Kokuriko-zaka kara (~ Tepedeki Ev) ' Filminin Konusu : Umi, beş kişilik ailesinin en büyük kızıdır. Babası Kore Savaşı sırasında kaybolmuştur ama Umi onun döneceğine dair ümidini kesmez ve babasının dönme ihtimaline karşılık her gün çift flamayı evlerinden sallamaktadır. Tam da bugünlerde bir lisede ortaya çıkan bir öğrenci hareketinin ortasında kalır, bir yandan genç Jun’a âşık olur.
Hauru no ugoku shiro(2004)(8,2-281307)
Tonari no Totoro(1988)(8,2-274799)
Ookami kodomo no Ame to Yuki(2012)(8,1-35349)
Kaguyahime no monogatari(2013)(8,0-28062)
Mimi wo sumaseba(1995)(8,0-39303)
Majo no takkyûbin(1989)(7,9-96462)
Gake no ue no Ponyo(2009)(7,7-132626)
Omoide no Mânî(2014)(7,7-24372)
Kari-gurashi no Arietti(2010)(7,6-66536)
Neko no ongaeshi(2002)(7,3-38374)
Heisei tanuki gassen ponpoko(1994)(7,3-19406)
Hôhokekyo tonari no Yamada-kun(1999)(7,3-8689)
jp. "kokuriko tepesi'nden".a.k.a. from up on poppy hillstudio ghibli'nin yapımcılığını, goro miyazaki'nin yönetmenliğini üstlendiği, 16 temmuz 2011 tarihinde japonya'da gösterime girecek anime film.http://en.wikipedia.org/wiki/from_up_on_poppy_hillgoro miyazaki'nin yönetmen koltuğuna oturduğu ikinci studio ghibli animesi, tetsuo sayama ve chizuru takahashi'nin 1980 yılında nakayoshi'de yayımlanmış aynı adlı mangasından uyarlanmış.heyecan ve merakla bekliyoruz...teaser trailer ~ http://www.youtube.com/watch?v=pru-bwikrea
(otisabla - 12 Temmuz 2011 18:15)
miyazaki'nin parmağı varsa derhal izlenmeli. ama kokuriko zarakara dvd'si geldi mi, kokuriko zarakara'ya iki bilet lütfen dememek için derhal bir türkçe isim bulunmalı. yetkililer el atsın bu işe.
(battuta - 28 Temmuz 2011 23:27)
miyazaki'nin oğlu goro miyazaki'nin yönetmenliğini yapacağı anime. daha önce ursula k. le guin'in tales of earthsea'sini çekmişti. her ne kadar güven veren biri olmasa da ghibli'deki abilerinden, özellikle babasından destek alarak ortaya iyi bir film çıkaracağını düşünüyorum.
(seru - 4 Ağustos 2011 11:12)
31. istanbul film festivalinde tepedeki ev ismi ile gösterilen anime. spolersız konusu şöyle ; anneanesi ile yaşayan uminin babası kayıptır, annesi de uzaktadır. denizci babasının gelme umudu yüzünden umi her sabah evlerinin bahçesindeki direğe flamalar çeker. bu sırada okuduğu okuldaki latince derneğinin yıkılmaması için ayaklanan öğrencilerin de yol göstericisi oluverir. dernekteki jun'la yakınlaştıkları sırada geçmişlerine dair bir gerçek ortaya çıkar ve hikaye sürer gider. baba miyazaki kadar üstün olmasa da bu da güzel mi güzel bir animedir.
(labit - 9 Nisan 2012 09:31)
senaryo ve öykü anlamında da yukarıda saydığımız kimi eksiklere rağmen filmin akılda kalıcı ve kendini ilgiyle izleten bir havası var. şeker kıvamında bir film önümüzdeki... dolayısıyla kimi eksiklerini kolaylıkla görmezden gelmek mümkün. öte yandan umi-shun ilişkisi ile ilgili durumu da melodram tarzına hiç yaklaşmadan ele alması da takdire şayan...( http://hayatimizsinema.blogspot.com/…2011.html#more )
(diamant - 4 Ağustos 2012 15:48)
okuldaki kulüp binasının yıkımı tartışmaları üzerinden, geçmiş-gelecek mevzularına başarılı değinilmiş film. bir yandan tozlarının binayı geçmişe ait tuttuğuna inanan gençlerin onu temizleyerek bugüne ait mağduriyetini gidermiş olmaları, diğer yandan toplumsal hafıza olarak "yapı"ların üzerinden anlatılan "sahip çıkılması gereken tarih" kavramı olarak katmanlı hale gelebiliyor.aşıkların arasına girmeye çalışan pembe dizi tadındaki engele karşı geliştirdikleri tepkiler bana bir beden büyük geldi, o kısmı çok yavan kalmış belli ki. ayrıca kullanılan müzikler, başlangıcından itibaren devam gemi siren sesi, her gün çekilen flama izleyiciyi filme dahil etmekte başarılı unsurlardan.
(kalemini satan bilge - 8 Ağustos 2012 00:58)
son 10 dakikası ile ağlatma potansiyeline sahip film. özellikle en sonda çalan şarkının sözleri ile.bundan başka, diğer miyazaki filmlerinde olduğu gibi "çalışmak" yüceltilmektedir.
(kumrengi - 8 Ağustos 2012 16:12)
suratımda aptal bir gülümseme ile istiklal'de beni yarım saat yürüten oğul miyazaki animesi. o değil de; en sonda çalan şarkı için siz değerli sözlükçülerin yardımlarını bekliyorum.edit: kendi başımın çaresine baktım ben. siz de buyrun efenim:http://www.youtube.com/watch?v=6xpfuozcrfm
(ritsa - 11 Ağustos 2012 11:57)
studio ghibli'den yine duygusal ve bir o kadar da güzel bir anime. hayao miyazaki'nin oğlu goro'nun* yönettiği 3.film. hayao usta senaryo kısmında yer almış. 1960'lı yıllarda geçen bir öykü. kore savaşında babasını kaybetmiş bir kızla, yine savaş yüzünden babasını kaybetmiş bir oğlanı anlatıyor. kardeş olma ihtimalleri ortaya çıkınca olayların seyri değişiyor. hüzünlendiriyor.her ghibli filmi gibi başarılı, detaylı çizimler ve harika müzikler vardı. biraz yeşilçam öykülerini hatırlatsa da eski bir mangadan uyarlanmış.
(cncn - 24 Ağustos 2012 18:16)
epey duygusal ama tatlı da bir film. senaryosunda yıllar boyunca izleyip artık klişe olarak gördüğümüz ayrıntılar var, evet. hattâ insan bir yerden sonra tokyo'daki vakıf başkanının asıl baba çıkacağını bile düşünüyor. ama bu ufak tefek klişeler keyifle izlenmesine engel değil, zîrâ studio ghibli yapımları nevi şahsına münhasır güzellikleriyle ayrılan vaktin hakkını bir şekilde veriyorlar, bu film de başarmış bunu. ayrıca satoshi takebe imzalı müzikleri de pek güzel bu filmin. kulüp binası kadar idealist sakinleri de eksantrik, gülümsetiyorlar izleyeni. eskiye, geçmişe, tarihe değer verip sahip çıkma konusunda da güzel mesajlar veriyor bu tatlı film. 7/10 puanı hakederek almış yani.
(martin jacques mystere - 1 Eylül 2012 00:34)
(bkz: studio ghibli)
(zarp - 3 Eylül 2012 13:11)
türk filmi sevdalılarının pek de yabancı olmadığı bir hikayeye sahip, sonu belli, güzel zaman geçirmeli film.şaşırtmak, ters köşeye yatırmak gibi emelleri olmadığını açıkça belli eden filmde hayao miyazaki sinemasının sınır tanımazlığından da pek eser yok açıkçası.ama güzel güzel müzikleri var hep.buyrun:http://www.youtube.com/watch?v=vou7b5s7kdw
(ruhsuzkozmonot - 12 Eylül 2012 18:57)
miyazaki'nin bilindik sıcaklığını bulabileceğiniz, keyifli bir film. özellikle, değerlerin korunması çabası ve aşkın saf hali, filmde kullanılan müzikle birleştiğinde keyifli zaman geçirmenize sebep oluyor. --- spoiler ---"güneşte çok fazla leke var ve insan hayatı çok kısa" cümlesi, gülümsetiyor.--- spoiler ---
(aporrhais pespelicani - 25 Eylül 2012 20:20)
--- spoiler ----küçük bir oyuncak bebek olsaydın seni cebime koyabilirdim. harika olmaz mıydı bu ?-eğer bir önlük olsaydın, bütün gün karnımın etrafına sarabilirdim seni. harika olmaz mıydı ? ...--- spoiler ---
(steam - 28 Ocak 2013 16:09)
kulüp binasının içindeki detaylar şahane. yaşadıkları yer ayrı, 1960'larda geçmesi ayrı güzel. yalnız bir ara korktum enseste girecekler diye. olmadı neyse ki. çok duygusal filmmiş diyorlar da, benim duygular fena körelmiş. sağlam bir bileyden geçirmek lazım.
(peanutbutterandbread - 21 Nisan 2013 10:11)
her studio ghibli filmi gibi acayip sevimlidir. resmen moralim yerine geldi izledikten sonra.
(okuryatar - 14 Ağustos 2013 02:48)
yasadiklari yere hayran birakan film. o cizimler nedir arkadas ya, kiki'nin yasadigi yere de boyle tutulmustum.ayrica sonlara dogru adamla konusmak icin gittikleri geminin uzerinde, kucucuk bir ghibli yazisi gorulur, gulumsetir.
(bendimidimodidi - 2 Mayıs 2014 01:43)
müthiş detaylar ile süslenmiş, müthiş klişe bir senaryoya rağmen asla insanı sıkmayan ve tam tersi deliler gibi hüzünlendiren, eğer birazcık duygu denen naneden varsa içinizde; sonunda salak salak sırıtmanızı sağlan ghibli animesi.yaşadıkları kasaba, mekanlar, güneş batarken yürüdükleri sokaklar ile ve tüm bu planlarda yer alan detaylar ile kendine hayran bırakıyor.
(obscure - 21 Ağustos 2014 22:17)
--- spoiler ---filmin ortalarına doğru yeşilçam kokan hareketler bunlar diyorsunuz. ama pişman oluyorsunuz. kalbi yumuşatan bir film. izleyin mutlu olun efendim.filmden alıntılar:http://replikler.net/…-tepedeki-ev-replikleri-2011/_____illa bir şeyleri yıkmak istiyorsanız, kafalarınızın içindeki odunlarla başlayın! eskinin eşyalarını yıkıp geçmenin, eskinin anılarını yıkıp geçmekten bir farkı yoktur. bizden önce yaşamış ve göçüp gitmiş insanlara hiç mi saygınız yok? geçmişi çiğneyip sırf geleceği düşünenlerin bir geleceği olacağını mı sanıyorsunuz?! demokrasi azınlıkları görmezden gelmek değildir!_____ve böylece eflak prensliği, osmanlı imparatorluğu ve rusya arasında kalırken iki ülkenin de arzuladığı topraklar haline dönüşmüş oldu._____--- spoiler ---filmin bitiş müziği:http://www.youtube.com/watch?v=1hrnavzqrfsve sözleri:ışıl ışıl deniz üzerinde,güneşe teslim oluyor bir gemielvedalar süzülüyorher düdük sesiyle birlikteinmeye başlarsam bu tepeden hafifçeyazın renklerini taşıyan rüzgarıhissedebilecek miyimaşkım olmuş bir melodisınır tanımadan söylüyorum hunharcaaşkım olmuş bir martısüzülüyor, dalışa geçiyor haşincealacakaranlıklarda çağırsam senigelecek misin acep sevgilimyürüyüşe çıktığım yollar boyuncabırakıyorum kaldırımlaraelveda gölgelerinieski bir mabet,rüzgâr güllerine hükmeden bir meltemyaz renklerine bürünmüşbir şehir görebilecek miyimdünün aşkı gözyaşlarımda yaşıyorzamanla kuruyupyok oluyorlar hepsi dedünün aşkı çekingensonu olmayan sözler eşliğindealacakaranlık vakitleribuluşursak seninlesöyle haydialacak mısın beni kollarına
(ellerim bombos - 26 Ekim 2014 11:05)
dünyanın en güzel kulüp evininde içinde olduğu nefis bir studio ghibli filmi. sıcacık, gözü & gönlü & ruhu dinlendiren cinsten.--- spoiler ---içinde olmak istenen filmlere üst sıradan girmeyi hak eden, her nedense bana çengelköy, kandilli sırtlarını andıran mahallesi, çocukça heyecanları tekrar yüreğimde hissettiren kulüp binası, mahalledeki evleri, küçük esnaf, tramvay, deniz kokusu burnumda... her gun bayrak direğine mesaj bırakan, naif ve çalışkan umi'nin baba özlemi, mutfak parkesi altındaki patates soğan gözü...ikinci dünya savaşı sonrası japonya atmosferi çok ilginç, seyri keyifli zaten. sokakları canlı, yaşayan ve her organizmasıyla vızır vızır çalışan, bugünün japonyasının sanayi temellerinin atıldığı dönemler. inşa eden bir ulus manzarası.elbette kaçınılmaz gelenek ve modern tartışması da döneme uygun (ki hala tüm dünyada geçerliliğini korur bence) olarak şöyle bir değinilmiş.liseli olmak, sonsuza dek o kulüp binasında mürekkep koklamak ve sonra yeşil sokaklardan limana yürümeyi arzuluyor insan.bir de bina temizliği sonrası vakıf başkanının ziyaretinde gök bilimi kulübü diyaloglarıyla sesli güldürmüştür.+ siz hangi kulüpsünüz çocuklar?- gök bilimi kulübü. 10 yıldır güneş lekelerini izlemekteyiz efendim.+ bir şey bulabildiniz mi bari?- hayır efendim güneş çok yaşlı ve bizim ömrümüz çok kısa olduğundan bir şey bulamadık.+ harikulade bir cevap bu.--- spoiler ---
(dervish samurai - 15 Aralık 2014 22:50)
Yorum Kaynak Link : coquelicot-zaka kara