Süre                : 2 Saat 22 dakika
Çıkış Tarihi     : 23 Eylül 1994 Cuma, Yapım Yılı : 1994
Türü                : Drama
Taglar             : Haksız yere hapis cezası,Stephen kralının eserlerine dayanan,Hapishane,Cezaevinden kaçmak,Anlatım üzerine ses
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Castle Rock Entertainment
Yönetmen       : Frank Darabont (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Stephen King (IMDB)(ekşi),Frank Darabont (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Tim Robbins (IMDB)(ekşi), Morgan Freeman (IMDB)(ekşi), Bob Gunton (IMDB)(ekşi), William Sadler (IMDB)(ekşi), Clancy Brown (IMDB)(ekşi), Gil Bellows (IMDB)(ekşi), Mark Rolston (IMDB)(ekşi), James Whitmore (IMDB)(ekşi), Jeffrey DeMunn (IMDB), Larry Brandenburg (IMDB), Neil Giuntoli (IMDB), Brian Libby (IMDB), David Proval (IMDB), Joseph Ragno (IMDB), Jude Ciccolella (IMDB), Paul McCrane (IMDB), Alfonso Freeman (IMDB), V.J. Foster (IMDB), Frank Medrano (IMDB), Ned Bellamy (IMDB), Brian Delate (IMDB), Don McManus (IMDB), John R. Woodward (IMDB), Dion Anderson (IMDB), James Kisicki (IMDB), James Babson (IMDB), Rita Hayworth (IMDB), Alonzo F. Jones (IMDB), Gary Jones (IMDB), Michael Lightsey (IMDB), Brad Spencer (IMDB)

The Shawshank Redemption (~ Esaretin Bedeli) ' Filminin Konusu :
Esaretin Bedeli, Andy ve Red isimli iki mahkumun parmaklıklar ardında kurdukları dünyanın hikayesini anlatıyor. Andy Dufresne, genç ve başarılı bir bankerdir. Karısını ve karısının sevgilisini öldürmek suçundan yargılanır ve ömür boyu hapis cezası alır. Shawsank Hapishanesi'nde dayak, işkence, tecavüz, her türlü durum yaşanmaktadır fakat Andy gene de hayata bağlı ve iyimserdir. Bu tutumu etrafındakileri de etkiler. Andy umutlu bakış açısıyla çevresindeki tüm mahkumları, parmaklıklar arkasında bile özgür bir yaşam olabileceğine inandırır. Andy'nin bu çabalarına ortak olacak bir arkadaşı da olacaktır: Red.Bir Stephen King uyarlaması olan filmde Morgan Freeman ve Tim Robbins başrolde. Film, 1995'te, aralarında en iyi film adaylığı da olmak üzere tam 7 dalda Oscar'a aday gösterildi.


İntikam / 27 Mutlaka İzlenmesi Gereken 20 Hapishane Filmi / 20
  • "her seyredisimde ayni zevki aldigim mukemmel film. allah star'dan razi olsun iki ayda bir yayinliyorlar zaten. tim robbins basimizrolde. tamamen zeka uzerine kurulmus bir film. (bkz: stephen king)"
  • "- abi yeaaa sovşenk ridempşını beğenmedim ben yaeee- neden canım benim. neyini beğenmedin şimdi güzelim filmin?- 3d bilek değeeell yaeeee xd xd zaaaa.."
  • "sedet eserinle gurur duy. adamin yaptığına bak.film.edit: (bkz: #46989649)"
  • ""korktukça tutsak, umut ettikçe özgürsünüz..."-- filmin afi$inden"
  • "brooks un andy den kurtçuğu aldığı sahnede eyvah yiyecek galiba diye düşünürken cebindeki kuşa vermesi ile çok tuhaf duygular hissettiren, sevindiren filmdir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    2010 yılında izleyen bebelerin, holywood klişesi olarak nitelendirdiği bazı olguları, 1994 senesinde sinema sanatına yerleştiren, yani klişe olan değil arkasından gelen filmler için "klişe" yaratan sinema tarihinin en önemli başyapıtlarından.


    (naga sadow - 29 Ocak 2011 11:45)

  • comment image

    - abi yeaaa sovşenk ridempşını beğenmedim ben yaeee
    - neden canım benim. neyini beğenmedin şimdi güzelim filmin?
    - 3d bilek değeeell yaeeee xd xd zaaaa..


    (xetex - 29 Ocak 2011 12:17)

  • comment image

    filmin imdb trivia bölümünden alıntılar yapacak olursak;

    izlemeyenler için spoiler içerir!

    -mahkumların sinemada izlediği filmin adı gilda
    -morgan freeman ın şartlı tahliye belgelerindeki gençlik resmi küçük oğlu alfonso freeman a ait. ayrıca bu film alfonso freeman ın oynadığı ilk film. ardından 1995 de se7en da muhtemelen baba kontejanından küçük bir rol daha alıyor.
    -andy dufresne nin silahını doldurduğu ve hücresinin duvarına adını kazıdığı yakın çekim sahnelerdeki eller, filmin yönetmeni frank darabont a ait. sadece kendisi, istediğini, istediği şekilde yapabileceğini düşündüğü için bu şekilde çekilmiş. yönetmenin ismi birşey ifade etmediyse; güncel olarak the walking dead, geçmişe yönelik ve bence kült olarak fly 2 görüntü yönetmeni, the nightmare on the elm street 3 görüntü yönetmeni. ve boardwalk empire, sopranos ve goodfellas seven herkesin en azından trailer ına göz atması gereken mob city dizisini yayınlayacak yakında.
    -önce tom hanks e önerilen andy rolü, forrest gump ın çekim takvimiyle çakıştığı için, tim robbins e kalmış. aynı rolü o sıralarda waterworld ü çekmekle meşgul olan kevin costner da reddediyor. imdb ye göre nicholas cage, johnny depp, tom cruise diğer düşünülen isimlerden.
    -tim robbins, kütüphaneci brooks un olmadığı ve karga jack le konuşması gereken sahnede, kargasının gaklama düzenini (?) öğrenerek, diyaloğuna başlıyor. sahnede karganın karşılık vermesi beklenmezken bu detaylara çalışmak, tim robbins hakkında bize fikir verebilir.
    -filmde hiç bahsedilmeyen brooks un suçu, karısını ve kızını kötü bir poker elinden sonra öldürmesi.
    -red in film sonunda bulacağı, andy inin gömdüğü kutu; film çekilmeden aylar önce gömülüyor. ağaca giden patika ve taş duvar film için yapılıyor. daha sonra duvarın taşları toprak sahibi tarafından ebay de parçaparça satılıyor.
    -yönetmenin tasvir ettiği son, red in andy e ulaşmak üzere yola çıkıp, otobüse binmesiyle bitiyor. dağıtıcı castle rock ikisinin buluşması konusunda, seyircinin daha mutlu olacağını varsayarak ısrarcı oluyor. ve film bu şekilde bitiriliyor.
    -andy nin 1966 da banka müdüründen çaldığı 370.00$ ın değeri, 2010 da 2.500.000$.
    -ve son olarak film boyunca sadece 2 kadın konuşuyor.


    (der doppelganger - 17 Ağustos 2013 20:09)

  • comment image

    geri zekalı süzgeci film. subjektif yorumları bir kenara bırakıp olaylara biraz geniş açıdan bakabilen herkes bu filmin neden bu kadar yüksek puan aldığını anlayabilir. ama nerde, bizim dingil "aklım almıyor yahuu" diye giriyor olaya. almaz amk, o kapasiteyle almaz zaten. bak sevgili zigot, gene anlamayacaksın ama tane tane anlatıyorum:

    adamlar her yaştan, her kitleden ve her anlayıştan insanın anlayacağı ve ilgisini çekebilecek bir senaryo kurgulamışlar. öyle inception gibi uçmamışlar, ve ya pulp fiction gibi aşırı doz sanatsal girmemişler olaya. bu filmi ben de hiç sıkılmadan izlerim, anne-babam da, rahmetli dedem de sağ olsaydı izletsem izlerdi. hiçbiri uyuklamazdı ekran karşısında, hepsi beğenirdi gayet.

    genelde filmlerin akıllarımıza kazınan noktaları hep sonlarıdır. ve bu filmin sonu öyle bir intikamla bitiyor ki, izleyenin orgazm çığlıkları atası geliyor, içten içe gururlanıyor gereksiz bir şekilde, insanın o hep beklediği "gün gelecek adalet yerini bulacak" fetişi canlanıyor gözünün önünde. ki izleyiciyi o ana kadar kızdırmak için tüm kötü karakterler birleşip ellerinden geleni o kadar güzel yapıyorlar ki , oyunculuklara şapka çıkarmak gerek.

    filmdeki tüm ters köşeler, son andaki yaratılan başrol oyuncusunun kendini asması ihtimali, önce duygulandırıp akabinde gelen final de zevki 100'e katlıyor. bazı filmler vardır, izleyicinin bug'ını yakalar. istediği tüm duyguları hissettirir izleyene. çok sert mizaçlı ve odun bir adamı ağlatabilir. çok duygusal bir insanın mantığına hitap edebilir. misal babam ve oğum'da da vardı benzer bir olay. fikret kuşkan'ın ölüm sahnesi bir bug'dır mesela. en hayvanoğlu hayvanı bile ağlatır, acımaz.

    bir de bu filmi hep futbolla alakalı söylenmiş bir sözle bağdaştırıyorum. "futbol basit bir oyundur ama basit oynamak çok zordur" diye bir söz vardır. evet, bazı şeyleri en basit haline getirebilmek çok zordur. ve bu filmde verilmek istenen herşeyin en basit, en direkt yolla verilmesi genel izleyici kitlesinin hoşuna gitmiştir ve o kitle de filmi hakettiği yere taşımıştır. (bahsedilen basitlik olay örgüsü basitliği değil, olayları ve duyguları aktarma yolundaki basitlik ve netliktir )

    ama gel gör ki herşeyin en iyisini bilen , herşeyin en iyisini yapan denyo ekşi sözlük yazarlarına ulaşamamıştır, dokunamamıştır bu film, dolayısıyla dünya sinema tarihi açısından çok büyük bir kayıptır...

    edit: harika bir yer burasi gercekten. adam boklu götune bakmadan kendini zeki, dunyanin büyük bir kismini aptal ilan ediyor, bunun üzerinden sistemi eleştiriyor. özgüvenini esekler siksin e mi?


    (gorkemli olur gariplerin orgazmi - 14 Kasım 2014 01:20)

  • comment image

    hepsini okudum. jangling jack sen haksızsın ibne. seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım.

    duydum ki filmi beğenmemişin
    bizim de çok umrumuzda sanmışsın
    renkler ve zevkler tartışılmaz diye bir söz var bildin mi?
    ikinci mısradaki deleri ayırt edebildin mi?

    imdb puanını da sıralamasını da sonuna kadar hakeden film.


    (nurtenin yegeni leyla - 14 Kasım 2014 01:41)

  • comment image

    --- spoiler ---
    brooks un andy den kurtçuğu aldığı sahnede eyvah yiyecek galiba diye düşünürken cebindeki kuşa vermesi ile çok tuhaf duygular hissettiren, sevindiren filmdir.
    ---
    spoiler ---


    (niniel - 16 Mayıs 2006 13:37)

  • comment image

    aşağıdaki yazı filmle ilgili subjektif tecrübe ve fikirlerimi içermekle birlikte kısmi spoiler içerebilir. bu konularda hassas biriyseniz bunu göze alarak okuyunuz.

    herhalde "abi kitabını okumak lazım" diye dolaşmayacağım nadir yapımlardan biri esaretin bedeli. son derece kısa ve sıradan bir öyküden, başarılı kurgu ve oyunculuklar ile böyle bir eser çıkartmak gerçekten takdire şayan bir iş.

    aslında şunu da kabul etmek lazım, hapishane kaçış filmleri/dizileri genelde kötü olmaz. neden bilmiyorum en sıradan olanı bile bir şekilde kendini izletir. hapishane ve kaçış temaları ne kadar işlemesi basit de olsa, tekrara düşmemek, kendisinden bir öncekinden farklı bir şey ortaya koymak da bir o kadar zordur ama.

    shawshank hapishanesinde geçen bu film farklılığını ilk şurada ortaya koydu. bu bir kaçış filmi değil dedi. öyle bir iddiası olmadı. kaçış, filmin sadece bir bölümünde yer aldı. film gitti adaleti sorguladı, hapishaneleri sorguladı, bürokrasiyi sorguladı, ceza sistemini sorguladı. bunları yaparken artısıyla eksisiyle seyirciyi o hapishane ortamının içine dahil etti.

    filmde çok sevdiğim bir an var. andy gittikten sonra redd yemek masasında oturmaktadır ve andy'nin yaptıkları sanki bir efsane bir mit gibi masada anlatılmakta insanlar gülüp eğlenmektedir. redd ise hem gülmektedir hem biraz buruktur. arkadaşımı özledim diye özetler durumu. tam o anda ben de seyirci olarak şunu hissederim, saatlerdir zevkle izlediğim film, andy'den haber alamadığımız süre içinde daha neşeli ve keyifli olması gerekirken daha boğucu bir hal almıştır. film sizi o ortama öyle bir alır ki gerçekten andy'i özlediğinizi düşünebilirsiniz. redd'i hissedersiniz.

    izleyici kendini andy'e o kadar yakın hisseder, film bunu o kadar güzel başarır ki, onun başarıları ile mutlu olur, acıları ile üzülürsünüz. aslında tamamen kendi çıkarı doğrultusunda hareket eden gardiyanlar ona iyi davrandığı zaman ona sempati duyar, kötü davrandığında sinir olursunuz. andy'i taciz eden adam, gardiyanlar tarafından öldüresiye dövüldüğünde bunun çok yanlış olduğunu bilir, bunun olma sebebinin sadece o adamın değil, gardiyanın da şeytani bir figür olduğunu anlarsınız ama gardiyanı takdir etmekten geri durmazsınız. böyle bir subjektif bakış açısı verir size film.

    genelde çok sevilen brooks'un hikayesi sonraki redd hikayesi ile birlikte aslında fazlaca didaktik, "işte hapishane ve ceza sistemindeki sorun, içeriden çıkan tekrar suça itiliyor" konulu bir anlatım. %100 haklı, doğru ancak filmin akışını bozup, bir yol göstermeden sadece sorunu gösteren bir kısım. evet çok beğeniyorum ama daha iyi olabilir miydi sorusu aklımda.

    tabii bu finalin bağlanması açısından da oldukça önemli. film son kısımlarında iki kere twist yapıyor. önce andy'i intihar edecek sanıyoruz, sonra da redd tekrar hapise girmek için suç işleyecek. her ikisi de mutlu devam ediyor, korkulan olmuyor. en başta brooks'ta korkulanın olması bizi bu kısm hazırlamak için.

    bu filmi özellikle başkalarına izletmeyi, andy'nin hücreden çıktıktan sonra ip bulması, intihar mesajları verilmesi ve sabah odasından çıkmadıktan sonraki kısımları izlettiğim kişinin yüzüne bakarak takip etmeyi çok seviyorum. günümüz sinema izleyicisinin kolay kanmayacağı bir twist olmasına karşın, konu o kadar güzel işleniyor ki aynı anda şu ana kadar 3/3 andy'nin intihar ettiğini düşündü.

    film hakkında genelde üzerinde durulmayan bir detay ile kapatmak istiyorum konuyu. bence şurada hoş bir mesaj var. andy en başta çekici istediğinde, redd "hop hemşerim" diyor ama çekici görünce gülüyor. bununla bir kaçış olmaz çünkü bariz. andy yıllar boyunca bu minik yıpranmış şekille figürler oyduğuna ikna ediyor insanları.

    o minik çekic ve 19 yıl çabayla andy tüneli yazıyor. 19 yıl. bakın ben 34 yaşındayım. ergenliğimden beri tüm hayatım boyunca tünel kazdığımı düşünüyorum da. bakın bunla kimse uğraşmaz. redd de diyor zaten bununla tünel kazmak bir ömür sürer diye. şu anda müebbet yatan birine 19 yıl uğraş serbestsin de, kim uğraşacak der. 1 yıllık planların bile çok uzakta göründüğü şu hayatta özgürlük için 19 yıl çabalamak. bir hayal edin ya, hangi yıl vazgeçerdiniz. hele içeriye alışıp bir şekilde rahat ettikten sonra. evet 19 yıl hiç birimiz uğraşmazdık ancak asla elde edilemeyecek gibi görünen her şey yeteri kadar çalışma ile elde edilebiliyor aslında. edemiyorsak zamanı gelmeden pes ettiğimiz için belki de.

    allah herkese andy'nin sabrını ve çalışkanlığını versin.

    ekleme: iki noktaya değinmek istiyorum.

    1) buraya ikinci kez edit atıyorum; hayatımda almadığım kadar mesajı yıl muhabbetinden aldım. detayları kaldırdım dümdüz filmden gidiyoruz. anlatmak istediğim değişmiyor.

    2) geçen debe'ye giren, film, müzik vs ile ilgili hayvani bir şekilde entry'lerin database'ini yapan bir arkadaşa özenip eskiden yaptığım bir listemi çıkarttım 2-3 gündür tek tek film yorumu yazıyorum, yazmışsam silip yeniliyorum veya eski entry'i düzeltiyorum, dolduruyorum. 20-25 tane yaptım (listem 1.400 film, banko sıkılacağım, umarım sıkılmam) yavaş ama emin gitmek istiyorum. bu 25 film arasında sadece shawshank çok ilgi çekti ve doğrudan debe'ye girdi. aslında bilmeden, bu filmin popülerliği üzerine bir deney yapmış oldum. hoşuma gitti bu tespit, paylaşmak istedim.


    (misericord - 12 Aralık 2019 15:24)

Yorum Kaynak Link : the shawshank redemption