bana 10 saniye ile "bir oyundan korkup bırakma" rekorumu kırdırmış oyun.
hayır tamam ben feci tırsak biriyim, bunu biliyorum. da, kendini biliyosun oynama di mi? yok. ne diye bu tip oyunlar beni cezbediyor onu çözemiyorum. resmen dizlerim titredi korkudan ve herşeyi kapatıp gidip tv'de bi magazin programı seyrettim, sırf kendimi "o bi oyun, bak kapatınca hepsi gitti"ye inandırabilmek ve korkmamak için.
evet 4 yıl filan oldu bu olalı, ve lakin bende bir değişiklik yok. hala aynı titrek tırsak insanım.

(delimine - 30 Mayıs 2008 21:01)

bu oyunun kapağına, "bazı efektleri kedileri delirtebilir", diye bir ibare yazılması gerek. gece sessizlikte oynarken baş aşağı asılmış adamdan kovaya damlayan kan sesi, evde uyumakta olan üç kedinin birden aniden uyanıp dikilmesine neden oldu. korku filmi sahnesi gibiydi, bir süre kedilerle kocaman kocaman açılmış gözlerle birbirimize baktık.

(heroes of another era - 27 Aralık 2008 22:34)

silent hill serisinin $imdilik son oyunu. bu oyunda bir lolitanin yerindeyiz. screenshotlara $u adresten ula$ilabilir: http://www.konami.com/…ges/silenthill3/screen1.html

(cruelclown - 21 Aralık 2002 19:34)

neden en güzel oyunlar evvela ps kullanıcılarına sunulur düşüncelerine neden olan, merakla pc versiyonu beklenen oyun.

(rachel - 15 Temmuz 2003 19:56)

büyük ihtimalle ekim ayında pc versiyonunun piyasada olacağı, 'survival horror' tarzında devrim yaratmış olan serinin 3üncüsü.
'silent hill 2' nin tersine, 'silent hill' kasabasının geçmişinde yaşanan olaylar üzerine odaklanıyor. 1incisini oynamış olanların bağlantıları daha rahat görebileceklerdir.4cüsünü şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum.

(grim - 21 Eylül 2003 00:48)

inanilmaz ses ve goruntu efektleriyle, cok yaratici bir oyun. ama oynarken isiklari kapatip telefonu fisten ceken biriyseniz, oyunu bitirmeniz biraz zaman alabilir.
muthis zeka oyunlari gerektiriyor olmasi da ilginc. bir oyunun bu kadar etkileyici olmasi cok garip.

(mylia - 24 Ekim 2003 23:37)

468 mb'lık demosu bulunan oyun....

(aimagine - 25 Ekim 2003 01:40)

oyun bittikten sonra yeniden baslama opsiyonu var. yeni bir kostum unlimited submachine gun ve de beam saber ile basliyorsunuz oyuna tekrar.

(krizalit kristalin - 16 Kasım 2003 18:02)

oyun satıcısında ilk gördüğüm anda nutkumun tutulduğu, adama 20 milyon tl verip para üstünü almayı unuttuğum, sonra satıcının arkamdan koşup bana para üstünü vermesi, ve benim bir anda o parayla yurda kadar taksi tutmaya karar vermeme neden olan oyun. sonradan aklım başına geldi dolmuşla paşa paşa döndüm tabiki.

silent hill 3, silent hillin konu olarak devamı niteliğindedir. silent hillde bıraktığınız yerden tam 17 yıl sonrası oynarsınız. 17 sayısının manası silent hillde cherylı bıraktığımız noktada kucağımıza aldığımız bebeğin ^* 17 yaşına basmasıyla, claudia ismindeki silent hilldeki eski the order tarikatını yaşatmak isteyen eskilerden bir ablanın sonsuz mutluluğa erişmek, cennetin kapılarını açmak, yani kısacası tanrının tekrar doğurulması için ^** heatherın peşinden koşmasından gelir. çünküclaudianın doğmasını istediği tanrının cenini heatherın rahminde saklıdır. oyun da bu hikayeyle başlar. heatherın gördüğü tüm kötü şeyler (canavarlar, tekerlekli sandalyeler, kana bulanmış odalar, otherside olgusu) claudia'nın çabalarınınheatherın rahmindeki tanrıyı hareketlendirmesi sonucu oluşurki. o ufak cenin de heathera özünü anımsatmaya çalışmaktadır ^*. bu noktada konuyu daha fazla kurcalamadan oyun için içimden gelenleri dökmek istiyorum.

öncelikle oyunda korku öğesi harika bir biçimde işlenmiş. gece 12den sonra ışıkları kapattığımızda en zevkli kabuslarımız yaşamayı başardık sayesinde. oyunun başlarda daha çok iğrenç mekanlar ve canavarlardan kaçma üzerine kurulu olması başları biraz sıkıcı yaptıysa da gerçek kabus kafayı metrodan dışarı çıkardığımızda başlıyor. hastanede doruğa ulaşıyor, kilisede artık anlatamayacağım noktalara varıyor. oyun en baba korku sahnelerini bir birbiri ardına sunuyor(bkz: because i felt i had to), bizi organellerimize ayırıp sonra tekrar birleştiriyordu. 4 kişilik moda girmiş sağlam bir tayfanın hepsine de aynı etkiyi yapması ve herkesin odasının kapısını kitleyip yatması da tesadüf olmasa gerek.

oyun korkutmak açısından ruhlar, hayaletler, ani çıkışlar cinsinden basit numaraları kullanmıyor. direk insanın bilinç altında korkacağı ne varsa onu gözleri önüne seriyor ve onları inanılmaz atmosfer, ortamlar, ses efektleri ve müziklerle süslüyor ki bu gerçekten çoğu zaman dayanılmaz oluyor. her insanın içten içte nefret ettiği hastane ortamı, morglar, ölü yatakları, kan torbaları ve en önemlisi tekerlekli sandalyeler insanı yoldan çıkartmak için bire bir. ve tabiki bir de otherside olayı vardır ki onu da anlatmaya dilim varmaz. tabi unutmadan çunu da belirtmek istiyorum ki bu tür oyunlarda korkmak ve oyundan zevk almak gerçek anlamda moda giren adamlar için geçerli. tutup da oyunu sallamadan rastgele bitiriyim de çıksın aradan mantığıyla oynamak kimseyi ne korkutur ne de kimseye zevk verir kanısındayım.

oyunun grafikleri de ayrı bir aşmış ki karakter çizimleri, ortamlar, ayrıntılar inanılmaz derecede güzel. ayrıca gölgelendirme hususunda da konami sağolsun nerdeyse herşey gerçek hayattaki gibi. şu ana kadar daha iyisini göremedik.

müzikler ve ses efektleri yine akira yamaoka üstadın sanatkar ellerinden öptürüyor en azından kendi adıma. silent hill 2den farklı olarak olaya zaman zaman vokal de girmesi şarkıların etkisini artırıyor. korku müzikleri de ayrı bir alem zaten. silent hill 3 original soundtrackin en baba şarkılarını bir sıralayacak olursak:

(bkz: you're not here)
(bkz: end of small sanctuary)
(bkz: please love me... once more)
(bkz: letter - from the lost days)
(bkz: dance with night wind)
(bkz: i want love)

sonunda bir toparlama ve silent hill 2yle bir karşılaştırma yapmak amacıyla şunları da eklemek isterim. öncelikle silent hill 3 silent hill 2 gibi ilginç ve peşinden koşturan insanı merak ettiren bir senaryoyla çıkmıyor karşımıza. silent hill 2nin konusu silent hill 3e nazaran daha etkileyici ve daha sürükleyici. fakat silent hill 3te bu durum inanılmaz bir korku öğesiyle karşılanıyor ki silent hill 2 bu konuda kendisinin yanına bile varamıyor. ve tabiki grafikler açısından da eskisine göre çok daha üstün bir durumda.
müzikler konusunda da hiç bir ayrım yapmaya gerek yok hepsi mükemmel. her zaman en iyisini nasıl başarabiliyorlar anlamıyorum dedittiriyor bana.

(james sunderland - 8 Haziran 2004 18:01)

silent hill 2, sonra 4 the room ve simdi de silent hill 3 seklinde bir sirayla oynadigimdan mi bilinmez ilk bolumu bitirmeme ragmen daha gerilme, tirsma, ic giciklanmasi ve ruyada gorme gibi klasik silent hill yan etkilerinden hicbirini bana yasatmayan oyundur. shopping mall mal mal bitti, sira metroda. burada tirstim tirstim, tirsmadim heather'a sikar giderim.

(winters - 20 Nisan 2006 21:58)