• "sinema tarihinin en güzel birkaç sahnesini tek başına bünyesinde barındıran başyapıttır."
  • "chaplin'in 5 büyüğü arasında**** tramp'i hem sefaletten kurtarıp hem esas kıza kavuşturarak adamakıllı bir mutlu sonla bitirdiği tek film. en beğendiğim chaplin değil ama en çok güldüğüm budur*"
  • "charlie chaplin'in oyunculuğunun büyülediği film.. tıpkı diğer oynadıklarındaki gibi.. ama bu film senaryo olarak the great dictator ile yarışır kesinlikle..."
  • "o zamanın teknolojisiyle uçurumun kenarındaki evden atlama sahnesinin nasıl çekildiğini merak ettiğim mükemmel film."
  • "charlie chaplin'in 1925 yapımı, başyapıt niteliğindeki harikulade filmlerinden biri.ayakkabısını yediği meşhur sahne"




Facebook Yorumları
  • comment image

    charles chaplin'in hem yönettiği hem oynadığı sessiz sinema başyapıtı.1958 yılında brüksel'de toplanan uluslararası sinema jürisi tarafından 'potemkin zırhlısı'nın ardından sinema tarihinin en iyi 2. filmi seçilmiştir.


    (ceylin - 28 Şubat 2002 10:00)

  • comment image

    rudolf arnheim'in sanat olarak sinema kitabında incelediği charles chaplin filmidir. arnheim ayakkabı yeme sahnesinde chaplin'in ayakkabı bağını bir makarnayı yer gibi yemesini sinema sanatının başarıyla kullanıldığı ender sahnelerden biri olarak gösterir. sahnedeki açlığa yemeğe özlem duygusunun komedi unsurlarıyla çok başarılı bir şekilde vurgulandığı da ortadadır.

    gerek senaryosu gerek kurgusu olsun oldukça sağlam olan filmde charles chaplin'in küçük adam (serseri) *karakteri insan olan ne varsa taşımaktadır içinde. zengin olma isteği de vardır onda, hayatta kalmak için her yolu denemek de. aşık da olur, aşkı için kavga da eder ama içinde hep o insancıl korkuyu saklar.

    bir belgesel gibi kuyruk olmuş altın avcıları sekansıyla açılan film charles chaplin'in çıkmasıyla komedi sosu bol bir macera filmine doğru kayar. gene de ilerici bakış açısı ve film boyunca koruduğu eleştirel yapısıyla dönemi için oldukça ilerici bir filmdir altına hücüm.


    (tanya - 27 Ağustos 2007 13:17)

  • comment image

    big jim* karakterinin açlıktan little tramp'ı tavuk olarak gördüğü sahne ve ardından little tramp'ın big jim'i ayağından tutarken aslında bir ayıyı tutuyor olması, filmin en önemli sahneleridir.

    chaplin bu sahneleri gerçek bir tavuk gibi oynamıştır; kafa hareketleri, uzun bir kaptan su içip gagasını yukarı kaldırışı gibi ayrıntılar, rayına henüz oturmaya başlamış bir 1925 sinemasında chaplin'in aklına neler gelebildiği ve aklına gelenleri bu yeni sanatın içine nasıl iyi koyabildiğinin kanıtıdır.

    filmin çekimleri sırasında çekilmiş fotoğraflardan bu adamın işini ne kadar titiz yaptığını görebilmek mümkün;

    http://chaplin.bfi.org.uk/…id=59416&resource=stills


    (indolento - 25 Aralık 2008 18:06)

  • comment image

    vahşi doğanın başarılı bir şekilde kullanıldığı filmlerden biridir. uçsuz bucaksız kar tepeleri, rüzgar, dağlar filmin büyük bir bölümünün geçtiği küçük kulübeyle güçlü bir tezat yaratarak, duyguları sıkıştırmış ve daha da vurucu kılmıştır.


    (simdi geldim abi - 13 Şubat 2009 18:27)

  • comment image

    chaplin'in mizahı en olmayacak yerlerde aradığı ve başarıyla bulup seyircisine sunduğu bir diğer komedi. chaplin 1896'da klondike'a altın bulmak ümidiyle göç eden insanların fotoğraflarını gördüğünde çıkmış bu fikir ortaya. trajedi ve komedinin ayrılmaz bir bütün olduğunu düşünen chaplin sıvamış kolları ve anlatılan onca hüzünlü hikayeden bir komedi filmi çıkarmayı başarmış.


    (vanguard boun - 24 Nisan 2010 17:11)

  • comment image

    bu filmde diğer uzun metrajlı chaplin filmlerine göre çok daha fazla yazı var. ya da daha doğrusu, chaplin reis ustalaştıkça daha az yazı kullanmaya başlamış.

    şu masadaki bıçak hatasına gelince, o sahnenin, chaplin gibi, tek bir sahne geçişi fikri için yıllarca düşünüp bir sahneyi yüzlerce kez çekebilecek kadar mükemmeliyetçi bir insanın gözünden kaçabileceğini falan sanmıyorum. adam bi filmi iki yılda çekiyor arkadaşım gözünden kaçırmak nedir allasen.. vardır onun da bi hikmeti ama araştırdım bulamadım pek bi şey..

    bi de filmin bi bölümünde in the hall of the mountain king çalıyor. chaplin, filmlerinin müziklerini genellikle kendisi bestelediği için, filmi ilk izlediğimde, oha bunu da mı o yapmış dediydim ama sonradan düştü jeton.

    ve son olarak, filmin tamamını, tek parça halinde, aşağıdaki linkten, tamamen yasal olarak izleyebilirsiniz:

    http://www.archive.org/details/thegoldrush_910


    (melankomik - 23 Şubat 2011 23:54)

  • comment image

    o zamanın teknolojisiyle uçurumun kenarındaki evden atlama sahnesinin nasıl çekildiğini merak ettiğim mükemmel film.


    (halitkin - 11 Temmuz 2012 18:11)

  • comment image

    efsanevi chaplin sahnelerinin yer aldığı film.
    ayakkabı yeme, ekmek dansı hatta ünlü klübe sahnelerinin çoğu bu filmde yer alır.
    çekimlerinin yarısı gerçek ortamda yapılmış. hatta 700 metre uzunluğundaki geçit aşılıp zor şartlarda çalışılmıştır. figüranların çoğu (600 kadar) evsiz barksız kişilerdir.


    (betatron - 3 Kasım 2012 18:01)

  • comment image

    1925 yapımı, 72 dakikalık, siyah beyaz, sessiz charlie chaplin klasiği. filmin yapımcısı, yönetmeni ve baş rol oyuncusu olan chaplin aynı zamanda 1942 yılında filme eklenen müziği de kendi bestelemiştir.


    (kadifepanter - 24 Aralık 2012 09:08)

  • comment image

    charlie chaplin'in bir amacın peşine düşerken kullandığı açlık, sefalet gibi mesajları kullandığı film. bunun yanına tipik masum aşkını da eklemiş ki hikaye o zaman daha trajikomik oluyor. sessiz sinema benim için chaplin demek açıkçası. birilerinin sesli sahneleriyle anlatamadığı şeyi sessiz olarak öyle iyi anlatıyor ki her defasında mest oluyorum. bu filmde de özellikle dikkatimi çeken iki sahne oldu. onları paylaşayım hemen..

    ayakkabı yeme sahnesi

    muhteşem dans koreografisi

    chaplin'i bilen zaten biliyor, o yüzden birşeyleri açıklamak için zahmete girmeyeceğim. mutlaka izleyin.


    (edwood10 - 31 Ekim 2013 23:05)

  • comment image

    charlie chaplin'in görüldüğü ilk sahnede gülmeye başladığım ve sonuna kadar da devam ettiğim filmdir. o kadar güzel veriyor ki o masumluğu, 'şöyle elimi uzatsam da bir yanaklarını sıksam' dedim hep içimden.

    --- spoiler ---

    ayakkabı yeme sahnesine zaten söyleyecek bir şey yok, ayakkabı bağcığını çatala dolarkenki yüz ifadesini defalarca izleyebilirim zira.

    yatarken korkudan ayakkabılarını ellerine takıp bir yandan nöbet tutması ayrı güzeldi, o korku ifadeleri bitirdi beni.

    kulübenin uçurumun kenarına sürüklenmesi, tüm o sahneler hayran bıraktı beni. geceden kalma olayı için iyi bir betimleme olmuş ayrıca.

    ---
    spoiler ---

    şöyle bir bakınca resmen aşık olmuşum filme evet.


    (false awakening - 4 Mart 2014 00:56)

  • comment image

    the gold rush, 1925 yılında çekildiğinde little tramp 10 yıldır en ünlü kurgu kahraman olarak tüm dünyada tanınmaktaydı. chaplin'in artık usta işi bir yapıma imza atmasının vakti de gelmişti.

    1942 yılında charles chaplin tarafından elden geçirilmiştir. önceki halini izlemediğimden iyi mi olmuş bu bilemesem de neleri değiştirdiğini belirtmekte yarar var. müzik eklenmiş, başlıklar bizzat chaplin tarafından seslendirilmiş ve final öpücüğü kesilip atılmış.


    (serendip - 8 Haziran 2004 13:27)

  • comment image

    öyküsüne gelince:

    --- spoiler ---
    yalnız altın arayıcısı (chaplin) buzlar altındaki alaska'nın altın madenlerine giden kafileye katılır. peşinden gelen ayıyla ve her adım atışta kıçını döven tavasıyla alaska'ya varır. şiddetli bir tipi sırasında kendisinde daha iri yarı ve daha aç iki altın arayıcısıyla birlikte küçük bir kulübede mahsur kalır ve mecburen kendi ayakkabılarını yer. tanıştığı dansçı kıza aşık olur, ama yılbaşı gecesi için randevuda onu boşuna bekler; bu arada çatalları iki sert rulo ekmeğe batırarak onlara değişik danslar yaptırma düşünü kurar (filmin ünlü sekansı). kulübe uçuruma yuvarlanacak gibi olur. sonunda aradığı altını bulur. san francisco'ya gitmek üzere gemiye biner. gemide tesadüfen genç kıza rastlar ve aslında onun da kendisini sevdiğini anlar. budur...
    ---
    spoiler ---


    (plastic duck - 17 Eylül 2004 20:08)

  • comment image

    --- spoiler ---

    eğer kriter olarak kabul edebilirsek; amerikan film enstitüsünün seçtiği en iyi yüz film arasındadır. ancak filmi izleyip gözleri dolanların, kahkahalarla gülenlerin, gülerken gözleri dolan, gözleri dolarkan kahkaha atanların beğenisidir* bu filmi zirveye layık gören.
    chaplin'in amerikan rüyasını işlediği filmde, şarlo karakterinin en insani hallerini görürüz yine. aşık olan, kendisiyle dalga geçildiğini anlayan ancak bozuntuya vermeyen; açlıktan ölme sınırına gelen şişko adamın kendisini öldürüp yeme riskine karşı yine de ona silah doğrultmakta çekinen bir insanlıktır bu.
    her çelmeye takılmasında, olmayan sakarlıklar yapmasında basit bir komedi unsurunun kat kat üstüne çıkan chaplin, zekasını, vücut dilini sonuna kadar kullanmıştır bu filmde de..

    iyi niyetli insanları naif bulduğumuz, hallerine güldüğümüz; aile bireylerinin birbirlerine hakaret ettikleri dizileri komik bulduğumuz, henüz gülümsememiz bitmemişken çabucak tüketip neye güldüğümüzü unuttuğumuz bir anlayışın hakim olduğu; fakirliği ayıp ve aşağılık bulduğumuz günümüzde, tek ayakkabısını pişirip yiyerek* sevdiği kadının elini tuttuğu için dönüp duvarlara tırmanmasıyla* insanlık adına dersler veren bir film altına hücum.

    ---
    spoiler ---

    yaptığı dört evlilik, babalık davası gibi sorunları ve 'altına hücum'daki (the gold rush, 1925) bazı sahnelerin komünizm propagandası olarak yorumlanması gibi olaylar chaplin'in abd'ye girmesinin yasaklanmasıyla sonuçlandı.


    (situasyonist - 5 Ocak 2006 13:41)

  • comment image

    little tramp'ın insancıllığın çok daha ötesinde bir yerde olduğu filmdir. açlıktan arkadaşını tavuk olarak görme, ayakkabı yeme ve daha bir sürü slapstick sahnesi, çizgi filmlerden günlük şakalara değin hayatımızın içine işlemiştir. ne var ki sonu biraz hollywood'dur.

    ayakkabı yeme sahnesi tam 63 defa tekrar edilmiş, ayakkabı meyan kökünden yapıldığından çekimler bittiğinde chaplin insulin şokuna girip hastaneye kaldırılmıştır.


    (axellennox - 10 Temmuz 2006 17:18)

Yorum Kaynak Link : the gold rush