Salinui chueok (~ Cinayet Günlügü) ' Filminin Konusu : 1986 yılında Güney Kore, askeri bir diktatörlük altındadır. Ülkede yasaklar ve baskılar tüm sıkılığı ile devam ederken bir gün, tecavüze uğrayarak vahşice bir cinayete kurban giden bir kadın bulunur. Hemen başlayan soruşturmanın başına, yerel polis dedektifi Park Doo-man getirilir. Fakat olayı çözmek için kullandığı yöntemler, herşeyi berbat etmekten başka bir işe yaramayacaktır.Başarısızlıkla sonuçlanan soruşturma yöntemleri nedeni ile bir çok tanığın zarar görmesi sonucu, Seul'dan yeni bir dedektif olan Seo göreve atanır. Zeki, kurnaz ve işini bilir tavırlarına rağmen Seo'nun da soruşturmada son derece başarısız olması, olayları iyice sarpa sardıracaktır.
Ödüller :
Oldeuboi(2003)(8,4-447217)
Ah-ga-ssi(2016)(8,1-72919)
Chugyeogja(2008)(7,9-48358)
Madeo(2009)(7,8-36886)
Ang-ma-reul bo-at-da(2010)(7,8-93396)
Ajeossi(2010)(7,8-53936)
Boksuneun naui geot(2002)(7,6-57871)
Chinjeolhan geumjassi(2005)(7,6-72442)
Dalkomhan insaeng(2005)(7,6-30935)
Gok-seong(2016)(7,4-39075)
Hwanghae(2010)(7,3-16143)
Gwoemul(2006)(7,0-84307)
ilk önce gwoemul'ü izleyip 'oha ne güzel' dedikten sonra, merak edip de salinui chueok'u da izlemiş biri olarak; bu adamın çektiği/çekeceği bütün filmlere ilgi alaka ve sevgi göstermek gerektiğini düşünüyorum. bu kişinin sineması, tam bir klişe yıkıcı görevi üstleniyor. daha filmografisinde üç filmi olmasına rağmen, şimdiden pek çok hayranı olduğuna eminim.
(goldenwand - 19 Aralık 2006 00:32)
uçan tekme mizahının yaratıcısı...
(neen - 17 Mart 2007 15:45)
güney kore sinemasının yükselen değeridir.
(ranini - 23 Ağustos 2007 21:26)
ağlatırken güldüren, aynı zamanda korkutan, hemen arkasındansa neşelendiren ve tüm bunları yaparken de politik olabilmeyi başarmış bir filme* imza atmış kendisi. ayrıca memories of murder gibi bir filmi vardır ki seri katil mecrasında hollywood'daki düzinlerce türdaşlarına on basar. şimdi michel gondry ve leos carax'la beraber tokyo isimli bir üç yönetmenli film projesi var. gözlerden kaçmasın.
(shocktheworld - 21 Temmuz 2008 13:10)
(bkz: madeo)
(sierra leone - 2 Ekim 2009 00:58)
katıksız bir 'kendine haslık' taşıyor bu adamın sineması. yordamla harman yaparak farklı ikonografilerden nemalanıp bir evren yaratmıyor. evreni bütünüyle kendine ait. o nedenle sessiz sedasız işini yapıyor, zira o çok meşgul.
(mutereddit tedirgin - 14 Mart 2010 18:17)
genelde avrupa ve amerikan sinemasını takip eden biri olarak çok büyük fanı olduğum yönetmendir kendisi. 4 filmde , bir üslup yaratmayı başarmıştır ve bunu çok fiyakalı bir şekilde yapmıştır. her filmini büyük bi heyecanla bekliycem.
(iiaa2 - 24 Nisan 2010 03:09)
bu yaşında gelmiş geçmiş en büyük yönetmenlerden biridir. böyle bir atmosfer işçiliği olamaz.
(arsizca yaladim leopari - 23 Ağustos 2010 19:49)
(bkz: snow piercer)
(yerli mal - 1 Ocak 2012 17:18)
kadın cinayeti ve aklı az bebe temasının dibine vurmuş, idol yönetmen.(bkz: salinui chueok)(bkz: madeo)
(fezader - 29 Mayıs 2012 00:30)
4'te 4 yapmış ender yönetmenlerden. gerilimin ve şiddetin içine yedirdiği mizahi unsurlarla elde ettiği sol kroşe-sağ sıvaz dengesine bayılıyorum.
(sir gawain - 26 Haziran 2012 17:38)
bir yerde uçan tekme gördüyseniz bilin ki orda bong vardır. ailemizin yönetmeni. başlangıcı madeo ile yapıp arkadan ana yemek olarak memories of murder ve tatlılardan da gwoemul. iyi bir haftasonu olabilir.
(tanrek - 30 Ocak 2013 22:59)
atmosfer yaratma konusunda muhteşem işler çıkaran yönetmen. bana göre salinui chueok ile seri katil filmleri arasında çığır açmıştır. filmlerinde her ne kadar ön planda farklı bir hikaye anlatılsa da arka planda mutlaka siyasi bir eleştiri mevcuttur. kısacası tüm filmleri izlenmesi gereken birisi.
(kemkem - 15 Şubat 2013 16:15)
bir cümle sonraki tırnak içindeki cümleleri sarfetmeyen yönetmen... "size istediğinizi vermek zorunda mıyım? ev sahibi benim siz ise misafir. malum misafir umduğunu değil bulduğunu yer" dememiştir. ama sen joon ho bong ol ve kendini takdim et deselerdi... kendimi bu cümlelerle takdim ederdim...eğer "joon - ho bong"u tanımıyorsanız. bu güne kadar tanımamışsanız en azından. ve bir şekilde adını duyup da... dur bakayım ekşiciler ne diyor bu adam hakkında diye meraklandınız ve burada okuduğunuz yorumlara göre de adamın filmlerine ulaşmak ve filmlerini izlemek niyetindeyseniz. ve en nihayetinde bu entry ne diyor acaba diye şu an benim kaleme almakta olduğum entry'yi -sizin şu anınınızda- okuyorsanız... size aşağıda tavsiyelerim var...öncelikle kendinize sorun? sinema aşığı mıyım? filmin ham maddesi kurgu mudur? iyi bir senaryo doğru bir adam elinde iyi bir film yanlış bir adam elinde kötü bir film olur, kötü bir senaryoya ise iyi bir adam bile bir şey yapamaz film/sanat anlayışına inanıyor muyum? kendinize bu soruları sorduğunuzda üç soruya da evet diyorsanız... tavsiyeler...1... başlık içi linklerdeki film göndermelerinin hiç birini yeni sekmelerde açmayın ve film hakkındaki yorumları, övgüleri, spoilerleri okumayın...2... filmleri artık bir şekilde edinecek akla sahipsinizdir hepsinin alt yazıları ünlü sitede mevcut. filmleri ve alt yazılarını edinin...3... filmi başlatırken filmin sizden istediği zaman dilimine sahip olup olmadığınıza bakın. o zamana sahip değilseniz. filmi o zamana sahip olduğunuzda izlemeye koyulun. tek oturumda izleyin.4... yine uygun zamanı bulursanız filmi daha sonra en azından bir kere daha, bu sefer kendinizi bir dramaturg'un sahneye koyuş eyleminin denetmeni olarak duyumsamaya çalışarak izleyin.5... ve türk sinemasının emekçilerinin (yönetmen olarak) dramaturji konusunda ne kadar sınıfta kalışlar sergilediklerini görün.6... bu adamın adını aklınıza yazın. henüz kırküç yaşında ve size daha daha böyle güzel eserler sunması için sağlığına duacı olun.
(stockholm sen de mi - 14 Mayıs 2013 03:51)
kendisi hakkında yazılı basında çıkan ilk yazı bu ay yayınlanan kitapçı dergisinde yer bulmuş.
(kemkem - 1 Ekim 2013 17:22)
komedi, dram, fantastik ve bilim-kurgu türlerini harmanlayıp kendi tarzını çıkaran, üstüne üstlük bu absürtlük silsilesinde alt metin işçiliğiyle politik mesaj vermeyi hiçbir zaman es geçmeyen bir yönetmen joon-ho bong. the host filminde tarzını yanlış anlamamdan mütevellit filmi yarısında kapatmıştım. ama adam resmen lsdvari özgün tarz yaratmış kendisine, snowpiercer'ı izledikten sonra anladım. bana kalırsa güney kore'nin tarantino'su özgün tarz yaratma babında.
(cd rom failure - 27 Haziran 2014 17:18)
insan yazılımındaki neden sonuç ilişkisine yönelik hatalı şemaları gerek politik, gerek bireysel ve insan-merkezci, gerekse toplumsal olarak benzersiz şekilde anlatan, özgün meddahlığıyla kendine hayran bırakan, eleştirel duruşunu arkasına sakladığı mizahı, dramı ve gerilimiyle sinemasının dinamiklerini oturtmuş koreli yönetmen. alternatif filmlerin bile kendi klişelerini yaratmakta olduğu bu sinemasal kalabalıkta hala farklı düşünebilen bir yönetmenlik ve senaryo dehasının var olduğu gerçeğiyle yüreklere su serpen sayılı yönetmenden biri. bireylerin pek çok dış etmen ile ezberlemiş olduğunun ayrımından uzaklaşarak doğruladığı fikirlerdeki, analist bakıştaki boşlukları mükemmel bir tutarlılıkla yakalıyor filmlerinde. bu alt metinleri de varoluşçu-realist bir tabanda şekillenen, tadı damakta kalan bir anlatıyla süslüyor. izleyicinin hikayeyi çok boyutlu görmesini sağlayacak bir açı çeşitliliği sunuyor. işlediği konuyu bilim kurgu alanının sınırlarına taşıdığında da bu gerçekçi, eleştirel, insan düşüncesinin evrimindeki aksaklıklara yönelik olma özelliğini kaybetmiyor; aksine bilim kurgu malzemesini bu özelliklere haiz anlatı kabına doldurarak beklentilere yön veren ve zihni uyuşturan sinema alışkanlıklarından uzak, her anı tam bir farkındalıkla yaşatan ve bu sebeple sarsıcılık özelliği kazanmış bir yapıt ortaya koyuyor.joon-ho bong'un filmografisinde dikkat çeken, birden fazla filmde kullandığı, artık neredeyse imza niteliği taşır hale gelmiş bazı karakter eylemleri, karakter özellikleri ve sahne biçimleri vardır:1- zihinsel engelli ya da akli fonksiyonlar açısından yetersiz karakter kullanımı:madeo: yoon do-joon(oğul karakteri)salinui chueok: cinayet sanığı olarak tutuklanan zihinsel engelli çocukgwoemul: park gang-doo(mental olarak problemli ana karakterimiz)snowpiwecer: namgoong minsoo (bağımlısı olduğu maddeden ötürü duyarsızlaşmış karakter).2-uçan tekmeyle otomobil aynası kırmak: madeo: golf sahasının otoparkında jin-tae kırar.flandersui gae: hyeon-nam'ın arkadaşı sarhoş şekilde sokakta yürürlerken yapar.3-müzik eşliğinde, kuralsızca kendini kaptırarak dans edilen sahneflandersui gae: hyeon-nam'ın arkadaşının oyuncak dükkanında bira içtikten sonra dans ettiği sahne.madeo: filmin açılış ve final sahneleri.4-cinayet kurbanı kadın:madeo: hikayeyi oluşturan cinayetin maktulü kız öğrenci.salinui chueok: hikayede aranan katilin öldürdüğü kadınlar.5-beklenmedik komik tekme:gwoemul: park nam-il(alkolik amca), kalabalığın toplandığı spor salonunda yeğeninin ölümünden sorumlu tuttuğu abisini aniden tepikler.salinui chueok: agresif dedektifimiz bunu sürekli yapar. gerek sorgu esnasında, gerekse katil zanlısı aranırken. ana karakterimiz dedektif park doo-man ise dedektif seo tae-yoon ile ilk karşılaştığı sahnede onu katil zannederek bir uçan tekme atar.6-kareoke yapılan, alkol masası kurulan, konsomatrisli kiralanmış özel oda sahnesi:flandersui gae:yun-ju'nun profesör olmak için rüşvet vereceği dekan'ın içki masasına konuk olduğu sahne.madeo: anne karakterinin oğlu için tuttuğu avukatın onu çağırması üzerine gittiği içki masası sahnesi.
(marley - 15 Ağustos 2014 23:49)
1969 doğumlu güney koreli yönetmen. memories of murder isimli filmi sebebi ile önünde saygıyla eğilmek icap etmektedir. an iti bariyle filmografisi şöyle oluyor: *** gwoemul (2006) (the host) *** salinui chueok (2003) (memories of murder) *** flandersui gae (2000) (barking dogs never bite)
(uzuntu - 2 Temmuz 2006 23:55)
Yorum Kaynak Link : joon-ho bong