moldova Monaco Monako Mongolia Montenegro Moritanya Morocco Mozambik Myanmar Namibia Nepal Netherlands Antilles New Zealand Nicaragua Nigeria Nijer Nikaragua Norveç Pakistan Panama Papua New Guinea Paraguay Peru Polonya Portekiz Porto Riko Puerto Rico Qatar Republic of Macedonia Romanya Ruanda Rusya Rwanda Samoa Saudi Arabia Senegal Serbia and Montenegro Seychelles Sırbistan Sırbistan-Karadağ Sierra Leone Singapur Slovakia Slovakya Slovenya Solomon Islands Somali Somalia South Africa Soviet Union Sri Lanka SSCB Sudan Suriname Suriye Suudi Arabistan Şili Tacikistan Taiwan Tajikistan Tanzania Tanzanya Tayland Tayvan Thailand The Democratic Republic Of Congo Togo Trinidad and Tobago Trinidad ve Tobago Tunisia Tunus Türkiye U.S. Virgin Islands Uganda Ukrayna United Arab Emirates Uruguay Uzbekistan Ürdün Vanuatu Venezüella Vietnam Yemen Yeni Zelanda Yugoslavya Yunanistan Zambia Zimbabve
Çıkış Tarihi Azalan Puan+Oy Azalan Oy+Puan Azalan Puan Azalan Oy Azalan Yıl Azalan Eklenme Tarihi Azalan Son 1 Hafta Popüler Son 1 Ay Popüler Son 3 Ay Popüler Son 6 Ay Popüler Son 1 Yıl Popüler Son 2 Yıl Popüler Son 3 Yıl Popüler Son 5 Yıl Popüler Son 8 Yıl Popüler Son 10 Yıl Popüler Son 15 Yıl Popüler Son 20 Yıl Popüler Son 25 Yıl Popüler En Popülerler
Sadece Diziler Ödüllü Filmler Hint Hariç