Wonder Wheel (~ Dönme Dolap) ' Filminin Konusu : 1950'lerde Coney Island, New York'ta yaşayan Ginny (Kate Winslet) bir zamanlar oyunculuk yapmış olsa da artık garson olarak çalışan, atlı karınca operatörü Humpty (Jim Belushi) ile pek de mutlu olmayan bir yaşam süren orta yaşa yaklaşmış bir kadındır. Gizliden gizliye genç ve yakışıklı cankurtaran Mickey'den (Justin Timberlake) hoşlanmaktadır. Ancak günün birinde hiç beklenmedik birşey olur, Humpty'nin yıllardır görmediği kızı Carolina (Juno Temple) çıkagelir. Peşindeki gangster kocasından kaçmak için babasının evine sığınan Carolina, Ginny ve Humpty'i de tehlikeye atmıştır, üstelik o da oyun yazarı olma hayalleri kuran Mickey'den hoşlanmaya başlamıştır.
Blue Jasmine(2013)(7,3-187678)
Whatever Works(2009)(7,2-66927)
Scoop(2006)(6,7-75272)
Cassandra's Dream(2007)(6,7-47982)
Irrational Man(2015)(6,6-49082)
Café Society(2016)(6,6-60510)
Magic in the Moonlight(2014)(6,5-65453)
To Rome with Love(2012)(6,3-78489)
Suburbicon(2017)(5,6-29506)
googleda yapılan bazı aramalarda çıkan yeni opsiyon.şöyle ki: bu sabahtan beri web sitesi, dosya uzantısı, falan gibi kriterleri girerek yaptığım aramalarda karşıma çıkan wonder wheel, bana konu ile ilgili olabilecek diğer başlıkları grafik dizilimde bir çember üzerinde göstermektedir.benim aramalarımda wonder wheel'in bana önerdikleri gayet mantıklı olmuştur. deneyelim bakalım biraz daha...
(kehanet - 14 Mayıs 2009 10:36)
aradığınız şeyi unutturan google aracı.
(abtash - 1 Haziran 2010 14:25)
malesef google tarafından kapatılmıştır :(
(yusu - 10 Ağustos 2011 01:42)
woody allen'ın yeni filminin adı olacağı söylenmektedir. filmde kate winslet, justin timberlake, juno temple ve james belushi oynayacakmış.kaynak da verelim tam olsun:kaynak 1kaynak 2
(innaataynakelkevser - 21 Şubat 2017 23:37)
woody allen'ın 1 aralık'ta vizyona girecek yeni filmi. türkiye vizyon tarihi şu an için belirsiz tabii.kate winslet ve justin timberlake'in kadroda olması beni heyecanlandırdı. 1950'lerde geçecekmiş hikâye.
(the boy with the dragon tattoo - 14 Haziran 2017 13:16)
woody allen'in yakinlarda vizyona girecek yeni filmi. simdiden, daha filmi izlemeden bile kate winslet'in buradaki roluyle oscar'a aday olacagini tahmin edebilirim. justin timberlake ise sergileyecegi hunere bagli, bakalim. boyle bir kadroyla cafe soceity'den cok daha iyi bir is cikacagina eminim. merakla bekliyoruz. en son izledigim roportajina gore sanirim filmin cekimleri tamamlanmis.
(tzoey - 16 Haziran 2017 22:05)
filmden yeni görseller gelmiş, kate winslet beni epey heyecanlandırıyor! üstteki yazar arkadaşımın da söylediği gibi oscar adaylığı bekliyorum ben de..
(the boy with the dragon tattoo - 11 Temmuz 2017 11:06)
kate yavrum 2. oscar'ını kapacaktır. ;)
(yayerkegi - 29 Temmuz 2017 03:10)
fragman
(zeddicus zu l zorander - 4 Ekim 2017 16:08)
türkiye'de vizyona 5. uluslararası boğaziçi film festivali bünyesinde giren, daha önce izlemediğim türden bi woody allen filmi. kitchen sink drama denilebilir sanırım. hatta dozajı epey yüksek; kendi hayatı dahil her şeyin ve herkesin ağzına sıçmaya kararlı bir kadını geldiği o noktada kim nasıl durdurabilir gibi ilahi bir soru kafada hazır durmalı. kate winslet "balık tutmayı sevmiyorum" diyerek filmi bitirdiğinde sanki sinema salonundan değil tren enkazından çıkıyorsunuz.
(deniz ihtiyari - 22 Kasım 2017 03:49)
woody allen'in 48. uzun metrajı. cafe society 'ten pek memnun ayrılmamıştım, fakat bu sefer hem kadro hem de plot ilgi çekici göründü bana. aralık ayının merakla beklediklerimden.her eve imdb
(karinca beli - 9 Aralık 2017 17:40)
woody allen bazen modunda olup fena olmayan, eğlenceli filmler (blue jasmine, midnight in paris, vicky christina barcelona) yapıyor, bazen "offf bitse de gitsek" dedirtecek kadar sıkıcı filmler (magic in the moonlight, irrational man vs) yapıyor. bu yılki filmi wonder wheel eğlenceli filmlerinden. başından sonuna dek sürükleyici, eğlenceli, keyifli film. öyle görünüyor ki allen günümüzde değil de 1920'lerde ya da 50'lerde geçen filmler yaptığında sonuç daha iyi oluyor. mesela midnight in paris'i en sevdiğim filmlerinden olmuştu. ww'ye dönersem... tipik allen filmi. konu farklı değil. daha önceki 47 filminde yaptığı gibi gene ilişkilere, evliliğe ve aldatmaya odaklanıyor. öykü farklı değil, filmi eğlenceli kılan diyalogları ve karakterleri. aslında filmin merkezindeki ginny (kate winslet) allen'ın da sıkça oynadığı nevrotik karakterlerden. seri konuşması, başının sürekli ağrıması, oyuncu olmak istemesi, yerinde duramaması ve diğer pek çok özelliği allen'ın oynadığı ya da başkalarına oynattığı nevrotik karakterlerinden farklı değil. sonrası spoiler içerir...yukarıda çok iyi özetlenmiş filmdeki aile: tren enkazı. hakikaten ginny'den kocası humpty'e, ginny'nin her yeri yakarak öfkesini dışa vuran veledinden humpty'nin kızı carolina'ya dek herkesin hayatı tren enkazından farksız. tabii allen'ın olayları örmeye başladığında finalin nasıl olacağını hemen fark ediyoruz. finalde bir sürpriz yok. ginny hırsından, kıskançlığından, mutsuzluğundan ötürü herkesin hayatını kendisiyle birlikte dibe çekiyor. mafyanın carolina'yı kaçırmalarının önüne geçebilecekken geçmiyor ve başta carolina'nın, sonra herkesin hayatının içine edip leş yaşamına kaldığı yerden devam ediyor ama artık mickey yok, artık "bu hayatı bırakıp mickey'le evlenip yeni bir hayata başlayabilirim" hayalleri de yok. herkes kaybediyor. oyunculuklar şahane. kate winslet'ın yıllar sonraki en iyi performansı bence. ama jim belushi'yi de es geçmemek gerek, pek iyiydi. juno temple da iyiydi. justin timbarlake kimilerini rahatsız etmiş, timbarlake'in performansını beğenmemişler. beni rahatsız etmedi. filmin diğer büyüleyici tarafı vittorio storaro'nun görüntü yönetmenliği. şahaneydi doğrusu. velhasıl allen'ın ortalama filmlerinden ww, ama son derece keyifli. hollywood'un tacizle hesaplaşmasına denk gelmese allen senaryo dalında yeni bir oscar adaylığı alır, winslet da ödül için en iddialılardan olurdu. ama winslet'ın bahtsızlığı işte. ödül sezonunda en çok kampanya yapan, her yere giden kişi ama altın küre'den sonra oscar adaylığını da kaçıracak. bir de geçenlerde bir tweet düşmüştü önüme. winslet "allen çok iyi kadın karakterler yazdı" diye başlayıp allen'ı övünce yanındaki margot robbie, saoirse ronan, jessica chastain yadırgar gibi bakmışlar ona, belki de yardırgamıyorlardı, bilemiyorum ama allen'ın hakkını vermek gerek. 80 yaşında. kariyerinin başından beri oldukça iyi karakterler yazıyor. ha tabii ki yaşlanınca paslandı, bazı yıllarda kötü karakterler yaratıp bunlardan kötü filmler de yapıyor ama winslet söylediklerinde haklı ve bunun yadırganacak bir durumu yok. spoiler
(sherlock holmes 90 - 22 Aralık 2017 18:02)
woody allen’in en iyi filmi degil evet ama son donem filmleri icinde en iyilerinden biri. nevrotik karakterler, guzel caz parcalari, metaforlar ve ince diyaloglar, harika tiradlar etrafinda donen dramatik ama tatli bir hikaye. oyuncular da gayet iyiydi bence. oyle yerden yere vurulacak bir film degil kesinlikle. su anda vizyonda izlenecek (acik ara farkla) en iyi film, neyini begenmiyorlar anlamiyorum.
(changewillsaveyou - 23 Aralık 2017 22:28)
tüm filmlerini izlememiş olmakla beraber bir karakteri seyircinin negatif yargısına bu kadat net attığını ilk defa gördüğüm ya da hatırladığım, günümüzde geçse herhalde avmde geçecek olan güzel woody allen filmi.
(birkdale - 24 Aralık 2017 04:23)
geçen seneki filmi cafe society ile alakalı cannes'da yaptığı toplantı sırasında woody allen hep kendinden büyük erkeklere aşık olan ( genelde evli ve bu sebeple evliliği bozulan) kadınları filme aldığını, bunun tam tersi kendinden büyük kadınlarla ilişkisi olan erkekleri çekip çekmeyeceği gibi bir soruya iyi bir hikayesi olması halinde çekinmeden bunu da çekeceğini hatta kendisi 30 yaşındayken 50 yaşındaki bir kadından çok hoşlandığını ama kadının evli olduğunu, kendisinin yanına yanaşmadığını vs. bahsetmişti.demek ki allen dedemiz o arada bu hikayeyi buldu ve bu sene de kendinden küçük bir erkekle yasak aşk yaşayan evli bir kadının merkezde olduğu hikayesiyle karşımıza çıktı.--- spoiler ---film coney island'da geniş plan bir sahil görüntüsü ile başlıyor ve başlangıçtan itibaren 50'lerin tüm havasını müziğiyle, renkleriyle hissetmeye başlıyoruz. hikayeyi justin timberlake tarafından oynanan woody allen'ın kendisiyle özdeşleştirdiği bir anlatıcı direkt olarak bize anlatarak başlıyor ve melodramayı, başına trajik şeyler gelen karakterleri sevdiği için bizden özür diliyor.daha sonra hikaye bilindik tarzda ilerliyor. timberlake'in oynadığı cankurtaran mickey karakteri ile kate winslet'in oynadığı ginny karakter tanışıyor, aşk yaşamaya başlıyor fakat sonra ginny'nin kocasının yıllardır küs olduğu kızı çıkıp geliyor ve kızla tanışan mickey onunla da kaynaşıyor, bir aşk üçgeni oluşuyor vs.kate winslet'ın oyunculuğunun özellikle müthiş olduğunu söylemek lazım fakat zaman zaman tekrar eden diyaloglar ve etrafındaki karakterlerin çok derinlikli olamaması sebebiyle everest'in tepesine çıkan bir performans da yok fikrimce ve bunun sorumlusu büyük ölçüde woody allen'ın artık zayıflayan kalemi olabilir. bunun yanında efsane görüntü yönetmeni vittorio storaro'nun ışıkla olan büyüleyici ilişkisini izlemek için bile film izlenebilir.--- spoiler ---sonuç olarak adamın 81 yaşında çektiği film bırakın eli yüzü düzgün olmayı çoğu eleştirmen tarafından son dönem filmleri arasında en iyiler içinde gösteriliyor. woody allen ve vittorio storaro gibi sinema efsanelerinin çektiği filmi güzel oyunculuklarla gidip sinemada izlemek bile ayrıca bir keyif.
(hotterthanhell - 26 Aralık 2017 23:43)
klasik bir woody allen filmi. kate winslet'in performansı için bile izlenebilir.
(iwontsmoke - 31 Aralık 2017 00:00)
2017'de 'wonder' ismine sahip 5. film. wonder,wonder womanprofessor marsten and the wonder womenwonderstruck.imbd puanı: 6,4metacritic: 45rottentomatoes: %30--- spoiler ---1950'lerin coney adasında geçiyor filmimiz. ginny: bir dönem barlarda aktrislik yapmış, eski eşini aldattığı için oldukça pişman. eski eşinden yaptığı psikopat bir de çocuğu var. eski davulcu eşi terk ettiği için yıkılan bu ablamız humpty abimiz sayesinde hayatına devam ediyor. garsonluk yapıyor. hayatı hafif toparlanınca her şeyden iğrenmeye başlıyor. aklı yine oyunculukta olan bu ablamız tam bir felaket sevici. başına gelen her şey sadakatsizlikten geliyor. eski eşini başka bir adamla aldattığı için dibe batıyor. filmi izledikçe anlıyoruz ki humpty abimizi de aldatıyor. kiminle aldatıyor. kumsaldaki oğlanla. humpty: alkolik, balık tutmayı seven bu abimizin kızı carolina genç yaşlarda gangsterin biriyle evleniyor. humpty abimiz kızının evden gitmesiyle yıkılıyor. ginny ablamızla takılmaya başlayınca beli doğruluyor. bir gün kızı çekip geliyor. af diliyor. "affet beni nuri babaciğum" diyor. kızına hayvan gibi bağlı olan humpty abimiz "geç soluklan balım." diyor. lakin kızı, gangster kocasının bütün ibneliklerini polise ötmüş. köstebek yani. kocasının adamları her yerde bu zıpır kızı arıyor. nasıl olsa spoiler ibaresini koyduk, bu kıza noluyor dersiniz. kız filmin sonunda ölüyor.mickey: hayalci pezeveğin teki, şair ruhlu oç, yakışıklı ve hikayeyi bize anlatan, can kurtaranlık yapan bir oyun yazarımsı. ginny ablamızın metresi, ginny ablamız intihar etmeye denize giderken cankurtaran mickey mesleğinin hakkını veriyor ve ginny ablamızın canını kurtarmakla kalmıyor. canına can katıyor. ginny ablamızdan epey ufak. bi' nevi onun da ablası sayılır yani. yeraltı yazarlarına özendiği için olgun bir hanımefendinin sevgilisi olmak hoşuna gidiyor. sonra yolda ginny ile carolina'yla karşılıyor. mickey usta carolina vuruluyor. sevgilisinin üvey kızına aşık oluyor putpezevenk. laps. laps. carolina'ya aşkını itiraf ederken her şeyi anlatıyor. ginny ilen biz diyor. vurduk kırbacı vurduk kırbacı. carolina "babam duyarsa eşeğin si*kini tutarsınız." diyor ve uzuyor. carolina: yukarda anlattık zaten. bela sevici sonradan akıllanmaya çalışan tatlış bir kız. mickey'e fena tutuluyor. aynı zamanda akşam lisesinde okuyor. mickey ile flörtlerini üvey annesine yani ginny ablamıza anlatınca, ginny ablamız azer bülbül -dokunmayın çok fenayım şarkısı eşliğinde kıskançlık krizlerine giriyor. atıyor kendini sokaklara. sokakta bir de ne görsün! carolina'nın eski eşinin adamları. sıkacaklar topuğuna carolina'nın. ginny ablamız hemen koşuyor telefona "carolina adamlar izini sürmüş, si*ki tutacağın ellam" diyecekken, "ulan bu karı benim metresle beni aldatıyor. gebersin bit eniği" diyor içinden. carolina is dead. olaylar karışıyor. humpty alkolün vuruyor gözüne. mickey olayları çakıyor. "ulan be mına godununun gancığı bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacaksın!" diyor ve basıp gidiyor. humpty abimiz kafayı sıyırıyor. "balığa gidelim mi?" diyor ginny'ye. ginny ne dese beğenirsiniz. "yok ya sen git ellam" -son-filmdeki bazı hatalar şöyle: mickey, ginny ile sahilde konuşurken modern bir tanker botu giriyor kadraja. o zamanda nerede öyle tanker woody bey?!mickey'nin beyaz şapkasında, soyadı ve sosyal güvenlik numarası son 4 basamağı üzerine stentli olarak gösteriliyor. o zamanlar, sosyal güvenlik numaraları askeri üyelerin kimliği olarak kullanılmıyordu. beyaz şapkanın üzerine yapıştırılmış olan sadece soyadı ve ilk - orta baş harfleri oluyordu. --- spoiler ---çarpıcı bir film. ben sevdim.
(sahurdayumurta - 31 Aralık 2017 01:23)
birbirine girmiş karmaşık gönül ilişkileri ağı ile woody allen bilindik motiflerine devam ediyor. şu anlatıcı olayını pek sevmedim ama bu filmde refere edilen eugene o'neill'ın de bilindik bir yöntemiymiş sanırım.jim belushi zaten hep aynı rolü oynayan bir adam ve o 'tip' o kadar inandırıcılıktan uzaktı ki...kate winslet'in karakteri sonlara doğru histerik halleriyle arzu tramvayı'nın * blanche dubois'ine dönüşüyor.efsane görüntü yönetmeni vittorio storaro'nun becerisi, renk paletinin güzelliği ve karnavalın neon ışıklarının ruh haline uygun kullanımı dışında hatırlanacak pek bir yanı yok.
(eksineyler - 31 Aralık 2017 03:11)
woody allen'ın formdan düştüğünü üzülerek gördüğüm film. film senaryosunun içinde fırsatlar sunmuş ancak bu fırsatları kullanamamış yazar/yönetmen. son sahnesini gördüğümde woody allen'ın sıkılıp filmi aceleyle bağladığını düşündüm. üzücü.
(kalemdefter - 3 Ocak 2018 00:35)
o tiradları atanın, o ünlü nevrotik karakteri oynayanın bir kadın olduğu woody allen filmlerinden. müthiş değil tabii ama yine de woody allen filmi. woody allen düz beyaz duvarı çekip koysa sevebilecek biri olarak "fena değil" diyorum. ilişkiler, duygular, çıkmazlar yine verilmiş ama çok da iyi değildi sanki bu sefer. ginny'nin telefonda yaptığı tercih ise yine woody allen tarzı etik sorgulamayla filmin en iyi yeriydi benim için. 7/10 dedim.
(kelek - 3 Ocak 2018 19:06)
Yorum Kaynak Link : wonder wheel