Süre                : 2 Saat 46 dakika
Çıkış Tarihi     : 25 Aralık 2008 Perşembe, Yapım Yılı : 2008
Türü                : Drama,Fantazi,Romantik
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Warner Bros. , Paramount Pictures , The Kennedy/Marshall Company
Yönetmen       : David Fincher (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Eric Roth (IMDB)(ekşi),Eric Roth (IMDB)(ekşi),Robin Swicord (IMDB)(ekşi),F. Scott Fitzgerald (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Cate Blanchett (IMDB)(ekşi), Brad Pitt (IMDB)(ekşi), Julia Ormond (IMDB), Faune A. Chambers (IMDB)(ekşi), Elias Koteas (IMDB)(ekşi), Donna Duplantier (IMDB), Jacob Tolano (IMDB), Earl Maddox (IMDB), Ed Metzger (IMDB), Jason Flemyng (IMDB), Danny Vinson (IMDB), David Jensen (IMDB), Joeanna Sayler (IMDB), Taraji P. Henson (IMDB), Mahershala Ali (IMDB), Fiona Hale (IMDB), Patrick Thomas O'Brien (IMDB), Marion Zinser (IMDB), Peter Donald Badalamenti II (IMDB), Danny Nelson (IMDB), Paula Gray (IMDB), Lance E. Nichols (IMDB), Rampai Mohadi (IMDB), Troi Bechet (IMDB), Phyllis Somerville (IMDB), Elle Fanning (IMDB), Ted Manson (IMDB), Clay Cullen (IMDB), Edith Ivey (IMDB), Robert Towers (IMDB), Jared Harris (IMDB), Sonya Leslie (IMDB), Yasmine Abriel (IMDB), Madisen Beaty (IMDB), Tom Everett (IMDB), Don Creech (IMDB), Christopher DesRoches (IMDB), Joshua DesRoches (IMDB), Richmond Arquette (IMDB), Josh Stewart (IMDB) >>devamı>>

The Curious Case of Benjamin Button (~ Benjamin Button'in tuhaf hikayesi) ' Filminin Konusu :
Film, seksenli yaşlarında doğup, geriye doğru yaşlanan bir adamın hayatını konu alıyor. Benjamin Button hepimiz gibi zamanı durduramayan bir adamdır.  Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, 1918’de, New Orleans’tan başlayıp 21. yüzyıla uzanan serüveniyle, onun hikayesi herhangi birininkinden daha sıradışı bir hayatı içerir.

Ödüller      :

Academy Awards - Oscar:En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı, En İyi Görsel Efekt, En İyi Prodüksiyon Tasarımı, En İyi Görsel Efekt, En İyi Prodüksiyon Tasarımı
Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films:Saturn Award-Best Supporting Actress, Saturn Award-Best Make-Up


  • "- good night benjamin...- good night daisy..."
  • "hayat, buruşuk benjamin'i bir güzel ütülemiş, itinayla katlamış, en üst rafa kaldırmış."
  • "new orleans'dan new york'a gidip kötü yola düşen daisy hamile kalır.çocuğu birine çakabilmek için bir hikaye yazar.hikayeyi yazarken ipin ucu kaçar ve olaylar gelişir."
  • "kızı, daisy'nin gençliğinde baleyle uğraştığını ve bale okulu açtığını hatılamıyor yada bilmiyor, fotoğrafları görünce şaşırıyor. o bale okuluna sen de gitmedin mi kızım*."
  • "google translate şu şekilde çeviriyor türkçeye:"benjamin ve meraklı durumda düğmesi"edit: düzeltmişler."
  • "daisy 43, benjamin 49 yaşındayken geçen: "i wanna remember us just as we are now." repliğinin geçtiği sahne, en dokunaklı sahnelerden biri olmuştur kanımca..."
  • "insanların epey yaşlandığında boylarının küçüldüğünü, hücrelerin öldüğünü bilmeyenlerin ve filmde buna gönderme yapılarak geldiğimiz gibi gidiyoruz fikrini algılayamanların saçma bulduğu film."
  • "filmin başındaki saat sahnesi sinema tarihinin en iyi anti-militarist sahnesidir."
  • "filme eleştirel yaklaşan bir yazı için şu adrese bakılabilir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    fitzgerald'in 1922'deki romani ilk ciktiginda huzurevindeydim, katarakt yuzunden okuyamamis, iyice huzursuzlanmistim. sonra tam gozler iyilesmisken harf devrimi oldu, daha da bir huzursuzlandim. emekliligimin bittigi ve siyasete basladigim yillarda zar zor latin alfabesini ogrendim, tam okuyacakken bu sefer serbest cumhuriyet firkasi kapatilinca hapsi boyladik. cikinca kibris harekatina yolladilar, sonra askerlik cagim daha gelmemis diye oradan kovuldum. velhasili kelam bir turlu okumak nasip olmadigindan filminin cekilecegini duyunca sevincten delirdim. fakat fincher efendi kimbilir kimin kaprisi yunden bunu 2008'e erteledi ve artik ailem sinemaya gitmeme izin vermiyor. nedir bu cektigim kardesim; fincher milletin romaniyla ugrasacagina gelip benim hayatimi cekse yuzyilin trajedisi olur


    (immanuel tolstoyevski - 26 Temmuz 2008 17:50)

  • comment image

    filmin hikayesi katrina kasirgasi ile zamansal ve mekansal olarak birlessin diye orijinal hikayeden saptirilmis, katrina'ya yapilan vurguda jolie-pittgillerin bu konudaki hassasiyetleri ve calismalarinin bir etkisi var mi bilinmez. hikayenin ana mekani new orleans ve 1860'ta degil 1918'de basliyor, katrina'nin vurdugu gun sona eriyor. aslina bakilirsa orijinal hikaye ile ortak noktalari bayagi sinirli. daisy ve benjamin iliskisi de daha cok max tivoli ve alice hikayesinden beslenmis (ayni degil tabii ki). seninle yaslanmak istiyorum lafinin imkansizligi filmin sonunda gayet huzunlu sahneler olarak karsimiza cikiyor.

    ha bir de:
    - hayatim boyunca yedi kere yildirim carpti beni!

    edit: nytimes'daki film yorumunda film hakkinda beni ikirciklendiren seyin teshis edilmis oldugunu gorup "hah!" dedim biraz once, dogru yere parmak basmis yorumcu. filmde karakterlerin etrafindaki tarihsel olaylar cok yuzeysel gecilmis, sadece 2. dunya savasindan bahsedildigi soylenebilir. tamam forrest gump degil ama ozellikle new orleans gibi bir sehirde, hele de siyah bir kadina anne diyen beyaz bir insan olarak anlatilan benjamin'in o donemki irkcilik ve civil rights hareketi gibi seylerden bu kadar bagimsiz olmasi, oyle anlatilmasi batiyor izleyene. katrina'ya bu kadar vurgu yapip da isin tarihini es gecmek pek olmamis.
    oldu olacak link vereyim.
    http://movies.nytimes.com/…12/25/movies/25butt.html

    sonradan sonraya edit: yahu herkes forrest gump gibi olmus diye elestiriyor ya ben de ona sasiyorum. button'un 70 (ve belki daha fazla) yillik hayatini anlatirken etrafinda donen hangi sosyopolitik olaydan bahsetmis? bir baskanin ismi zikredilmis mi (roosevelt sayilmaz, flashbackte o)? zencilerin arasinda yasarken martin luther king jr'in bahsi gecmis mi? bir tek bir sekilde 2. dunya savasinin pasifik kismina dokunuyor, bir de sovyetler birliginin varligina (o sovyetlerle abd iliskisinden bahsetmiyor ama). forrest gump bir tarihsel surec icinde bir karakteri suruklerken, benjamin button'da bir karakterin ilginc yasam oykusu surecinde arkada silik bir fon seklinde bir tarih akip geciyor. araba modellerinden anliyoruz 50ler mi 70ler mi, sosyal veya politik olay ve kisiliklerden degil. o acidan anti-fg bile denebilir.


    (a lifetime of type ii errors - 27 Aralık 2008 10:39)

  • comment image

    --- spoiler ---

    daisy'nin kızının 13 yaşındayken annesinin dans okulunda benjamin ile karşılaşmasının anlatıldığı sahnenin biraz öncesinde "anne, bana dans ettiğini hiç söylememiştin" dediği filmdir. hadi diyelim o olayın ertesi günü annesi dans okulunu kapattı ve bir daha danstan söz etmedi. e yine de insan unutur mu onca sene annesinin yaptığı işi, dükkanı falan..

    bunun haricinde, böyle sıradışı bir konuya göre kurgusu oldukça tutarlıydı.
    ---
    spoiler ---


    (darashikoh - 10 Ocak 2009 21:43)

  • comment image

    olağan üstü olmasa da güzel olan fantastik bir film.

    --- spoiler ---
    o değil de daisy'nin kaza sahnesi cidden güzel kurgulanmış.
    ama sanırım, ayakkabı çözülmeseydi; kamyon önce geçseydi; adam saatini kurup beş dakika önce kalksaydı gibi detaylardan medet umana kadar; daisy dans edip döne döne karşıdan karşıya geçeceğine, önüne baksaydı; daha doğru olurdu. *

    ---
    spoiler ---


    (betatron - 26 Ocak 2009 01:19)

  • comment image

    --- spoiler ---

    new orleans'dan new york'a gidip kötü yola düşen daisy hamile kalır.
    çocuğu birine çakabilmek için bir hikaye yazar.
    hikayeyi yazarken ipin ucu kaçar ve olaylar gelişir.

    ---
    spoiler ---


    (plainwalker - 10 Şubat 2009 01:20)

  • comment image

    tamamen turk kulturunden calinti bir hikayeye sahip film..ne yazik ki nasreddin hoca gibi, dede korkut gibi yine biz kendi kulturumuzu pazarlayamadik, elin gavuru sahiplendi...
    halbuki bir ferzan ozpetek, bir nuri bilge ceylan, hatta cagan irmak soyle bir film yapabilirdi;
    (bkz: the curious case of ajda pekkan)
    ne yazik...


    (zebu - 11 Şubat 2009 12:51)

  • comment image

    üfff bu filmin senaryosu yaratıcı olmamakla itham ediliyor. yok efendim muhteşem üstü senaryo diyerek senaryonun yaratıcı olmadığını belirtirim de bilmem ne... aferin, sen daha iyisini çekersin. biz bu filmi beğenenler komple gerizekalıyız, seninse film beğeni eşiğin çok yükseklerde, the shawshank redemption a filan bile kötü film diye bok atarsın, dikkat çeker, mutlu olursun. güzel film kardeşim bu! ne dersen de.. peki tamam beğenmemiş olabilirsin, ama gelip de adam gibi eleştireceğine yok filmin sonunda sıkıntıdan ağlanıyormuş da, biz beğendiğimiz için malmışız da, müthiş zekasıyla bize izlememiz gereken filmleri tavsiye ediyormuş da, falan da filan tarzı hareketlere girersen ben de sana atv de selana var, git kendine bi çay koy, onu izle, üç tane hücreden oluşan beynini anca o keser derim.

    bizim sokaktan bi çocuk dedi bunları, aynen böyle dedim evet.


    (call me collect - 13 Şubat 2009 19:40)

  • comment image

    kızı, daisy'nin gençliğinde baleyle uğraştığını ve bale okulu açtığını hatılamıyor yada bilmiyor, fotoğrafları görünce şaşırıyor. o bale okuluna sen de gitmedin mi kızım*.


    (tutkikarnimacikti - 22 Şubat 2009 17:25)

  • comment image

    çok iyi bir film değil, çok iyi bir masaldı...

    --- spoiler ---
    çünkü film olarak incelediğimizde, benjamin button'un bir bebek olarak ufalarak ölmesi ama doğduğunda eşşek kadar yaşlı bir adam olarak doğmaması, olayın saati yapan adamdan alakasız işlemesi, gerçek hayatta çıkan fırtınanın bir yere bağlanmaması ve her zamanki gibi amerikanların şu savaşlarda biz haklıyız tutumunu filmlere yansıtması oldukça gudikti (en azından bu filmde kaçarız diyorduk ama olmadı). sözlükte 500 küsür entry girilmiş ve hikayesi zaten adam gençleştikce kadın yaşlanıyor diye özetlenmişti. yani ne numarası olabilirdi ki, 2 saat 43 dakika olduğunu görünce, ortasında kaparım ben bunu bile dedim. sanırım şu andan sonra büyüsüne kapıldım. yani film benim için burda bir dönüş noktasıydı.

    "benjamin, bizler sevdiğimiz insanları kaybetmek için dünyaya gelmişiz, yoksa onların bizim için ne kadar değerli olduklarını nasıl anlarız."

    bu noktada kaybetmenin gizemli bir büyüsüne değinilmiş ve masal olmuştu benim için. sonra sanırım herkes gibi büyüme-yaşlanma evresindeki komik olayları takip ettim. benjamin'in neden para kazanması gerektiği ve şu habire kendisine 7 kez yıldırım çarptığı söyleyen adamın animasyonları gerçekten komikti. sonra ikilinin buluşmasına odaklandım, bu odaklanmadan sonra benim için bu masal sadece bir aşk masalıydı. zaten öyle de oldu. benjamin'in uzun bir aradan sonra dans gösterisine süpriz yapıp gittiği gece "buraya gelince başını döndüreceğimi falan düşündüm" demesi bir aşktaki karşılıksız hayal kırıklığını çok güzel ifade etti, çok samimiydi. gerçek hayatta bu hissi yaşamayan insan sayısı çok azdır sanırım, yine güzel bir yere değinilmişti. bu ve bunun gibi bir çok kötü olaydan sonra benjamin ve daisy "buluşmaları gereken zamanda" kavuştular ve bunu vurguladılar. yani olmadığı için üzüldüğünüz bir aşkın henüz zamanının gelmemiş olması ihtimalini gizliden izleyenlere vermiş oldular. bu arada studyo bir evin içinde birkaç eşya ve bir yer yatağı, harikaydı...

    kavuşma anından sonra film benim için üzüntüye dönüşmeye başladı, çünkü herkes gibi benjamin'in ufalacağını tahmin etmiştim. hatta onu huzur evinde ergen bir şekilde gördüğümde hayır bunu yapmasınlar dedim içimden. ama sonra benjamin'in daha da ufaklığı çıktı karşımıza, hatta daha da. en son bebek olduğu sahnede gözlerim doldu dayanamadım artık ve bu masalın gerçek bir aşk öyküsü için çok ağır olduğunu farkettim.
    ---
    spoiler ---

    son olarak, gözlerimdeki yaşları sildikten sonra kendi kendime ne salaksın, yat uyu kafana akıl gelsin dedim ve yattım.


    (sufishco - 26 Şubat 2009 15:25)

  • comment image

    --- spoiler ---
    daisy 43, benjamin 49 yaşındayken geçen: "i wanna remember us just as we are now." repliğinin geçtiği sahne, en dokunaklı sahnelerden biri olmuştur kanımca...
    ---
    spoiler ---


    (kestane sekeri - 1 Mart 2009 22:42)

  • comment image

    brad pitt ve cate blanchett'in makyajlarına kusur bulmak mümkün değil.
    lakin benim karşı çıkmak istediğim nokta, bir sinema filmi için makyajla yaşlandırılmış iki insanın bu hallerini "yaşlanınca nasıl olacaklarını gördük" mantığıyla yorumlamak. zira insan yaşlandıkça yüzünde oluşan tek değişiklik derinin kalınlaşıp kırışıklıkların ortaya çıkması, kılın-tüyün-saçın beyazlaması değildir. insanlar yaşlandıkça kilo alır-verir, burun, dudak ve çene yapıları önemli ölçüde değişir, diğer kemiklerde olduğu gibi yüzü ayakta tutan kemiklerde de aşınmalar meydana gelir.. vs.

    bunun yanında brad pitt'in teenage halleri gerçekten kusursuzdu.
    çünkü brad pitt o yaşlarda nasıl görünüyordu, bunu biliyoruz.
    fakat yaşlandığında nasıl görünecek, işte bunu hiçbirimiz bilmiyoruz.

    20 yıl sonra tekrar görüşelim.


    (momol - 11 Mart 2009 18:46)

  • comment image

    müthiş hikayesi ve oyunculuklarıyla şimdiden klasikler arasına girmeyi hakeden david fincher filmi. ancak yine de içime sinmeyen birşeyler var filmde, paylaşmadan edemeyeceğim. farz-ı misal bu kadar sıradışı bir duruma sahip olan benjamin'e herkesin gayet normalmiş gibi davranması. mübarekler sanki her gün büyüdükçe küçülen, adamlarla karşılaşıyorlar. hepsinde bir 'benim kaynımda da var aynısı' edası. ulan fıtık değil ki bu herif. fıtık ederler adamı ya...


    (behemehal - 13 Mart 2009 00:27)

  • comment image

    insanların epey yaşlandığında boylarının küçüldüğünü, hücrelerin öldüğünü bilmeyenlerin ve filmde buna gönderme yapılarak geldiğimiz gibi gidiyoruz fikrini algılayamanların saçma bulduğu film.


    (hocam fazla egon var mi - 6 Haziran 2011 14:54)

  • comment image

    --- spoiler ---

    daisy (yanlış yazmadım umarım) ve benjamin'in, aynanın karşısına geçip 'işte şimdi ikimiz de aynı yaştayız' dedikleri sahne aslında öyle amına koyucu bir sahne ki. bir an için, her şeyin doğru olduğu bir an için geçen 35 sene. 35 senelik bekleyiş. ve ardından o mükemmellik bitiyor, birkaç sene sonra yeniden yaşları değişiyor, ayrılık vakti yeniden geliyor.

    tek bir anlık mükemmellik için geçen kocaman 2 ömür.
    sırf bu sahne için bile çekilecek bir filmdi, ancak ne mutludur ki çoook daha fazla şeyler anlatabilmiştir bu film.
    ---
    spoiler ---


    (kamera motor - 16 Temmuz 2012 00:00)