Süre                : 2 Saat
Çıkış Tarihi     : 07 Haziran 2005 Salı, Yapım Yılı : 2005
Türü                : Aksiyon,Komedi,Cinayet,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Regency Enterprises , New Regency Pictures , Summit Entertainment
Yönetmen       : Doug Liman (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Simon Kinberg (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Brad Pitt (IMDB)(ekşi), Angelina Jolie (IMDB)(ekşi), Vince Vaughn (IMDB)(ekşi), Adam Brody (IMDB)(ekşi), Kerry Washington (IMDB)(ekşi), Keith David (IMDB)(ekşi), Chris Weitz (IMDB)(ekşi), Rachael Huntley (IMDB), Michelle Monaghan (IMDB), Stephanie March (IMDB), Jennifer Morrison (IMDB), Theresa Barrera (IMDB), Perrey Reeves (IMDB), Melanie Tolbert (IMDB), Jerry T. Adams (IMDB), Ron Bottitta (IMDB), Miguel Angel Caballero (IMDB), Victor A. Chapa (IMDB), Maree Cheatham (IMDB), Noah Dahl (IMDB), Chris Daniels (IMDB), Patrika Darbo (IMDB), Jennifer DeMille (IMDB), Tyce Diorio (IMDB), Greg Ellis (IMDB), Megan Gallagher (IMDB), Amy Hathaway (IMDB), Katherine Herzer (IMDB), Ravil Isyanov (IMDB), Stephanie Ittleson (IMDB), Mark Ivanir (IMDB), Benton Jennings (IMDB), Simon Kinberg (IMDB), Peter Lavin (IMDB), Deren LeRoy (IMDB), Sean Mahon (IMDB), Kevin Makely (IMDB), Joel Munoz (IMDB), Mark Newsom (IMDB), Edward Padilla (IMDB) >>devamı>>

Mr. & Mrs. Smith (~ Bay ve bayan Smith) ' Filminin Konusu :
Başlıkta bahsi geçen Bay Hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Némo adlı bir adam. Ölüm döşeğindeki Némo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? Bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır... Ve pek çok gezegen, iki ölüm ve sevilecek kadınlar....


  • "jennifer aniston un hayatinda nefret ettigi, edecegi yegane film."
  • "dünyanın en güzel ve en yakışıklı iki insanını yan yana görmemizi sağlayacak film."
  • "filmin bi yerlerinde bu ikili deniz kenarına gitmezlerse çok ayıp ederler. *"
  • "evlilik cüzdanı olmayan americanlarının otel kaydında verdikleri genel isim"
  • "115 dakikalık hoş bir popcorn filmi. aksiyonu bazen abartsa da izlemesi keyifli. psikolog da cabası. üstüne benjamin'in giydiği tişörtü de unutmamak gerek."
  • "brad pitt'in "evet ben insan değilim, beni tanrı yapmadı" dediği bir diğer film olmuştur, gerisi boştur.(bkz: kömür gibi yanıyorum)"
  • "alfred hitchcock' un yönettiği 1941 tarihli film."
  • "şehrimin sokaklarında "bay bayan simit iki milyooon... bay bayan simit iki milyooon" sloganıyla satılmaktadır. filmi bilmeyen simit satıyolar sanır heralde.(bkz: bay bayan şemsiye)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    angelina jolie filmle ilgili tuhaf bir açıklama yapmış. balkondan atlama sahnesinde, üzerinde mini etek varmış. kendini aşağıya bıraktığında, içine don giymediğini fark etmiş. çok utanmış vb. vb. bir kadın içine don giymeyi nasıl unutur yahu ?

    edit: bu arada filmi izledim, hiç de bir şey görünmüyor.


    (taylan durden - 8 Haziran 2005 10:21)

  • comment image

    115 dakikalık hoş bir popcorn filmi. aksiyonu bazen abartsa da izlemesi keyifli. psikolog da cabası.
    üstüne benjamin'in giydiği tişörtü de unutmamak gerek.


    (yabadabadu - 8 Haziran 2005 13:43)

  • comment image

    eglence dunyasinin boyali cekiciliginin maskesi altindan bizlere sinsi sinsi nanik yapan bir takim ikiyuzlulukleri, bodyguardlik muessesesinin inceliklerini, deniz akkayanin kepek ekmek sevdasini, angelina jolie kadininin resimlerinden bile guzel oldugunu ama brad pitt erkeginin ondan da guzel oldugunu, gurunun dunyanin ilek ve tek "64 bit iflah olmaz celebrity meraklisi" oldugunu bendenize ogretmis bir filmdir... hem de daha filmi gormeden.

    simdi surada 8 ertugrul ozkok, 4 reha muhtar ve ortaya karisik birbucuk kenan ercetingoz gucunde olup " malumunuz hollywood'da hayat en hizli seritten, isiltilar ve dedikodularla bezenmis bicimde akip gidiyor, uyumayan sehir denilen new york'a binlerce mil otesinden nanik yapiyor. biz de bu dunyaya tam orta yerinden daliverdik ve los angeles'in en kalburustu insanlarinin katildigi bir premierde, kendimizi, kirmizi hali ustunde kulagimizdan dusen son beyin parcamizi ararken buluverdik" tadinda bir gunluk entrysi girmeyi isterdim. (gerci mevzubahis "yazarlar" yedi kelimeden sonra dayanilmaz bir nokta koyma ihtiyaci hissettikleri icin bu luzumsuz kinaye de onlara iskaliyor, benim de gotume birseyler girmesini engelliyor)

    ne var ki gunde 15 saat calisan ve karsiliginda edindigi kalacak yeri, belden yukarisi salonda, assagisi mutfakta duran bir yataktan ibaret olan bendeniz, ekmek ve domates almaya ciktigim bir vakit, yanibasimdaki bu paralel evrenin flaslarina rastladim ve afedersiniz sikimin dogrultusunda angelina jolienin, elimdeki ekmegin dogrultusunda da brad pitt'in fazla mukemmel suretlerine denk geldim.

    evet, neredeyse bir hafta once, ickili halimden yararlanan guru isimli "fasulyeden moderatorun" israriyla gece 4e kadar star wars izledigimiz tek salonlu mutevazi sinemada**, mevzubahis filmin galasi yapiliyormus. gozlerim senay dudekin celik beyazi saclarinin altinda parlayan erkeksi bakislarini ararken, isiga gelen aptal bir sivrisinek misali, bilincsizce elimdeki alisveris torbalarini silah olarak kullanarak en on siralara dogru "yardirdim". entrynin bundan sonrasini magazin haberciligi formatindan cikarip, ogrendigim ufak tefek birkac seyi sizinle paylasabilecegim efendi bir sekle sokalim:

    tesaduf de olsa, hayatimda ilk defa gala goruyordum * ve imza almaya musait on siralara nasil gidilecegi hakkinda en ufak bir bilgim yoktu. anladigim kadariyla, illa angelina jolienin dudaklarini koklayacak mesafeye gelinmek isteniyorsa, iki secenek var: ya manyak gibi 5 saat oncesinden bunlarin cikacagi yer ogrenilip, stratejik bir pozisyona corekleniliyor, ya da galaya davet edilenlerden pek de farkli olmayarak guzel giyinilmesi, elinizin yuzunun duzgun olmasi gerekiyor. ancak bu sayede on taraflara gecisi kontrol eden ilgili bodyguardlarin yakinina gidip dikilmek suretiyle kestirmeden on siraya alinabiliyorsunuz, cunku bu olayin fotograflarinda ciksa ciksa on siralardaki insanlar cikacagi icin, organizasyon sirketinin imajini "sarsmayacak" tipler onlere yerlestiriliyor. dahasi malumunuz celebritylerin bazilari da "kalitesiz" insanlarla cok muhattap olunca kapris yapip, organizasyon sirketini zor durumlarda birakabiliyorlarmis. (kullandigim tirnaklardan anlayin konuya bakis acimi)

    bizzat tecrubelenmistir ki iflas etmis ve intihari dusunen eski bir italyan mafya tetikcisine benzer pejmurde bir gorunus, ekmek ve domates dolu alisveris torbalariyla desteklendigi zaman, agresif bicimde on cephelerden uzaklastirilmaniza yolaciyor. jolienin dudaklarini isirma planlarimiz bu sekilde suya dusunce, itilmis ve kakilmis bicimde, arka taraflara yollandik ve hollywood alemlerinin en stand up ruhlu bodyguardindan bakin neler ogrendik:

    oncelikle bu tip olaylarda gorev olan bodyguardlarin en vasifsizi -ki bunlar unlulerin kisisel bodyguardlari degil, organizasyon ekibinin, uzaktan da olsa unlu gorunce ayilip bayilan kalabaligi sakinlestirmekle gorevli olanlari- saatte 25 dolar gibi bir ucret aliyormus. 4 saat kadar suren bu olayda, bunun gibi 30dan fazla calisan oldugunu dusunursek, 82.500 poundluk korkunc bir dis ticaret acigi hesapliyoruz (kaynak: stanford matematik kursusu)

    eger author misali, bir miktar birikiminiz var da bu 25 dolarlik ucretten etkilenmiyorsaniz, bir de profesyonel bodyguardlik lisansi alinca aldiklari ucrete bakin: . dusundum de bir anlik sok gecirmemeniz icin kisa bir giris yapayim, bu profesyonel bodyguardlik ne demekmis ogrenelim: efendim, bu isin son derece ciddi bir kursu varmis. ikili sosyal iliskilerden yakin dovus tekniklerine, diksiyondan zeka testine, ileri surus tekniklerinden silah kullanma becerisine kadar bircok alanda egitim verip, testlere sokup sertifikalar dagitiyorlarmis. bizim standupci ornegin, ertesi hafta silah sinavina girecek ve orta mesafeden bir hedefi, bir dakika icinde 13 kez vurabildigi takdirde sertifikasini alip, silah ruhsatina basvurabilecekmis. yani bodyguard deyip gecmeyin, hepsi birer kucuk jack bauer.

    bir kez bu silah ruhsati ve sertifikalar alindi mi, profesyonel bodyguard damgasini yiyip, calistiginiz sirketin kazandigi en has kontratlarda gorev alabiliyorsunuz. karsiliginda da saatine 125 dolar kazaniyorsunuz. tabii siz 125 aliyorsaniz, kim bilir sirket ne kadar aliyordur. sonucta size verilen para ayni ama herhalde bilmem kimin (gencler buraya en sevdikleri bling bling hiphopcusunun adini koysunlar) koruma icin odeyecegi parayla, bilmem kimin( burada da unlu olan ama hollywood yerine daha ziyade bohem bir yasam tarzi suren bir isim koyun) koruma harcamalari, talep edecekleri personel kalitesi ve sartlari bir olmayacak.

    anlayacaginiz, jennifer lopezli bir gala organize etsek, sirf koruma maliyetinin finansmani, ermeni kiskirtmasiyla iyice azitan batililarin bize kullandirtmadigi ucsuz bucaksiz bor rezervlerimize malolucak. oysa ki bir russell crowe, bohem olmamakla beraber, onune geleni dovebildigi icin pek fazla bodyguard istemeyecek. (en son yine bir otel gorevlisini, kendine telefon hatti baglamadigi icin bizzat odasindan resepsiyona inip, o kullanamadigi telefonu suratina atmak suretiyle telef etmis. giderek daha yaratici oluyor)

    eger ki, "bana saatine 125 dolar versinler, birak brad pitt'i, russell croweun kaldigi otellerin resepsiyonistlerinin bile bodyguardligini yaparim" diyorsaniz, gelin goruselim, biseyler ayarlariz. yalniz su gibi durumlara da tahammul edebilmeniz lazim. stand upci zenci korumamizin anlattigina gore, birkac ay once, britney spearsin resmi fan clubinin son derece kidemli bir uyesi (evet, kidemli uye, ne guluyorsunuz? ustelik ismi bende sakli; aciklarsam kiyamet kopar, hukumet duser, darbe olur) ablamiza guzelce paketlenmis bir hediye sunmus. bodyguardlar da "nasil olsa bu herifi taniyoruz, kacinci kez birseyler getiriyor, gidip verelim" diyerek bu koca paketi kadina veriyorlar. britney kardesimizde bunu hic tereddut etmeden, birkac konugun onunde aciyor ve tablo filan beklerken, 160 tane uzun boy kullanilmis prezervatifle yazilmis olan adiyla karsilasiyor, ki bu da bir nevi tablo degil de nedir?

    son derece iffetli bir kiz oldugundan, britney buyuk bir sok geciriyor ve bodyguarlara gunlerce kapris yapmakla, kopek muamelesi cekmekle kalmiyor, sonunda onlari isten de attiriyor. hediyeyi veren eleman ise cabucak tutuklaniyor.

    iste buna benzer bilgilendirici derin sohbetler esliginde jolie ve pitt ciftinin sinemaya girislerini izlerken, arkadan duydugum turkce konusan bir sesle irkildim. bu sesin sahibi, kirk yillik dostum (resimlerden dostum) deniz akkaya cikmasin mi? vallahi buralar boyle iste sekerim, igne atsan bir unlunun, hadi en kotu ihtimalle onun korumalarindan birinin ayagina saplaniyor. butun bu ilgi, uzerimde patlayan flaslar ve kisa bir sure once supermarkette bulunan en dolgun ve sulu domatesleri almis olmam beni simartmadi elbette; jedilarin da bildigi gibi celebrity mind trick ancak zayif akillara etki eder.

    dolayisiyla tum vakurlugumla, turk misafirperverligine uygun olarak, kendisine ekmek ikram ettim, o da kisaca kepekli ekmekten yana oldugunu belirtti. kalabaligin arasinda bir hengamede vuku bulan bu olayi o hatirlamayabilir ama ben omrumun sonuna kadar unutmayacagim. zira her allahin gunu kepek ekmek yiyen ben, sirf o gune mahsus normal ekmek almistim. eger her zamanki gibi kepek ekmegi tedarik etmis olsa idim, ona bunu ikram etmis olsam, o da bana mutesekkir kalsa, hayatinda yedigi en taze kepek ekmegini kendisine tattiran bu esrarengiz italyan mafya tetikcisini daha yakindan tanimak istese, birbirimizin gozunun icine bakip "ben mi seni yerim, sen mi beni yersin" diye ufak bir muhasebe yapsak, akabinde birer hamburger yeseydik beraber....ooof of, son pismanlik neye yarar, herseyin bir sebebi var deyip geciyoruz.

    peki gala nasil bitti, kalabalik nasil dagildi? vallahi daha adamlar sinemaya girer girmez, organizasyon sirketi, kurduklari binlerce megawattlik sahne isiklarini, platformlari, kirmizi halilari sokup kaldirmaya baslamisti. yani orada 1-2 saatligine kurulan yalanci dunya bitmis, jolienin tek bir catlak bulunmayan dudaklarindan yayilan ve bana dogru yonlendirildigine gonulden inandigim sicacik guluslerin yerini, sadece birkac dakika icinde yerlere atilmis yiyecekler, elektrik kablolari, birbirine bagirip cagiran isciler ve bos bos bakakalan binlerce cift goz almisti. boyle de bariz bir kurguya dalip gitmisiz, elimizdeki kepeksiz ekmeklerin sogumasina, domateslerin agirlik yapmasina aldirmadan. reha muhtar ilk ve son kez, ucundan hollywood'a teget gecen westwooddan bildiriyor.

    edit: gurunun 64 bit celebrity merakliligina deginmedigimi farkettim, zira onun oncesinde bunun yerinin zaten burasi degil, surasi oldugunu farkettim: (bkz: guru/#7521619)

    edit2: (bkz: ucundan teget gecmek) (bkz: geronimo hollywooddan bildirmek)


    (immanuel tolstoyevski - 9 Haziran 2005 00:13)

  • comment image

    evlilik danışmanı ile olan sahneler bol bol güldüren, hatta son sahnede yerlere yatıran sabun köpüğü gibi, iki saat düşünmezseniz eğlenebileceğiniz, boş bir saniyesi bile olmayan ve de sanırsam angelina jolie'ye aşık olayazdığım film.


    (stocky2001 - 10 Haziran 2005 23:30)

  • comment image

    2 saati gule eglene gecirilen hos aksiyon-komedi filmi
    --- spoiler ---
    angelina ve brad dans sahnesinde birbirlerinin ustunu silah icin ararlar. bir yerde* brad doner ve "that's all john" der. yikar, yarar, bitirir.
    ---
    spoiler ---


    (woodruff - 11 Haziran 2005 01:59)

  • comment image

    efendim, eglenceli, basindan sonuna izleten bir film olmus. zaten kimse bu filme hayatin anlami, evlilikte yapilmasi gerekenler, amerika'nin dis politikasi ve ornitoreklerin yasam suresi gibi konulara cevap aramak icin gitmiyor, gitmemeli de (acin ansiklopedi okuyun, kitap okuyun, kurtlar vadisi kitabi cikmis onu okuyun, ne bileyim ben). keyifli bir 2 saat gecirtiyor... ha bir de angeline jolie insan degil efendim, eger insansa, ben halen aysel gurel'in ne oldugu konusuna bir cevap bulabilmis degilim.


    (kazamm - 13 Haziran 2005 08:10)

  • comment image

    iki saati suratta kocaman gülümsemeyle ve yer yer kahkaha ve oha mınakoyim larla geçen, keyifli bir film.

    ömrü hayatımda bana itici gelen sarışın-renkli gözlü erkek tipi imajını bizi ayıran nehir ile yıkan brad pitt, her filminde olduğu gibi bu filmde de psikolojimi bozmuştur. angelina'ya gelince... çok güzel kadın ve bir çift birbirine bu kadar mı yakışır? yesinler yutsunlar birbirlerini, biz de filmi izleyelim.

    not: filmi vizyona girdiği ilk gün (cuma) galleria prestige sinemalarında 19:15 matinesinde izleyen sözlük arkadaşlarım varsa, film başlamadan 10 saniye önce sinema girişindeki merdivene takılıp yere uçan bendim. daha film başlamadan atraksiyona katılayım istedim.


    (sun of a beach - 13 Haziran 2005 10:13)

  • comment image

    bir göt olma hikayesine ön ayaklık eden film. şöyle ki:

    15 haziran 2005'te, filmin gazıyla girilen entry:

    görsel efekt teknolojisinin hikayeye ve filmin etkisine nasıl "kendini göstermeden" hizmet edebileceğinin en başarılı ve en son örneklerinden olan film. star wars ya da lord of the rings gibi, görsel efektleriyle öne çıkarılan bir film değil bu. hatta, görsel efektlerinden hiç bir yerde bahsedilmiyor.

    ancak bazı sahnelerde, bundan 8 sene önce çekilmiş olsa, kesinlikle yapılamayacak şeyler göze çarpıyor. filmin ana oyuncularından biri * gururla bize suratını göstere göstere ipe tutunaraktan balkondan aşağı atlıyor, birkaç plan sonra da, 30 metre yukarıdan, yine gururla suratını göstere göstere yere iniyor, üstüne bir de utanmadan taksi çağırıyor.

    filmin iki ana oyuncusunun enselerinin santimetreler ötesinden füzeler geçiyor, bunlar bana mısın demiyor.

    bu tip görsellerin hepsi, bundan 8 sene önce düşünülmesi bile imkansız şeylerdi. bir yönetmen gidip de, "abi şimdi, ana oyuncuyu ben atıcam balkondan aşağı, sonra konacak yere.." diye bir cümleye başladığında, o oyuncunun tırnağı kırılsa 100 milyon dolar yatırdıkları proje çöpe gidecek olan yapımcılar, yönetmeni sırayla döver, sonra da çöp kutusuna atıp kaçarlardı. hadi stüdyonun boşluğuna geldi, bir şekilde kabul etti diyelim, o zaman da sigorta şirketleri devreye girer, "hooop, sen naaptın" derlerdi. o yüzden, bize böyle keyifler yaşattığı için, görsel efekt endüstrisine teşekkürü borç bilmeliyiz.

    veeeeee

    20 mart 2006 tarihinde, yazarımız arkadaşlarıyla filmin yapılışını seyreder. arkadaşlarına da aynı gazla, görsel efektin sinemaya neler kattığını anlatmaktadır. angelina jolie'nin nasıl yeşilde çekildiğini, sonra o binaya key'lenerek nasıl 30'uncu kattan aşağı atladığını anlatmaktadır. büyük bir gururla o sahnenin yapılışının olduğu bölümü beklemektedir. ve o sahnenin yapılışı gelir. ve görür ki, çekim sırasında herifler üşenmemiş, korkmamış, sigorta şirketlerinden çekinmemiş ve angelina jolie'yi gerçekten bir vince asıp 30. kattan sarkıtıp taksiye bindirmiştir. post prodüksiyon'da yapılan tek iş, angelina jolie'nin asılı olduğu ipin silinmesi olmuştur. yazarımız ortamdan uzaklaşmak için tuvalete kaçar.


    (ysalamir - 15 Haziran 2005 00:48)

  • comment image

    sevgiliyle filan gayet rahat izlenilebilir bir film olmuş. sadece angelina yengeniz ya da sadece brad eniştemiz olsaydı sorun çıkabilirdi ;

    - n'oldu çok mu beğendin filmi !!

    gibi. ama ikisi de olduğu için

    - ehehe çok güzelmiş hayatım di mi ehehe
    - yaaa yaaa evet. ehehehe.


    (thug love - 27 Haziran 2005 12:10)

  • comment image

    accaip eğlenceli, "yumurtaya can veren allahım, bunları sen yarattıysan beni kim yarattı" isyanlarıyla seyredilesi film. öyle ki;

    --- spoiler ---

    angelina jolie brad pitt'i bıçakla yaraladığı sahnede bol bol küfür yemiş "ayhh kıyamam ben sana canım yaa yazık değil mi bok karı" gibi çok içten ve doğal tepkiler vermiştir izleyici. bunun yanı sıra mutlaka bir kaç kere daha izleyeceğim süper karı-koca kavgaları içermektedir. tabi bir tanesi var ki öyle evlerdeki kavgalara benzemiyo seyretmesi bile rahatlatıyo insanı, potansiyel enerjilerini böylesine kinetiğe dönüştüremeyen evliler daha bi heyecanla izlemiştir tahminim.

    ---
    spoiler ---

    ayrıca make up sexi layıkıyla kullanmış hakkını verebilmiş ilk ve tek filmdir. görüp görebileceğinizin en sahicisidir hem de. anlam olarak yani, görünürde bişi yok heyecanlanmayın hemen.


    (felidae - 18 Aralık 2005 22:18)

  • comment image

    şehrimin sokaklarında "bay bayan simit iki milyooon... bay bayan simit iki milyooon" sloganıyla satılmaktadır. filmi bilmeyen simit satıyolar sanır heralde.

    (bkz: bay bayan şemsiye)


    (fitneci - 1 Ocak 2006 19:57)

  • comment image

    kim ne derse desin, pitt ile jolie'nin birbirlerini girtlaklarken ve diger ekibi kitir kitir keserken yapmis olduklari show mukemmeldi. burdan bu iki gosterinin kareografini/kareograflarini tebrik ediyorum.


    (angryson - 13 Şubat 2006 23:48)

  • comment image

    komedi macera turunun sevimli bir ornegi. ancak castingi olmamis kanimca. brad pitt distan degil icten vahsi rollere yakisirken, 36dd angelia lara croftlarda oldugu gibi kosarak ates ederken fareden kacan ev kadini gibi gorunuyor...


    (arundati - 19 Şubat 2006 14:52)

Yorum Kaynak Link : mr. & mrs. smith