bir yerde takılıp kalan hayatlar üzerine..
ister yaşarken, ister öldükten sonra; amacını gerçekleştiremedikten sonra.

--- spoiler ---
hayatını daha ilk yıllarında kaybeden, bunun acısı ile iç çeken bir küçük, et' ini mi yoksa ruh' unu mu doyurması gerektiğini bilmeyen,davası uğruna yaşayan, çekimser ama sevgi dolu bir kadın, hayatını kurtarmak, bir yerde takılıp kalmamak için herşeyi mübah sayan bir genç, aşık,nazik bir yaşlı adam..
--- spoiler ---

tarihi,savaş, romantik bir gerilim draması!

nezih bir film.

(l goshin - 16 Ocak 2007 14:58)

pan'ın labirenti'nin yönetmeninin elinden çıktığını bilmeksizin, dün gece cine 5'te izlemeye başlayıp, daha başından akrabalıklarını hissettiğim film. ondan daha önce çekildiği için belki, yönetmen henüz o kadar kusursuz değil, muhtemelen ilk önce bunu seyretseydim böyle düşünmeyebilirdim. elbette birini sinemada ve orijinal dilinde, diğerini ruhsuz tv'de, özellikle çocuk dublaj tercihi fevkalade sorunlu olarak izlemenin de tesiri göz ardı edilemez. mamafih, çok derinlikli işlenmeseler de, kişilikleri sorunsuz çözülebilen karakterleri, iç burkan ancak fazla dramatize edilmemiş hikâyesi ve güzel görselliği ile benim için seyredeğer bir film.
--- spoiler ---
tarih dersinde, mamutu ağaç mızraklarla öldürmek için iş birliği yaparak acizliklerini aşan ilk insanların (insanlığın çocukluk devresi diye düşünülerek) anlatılması, insan olmanın meziyetlerinden nasibini almamış hayvansı ve kudretli genç adamın sopaları sivrilterek mızrak hâline getiren çelimsiz çocuklarca ortaklaşa öldürülmesinin foreshadowingi gibi geldi bana.
--- spoiler ---

(eneenteenteene - 14 Haziran 2008 16:06)

süper film. pan'ın labirenti kadar fantastik değil,(olmaması da normal fantastik olma derdinde bir film değil, daha ziyade siyasi ve korkulu bir dram) ama ben çok daha fazla sevdim. orphanage'la pan's labyrinth arasında duruyor ikisinden çok daha fazla suya sabuna dokunan bir film.
del toro'nun yetimhane takıntısı var galiba. ama hiç sıkıntı yok, gene yapsın gene seyredilir.
santi'nin tasarımı şahane. bu konuda bu adamın üzerine yok zaten.
ispanya iç savaşı zaten ilginç bir trajedi. konuya pek yaraşmış.
del toro izlenir. dünya görüşü sevilir, öpülür.

(magdalena - 19 Ocak 2009 23:48)

iç burkan bir film. ama bu burukluk filmin güzelliğinden hiçbir şey götürmüyor. aksine filmi benzerleri arasında öne çıkarıyor. bu adamın yaptığı bütün filmleri izlemek istiyor insan ama ne yazık ki bu kalitede sayılı filmi var. filmdeki karakterleri öylesine gerçekçi anlatıyor ki yaşlı adam, çocuklar, takma bacaklı kadın sanki gerçekten de yaşamış gibi hissettiriyor. filmin ilk yarısı çok yavaş ilerlerken, ikinci yarısı sürprizlerle dolu. o yüzden ilk yarısında sıkılıp bırakmayın. sabırlı olsun meyvesini yiyeceksiniz.

(luthien dark - 10 Haziran 2009 19:08)

--- spoiler ---

ispanya iç savaşı sırasında babası cephede ölmüş ama bunun farkında olmayan carlos isminde bir çocuk tek ayağı sakat bir kadın, yaşlı bir doktor ve birkaç hizmetçinin kontrolündeki bir yetimhaneye getirilir. yetimhaneye önceleri yetim olarak giren jacinto, bir ayağı olmayan yetimhanenin sahibini ayartarak cephedekiler için yetimhanede saklanan altınları almanın peşindedir. carlos daha geldiği ilk gün yetimhanede bir hayaletin olduğunu fark eder ve ilk gecesinde bu hayaletle karşılaşır.

filmi kat eden, filmdeki bütün parcalari birleştiren şey, yetimhanenin ortasında bulunan devasa bombadır. uçaktan atılarak mekanın tam ortasına büyük bir şiddetle girmiş olan bu bomba sürekli bir şekilde yetimhanede büyük bir patlama olacağını, buranın büyük bir tehlike altında olduğunu hatırlatır. film boyunca sürekli bir şekilde kendisine referansta bulunulan bomba aslında bütün yaşananları bir birine bağlayan şeydir de. hayalet olarak ortalarda dolaşan santi’nin öldüğü gün buraya düşmüştür, carlos’a santi’nin yerini gösterecek kadar canlıdır vs.. bomba öylesine canlıdır ki, izleyiciye devamli bir şekilde izlediğin sahneler aslında bir savaşın ortasında geçen sahnelerdir. yani, dışarıda sürdürülen savaşı bu bomba temsil eder. asıl savaş ise iceridedir;

fakat daha da önemli olan şey şudur; yetimhanenin sahibi solcu carmen, nasıl olur da, büyük bir davanın neferliğini yaparken jacinto’un ayartmalarına boyun eğer ve dava arkadaşı dr. casares’in sevgisine ihanet eder. üstelik carmen gerçekte dr. casares’i de sevmektedir. bunun cevabı yine yetimhanenin ortasına gömülü olan bombada saklıdır. bomba sadece bütün filmi kat eden iktidar arzunu temsil etmez, aynı zamanda koyu bir solcu olan carmen’in de iktidara olan tapınışını ifşa eder. aktif olan bütün her şeyi yönetecek kudrete sahiptir ve sürekli ortada dikili duran bu bomba carmen’e jacinto’nun iktidarını hatırlatır. carmen dr. casares’in samimiyetini jacinto’nun iktidarına tercih ederek aslında temsil ettiği düşüncenin, solun, problemli tarafını açığa çıkarmış olur. iktidar arzusu (will to power) hangi düşüncenin sınırları içinde olursan ol, insanın sonunu getirecek bir süreci başlatır. carmen jucinto’nun iktidarını talep ederken aslında kendi sonunu hazırlar.

carmen, dr. casares ve jucinto arasındaki ilişki, jucinto, jaime (yetimhanedeki büyük çocuk) ve conchita (büyük kız) arasındaki ilişki ile kıyaslanınca daha bir alt üst edicidir. bu ikinci ilişkide carmen’in temsil ettiği ideoloji yoktur ve conchita, jaime’nin kendisine verdiği yüzüğü bütün samimiyetiyle sahiplenir. jucinto’ya en büyük direnişi gösteren de, carmen değil, conchita olur. jucinto kötüyü/iktidarı temsil ediyorsa eğer, onun boyun eğmeyen conchita’nın sıradanlığıdır, carmen’in güçlü ideolojisi değil. o halde, direniş ideolojiyle beslenmis bir tavirdan değil, masumiyetten gelecektir.

--- spoiler ---

(24 saat uyuyan adam - 3 Ekim 2010 00:04)

senaryo olarak çok iyi olmayan fakat yönetmenlik olarak çok iyi olan bir filmdir.gerilim dozajı çok iyi ayarlanmış sekansları ve kamera kullanımı üst düzeydir.ayrıca hayalet tasarımı da şahane ve çok orjinaldir.kesinlikle izlenmelidir.

(yakarca - 13 Ağustos 2011 22:12)

el laberinto del fauno'nun erkek kardeşi olan filmdir.

--- spoiler ---
filme ismini veren ve şeytanın belkemiği ya da omurgası olarak adlandırılan şey, hikayenin geçtiği bölgedeki kasabalıların afrodizyak etkiye sahip ve erkekliği kuvvetlendirme özelliği taşıdığına inandıkları bir tür rom. bu içki ise, omurgası tamamlanmadan ölü doğan ceninlerin alkol içinde muhafaza edilmesinden elde edilmektedir ve dr. casares tarafından yurtta üretilmektedir.
--- spoiler ---

film tümüyle bu alegorinin üzerinden, "iktidarsız" ya da "iktidarı" yitiren ile "iktidarı ele geçiren" yahut "iktidar sahibi olan" arasındaki gerilim ve mücadeleyi yansıtıyor.

hikayenin geçmekte olduğu dönem böyle bir mücadelenin süre gittiği, ezilen yığınların seçimle işbaşına getirdiği halk cephesi hükümetinin bir askeri darbe ile alaşağı edilmeye çalışıldığı ve tarafların savaşa tutuştuğu ispanya devrimi ve karşı devriminin yaşandığı yıllar... "yenenlerin, yenilenlerin dikişsiz, ak gömleğinde kılıçlarının kanını silmek üzere" olduğu bir tarihsel momentte geçtiğini anladığımız film bizi aslında bu trajedinin küçük bir kesitine götürüyor. ebeveynleri ezilenlerin cephesinde savaşan ya da ölen çocukların bırakıldığı bir yurtta bu tarihsel trajedinin bir roundu daha oynanacaktır.

--- spoiler ---
hayatta kalan yetimler kendilerini katledecek olan jucinto ve adamlarına kafa tutmadan önce kendi aralarında tartışırlar. korkanlar "onların büyük, güçlü ve silahlı" olduklarını hatırlatır. buna karşı yetimlerden birinin verdiği cevap ispanya'da devrimi korumak için dövüşen ve ölen yüzbinlerce insanın verdiği cevap ile aynıdır: "olsun, biz daha kalabalığız!"
ve tarih öncesi atalarından öğrendikleri gibi kargılarını birlikte bilerler. bu roundu bu kez "kaybedenler" kazanacaktır...
--- spoiler ---

(lumpenproleter - 26 Ocak 2012 14:57)

çok tuhaf;
savaş, trajedi, esrarengiz bir hava, ilk dostluk, entrika, hatta aşk...
nası olmuş da aynı filme sığmış ve nefffis olmuş, şaşmamak elde değil

(16bg - 1 Mayıs 2003 15:19)

oldukça güzel bir gerilim/dram/siyasi film. hem kurgusu, hem savaş/iktidar mücadelesi konularının sembolize edilişi, hem oyunculuklar, herşeyiyle gayet iyi, tekrar tekrar izlenesi bir yapım olmuş.

--- spoiler ---

baştan hayalet nedir'in tanımıyla başlayıp filmin başlarında sayılabilecek bir yerde carmen'in bizlerin birer hayalet olduğunu düşünüyorum cümlesi, jaime'in o enteresan sarı yüzüğü conchita'ya verirken altına benziyor ama değil cümlesine conchita'nın benim için altın şeklinde karşılık vermesi(conchita masumiyeti ve saflığı temsil eden bir karakter haline gelmiş) ve o yüzüğü mutlulukla takması, hayalet çocuğun resmedilişindeki insanın içine işleyen hüznü ve saçma sapan bir şekilde yarıda kalmış hayatından dolayı öfkesi, dr. cesares'in sorgulamayan ve dinmeyen sevgisi ve o romdan da bir kadehi indirişi, okulun bahçesindeki o bombanın hem dışarıdaki hem içerideki savaşı sembolize etmesi( jaime carlos'a hala bombanın canlı olduğunu, kulağını dayarsa içindeki tiktakları duyabileceğini söyler) ve dahasıyla herşeyi tadında işleyen bir yapım olmuş. ve ayrıca, onlar ne güzel şiirler öyle, ağzına sağlık dr. cesares.

--- spoiler ---

(deli kusun sarkisi - 9 Nisan 2012 13:56)

ismini, fakir yetimhanenin gelir kaynağı olan ev yapımı romun ana maddesi olan omurgası tam oluşmamış ceninlerden alan film. hayalet özellikle ilk gözüktüğünde karanlık odada zıplatmış, ölüm nedeni ortaya çıktıktan sonra bir çok hayalet filminde olduğu gibi iç burkmuştur. ama bu, sadece korku öğeleri içeren bir hayalet filmdi değil, aynı zamanda siyasi, duygusal, tarihi ve gerilim sosları katılmış bir şaheserdir bence.

(cointreau - 1 Ekim 2005 02:54)