Süre                : 1 Saat 43 dakika
Çıkış Tarihi     : 15 Eylül 2006 Cuma, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Biyografi,Drama,Tarih
Ülke                : İngiltere,ABD,Fransa,İtalya
Yapımcı          :  Pathé Pictures International , Granada Film Productions , Pathé Renn Productions
Yönetmen       : Stephen Frears (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Peter Morgan (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Helen Mirren (IMDB)(ekşi), James Cromwell (IMDB)(ekşi), Alex Jennings (IMDB), Roger Allam (IMDB)(ekşi), Sylvia Syms (IMDB)(ekşi), Lola Peploe (IMDB), Douglas Reith (IMDB), Pat Laffan (IMDB), Michael Sheen (IMDB), Helen McCrory (IMDB), Mark Bazeley (IMDB), Earl Cameron (IMDB), Elliot Levey (IMDB), Anthony Debaeck (IMDB), Wolfgang Pissors (IMDB), Malou Beauvoir (IMDB), Paul Barrett (IMDB), Bill Clinton (IMDB), Tom Cruise (IMDB), Tom Hanks (IMDB), Elton John (IMDB), Forbes KB (IMDB), Nicole Kidman (IMDB), Nelson Mandela (IMDB), Trevor McDonald (IMDB), Gavin Park (IMDB), Camilla Parker-Bowles (IMDB), Luciano Pavarotti (IMDB), Princess Diana (IMDB), Steven Spielberg (IMDB), Tracey Ullman (IMDB)

The Queen (~ Kraliçe) ' Filminin Konusu :
The Queen, son zamanların en şok edici olayının sır perdesini aralıyor. Güçlü kraliyet duvarlarının bir trajedi ile sarsılması sonucunda yaşananları, aydınlatıcı, derinden etkileyici ve dramatik bir dille anlatıyor. Gerçek olaylardan yola çıkılarak çekilen filmde, Prenses Diana’nın 1997 Ağustos’unda ani ölümüyle ne yapacağını şaşıran Kraliyet Ailesi ve İngiliz hükümetinin tutumu işleniyor. Prenses’in ölümünün ardından, İngiltere Kraliçesi (Helen Mirren) kendisini bir yandan seçimleri henüz kazanmış olan yenilikçi Başbakan Tony Blair (Michael Sheen) ile bir modernlik çalışmasının içerisinden bulurken diğer yandan da Diana’nın ölümünden sonraki tutumuna karar vermekte, gelenekleri arasında sıkışan bir haldedir. Ancak İngiliz halkı acı çekmektedir ve liderlerinin bu konuda ne yapacağını merakla beklemektedir. Kapsamlı röportajlar, derin araştırmalar, sağduyulu kaynaklar ve gerçek bir hayal gücüne dayanarak oluşturulan senaryosu ile The Queen, gücün yaşayan örneklerine bir bakış açısı oluşturuyor. Ayrıca modern dünyanın son muhteşem hükümdarını daha önce hiç görmediğiniz bir şekilde gözler önüne seriyor, hemde Diana’nın ölümüyle çılgına dönen medya, dönen entrikalar ve insani duygular arasına sıkıştırılmış bir insan olarak.

Ödüller      :

Venedik Film Festivali:Volpi Cup-Best Actress, FIPRESCI Prize-Competition, Golden Osella-Best Screenplay
Academy Awards - Oscar:En İyi Kadın Oyuncu
BAFTA:BAFTA Film Award-Best Actress in a Leading Role, BAFTA Film Award-Best Film
Golden Globes:Golden Globe-Best Screenplay - Motion Picture





Facebook Yorumları
  • comment image

    (bkz: as cruel as school children) albumunden bir (bkz: gym class heroes) sarkisi:

    i love that how she breathes booze in the mornin'
    man, it's so sexy how she can't remember last night
    i made a fatal mistake letting her drink again
    well who the hell am i to tell her how to live her life?

    and if you could put dumb in a shotglass
    i'm just another lush who's had one too many in me
    and we please don't have enough
    i see you stand there, settle for anything, anything's better than lettin' her,
    'cause she could do better than me
    she'll come around eventually

    'cause baby girl's a queen
    and a queen is just a pawn with a bunch of fancy moves
    and she's made me a fiend
    i won't be withdrawed 'cause i got nothing to lose

    oh no,
    she's at the bottom of that bottle
    she's only one more swallow
    from being, you know, so hollow
    (hey! hey! hey!)
    bravo, she's at the bottom of that bottle
    she's only one more swallow
    from being, you know, so hollow

    i find it funny she can never find her car keys
    immediately after telling me she can't take it
    she makes the cutest faces when she screams obscenities
    and slurs her words because she's never not inebrieated
    and the front page that i'd read
    let the girl go, you know you can do better
    it's bad, when the fact that you can't have her
    is the reason you sweat her,
    don't let her take advantage of you
    like the other girls let her
    you better cut your losses now buddy.

    'cause baby girl's a queen
    and a queen's a pawn with a bunch of fancy moves
    and she's made me a fiend
    i won't be withdrawed 'cause i got nothing to lose

    oh no,
    she's at the bottom of that bottle
    she's only one more swallow
    from being, you know, so hollow
    (hey! hey! hey!)
    bravo, she's at the bottom of that bottle
    she's only one more swallow
    from being, you know, so hollow

    drown yourself,
    it's not worth keeping me
    just put it down right now,
    when bow out gracefully
    ('cause baby girl's a queen
    the queen's the part with a bunch of fancy moves
    and she's made me a fiend
    i won't be withdrawed 'cause i got nothing to lose)

    oh no,
    she's at the bottom of that bottle
    she's only one more swallow
    from being, you know, so hollow
    (hey! hey! hey!)
    bravo, she's at the bottom of that bottle
    she's only one more swallow
    from being, you know, so hollow
    (hey! hey! hey!...)


    (rationem - 8 Eylül 2006 06:36)

  • comment image

    iran sahi'nin karisi farah pehlevi'nin biyografisinin, iran devrimiyle harika bicimde sotelenip sunuldugu bir belgesel. nahid persson sarvestani, yani yonetmen ve yazar kadin, iran'da sah'in gitmesini destekleyen eski solculardan.

    sonda diyecegimi hemen diyeyim: muhtesem bir belgesel. bir tek saniye gozumu ayirmadan izledim. bu kadar guzel olmasinin uc ayagi var: yonetmenin ayni politik hareketin icine on yedi ve on bes yasindaki iki kardesini de cektigi, ve ikisi de humeyni iktidara geldikten alti ay sonra idam edildigi icin hayat boyu tasiyacagina inandigi bir sucluluk ve aciyla yasamasi; bir o kadar da sah donemindeki gozaltilara, iskencelere, olumlere ilk gunku kadar tepkili olmasi, hincinin, nefretinin gozlerinden okunmasi; bunlarin hicbirini ve gecmisini yansitmadan, her an projeyi iptal eder korkusu her mimiginden okunarak, ama farah'la sevgi-nefret iliskisi gelistirerek, isini yapmasi. kadinin bir turlu istedigi sorulari soramamasi beni gerim gerim gerdi.

    kulturel ve politik benzerlikler nedeniyle, en cok bize hitap ediyor bu belgesel sanirim; sah'i anma toreninde dis mihraklarin oyunlarindan bahsedenler, solcular neden bati ulkelerine kactilar da rusyaya kacmadi diyenler; inanilmaz ilginc benzerlikler; haliyle.

    yurtdisinda olanlar icin: netflix'te instant watch'ta var. siddetle tavsiye ederim, bir saniyesinden sikilmayacaginizi tahmin ediyorum.

    http://www.youtube.com/watch?v=blq9dbhnirq

    edit: buyrun tum belgesel youtube'da varmis, fakat orijinal dilde.

    part 1: http://www.youtube.com/…e3bcdgcbrk8&feature=related


    (procastinator - 31 Mayıs 2011 09:03)

  • comment image

    eski sevgilim sayesinde öğrendiğim şarkı. düşerken dinliyormuş. her düştüğüm zaman aklıma gelir.

    cause baby girl's a queen
    but the queen's just a pawn with a bunch of fancy moves
    and she's made me a fiend
    ı'm goin' through withdrawal but ı got nothing to lose

    kısmının anlamı

    çünkü o kız bir kraliçe
    ama kraliçe sadece heves olsun diye piyonu oynuyor
    ve o beni çılgına çeviriyor
    çekiliyorum ama kaybedecek birşeyim yok.


    (help im alive - 3 Ocak 2013 20:46)

Yorum Kaynak Link : the queen and i