The Panic in Needle Park (~ Esrar bitti) ' Filminin Konusu : Ressam sevgilisi tarafından terk edilip kürtaj yaptıran Helen (Winn), uyuşturucu müptelası Bobby (Pacino) ile birlikte olmaya başlar. Birbirlerine sırılsıklam âşık olan gençler, kendileri gibi eroin bağımlısı, çalan, ihanet eden, bağımlılık uğruna insanlık onurunu yitiren evsiz barksız diğerleriyle birlikte New York'ta bulunan Needle Park'ı kendilerine mesken edinirler. Böylesine vahşi bir çevrede iki âşık için kurtuluş yolu gözükmemektedir.
Ödüller :
Dog Day Afternoon(1975)(8,0-214914)
Serpico(1974)(7,8-95063)
...and justice for all.(1979)(7,4-27472)
Scarecrow(1973)(7,3-15018)
Chinese Coffee(2000)(7,3-3453)
Sea of Love(1989)(6,8-34058)
Me, Natalie(1969)(6,8-744)
Frankie and Johnny(1991)(6,7-26002)
Cruising(1980)(6,5-18460)
The Local Stigmatic(2007)(6,2-1317)
Bobby Deerfield(1977)(5,9-3369)
Revolution(1985)(5,3-5814)
Cannes Film Festivali : "Best Actress"
bu filmde al pacino'nun uyuşturucu bağımlısı sevgilisini oynayan kitty winn, cannes film festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü almıştır.
(lamazigogo - 4 Temmuz 2008 23:38)
karanlık bir film bu. diğer izlediğimiz uyuşturucu bağımlılarının hayatını anlatan filmlerinden daha farklı ve daha bağımız duruyor. belki bir requiem for a dream yada trainspotting değil ama yinede türü sevenler için izlenilmesi gereken bir film. hem al pacino var, daha ne olsun işte. bonus olarak kitty winn'in farklı güzelliği ve harika oyunuyla tanışmış olursunuz..
(avoger - 23 Ağustos 2010 15:43)
söyleyeceğini insanın gözüne gözüne sokmadığı için sevgiye, ilgiye layık bir film. sonunda ters köşe olmadığı için, acı doruğa çıkarılmadığı için, mutlu son safsatalarına inanmadığı için güzel bir film. 70'lerden şöyle ürperten bir rüzgar estirdiği için en azından sakız çiğneyen bir al pacinosu olduğu için de özel bir film.
(phzero - 23 Ağustos 2010 15:53)
al pacinonun une kavusmasini saglayan 1971 yapimli film.
(shab - 11 Ocak 2003 15:32)
(bkz: jerry schatzberg)
(caponsever - 11 Ocak 2003 15:33)
öncelikle en sevdiğim afişi için: [http://goodbye-moderation.com/…c_in_needle_park.jpg http://goodbye-moderation.com/…c_in_needle_park.jpg]hah, şimdi başlayabiliriz.--- spoiler ---al pacino'nun gözleriyle oynadığı filmdir. bobby* sadece baksaymış tüm film boyunca, yine aynı etkiyi yaratırmış. o yaşlarda, sakız çiğnemek gibi yavşaklık sebebi bir davranışı bile lehine çevirebiliyor. sanki sakız çiğnemese o derece etkili olmayacakmış gibi bir izlenim bıraktı bende. tamam, al pacino neredeyse her filminde sakız çiğnemiştir, ancak burda bobby, koca koca gözleriyle helen'a bakarken bile sakız çiğniyor. piç desen piç değil! uyuşturucu konulu filmlerin ayrılmazı, kadına fahişelik yaptırma geleneği elbette burda da bozulmamış. yalnız, helen bu kadar mal olmak zorunda mıydı? uyuyakalmış helen'e sakız çiğneyerek bakan romantik erkeğimiz bobby'ye ''filiz sevişelim mi?'' minvalinde bir şey söylenir mi lan! ''bobby, sakızını çıkarabilir misin?'' desen anlıycam bi nebze. bu yönetmenlerin hepsi yanılıyor olabilir mi? yoksa kadınlar genelde bu kadar mal mı? yapıyorlar ya hep öyle fena şeyler... yalnız kitty winn o kadar doğal ki bobby'yi ispiyonladığında bile anlayabiliyorum bi nebze. hah! bi kere bobby'cim iyisin hoşsun, ama kızı o boka alıştıran sendin. ben uçarken senin inmeni istemiyorum demek iyi miydi? ikiniz de uçtunuz ne oldu? ben senle evlenecektim ulan! dedin iki kere, içim sızladı. fakat işler öyle yürümüyor biliyorsun. kadın bu, başkalarıyla sevişti affettin. yapabileceği son şey de seni ispiyonlamak olacaktı, kaçış yoktu yani. uyuşturucu temalı filmlerde kadına ihanet ettirmek daha kolayınıza gidiyor değil mi yönetmenler! doğaları gereği daha müsaitler ne de olsa. bobby o kadar yoksunluk çekti, paşalar gibi yattı hapishanede, aslanlar gibi de çıktı. başka türlü, helen girmiş olsaydı o hapishaneye, yerlerdi o'nu orda. ama bu helen'in yaptığını affettirmiyor o ayrı. çok karışık duygular içindeyim sözlük, bu iki karaktere karşı. hem dövüyorum hem seviyorum. gereği buydu n'apiyim!---spoiler ---(bkz: al pacino'ya sakız çiğnetmek)
(burrhole - 14 Şubat 2011 22:40)
konusu olmayan bir film ama bunu kötü anlamda söylemiyorum. biz bir film yapalım, basitçe şöyle başlasın, şöyle gelişsin, izleyiciyi şurda etkileriz, şu sahneyi de şöyle yapalım da daha bir güzel olsun, sonunu da şöyle bitirelim herkes şok olsun ya da 'aa sonu da çok güzelmiş, çok güzel bitti' densin gibi düşünceler hakim olmadan çekilmiş gibi sanki. sanki diyorum çünkü tabi ki öyle çekilmemiştir, ama öyle gibi işte. sanki bir kamera 1971 yılından bir hikayenin ortasına dalmış ve bir kaç aylık ya da yıllık bir süreci ara ara rec tuşuna basıp kaydetmiş gibi. filmdeki doğallık gerçekten had safhada. bunun dışında uyuşturucuyla ilgili tüyolar arıyorsanız ya da müthiş bir hikaye bekliyorsanız başka filmi tercih edin derim.al pacino'nun kariyerinin ilk filmi olduğu için al pacino sevenlerin mutlaka izlemesi gerekir. ilk filmi diyorum çünkü 1969 yılından 'me, natalie' filminde aynen paul sorvino'nun bu filmde rol aldığı kadar bir sahnesi var. bir sahnede kıza 'hadi yavrum dans edelim mi?' falan diyor. bu kadar. o yüzden al pacino'nun benim için ilk filmi budur. bu filmdeki oyunculuğunu beğenmeyenler olursa diye sağlam bir referans francis ford coppola'dan gelsin: "i wanted al pacino for the godfather but it took a screening of the "the panic in needle park" to convince the paramount executives."türkçesi:"'baba' filmi için al pacino'yu istemiştim ama paramount'un yöneticilerini ikna etmek 'the panic in needle park'ın çekilmesine mal oldu."http://www.youtube.com/…re=player_detailpage#t=166s
(saladze - 8 Temmuz 2011 17:19)
türkçe'ye esrar bitti şeklinde çevrilmiş olan al pacino filmi. panic kelimesinin kriz, yokluk, yoksunluk gibi anlamlara geldiği düşünülünce konusu, ki aslında bir konusu yoktur, az çok anlaşılabilir. karakterlerin çaresiz ve meczup halleri, sadakat ve sevgi unsurları çok güzel verilmiş olup oyuncluklar da bi o kadar iyidir. ayrıca çok çarpıcı diyaloglar da barındırır.
(tek serit - 25 Mart 2013 18:25)
zönk diye biten film.
(ugandamilliegitimbakani - 12 Mayıs 2013 10:20)
good help bobby and helen diye yazıyor afişin üzerinde. hakikaten işleri allah'a kalmış. allah'tan başka kimse yardımcı olamaz bu ikiliye ve bu derece uyuşturucu müptelası olan diğerlerine. iki karakter üzerinden ilerliyor film. hiçbir işe yaramayan, sokaklarda yaşayan, hayatını çaldığı şeyleri satarak idame ettiren bağımlı bobby ile hamile kalınca hemen kürtaj olan ve bundan sonra sevgilisini terk eden helen'in ilişkisi üzerinden bağımlılığı anlatıyor film. afişte de yazılan o sözden anlaşılacağı üzere hayatları yavaş yavaş kayar çiftin. uyuşturucu bağımlılığını konu alan filmlerin klişelerine bu filmde de denk geliyoruz haliyle. "bırakıyorum. artık kullanmayacağım"lar, "hapisten çıkınca bir köye yerleşelim. uzaklaşalım şehirden"ler, "bu son. bu işi halledersem zengin olacağım ve o zaman buradan kurtulacağız"lar... ama verilen sözler tutulmaz, hayaller gerçekleşmez, bağımlılıktan kurtulunamaz, haliyle dibe vurulur. uyuşturucu için fahişelik yapmaya başlar helen. öyle ki bobby'nin ağabeyi hank ile de yatmaktan kendisini alamaz. dediğim gibi film bu iki karakterin bağımlılıklarına, sevgilerine ve ilişkilerine odaklanır. uyuşturucunun hazırlanışı, uyuşturucu satıcılığı vs de es geçilmez. iğne parkı'nda hayatın nasıl aktığı da (aslında akmadığı dersek daha doğru olur) gösterilir. dendiği gibi sanki karakterlerin hayatları devam ederken bir kamera konmuş, bu karakterlerin belli bir zamanları çekilmiş. öyle bir atmosfere sahip bu film. senaryosu olan ama senaryosu olmadığını hissettiren filmlerden. requiem filmi gibi vurucu sekanslar, etkileyici final, müthiş bir kurgu yok. bu yüzden epey de gerçekçidir. al pacino döktürüyor. özellikle kriz geçirdiği o sekansta "bu elemanda gelecek var" dedirtiyor. ki coppola da zaten bu ışığı, yeteneği bu filmden önce fark edip the godfather'ın en önemli rollerinden birisini ona teslim etti ve stüdyonun bütün baskılarına rağmen kendisinden vazgeçmedi. bu filmin pacino'nun the godfather'da rol almasında epey rolü var. onun sevgilisini oynayan kitty winn de pek iyiydi doğrusu. zaten cannes'dan ödülle ayrılmış.
(sherlock holmes 90 - 27 Mayıs 2013 23:35)
esrar bitti adı ile dilimize cevrilmistir bu film.
(gloxinia - 22 Ekim 2003 18:18)
türkçemize "esrar bitti" diye çeviren kişinin esrarın anlamından bihaber olmasına rağmen çevirmenlik yapabileceğini hatta bunun ciddiye alınabileceğini göstermiştir bana. bunun dışında hem al pacino'nun hem de kitty winn'in performansları göz doldurucudur. izlenmesi gerekli filmlerden biri.
(von willebrand - 28 Haziran 2013 03:41)
insanın hayatın amacını sorgulamasına sebep olan film.
(laleler beyaz - 18 Eylül 2013 23:52)
daha yeni izledim filmi kitty winn olağan üstü bir oyuncu gerçekten çok iyi oynamış... filmde sanki kamerayı bırakmışsınız bir yerlere ara ara çekmiş bu filmi biraz kopukluklar var eyvallah ama seyirciye vurucu biran yaşatma peşinde hiç olmamış... ben beğendim filmi yormadan pazar filmi gibi seyrettim . ancak kitty winn neden az film çekmiş onu anlamadım yada seçtiği filmlerde sıkıntı vardı ondan devamı gelmemiş olabilir.
(grknlombak - 13 Mayıs 2014 13:48)
uyuşturucu bağımlılığı üzerine requiem for a dream'i önceleyen bir film olmuş 1971 yılına ait. --- spoiler ---müptela olan çiftlerin yaşadıkları şeyler benzer. ortada zaten hayat denen bir şey yok, film uyuşturucu kullananların yaşadıkları sefaleti ve iğrençliği yeterince ortaya koyuyor. aşırı derecede zenginseniz, maddi anlamda hiç sorun çekmezsiniz, bir gün komaya girip ölürsünüz. fakat paranız yoksa, uyuşturucu da bulabilmek için her türlü şeyi yaparsınız. kız arkadaşınız para veya mal için başkaları ile yatmak zorunda kalır kitty winn gibi. al pacino da öyle başıboş serseri bir adam rolünde işte. eski bir film olduğu için amerika'nın o yıllardaki konu ile alakalı durumunu da görebiliyorsunuz.--- spoiler ---
(filosofo - 2 Mayıs 2015 21:46)
http://www.imdb.com/title/tt0067549/ başrollerinde al pacino ve kitty winn in yer aldığı 1971 yapımı, afişi güzel film. al pacino bu filmde haylaz bir uyuşturucu bağımlısı rolündedir. film, uyuşturucu konulu bir film gibi görünse de, aslında uyuşturucu bağımlısı 2 gencin aşkını anlatır.ayrıca;(bkz: al pacino nun her filmde sakız çiğnemesi)
(chaplinin vida kerpeten entegrasyonu - 1 Eylül 2015 22:18)
dramaya kaçmadan çekilmiş bir uyuşturucu filmi. filmin çekildiği yıl 71, yani mekanlar gerçek. uyuşturucu müptelalığının dalga dalga yayıldığı yıllar. bunun acısı, ruhu sinmiş sanki filme. bir uyuşturucu dağıtım merkezini de aslı gibi göstermiş. hiç aşırılık, klişe bir nokta olmamış. seyredilesi bir film. sanırım tek bu filmdedir oyunculukta biri, kitty winn, al pacino'nun önüne geçmiştir. birbirlerini kabullenmeleri, bağlılığı aşkı bir başka şekilde anlatmış.
(marion marion - 16 Eylül 2015 00:43)
sıkıcı film. kötü değil ama sıkıcı. bi enjeksiyon sahnesinin resmen pornosunu yapıyolar. iki saat göstermenin manası ne amk. aptal mıyız olm biz? iğne fobim var lan benim! bi yere de bağlamadılar. finalde o malak karı takıldı yine herifin peşine.** ne anladım ben bu skişten? skiş demişken, yorgan altı sevişme sahnesine de ayrı koptum. ben alışmıştım bu gavur yapımlarında her şeyi açık açık görmeyi, garibime gitti biraz. hep hbo yapımı dizileri izlediğimden de olabilir bilemiyorum. sevişmeyi yorganaltı gösterip iğneli sahneleri uzatmak da ilginç...ama bak al pacino için izlenir(beraber mutsuz olmaya değecek kadar güzelsin, gavatlık bile sana çok yakışıyor bebeyim). elleri için, gözleri için, dudakları için izlenir. o derece seviyosanız yani. yoksa boşverin.favorilerini yediğim ya!
(whatdoesntkillyoudisappointsme - 9 Ocak 2016 00:49)
tıpkı requiem for a dream, the basketball diaries ya da tabutta rövaşata gibi belli sahnelerine bakamadığım, beni izlerken zorlayan, yoran film... onlar kadar başarılı da değil.enjeksiyon sahnelerinin pornografisini yapması bence en berbat yanı bu filmin ki bildiğim kadarıyla sinemada gerçek enjeksiyon kullanılan ilk film. bu sahneleri abartmasalardı ve kurgu daha sağlam olsaydı al pacino dendiğinde aklımıza gelen ilk filmlerden biri olurdu sanırım.son olarak tanımımı da yapayım: al pacino'nun oynadığı bobby rolüyle, "gavat nedir, nasıl olunur?" sorusuna destansı bir bir cevap verdiği kariyerinin 2. filmi.türkçe'ye "esrar bitti" diye çeviren akıl küpüne de selamlar sevgiler...
(kuzeysanrisigibidirgeceyibesefilanboler - 13 Ocak 2016 23:43)
al pacino ' nun çatır çatır döktürdüğü filmdir. elbette bu filmde ona eşlik eden kitty winn de aşağı kalmamıştır performansıyla. keşke daha çok filmde görseymişiz dedirtiyor insana masum gülüşü ile...filme gelecek olursak klasik uyuşturuculu karamsar bunalım filmi gibi gelebilir fakat bundan biraz daha fazlasıdır iğne parkta yaşananlar. oyuncu seçimi de etkili olmuştur tabiki bunda sırıtan bir kişi bulamazsınız filmde. insanı üzen tek şey daha önce de bahsedildiği üzere zönk diye bitmesidir filmin. mutlu son yakışmazdi belki de ki beklenemez de böyle bir ortamda mutlu son. fakat insan iyi bitsin istiyor be :/
(black mambo - 27 Haziran 2016 12:20)
Yorum Kaynak Link : the panic in needle park