Web Sitesi iTunes
kaçıncı kez tekrar dinlediğimi bilmediğim bilimsel bir peri masalı. kendimi ne zaman yalnız hissetsem, uykusuzluktan sonu gelmeyen gecelerde serol teber'in titrek, yorgun, yaşlı ve şenol ayla'nın hayat dolu sesleri bana biraz olsun huzur verir. sigmund freud'un aile ve tarihsel romanından tevfik fikret'e uzanan bu serüvenin son nüshasını hiç dinlemem. bir veda gibi ya da bir ölüm manifestosu gibi gelir bana içeriğine dair hiçbir fikrim olmamasına rağmen, serol teber'in hayata vedası nedeniyle. tekrar başa dönerim, bazen ilk defa dinliyormuş gibi tekrar şaşırır, bazen de gözümden kaçmış bir ayrıntının keşfi ile sevinirim. mario levi'nin türkçesine tekrar hayran olur ve yaşayan en güzel türkçe'ye sahip olduğunu düşünürüm. musa'yı, shakespeare'i, goethe'yi, anna o'yu sevgiyle anar, carl jung'a tekrar küfür ederim. freud'u hayranlık ve üzüntü ile sever, viyana'daki evinde hasta koltuğuna gizlice yatmam sebebiyle görevliden yediğim azarı düşünürüm. freud ölür, fikret ölür, teber ölür, sonunu dinleyemem yine, eğer dinlersem bir veda olur.
(darth werther - 28 Mart 2017 23:46)
bu denli kaliteli bir içerikten haberdar olmak benim gibi birçok insan için de oldukça önemli olabiliyor. ararız, öyle ki artık bulamayacağımız inancı neredeyse katılaşır içimizde tam o zaman bu tarz şeyler karşımıza çıkıyor. sanırım tamamını geçen sene dinledim ama her bölüm bittiğinde ötekini açmamak için zor tutuyordum kendimi elime kağıt kalem alıp o bölüm notlarını tutarak yeniden izlemek istediğim nadir yapımlardandır. gerçek bir podcast yayını bulmak her geçen gün zorlaşıyor belki de bunca çöp yığını arasında değerlerine belli bir süre ulaşamayabiliyor. bazen birkaç ufak ayrıntı, bazen küçük anekdotlarla o bildiğimiz hikayeleri daha da renklendirmek istiyoruz dost mecralarında bunları anlatabilelim diyoruz ama hiyerarşik bir övünç değil seviyeli bir sohbetin güzel birkaç konusu olarak. işte didik didik freud bilenlerle güzel birkaç ayrıntı bilmeyenlere geniş bir çerçevede freud’u tanıma imkanı sunuyor.
(sustuklarimi yaziyorum - 14 Nisan 2018 08:08)
serol teber ve $enol ayla'nin 2004 yilinda acik radyo'da yirmialti hafta suren freud didiklemeleri. meraklisina eski kayitlar, yeniden de$ifre edilerek acik radyo internet sitesinde yayinlanmaya ba$lanmi$.
(ferit bocekoglu - 8 Haziran 2006 20:48)
klasik müzik eşiğinde "10 yıl sonra tekrar" sloganıyla yayımlanan freud belgeseli. konu üzerinde konuşanlar konuya hakim olunca dinlemesi gerçekten büyük bir zevk oluyor.podcast linki
(proxuser - 22 Aralık 2015 13:39)
benim için, en büyük radyoculuk olaylarından biri.otobüs ve tren yolculuklarımı, daha çekilebilir hale getirdikleri için serol teber ve şenol ayla'ya ne kadar teşekkür etsem azdır.
(the perfect turkish technology - 30 Mart 2017 16:51)
açık radyo'da pazartesi günleri yayınlanan program. serol teber ve $enol ayla sunuyorlar.
(robinbook - 1 Temmuz 2004 21:15)
bir süredir podcastini dinlediğim radyo programı.10 yıl önceden sesleniyor olmalarını bilmek biraz da olsa içimi burkuyor. iki konuşmacının da seslerindeki tını ve ton o denli güzel ki insan anlatılanlara ayrıca odaklanma ihtiyacı hissediyor; aksi halde seslerin yarattığı tantanayla raks edebiliyor zihniniz. e tabi bunda aralara sıkıştırdıkları o güzelim klasik parçaların da hakkı var.mevzumuz isimden de anlaşılacağı üzere freud. lakin öyle geniş çerçeveden bir sohbet var ki insan cehaletini kana kana doyurabiliyor. he bir de ben sondan başa doğru dinliyorum ki en son dinleyeceğim bölümde programa yeni başlıyorlarmış gibi heyecanlı olsunlar diye. ama bunun için ilk dinlediğim bölümde bir vedayla karşılaşmayı göze aldım. velhasıl kaliteli bir program, ıskalamayın derim.
(ukala dumbelegi - 27 Şubat 2017 10:41)
programdaki didiklemelerden biri de narsist insanın psikolojisini değiştiren buluşlar üzerinedir ve bu değişimler çok güzel özetlenir.--- spoiler ---.. ayrıca bir benzetmeyi, bir metaforu anımsatmak isterim: freud’un da dahil olduğu üç büyük aydınlanmacı, üç büyük düşünür, dünyada üç büyük devrim gerçekleştirmiştir denir. bunlardan birincisi kopernikus’tur. kopernikus 1541’de yaptığı, bir devrimle o zamana kadar inanılan, dünyanın kâinatın merkezi olduğu görüşünü tümüyle değiştirmiş ve yerkürenin dünyadaki uzaydaki sayısız yıldızdan bir tanesi olduğunu, hem de en küçümenlerinden bir tanesi olduğunu kanıtlamıştır. ve bu tabii ki teolojiye, din bilimlerine büyük bir darbe olmuştur. insanın ve dünyanın kutsal kutsallığını yıkan bir darbe. bu darbenin altından kalkmaya çalışılırken, bu kez darwin, insanın, tanrı’nın kutsal yaratığı değil, insanımsı maymundan bir devamı, şempanzelerle insanın ortak bir atadan evrimleştiklerini öngören teorisini ve kitabını, türlerin gelişimi kitabını yayımlamıştır. yeni bir sarsıntı geçirmiştir narsist insan, kendini beğenmiş insan. ardından da bu kez 1900 yılında freud, düşlerin kitabını düş yorumu’nu yazarak, bilinç dışı adını verdiği bir bölümde, bu kez insanın bilinçli dünyasının da gerçekte tamamen kültürel baskı altında, aslında bastırılmış duygularının, içgüdülerinin etkisiyle hareket ettiğini ve bunlara uygun olarak, bilinçli dünyasını hiç de bilinçli olmayan bir kaynaktan ortaya çıkan gerilimlerle motive ettiğini, buluştuğunu belirlemiştir.bu üç buluş, insanın dünyadaki yaşamını neredeyse altüst etmiştir. ya da onun yakınlarının söyledikleri bir tanımlamayla; bütün psikolojiyi değiştirmiştir.**--- spoiler ---
(bak - 9 Eylül 2017 07:13)
"çok güzel" bir program.* "şenol ayla: freud’un yaşadığı mekân nasıldı?serol teber: freud’un yaşadığı mekân -ne derler- anlatmakla bitmez. mutlaka görmek lazım. bugün o mekân tümüyle londra’dadır, müze halindedir, imkânı olup londra’ya gidenlere, kendilerine freud müzesini seyretmek, gezmek lüksünü bahşetsinler derim. o kadar güzel, o kadar özenle donatılmış bir mekân, bir küçük müze. 3000’e yakın parça, kıymetli, çoğu orijinal ya da önemli bir bölümünü orijinal tanrıçalar, tanrılar, çin vazoları, heykeller, küçük resimlerden oluşan bir müze. cidden çok kıymetli bir müze olmuştur.şenol ayla: narsist bir durum mu bu acaba?serol teber: tabii tam da oraya gelecektim. çok ünlü bir tanımlama bu iç mekânın oluşması ile ilgili, entelektüel yaşamının geliştiği bir tür ana rahmi niteliğinde bu iç mekân. kişi kendini geliştirmek için, kendi beğendiği objelerden, heykellerden, resimlerden oluşturduğu bir mekânı oluştururken, o mekân da kendisini oraya kuran insana kendi damgasını vuruyor.şenol ayla: yansıtıyor…serol teber: yansıtıyor, ona göre o insanı üretiyor. insan o mekânı derleyip toparlıyor, ama o mekân da o insanı derleyip toparlıyor. walter benjamin’in tanımıyla “her iki taraf da birbiri üzerine parmak izi bırakıyor.” zaten özel dedektiflik, ilerde konuşacağız, s. holmes usulü dedektiflik bu iç mekânların oluşmaya başlamasından sonradır ki kamuoyunun gündemine gelmeye başlıyor.şenol ayla: burada senin bilimsel bir peri masalı kitabında freud’un fotoğrafı var. gerçi bu berggasse’deki fotoğrafı , ama londra’daki fotoğrafları da var, gerçekten narsist bir bakışı içeriyor, o eserler arasında oturması.serol teber: kesinlikle, çünkü o yapıtlar arasında ve 48-49 sene aynı mekânda oturuyor ve o mekânda oturmaya tahammül edebiliyor. ayrı bir trajik boyutu da, freud ateist olduğunu çok sık söylüyor. “ben bir yahudi ateistiyim” diye, yani kendisiyle dalga geçerek bunu söyleyebilme gücüne de sahip. bir tek tanrıyı inkâr ediyor, buna mukabil 3000 tane tanrıcık ile aynı odada yaşıyor. yani bir tanrıyı inkâr etmenin bedelini 3000 tanrı ile bütün gün bakışarak ödüyor. bu da ayrı bir trajedisi."
(ippolitin de acikladigi gibi - 17 Kasım 2018 02:02)
serol teber’in güzel anlatımı ile yatmadan önce masal niyetine dinlenilen güzel bir freud incelemesi. apple podcastlerden kolayca dinleyebilirsiniz.
(the theo - 30 Mart 2019 01:01)
Yorum Kaynak Link : didik didik freud