• "bunu yemenin zevki sabirla ortaya cikar, kasip taneleri temizleyip hepsini bi kaba doldurmak gerekir, sonra da kasikla dalinir mis gibi"




Facebook Yorumları
  • comment image

    kizim olursa adini nar koymak istiyorum. bir gün gelip de anne bana niye bu ismi verdin, siniftakiler dalga geciyor benle derse de ona sunlari anlatmak isterim:

    nar, tutkulu asklarin meyvesidir. sert bir kabugu vardir evvela. bütün tanelerine eksiksiz sahip olmak istersen, narin kabugunu elle soymak büyük caba ister. minik minik parcalar kopara kopara soyarsin. tam kendisine ulastim derken aralarinda kekremsi bir zar oldugunu görürsün. bu zar nari isirarak yemeyi engeller. o sebeple nazik davranip minik minik hareketlerle narin tanelerini ayirabilirsin. tanelerini ayirmadan evvel kekremsi zari kaldirip altina bir bak, tipki dantel beyaz gecelik giyen yeni cariyenin mahremiyeti gibidir. el sürülmemis, taze, gizemli ve masum.
    en sonunda becerip tanelerini ayirdigini düsün. 15 20 taneyi birden agzina attin. emeginin cevabini üc saniyeligine de olsa alirsin. sulu sulu, harikulade bir tad. o an gecmesin istersin. o sulu an gecip yerini dislerinin arasina girecek sert cekirdeklere birakmasin istersin. heyhat, nar da ask gibidir. kendisini hicbir zaman tam anlamiyla sahibine vermez. belki üc saniye belki bes. dislerine girecegini bile bile o sert cekirdekleri de yersin ama. onlari tükürmezsin. nar bir bütündür cünkü. cekirdegi oldugu icin vazgecmezsin. o üc saniyelik tad icin bunlarin hepsine deger cünkü.

    bu arada, yerken illa ki bir yerine bir damla bile olsa sicrayacak nar suyu lekesi de cikmaz. bir yapisti mi bir daha terketmez yerlestigi yeri.


    (morkukuletaliprenses - 25 Eylül 2008 04:10)

  • comment image

    kadim anadolu kavimlerinden olan ermeniler'de bereketi, paylaşmayı, doğurganlığı simgelediği için evlenen geline kırdırılan, yeni yıla girildiğinde yılın bereketli geçmesi için evin eşiğinde ya da yeni açılan bir iş yerinde kırılıp etrafa saçılan bir meyvedir. kurulduktan sonra ermenistan'ın da simgesi olmuştur ve genel itibariyle ermeni kültüründe ağrı dağı (bkz: ararat) kadar önemli bir simgedir.
    günümüzde nar, ermeniler için bu genel anlamını da aşıp ermeniler'in dünyanın her tarafına yayılmış olduğunu ama aynı zamanda bir bütün olduğunu da simgelemekte.
    hrant dink'in öldürülüşünden bir yıl sonra dostları onun vurulduğu kaldırımda hrant’ın ölmediği, onun düştüğü yerde daha kalabalık olarak doğacakları mesajını vermek amacıyla da nar kırmışlardı.


    (gabircik - 8 Ekim 2010 01:35)

  • comment image

    kış eğlencem benim.

    ben narın nesini severim; tadını değil, sululuğunu değil, çıtır çıtır çekirdeklerini dişlerimin arasında kırmasını değil, aromasını değil. ben narın çevremde yaşayanlar için en güzel şeyini severim; ayıklamasını.

    4-5 tanesini koyarım tepsiye, otururum sofra bohçasının üstüne yere. ve saatlerce o narları tek tek, özenle, itinayla tanelerim. kafamda bi milyon düşünce-konuşma balonu. terapi gibi gelir. ayıklarken bir tk tanesini atmam ağzıma, huşu içinde yapılması gereken bir iş nihayetinde. o sebeple benle yaşayanlar kışın her daim buzdolabını açıp, evimdeki yegane tapır'ın içine doldurduğum narı alıp, kaşıklayarak yiyebilirler. ne güzel.

    ve evet portakal kabuğu dilimlerini önce şerit şerit, sonra da 2-3 mm'lik karecikler halinde doğrayıp kuş yemi yapan da benim. yaşlanınca geçse bari.

    ekleme; "ne kadar faydalı bi insansın, bize de gelir misin kışın?" diyen yazarlar oldu, entry'i yeni okuyorsan ve aklından geçiyorsa, teklif bile etme. evde çor-çocuk, bi de koca vallahi telef olurlar, kışı çıkaramazlar. nar ne kadar faydalı bi şey biliyor musun?


    (mam - 17 Kasım 2011 08:34)

  • comment image

    sonsuz doğru vardır ama gerçek tektir. dünya gerçekliğinin içinde milyonlarca inanç vardır ve her insanın kendi doğrusu.. nar kabuğunun altındaki yüzlerce tane gibi, kabuk parçalanmadığı sürece dağılmayan bir bütünü oluşturan noktalar. o kabuk parçalandığında güven biter ya da güven olmayınca kabuk parçalanır ve doğrular, tek gerçeğe rağmen çatışır.

    farklı doğruları ve inançları olan dört kişiyi bir çatının altına sokuyor ümit ünal son filmi nar’da.. ev sahibeleri lezbiyen bir çift, konuklar ise gaiple arası iyi falcı kadın ve bir kapıcı.. bu dört kişinin çatışmalarını, uzlaşmalarını ve hesaplaşmalarını, dantel gibi ustalıklı bir senaryo ile örüyor ümit ünal. senaryo aşamasından alnının akıyla çıkmasının aksi beklenemezdi zaten teyzem’in senaristinden. ancak film ikinci aşamayı - atmosfer yaratımını- da çok iyi başarıyor. ki hemen hemen tek mekan çekilen filmin bunu başaramaması, nar’ın felaketi olurdu ağlardık. bu riski de ustalıkla bertaraf eden ünal en zor sınavını, filmin temposunu ayarlama da vermiş belki de. “tribünlere oynamayan bir senaryo + tek mekan = düşük tempo” denklemini zaman zaman hatta çoğu zaman bozmuş. bunun için kah falcı kadın ile gerilimi (sevdim) , kah kapıcı ile mizahı (sevmedim) kullanmış. bazen de “mannak noni” ile ikisini birden..
    serra yılmaz , erdem akakçe, idil fırat ve irem altuğ’dan oluşan quartet “iyi” filmin bir diğer saçayağı olan oyunculuk meselesini de kotarıyor nar adına. özellikle serra ylmaz ve irem altuğ performansları çok çok iyi. erdem akakçe önceki rollerinden hiçbir iz taşımadan tertemiz bir tipleme ortaya koysa da küçük oyunla daha büyüyebilirmiş. idil fırat ise bana göre vasatın altında kalmış.
    filmin sürpriz finali, topu seyirciye atıyor alın oynayın diyor. film bittikten sonra da düşünmeye devam edin .. rüyada rüya sahnesi ise inanılmaz etkileyicilikte.
    serra yılmaz’a öyle bir havada gel ki filme katkısı mükemmel olsun denmiş.. dış plan çok az olmasına rağmen, eğer o kasvetli havada değil de güneşli bir havada gelseydi falcı kadın, iç mekan atmosferi de fena yaralanırdı.
    nar, yönetmen sinemasına iyi bir örnek. senarist -yönetmen sinemasına ise tam bir örnek. alt metninde felsefi öğeler taşıyan senaryoyu didaktik çukura düşürmeden dozunda bir gerilim ile aktarmış beyazperdeye ümit ünal.
    sinema ile tek mekan kullanımını bağdaştıramayanların, bu tip eserleri tiyatroya yakın tutanların eleştirilerinde haklılık payının olup olmaması ise başka bir yazının konusu olsun.

    son bir not: bu filmin antalya’da en iyi senaryo ödülünü alamaması ise hala içime sinmiyor.


    (siyah gocuk - 25 Aralık 2011 02:35)

  • comment image

    --- spoiler ---

    umit unal'in 17. londra turk filmleri festivalinde filminin gosteriminden sonra "filmin finalinde ne anlatmak istediniz?" sorusuna cevabi;
    "herkes herkesin yerinde olabilir, empati kurmak önemli"

    ---
    spoiler ---

    biz sığ kalıp metafor uretmeyelim finali icin. adam sikti atti, dagilabiliriz.


    (gray - 1 Ocak 2012 23:22)

  • comment image

    enfes bir birhan keskin şiiri. 20 lak tabletten biri..

    nar

    çiçeklerin eksilen suyuna su,
    yazın yanına hatırayı ekledik,
    çekirge sesleri ve
    öğle güneşi altında narın
    olgunlaşmasını bekledik.

    bekledik, başka başka odalarda
    çektiğimiz ağrı dinsin,
    bir çocukluk düşü gibi
    ince bir sızıya dönsün diye
    yaza sedeften bir anlam ekledik

    biliyorsun,
    bir başdönmesi gibi sürüyor hayat,
    yazların yanına yazlar ekleniyor,
    zaman uzun bir sıcağa dönüyor burada,
    ağırlığına duygunun, taşınamazlığına
    ve yazlar hatıraya...

    sığındığımız konuşmalar kesecek mi ağrıyı?
    ağacın güzelliğindeki mânâ sönmeyecek,
    köklerinde sürecek mi aşk?
    ah benim hayal kardeşim,
    bizim bu aşktan alacağımız var,
    dinsin ayrı odalarda çektiğimiz ağrı,
    yaz geçip gitsin ve olgunlaşsın nar.


    (naranimo - 9 Ocak 2004 01:40)

  • comment image

    bu aralar her gün tükettiğim mükemmel ötesi meyve.

    hatırlarım çok küçükken, babannem tarafından "-narın tek bir tanesini bile dökmeden yiyen cennete gider." sözüne kafayı çok takmıştım. hesapta hiç uğraşmadan cennete gidicem ya, narı elime alır operasyona girmiş cerrah edasıyla, saniyenin onda biri yavaşlıkta ve titizlikle taneleri birbirlerinden ayırmaya çalışırdım. velhasıl yaş oldu 34, bugüne kadar başarılı olmuş değilim sözlük. normal yollarla cennete kasmak daha mantıklı sanırım.


    (socialworker - 22 Kasım 2013 10:02)

  • comment image

    nar bence insanın varlığının kanıtıdır. doğadaki hangi hayvanat narı ayıklamakla uğraşır ki? düşündüm bulamadım. e bu nar da salak değil, tohumlarını yayması lazım. insandan önce var olsa yayamazdı çünkü kimse o kalın kabuğu açıp da narı yemekle uğraşmaz. zaten kabuğu acı. ben olsam ısırmam dişlerim iğrenç olur kamaşır bile belki. köpeklerime verdim onlar da ısırmadı. demek ki nar insandan sonra var oldu. bir çocuk gördü narı yerde, dedi ki aa top, oynarım ben bununla. topa vurdu o sırada narlar yerlere saçıldı. ayağı kaydı tabii basınca ve düştü. düşünce nar ağzına girdi. bir de ne görsün tadı nefismiş. hemen diğer narları da topladı yerlere attı içleri açıldı yedi.

    edit: birim! sizden önce geldi aklıma, nar zaten ağaçta çatlıyor ve içi açılıyor. babaannemin ağaçları vardı orada gördüm. resmen bilemedim demek ki az önce. hayvanlar narları yedi. dinozorlar bile yedi yani nar dinozorlar zamanında da vardı herkes sevdi, tohumlarını dağıttı oraya buraya. zaten karga hayvanı istese narları bir düşürür ağaçtan ve yere yapışıp içi açılır narın.

    nar bence şeydir bir de, mesela biri bizi seviyor mu onu anlatır. kim ki bize nar ayıklıyorsa kesin seviyordur. narmatik kullanmadan diyoruz! narmatik kullanınca kabak gibi anlaşılır. bana annem ayıklıyor bir de ben. demek ki beni seven iki kişi var en az. holley be.

    asıl karpuz nolacak? yere bile düşmüyor çünkü yerde. demek ki karpuz insandan sonra oldu. tamam. ama karpuzun kabuğu da güzel onu da yeriz. olmadı. insandan sonra olan tek meyve maydanozdur. maydanozu kimse yemez. meyve bile değildir yani o kadar ki saçma.


    (selfishgene - 10 Mart 2014 14:51)

  • comment image

    sembolik bir meyvedir. anadolu'daki antikite uygarlıklarinda gunun bereket tanricasi her kimse, misal kybeleolabilir, onun elinde bulunur; bereketi, doğumu, çoğalmayı temsil eder. osmanlı kültüründe, yine anadolu'dan gelme bir çoğalma sembolü olarak, sevilen kıza göderilir ki, evlenme teklifi anlamı taşır. "şu gelen yar olaydı, elinde nar olaydı" diye şarkısı da vardır.


    (mortimes - 9 Ekim 2001 10:28)

  • comment image

    bunu yemenin zevki sabirla ortaya cikar, kasip taneleri temizleyip hepsini bi kaba doldurmak gerekir, sonra da kasikla dalinir mis gibi


    (cressida - 20 Ocak 2000 23:46)

Yorum Kaynak Link : nar