hayao miyazaki'nin 2008 yazında gösterime girecek yeni filmi.

"japanese film distributor toho has officially announced the new film of world renown master animation director hayao miyazaki. the film, which is titled "gake no ue no ponyo" (ponyo on a cliff), is to be released in the summer of 2008. what’s interesting is that hayao miyazaki has written a story which revolves around a 5 year old boy sosuke and the princess goldfish ponyo who wants to become human. goro miyazaki's son (hayao's grandson) has been chosen as the model for the main character sosuke and important subjects of miyazaki’s new film are things like "father", "mother" and "cliff". in addition studio ghibli president toshio suzuki mentioned "almost 70 to 80% of the film takes stage on sea. it will be a director’s challenge on how they will express the sea and its waves with freehand drawing..."

(arsonist - 19 Mart 2007 18:39)

http://www.buta-connection.net/films/ponyo.php adresinden fransızca, http://www.seruven.org/blog/blogger.html adresinden de türkçe gelişmelerine ulaşabileceğiniz, miyazaki'nin kendi sözlerine göre son uzun metrajlı filmi.

(hainbaykus - 13 Temmuz 2007 16:47)

filmle ilgili gelişmeleri takip etmek için buyrun:
http://www.nausicaa.net/miyazaki/ponyo/
http://www.nausicaa.net/…yo_on_the_cliff_by_the_sea

(asden - 10 Ağustos 2007 17:09)

howl's moving castle gibi bir şaheserin ardından bizleri sırada nasıl bir güzelliğin beklediğini merak edenlere, yeni filmi hakkında miyazaki usta ile yapılmış 10 ocak tarihli bir röportaj için:

http://www.ghibliworld.com/news.html#1001

(dionysia - 15 Ocak 2008 20:45)

fragmanı: http://tr.truveo.com/…ouveau-miyazaki/id/4011532710

(cinematography - 20 Temmuz 2008 10:50)

taze (dün) piyasaya çıkmış bir anime. uktecinin de dediği gibi hayao miyazakii tarafından yazılıp yönetilmiş ve studio ghibli tarafından hazırlanmıştır. konusu ise kısaca insan olmak isteyen bir japon balığının öyküsüdür.

--- spoiler ---

(bkz: sudan cikmis baliga donmek)

--- spoiler ---

(darlanan adam - 20 Temmuz 2008 21:09)

pooonyo ponyo ponyoo diye diye fragman sarkisini tek izlemede kafama sokmayi becerebilmis canlandirma...

bundan beteri selaaam yeniden aaska selaaam selam aleykum...

(zack - 23 Ağustos 2008 09:20)

(bkz: ponyo on the cliff)

(luna - 10 Eylül 2008 15:29)

miyazaki ustanın heycanla bekledigimiz son filmi.
umarım enn son filmi olmaz. öyle bir dedikodu dolaşıyordu.

(one fat lady - 25 Eylül 2008 15:55)

pazar günkü filmekimi gösterimi'ne yer kalmamış film^*.. bir bilet olsa..

(hassan - 25 Eylül 2008 16:09)

filmekimi gösteriminde bilet bulabilmek uğruna sabahın 10'unda bilgisayara saldırtan şey.

ama...
hazır lafı gelmişken deyinmeden edemeyeceğim;
hani güzelim filmleri görüp gaza gelerek sepete ekle deyiveriyorsunuz . biletix, lafım sana: o hizmet bedelleri işlem ücretleri falan var ya...anladın sen onu.
(bkz: biletix)

(eternal - 25 Eylül 2008 16:17)

yuzde tatli bir tebessum olusturan, heyecanla beklenen anime

(x daemon - 25 Eylül 2008 16:39)

hastası olduğum bir diğer miyazaki filmi olmuştur. miyazaki lütfen hiç ölmesindir, hep film çeksindir.

--- spoiler ---

miyazaki usta şaşırtmamış, hastalıklı derecede tatlı olan küçük kız karakterleri serisine ponyo ile bir yenisini eklemiştir. bir de o minik balıklar (ponyo'nun kardeşleri) nedir öyle kardeşim, geberdim yahu.

--- spoiler ---

(evreniz - 30 Eylül 2008 07:41)

çok basit bir hikayesi olmasına rağmen inanılmaz büyüleyici bir film. miyazaki denizaltında öyle bir dünya yaratmış ki bakakalıyorsunuz. ilginç yaratıklar, gerçek hayatta olması imkansız gariplikte ve büyüklükte balıklar. bir de ponyo ve bi sürü tatlı şirin kardeşi var.

çok bir spoiler veresim, anlatasım var ama daha hiç kimse seyretmediği için yazmayayım.

ponyo ve kardeşleri çok tatlılar. ponyo'nun annesi inanılmaz büyüleyici, babası pek bir garip. sümerbank pijaması gibi ceketlerle dolaşıyor.

ne demiştik: hikaye çok basit. bittiğinde ya bu muydu diyorsunuz, ama çok güzel anlatılmış. insanı sürüklüyor.

(mea maxima culpa - 30 Eylül 2008 23:25)

--- spoiler ---

şimdi çok kötü diğmesini sevenleri monitör başına davet ediyorum. çünkü haddimi aşarak bu filmden çıkardığım felsefi sonuçları huzurlarınıza sunuyorum. buyrun;
-insanlar özünde iyidirler.
-birleşip toplum olduklarında kötü sonuçlar doğar.
-yine de toplum içinde yaşayan bireyler iyi olmayı sürdürürler.
-kötü insan yoktur, kötü sistem vardır.

şimdi bu muhteşem sonuçlara nasıl ulaştığımı aktarıp entry mi sonlandıracağım;
-film denizin aşırı derecede kirli olduğu bir yede başlamaktadır.
-bu yerin bir tersane kasabası olduğunu sonradan anlarız.
-denizi bok götürmekte iken, insanlar uyduruk bir çalışma ile denizi temizlemeye çalışırlar. ama sonuç başarısızdır.
-sosuke^* nin annesi, babası ve kendisi iyilik dolu insanlardır.
-sosuke nin çevresi de iyiliksever insanlarla doludur.
-filmdeki tek olumsuz karakter olan bir huzurevi sakini de sonradan hem haklı çıkar, hem de dünya tatlısı oluverir.
-ponyo^* nun babası olumsuz karakterine insanlardan nefret ettiği için bürünmüştür
-insanların başına ne kadar felaket gelirse gelsin bencilleşmezler, dayanışma ruhuyla hareket edip gülümserler.
-ama öyle bir sistem oluşturmustur ki insanlar, doğanın dengesini altüst etmişlerdir, diğer canlıların yaşamını tehdit etmişlerdir.

kişisel kanaatim insanların iğrenç bencilliklerini asla yitirmeyecekleri yönündedir. ancak pembe hülyalara dalmak için harika bir filmdir. anne sevgisini göstermesi de muhteşemdir. yönetmeniyle aynı fikirde olmasak da herkesin izlemesini isteyeceğim filmdir.

bir de filmde şu nokta vardır ki vurlgulanmalıdır; filmde yaşayan insanlar pink floyd un animals albümünde üzerinde durduğu üç insan grubundan sheep e üyedirler. pigs kesiminden kimseler görünmemektedir buna rağmen bu sistem içinde mutlu yaşamaktadırlar. öyle ki kasabalarını sel bastıktan sonra evlerini barklarını yitirmişken bile yüzleri gülmektedir. ayrıca baş rol oyuncumuz sosuke nin annesi bu sistemin sorunlu üyeleri olan geriatrik toplumun rehabilitasyon merkezinde çalışmaktadır. bir nevi sosyal güvenlik sistemlerinin kanseri sayılabilecek yaşlılara yara bandı niteliğinde bir yerde çalışmaktadır. sistem arızalarını gidermekle uğraşmaktadır.

--- spoiler ---

(m sartorius - 12 Ekim 2008 02:52)

45. antalya altın portakal film festivali( ya da 4. avrasya film festivali) kapsamında izleme fırsatı bulduğum miyazaki animesi. kısaca konusuna değinirsek, küçük bir japon balığı olan ponyo'nun sasuke ile tanışmasının ardından insan olmak istemesi diye özetleyebiliriz. aslında bu konu disney çizgi filmi olan küçük deniz kızı ariel'i hatırlatıyor bize.ancak miyazaki'den bir denizaltı hikayesi izlemek çok daha farklı dünyalara götürüyor.

(cephiro - 12 Ekim 2008 15:11)

ah miyazaki amca gel bana masallar resmet, kazık kadar insanları al sürükle başka diyarlara, hep senin hayalinde bir balık olayım dedirten filmdir. alıp bambaşka diyarlara götürür insan bu film her miyazaki filminde olduğu gibi..

(leaves dancing in the breeze - 12 Ekim 2008 22:04)

miyazaki'nin başlıgına da yazmış olmam lazım, tekrarlayayım:
hayao miyazaki'nin filmlerindeki gerçekçilik eksikliginden yakınmak gereksizdir. çünkü gerçek dünyayı göremeyecek kadar aptal olmayan miyazaki, özellikle çocuklar için , bari ekranda bundan uzaklaşmak, onları birkaç saatlik bir hayal alemine götürebilmek adına kötü karakterleri bile özünde iyi olacak şekilde tasarlar. bu açıdan bizi pembe bir pencereye toplaması bir rahatsızlık unsuru olmuyor, aksine dünyayı oldugu gibi gösteren filmleri de istedigimizde takıp izleyebildigimize göre, bir buçuk saatlik bir aldatmaca iyi bir terapi oluyor bünyeye.

ponyo, hafızaya işleyecek bir karakter. miyazaki hemen her animesiyle bir karakter yaratmayı başarıyor. yani film boyunca, chihiro'nun, mei'nin, kiki'nin odagından izleyebiliyor, bu karakterler ne yapsa gülebiliyoruz. bir de yan karakterler var, prenses mononoke'de beyaz orman yaratıkları yerini burada ponyo'nun minik kardeşlerine bırakıyor ki bence miyazaki'nin filmlerinde görsel ve işitsel zevki asıl onlar saglıyor.

totoro'da had safhada olan bütünsel güzel manzara ponyo'da yerini parça manzaralara bırakmış. yani bir okyanus anne figürü olagan bir çizgide çizilmişken, etrafını saran gökyüzü olanca gerçekliğiyle göz dolduruyor. aynı şekilde agaçlar, deniz bir fotograftan fırlamış gibiyken evin çizgileri çok basit, adeta bir pastel boyayla henüz boyanıp yetiştirilmiş gibi. bu sefer böyle bir çizgi tercih etmiş ve çok da sevimli durmuş.

neyse ne işte, kısaca miyazaki olaganüstü bir insan ve bu olaganüstü insanın kaleminden ne çıksa mutlu ediyor insanı.

(dubara - 12 Ekim 2008 23:59)

ponyo gibi çocugum olsun istemine yol açmış filmdir.

(turkppc - 13 Ekim 2008 10:33)

"ponyo ponyo ponyo" diye şarkı söyletendir..

(godot - 13 Ekim 2008 15:08)