en sevdiği filmin sergei eisenstein'ın sessiz filmi potemkin zırhlısı olduğunu belirtmiştir. bu film bolşevik sosyalizminin manifestosudur bilindiği üzere.şu sözü halen aktarmanın hiçbir manası yoktur: "ben komünist değilim, hümanistim." sonuna kadar inanmış bir sosyalistti chaplin. dünya komünistleri sıraya dizmek için uğraşırken açık açık söylemesini mi bekliyordunuz?bir sanatçıyı sözleriyle değil, sinemasıyla, eylemleriyle değerlendirmek gerekir. hümanist olmak, sosyalist olmaya engel değildir. bu ikisi birbirini tamamlar.modern times sosyalist bir manifesto değil de nedir? hangi hümanist yönetmenin böyle bir film çektiğine tanık oldunuz? marx'ın yabancılaşma, emek sömürüsü, tüketim toplumu, proletaryanın bilinçlenmesi gerektiği gibi fikir ve teorilerini bu film denli somutlayan hangi filmi izlediniz? örnek verin de ona göre konuşalım! ona etiket yapıştırmaya gerek yok, sineması ortadadır.eric rohmer'in dediği gibi, "sinemada olup biten ne varsa chaplin sinemasının satır aralarında görmek mümkündür." ele almadığı hiçbir sosyal tema kalmamıştır çünkü.birkaç fotoğraf:aktris mary pickford ve eşi douglas fairbanks ile birlikte. yıl: 1917albert einstein ile birlikte. yıl: 1931ayrıca:charlie chaplin üzerinecharlie chaplin ve filmleri üzerineşarlo 21. yüzyıldaedit: güncelleme
(hanging rock - 6 Şubat 2014 14:55)
hakkında yazılan son entrylere bakıyorum da "abartılmış" diyenlerin sayısı artmaya başlıyor. ki bu da sözlükte ve ülkede cahillerin sayısının arttığının küçük bir göstergesi.şimdi kalkıp da chaplin gibi bir adamın filmlerini burada uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. ilgili başlıklarda detaylı yorumlar mevcut. adamın kendisi ise gerçek bir entellektüeldir. senaristlik, yönetmenlik, oyunculuk, yapımcılık gibi yetkinliklere sahip birçok deha var. ama chaplin, aynı zamanda kendi filmlerinin bestecisidir de. hem de oscar kazanacak kadar iyi bir bestecidir. sinema tarihinde bu derece çok yönlü bir başka sinemacı daha yoktur. sinemanın emeklediği yıllarda daha yürümeden koşmasını sağlayan adamdır. amerika'ya, kapitalizme, faşizme o yıllardaki en net, en kararlı duruşu sergileyen adamdır. onlarca yıl amerikan vatandaşlığına geçmesi için yapılan baskılara boğun eğmemiş adamdır. bu dik duruşu nedeniyledir hakkındaki karalama kampanyaları neticesinde ingiltere'ye dönmesi. bizim o yüz kere izlediğimiz halde ayıla bayıla güldüğümüz kemal sunal filmlerinin birçoğu ve hatta şaban tiplemesi dahi charlie chaplin'den'den "kaba tabiriyle" araksiyondur : http://alkislarlayasiyorum.com/…lin-benzer-sahnelerbunlar sadece birkaç sahne. chaplin filmleri olduğu gibi kopyalanmıştır : city lights, the kid gibi. sözün özü kendinden 50-60 yıl sonrasına dahi bu derece etki edeni bir adama, sen abartılmış dersen, ben de senin sinema bilgini sorgularım.
(kafkaesque - 15 Aralık 2013 18:45)
''olanaklarımı her zaman en tutumlu biçimde kullanmaya çalışırım. bununla şunu söylemek istiyorum: bir tek olay iki ayrı kahkahaya yol açabiliyorsa, bu, iki ayrı olay kullanmaktan daha iyidir. örneğin şarlo firarî filminde, bir genç kızla dondurma yediğim balkon sahnesinde bu tutumu başarmışımdır. alt katta cüsseli, saygıdeğer ve iyi giyimli bir hanım oturur yemek masasında. ben yukarıda dondurma yerken bir kaşık dondurmayı elimden düşürürüm, pantolonumun paçasından kayan dondurma, balkondan, aşağıdaki hanımın boynuna düşer. ilk kahkaha, benim içinde bulunduğum zor durumdan doğar; ikincisi ve daha büyük olanı ise, boynuna dondurma kaçan hanımın bağırıp çağırması ve zıplamaya başlamasının sonucudur. bir tek olay yetmiştir. bu olay, iki kişiyi zor durumda bırakmış ve iki ayrı kahkahanın kopmasına yol açmıştır. çok basit gibi görünür ama bu, başlıca iki öğesine yönelir insan tabiatının. bunlardan biri, halkın zenginleri ve lüks içindekileri sıkıntılı bir durumda görmekten aldığı zevktir. öteki, seyircinin sahnede ya da perdedeki oyuncunun duygularını duyma-yaşama eğilimidir. tiyatroda en çabuk öğrenilmiş konulardan biri, halkın, zenginlerin en talihsiz durumda kalmalarını görerek tatmin olmasıdır. bu tatmin, insanların onda dokuzunun yoksul olmasından ve geri kalan onda birinin zenginliğini içten içe kıskanmasından ileri gelmektedir. örneğin, zengin hanımın yerine dondurmayı bir hizmetçi kadının boynuna düşürmüş olsaydım, gülme yerine kadına karşı bir sevgi havası doğardı. öte yandan, bir hizmetçi kadının yitirilecek bir soyluluğu, gösterişi olmadığından, durum tuhaf, gülünç de olmayacaktı. zengin birinin boynuna dondurma düşürmek, halkın kafasında onun hakettiği bir duruma düşmesi demektir. insanın, tanığı olduğu heyecanları, duyguları duyduğunu, yaşadığını söylerken şunu demek istiyorum: yine dondurma örneğini ele alalım. zengin hanım ürperdiği zaman, seyirci de onunla birlikte ürperir. bir aktörü güç durumda bırakan şeyin, seyirci tarafından da biliniyor olması gerekir, yoksa seyirci, yabancısı olduğu bir duygunun etkisini kavrayamaz. dondurmanın soğuk olduğunu bildiği için seyirci ürperecektir. hemen tanıyamayacağı birşey kullanılırsa seyirci durumun bilincine iyice varamaz. ilk (slapstick) filmlerdeki surata kremalı pasta fırlatma sahneleri bu anlayış üzerine kurulmuştur. herkes kremalı pastanın ne denli yumuşak birşey olduğunu bilir ve doğal olarak, suratına kremalı pastayı yiyen oyuncunun duygularını anlayıp değerlendirebilir.''charlie chaplin''komedi yapmak için tek ihtiyacım bir park, bir polis memuru ve güzel bir kız.''charlie chaplin''yakın plandan bakıldığında hayat bir trajedidir ama uzaktan bakıldığında komedidir.''charlie chaplin
(kolombre - 8 Şubat 2006 20:07)
"konuşursam beni sadece ingilizce bilenler anlayacak. ama sessiz bir filmi herkes anlayabilir. ve dünya amerikadan ibaret değil.."diyen büyük üstad, great dictator' ün unutulmaz oyuncusu, kalpleri filmleri ile defalarca yumuşatmayı başarmış aktör...dün tam 123. yaşını kutladı o.küçüklüğümden beri, onun filmleri ile büyüyen ben ise, bunu bugün hatırlayarak azıcık kızıp kendime, tekrar resimlerine baktım onun.özlenen insandır charlie chaplin..onun gibi bir oyuncu, yönetmen, yapımcı, artık adına her ne derseniz deyin,gelmeyecek zannımca bu yok olmaya yüz tutmuş, her karışı ile kötülük saçan dünyaya.. dünya değil yalnız kötülük saçan her zerresinden etrafına, yanlış anlaşılmasın sakın, onu bu hale getiren -sonuna ve dibine dek- insanlardır ! her hakkı kendinde görüp, kaf dağından diğer alemleri izleyenlerdir onlar.işte chaplin de, filmlerinde insanların ne kadar küçük, ne kadar kum tanesi olduklarını göstermiştir bir yandan, koca bir dünya denizinde.büyüksün üstad!
(kelebeklerinviziltisi - 17 Nisan 2012 15:15)
"kendi egomuzun ışığı altında her birimiz tahtından indirilen krallarız." sözünün sahibi.
(vanguard boun - 24 Nisan 2010 17:17)
$arlo... kayıtsız şartsız direkt severim onunla alakalı her bi şeyi... bi de babama taktığım bi isimdi çocukken... süper taklidini yapardı... o zaman kahkahalarla gülerdim... çocukluğuma dair en sevdiğim ayrıntılardan biri... seni çok seviyorum ve özlüyorum $arlo'm...
(abani - 5 Temmuz 1999 00:00)
kendine benzeyenler yarismasina katilip da üçüncü gelmis olmasi hakkinda sürekli anlatilagelen hikayelerdendir.
(lacrima - 1 Şubat 2001 00:15)
adolf hitler ile aynı gün doğmuş olan komedyen.hayat böyle işte...biri ışıkları kapatır biri gelir ortalığı aydınlatır...
(zikiniviskibardaginasokupkacanmaymun - 1 Haziran 2004 18:27)
günümüzdeki film teknolojisi elinde olsa ne yapardı merak ettiğim oyuncu ve yönetmen.
(guru - 5 Temmuz 1999 00:00)
neden olmasın? ne de olsa kendi malı."tanrı ruhunu affetsin" diyen papaza cevabı
(yeshua - 26 Ocak 2014 02:02)
gerçek adıyla charles spenser...ingiliz oyuncu, yönetmen charlie chaplin adıyla tanındı, trajikomik sokak serserisi tiplemeleriyle aslında toplumun çizmiş olduğu normlara ve modellere karşı koyuyordu ve kendince sistemi eleştiriyordu.bireyin özgürlüğünün işlendiği slapstick komedileriyle sinema klasikleri arasında hakkettiği yeri aldı.aileden oyuncu olan chaplin, 17 yaşına kadar yatılı okullarda ve yetimhanelerde büyümek zorunda kaldı. 17 yaşında gezginci tiyatro topluluğuna katıldı ve burada komedi starlığına yükseldi.katıldığı topluluka çıktığı abd turnesinde, kendini izlemeye gelen slapstick üreticisi mark sennett ile tanıştı ve para konusunda anlaşınca onunla çalışmaya başladı.onu charlie chaplin olarak tanımamıza yol açan imajını, 2. slapstick komedisinda giydiği kılık kıyafetle buldu. büyük başarı kazandı ve karşılığında iyi paralar aldı. bu sayede 1919 yılında çeşitli sinema sanatçılarını da yanına alarak united artists film yapım şirketini kurdu ve sanatsal bağımsızlığını, ekonomik özgürlüğüne kavuşarak ilan etti.serseri tiplemesi daha komplike ve eleştirel bir tarza dönüştürüldü ve populerliği daha da arttı. çocuklarının annesinden boşanınca hakkında sapık eğilimleri var açıklamaları yapıldı ve bu günlerce kamuoyunu meşguletti. amerikan vatandaşlığına geçmeme konusunda gösterdiği inatçı direniş, halkın sevgisini ve kamuoyunun ilgisini bir anda terse çevirdi. chaplin'e karşı basın kampanyalar düzenledi. bundan sonra toplumsal eleştiri filmlerine 'komünizm komplosu' denilmeye başlandı.'büyük diktatör' filmiyle mükemmel bir hitler eleştirisi gerçekleştirdi. bu filmden sonra chapline serseri rollerine veda etti..amerikadan ayrılması ve avrupa'da kalması bir parça zorunluluktan dolayı yaşandı. özel hayatındaki fırtınalar nedeniyle sürekli olarak hakkında olumsuz şeyler yazıldı, ayrıca 2.dünya savaşından sonra komünistler aleyhine başlatılan kampanyaların hedef kişilerinden biri oldu, hatta o sahne işıkları filminin tanıtımı için avrupa'dayken, dönünce mahkemeye ifade vermesi gerektiği haberini alınca avrupa'da kaldı.amerika ile 1972 yılında barıştı. 1972 yılında şeref oscarına layık görüldü. 1975 yılında ingiltere kraliçesi tarafından asalet ünvanı aldı. tüm isteği filmlerinin üzerindeki haklarını almaktı, bu da olunca bu çok yönlü sanat adamı inzivaya çekildi. 1977 yılında da aramızdan ayrıldı...
(mijen - 28 Mayıs 2002 12:48)
"bir insanda hep akıl var ve hiç duygu yoksa, bu, en büyük caninin özelliğidir... hep duygu var ve hiç akıl yoksa, kendi halinde bir budala demektir. akıl ve duygunun mükemmel bir dengelenmesi, ortaya harikulade aktörü çıkarır." cümlesini sarfetmiş olan harikulade aktör, yönetmen, sinema devi.
(ucanokuz - 13 Temmuz 2010 16:38)
son sözleri şu şekildeymiş:"tanrı ruhunu affetsin" diyen papaza cevabı : "neden olmasın? ne de olsa kendi malı."
(scientist - 4 Mart 2007 05:01)
chaplinin anılarından birisi de (ki bana göre en kayda değer anılarından birisi) şu imiş: “annemin sesi şarkı söylerken birden kısıldığında ben kulisteydim. yüzünü görmüyordum. ama sesi bir hırıltı halini almıştı. seyirciler gülmeye, ıslıklar çalmaya başladılar, ne olduğunu pek anlayamıyordum. ama yuhalar ve gürültüler öylesine arttı ki annem sahneyi terk etmek zorunda kaldı. kulise girdiğinde yıkılmış, mahvolmuştu. beni bir gün şarkı söylerken görmüş olan sahne direktörü bir öneride bulundu. annemim yerine ben çıkacaktım sahneye. annem önce istemedi. sonra ne olduğunu anlamadan kendimi sahnede buldum. o sırada çok sevilen jack jones isimli şarkıyı söylemeye başladım. şarkının ortasında sahneye küçük paralar yağmaya başladı. hemen durup paraları toplamaya koyuldum. nasıl olsa şarkıya sonra da devam edebilirdim. bu davranışım seyircileri çok güldürdü. sahne direktörü, elinde bir mendille bana yardım etmek üzere sahneye girdi. paraları alıp gidecek zannettim. seyirciler bu korkumu anlayınca daha fazla gülmeye başladılar. direktör, paraları anneme teslim edinceye kadar izledim onu. sonra başka numaralra başladım. çok rahattım sahnede. dans ettim, taklitler yaptım, başka şarkılar söyledim… o gece benim sahne yaşantımın başlangıcı, annemin ise sonu oldu…”
(ahududu - 17 Ekim 2007 15:06)
"sadece aklı başında olanlar, deli olduklarını kabul ederler..."- charlie chaplin -
(huzunbaz palyaco - 22 Şubat 2016 12:08)
the kid filminde "ne gelir elimizden insan olmaktan baska" repligiyle ölsem de hatırlayacagım adam, şarlo.
(tarator - 11 Haziran 2002 17:15)
“ne demeye anlam arıyorsunuz? hayat, anlamlardan değil tutkulardan oluşmuştur." diyen deha kişi.'avrupa'dan banane' demeyip, nazilere ve komunizm karşıtlarına karşı takındığı net tavırla ve cesur konuşmalarıyla da gönlümüzü fethetmiştir ayrıca.
(one fat lady - 14 Mayıs 2008 07:37)
sherlock holmes'un yazarı sir arthur conan doyle bir dönem çok tutulan tiyatro oyunları yazar ve bu oyunlarda iyi para kazanır. o dönemde tiyatrosunda haftalık 10 pounda çalışan bir genç vardır. bir gün bu genç, yazara bir teklifte bulunur, der ki;-hayatımızın sonuna kadar kazanacağımız paraları birleştirip, sonra ikiye bölerek harcayalım.-nasıl yani?-şöyle..ben bu hafta 10 pound kazandım, sizin kazancınız ise 1000 poundu bulmuştur. ikisini birleştirince 1010 pound eder. bu parayı 505'er pound olarak bölüşelim. -peki bu işten benim kazancım ne olacak der yazar gülerek.-şimdi siz zararda gibi görünüyorsunuz ama ben ilerde çok ünlü bir oyuncu olup çok paralar kazandığımda, bu paraların yarısını size vereceğim. doyle elbette ki bu teklifi reddeder ama sonra çok pişman olur. çünkü teklifi yapan oyuncu charlie chaplin'dir.(falınızda rönesans var dan alıntıdır.)
(komans - 17 Ocak 2009 20:00)
güldürebilmek mesele değil ki, onu soytarılar da yapıyor. gözlerinin içini güldürebiliyor mu? ondan haber ver.charlie chaplin
(he yawrum he - 6 Mart 2015 23:09)
bir kokteylde albert einsteinin; "siz büyük bir adamsınız, sizi herkes anlıyor, size herkes hayran " şeklindeki sözüne , “siz daha büyüksünüz, sizi kimse anlamıyor ama yine de hayranlar diye cevap veren hazırcevap, hollywoodun sevişgen faresi... savaş çığırtkanlığına çanak tutmadığı için abd den kovulmasına rağmen öldükten sonra badem gözlü olur, kuyusunu kazanlar, yasını tutarlar..
(afi - 28 Kasım 2007 20:22)
Yorum Kaynak Link : charlie chaplin
Adında Ara Konuda Ara Ekşi Yorumda Ara
Puan (En Az) Oy Sayısı (En Az) Yıl (Aralık) Süre-Dakika (En Çok)
Adı
-Hepsi- Aile Aksiyon Animasyon Bilim Kurgu Biyografi Cinayet Döküman Drama Fantazi Film Noir Gerçekçilik-Tv Gizemli Heyecanlı Kısa Film Komedi Korku Macera Müzik Müzikal Romantik Savaş Spor Tarih Western
-Hepsi- ABD Afganistan Almanya American Samoası Andorra Angola Antartika Arjantin Arnavutluk Aruba Avustralya Avusturya Azerbeycan Bahamalar Bahreyn Bangladeş Barbados Batı Almanya Belçika Belize Bermuda Beyaz Rusya Birleşik Arap Emirlikleri Bolivya Bosna-Hersek Botsvana Brezilya Brunei Bulgaristan Burkina Faso Burma Butan Cape Verde Cezayir Chad Congo Costa Rica Croatia Czech Republic Çad Çek Çekoslovakya Çin Danimarka Djibouti Doğu Almanya Dominican Republic Dominik Ecuador Ekvador El Salvador Endonezya Eritrea Ermenistan Estonia Estonya Ethiopia Etiyopya Faroe Islands Fas Federal Republic of Yugoslavia Fiji Filipinler Filistin Finland Finlandiya Fransa French Polynesia Gabon Gana Georgia Gine-Bissau Greece Greenland Guadeloupe Guam Guatemala Guinea-Bissau Güney Afrika Güney Kore Gürcistan Haiti Hırvatistan Hint Hollanda Hollanda Antilleri Holy See (Vatican City State) Honduras Hong Kong Hungary Iceland Irak Iran Isle Of Man Israel Italy İngiltere İran İrlanda İspanya İsrail İsveç İsviçre İtalya İzlanda Jamaica Jamaika Japan Japon Jordan Kamboçya Kamerun Kanada Katar Kazakhstan Kazakistan Kenya Kıbrıs Kolombia Korea Kosova Kosovo Kuveyt Kuwait Kuzey Kore Küba Kyrgyzstan Laos Latvia Letonya Liberia Liberya Libya Liechtenstein Lihtenştayn Litvanya Luxembourg Lübnan Lüksemburg Macao Macaristan Makao Makedonya Maldives Malezya Mali Malta Man Adası Marshall Islands Martinique Mauritania Meksika Mısır Micronesia Moğolistan Moldova Monaco Monako Mongolia Montenegro Moritanya Morocco Mozambik Myanmar Namibia Nepal Netherlands Antilles New Zealand Nicaragua Nigeria Nijer Nikaragua Norveç Pakistan Panama Papua New Guinea Paraguay Peru Polonya Portekiz Porto Riko Puerto Rico Qatar Republic of Macedonia Romanya Ruanda Rusya Rwanda Samoa Saudi Arabia Senegal Serbia and Montenegro Seychelles Sırbistan Sırbistan-Karadağ Sierra Leone Singapur Slovakia Slovakya Slovenya Solomon Islands Somali Somalia South Africa Soviet Union Sri Lanka SSCB Sudan Suriname Suriye Suudi Arabistan Şili Tacikistan Taiwan Tajikistan Tanzania Tanzanya Tayland Tayvan Thailand The Democratic Republic Of Congo Togo Trinidad and Tobago Trinidad ve Tobago Tunisia Tunus Türkiye U.S. Virgin Islands Uganda Ukrayna United Arab Emirates Uruguay Uzbekistan Ürdün Vanuatu Venezüella Vietnam Yemen Yeni Zelanda Yugoslavya Yunanistan Zambia Zimbabve
Çıkış Tarihi Azalan Puan+Oy Azalan Oy+Puan Azalan Puan Azalan Oy Azalan Yıl Azalan Eklenme Tarihi Azalan Son 1 Hafta Popüler Son 1 Ay Popüler Son 3 Ay Popüler Son 6 Ay Popüler Son 1 Yıl Popüler Son 2 Yıl Popüler Son 3 Yıl Popüler Son 5 Yıl Popüler Son 8 Yıl Popüler Son 10 Yıl Popüler Son 15 Yıl Popüler Son 20 Yıl Popüler Son 25 Yıl Popüler En Popülerler
Sadece Diziler Ödüllü Filmler Hint Hariç