Süre                : 1 Saat 35 dakika
Çıkış Tarihi     : 21 Mayıs 2014 Çarşamba, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Drama
Ülke                : Belçika,Fransa,İtalya
Yapımcı          :  Les Films du Fleuve , Archipel 35 , BIM Distribuzione
Yönetmen       : Jean-Pierre Dardenne (IMDB)(ekşi), Luc Dardenne (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Jean-Pierre Dardenne (IMDB)(ekşi),Luc Dardenne (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Marion Cotillard (IMDB)(ekşi), Fabrizio Rongione (IMDB)(ekşi), Pili Groyne (IMDB)(ekşi), Simon Caudry (IMDB), Catherine Salée (IMDB)(ekşi), Batiste Sornin (IMDB), Alain Eloy (IMDB)(ekşi), Myriem Akeddiou (IMDB), Fabienne Sciascia (IMDB), Timur Magomedgadzhiev (IMDB), Hicham Slaoui (IMDB), Philippe Jeusette (IMDB), Yohan Zimmer (IMDB), Christelle Cornil (IMDB), Laurent Caron (IMDB), Franck Laisné (IMDB), Serge Koto (IMDB), Morgan Marinne (IMDB), Gianni La Rocca (IMDB), Ben Hamidou (IMDB), Carl Jadot (IMDB), Olivier Gourmet (IMDB), Sabine Raskin (IMDB), Damien Trapletti (IMDB), Lara Persain (IMDB), Rania Mellouli (IMDB), Christelle Delbrouck (IMDB), Hassaba Halibi (IMDB), Marion Lory (IMDB), Donovan Deroulez (IMDB), Maïdy Ankaye (IMDB), Alao Kasongo (IMDB)

Deux jours, une nuit (~ Iki Gün ve Bir Gece) ' Filminin Konusu :
Sandra, kocasının da yardımıyla hafta sonu karmaşık ve zorlu bir görevi yerine getirmek zorundadır. Birlikte çalıştığı çalışma arkadaşlarının yanına gidip onları ekstra maaş bonuslarının iptal olmasına ikna etmek zorunda olan Sandra, ancak bu şartla işine devam edebilecektir.


  • "2014 belçika yapımı dardenne kardeşler filmi. cannes'ın kadrolu elemanları olarak bu sene de cannes'da altın palmiye için yarışacaklar. filmin başrolünde marion cotillard ve fabrizio rongione var."
  • "(bkz: buraya methiyeler gelecek)"
  • "altın palmiye'ye kış uykusundan daha yakın olan film."
  • "67. cannes film festivalinde yarışan dardenne kardeşler'in filmi.eleştirmenlerin yaptığı oylama sonucu altın palmiyeye en yakın film olarak görülmekte. hatta rakibi yok bile denebilir."
  • "alamadı efendim palmiyeyi. yanıldık ve gayet memnunuz..sebebi için (bkz: kış uykusu)"
  • "bu sene filmekimi'nde gösterilecekmiş."
  • "filmekiminde bilet bulabilirsem izleyeceğim; bulamazsam başka yolları kullanarak izleyeceğim film. daha izlemeden pozitif bir etki bıraktı bende. heyecanla bekliyoruz."
  • "gercekten bir basyapit gibi olmus. is hayatininin, kapitalizmin aptalligini yuzumuze tokat seklinde vurmus."
  • "harika film. benim izlediğim salonda film bitince, sanki muhteşem bir tiyatro oyunu bitmişcesine alkış koptu."
  • "fransizca iki gun bir gece."




Facebook Yorumları
  • comment image

    67. cannes film festivalinde yarışan dardenne kardeşler'in filmi.

    eleştirmenlerin yaptığı oylama sonucu altın palmiyeye en yakın film olarak görülmekte. hatta rakibi yok bile denebilir.


    (budemu - 23 Mayıs 2014 14:53)

  • comment image

    bu gün altın koza film festivalinde prömiyeri yapılmış olan filmdir. senaryo gerçekten harikaydı. kapitalizmi en iyi eleştiren filmdi gözümde. gerçekten altın palmiyeyi zorlayacak kalitede bir filmmiş meğer.


    (comandante behzat c - 15 Eylül 2014 23:01)

  • comment image

    filmekiminde bilet bulabilirsem izleyeceğim; bulamazsam başka yolları kullanarak izleyeceğim film. daha izlemeden pozitif bir etki bıraktı bende. heyecanla bekliyoruz.


    (ohuyom ben yea - 20 Eylül 2014 00:28)

  • comment image

    dardenne kardeşler'in şahane filmi.

    dış dünyada kusur kuralı vardır ve dolayısıyla emek harcamayan kişi de ekmeğini kazanır; öyle ki hiç çalışmadan, pinekleyen kişi çalışandan daha fazla kazanır.

    çok iyi biliyoruz ki bahsedilen dış dünyada her şey, onu elinde tutana aittir ve bu aitlik peşi sıra umursamazlık ilkesini de oluşturur.

    film, pinekleyerek dünya nimetlerinden faydalanan patronun, çalışarak ekmeğini kazanmak isteyen işçilerine karşı sergilediği umursamazlık ilkesini gözler önüne sererken, işçiler arasındaki mecburiyetler ve kısmi umursamazlığa da derinlemesine değiniyor.

    bu sorgulamanın eksenini tamamen ahlaki bir boyutta gerçekleştirmek yerine yaşam gailesinin dayattığı bireysel tutumlar üzerinden oluşturarak kendi söyleminde mesafesini korumayı da başarması yönetmenlerin tüm filmlerinden aşina olduğumuz başarıları. ahlaki tutumu iyi ve kötü davranışın, doğru ve yanlışın oluşturduğundan hareketle bireyin karşısındakine karşı ahlaki tutumunun hangi doğru ve yanlışa göre hareket etmesi gerektiği sorgulamasını da tam olarak bu noktada yaptırmaya başlıyor film: sandra’nın işten atılması ve alacakları prim arasında bir tercihe zorlananlar -patronun umursamazlık ilkesini sergilediğini burada net olarak görürüz- arkadaşı ve geçimini sağlamakla yükümlü olduklarına karşı bir ahlaki ikilemdeyken; aynı ikilemi var olan işini kaybetmek ile arkadaşlarına karşı kendini acındırmak ve onların huzurunu bozmak arasında kalan sandra da yaşıyor. arkadaşlarının sandra’nın mücadelesine karşı sergiledikleri tutumu ise büyük oranda mecburiyetleri oluşturuyor fakat kimilerinin sergilemiş olduğu kısmi umursamazlık da es geçilmemeli. son olarak, dardenne kardeşler iki gece, bir gün’de sadece işçilerin kendi istekleri dışında itildikleri bir tercih ikilemini sergilemekle yetinmeyip ufak dokunuşlar ile dayanışma ruhunun erdemliğini hatırlamaktan geri kalmıyorlar. filmin tek uzak kalan noktası ise rasyonel bir meselenin aktarımında oyunculuklar nedeniyle anlatının uzlaşmayıp yapay bir sorun oluşturması.


    (budemu - 26 Eylül 2014 15:08)

  • comment image

    kapitalizm eleştirisi gayet yerinde olan, empatiyle sorgulatan ancak ondan ziyade 95 dakika boyunca marion cotillard'ın sağlı sollu profillerine kitleten filmdir. kadının ağzı burnu düzgün diye dayamışlar profili.*


    (genia - 14 Ekim 2014 09:20)

  • comment image

    nil kural'ın da değindiği gibi akla fena halde rosetta'yı düşüren bir dardenne dedeler gerçekliği. ama ablasından ziyade ben sandra'da rosetta'nın bizzat kendisini gördüm. sanki o sancılı ergenliği bir şekilde aşmış, yuva kurmuş, çoluk çocuğa karışmış ama aynı dertler dönüp dolaşıp yine yakasına yapışmış gibi. kurgu olduğunu unutturan, olabildiğince çıplak gerçekliği ve marion cotillard'ın naif dokunuşları ile seyredenin böğrüne duygu yoğunluğu yığan, unutulmaz bir film. politik çevrede de bir yansımaya yol açar mı, bekleyip görmek lazım.


    (kahmut - 14 Ekim 2014 11:37)

  • comment image

    harika film. benim izlediğim salonda film bitince, sanki muhteşem bir tiyatro oyunu bitmişcesine alkış koptu.


    (gasteci - 14 Ekim 2014 22:12)

  • comment image

    duzen elstirisi olan, unlu yonetmen filmi.

    filmi heralde tek begenemeyen benim. bu tarz filmleri ken loach'tan izledigim icin direkt onun filmleriyle kiyasladim ve bana cok yavan geldi. film boyunca ayni senaryoyu 15 kere izledik. filmin bu kadar begenilmesini, yonetmenlerin cv si oldugunu dusunuyorum.

    --- spoiler ---

    merak ettigim sey, fabrikada 5 kisi calissaydi film 30 dakikalik mi olacakti? kadinin nerdeyse ne hayatindan birsey sunabiliyor ne de duzgun bir sekilde diger is arkadaslarinin hayatlarina deginebiliyor. hersey havada kalmislik gibi.
    ---
    spoiler ---

    bunun disinda isledigi konuyla ve bakis acisiyla cok basarili olan film. 30 dakika olsaymis guzel olurmus. bence.


    (trollhammaren - 16 Ekim 2014 11:48)

  • comment image

    kapitalizm eleştirisi içermeyen, sistemin işleyişini gösteren film. dardennegiller sistem içerisinde ezilen -işçi,kadın,çocuk,göçmen- bireyin yaşamından bir kesit alır ve bir anlamda o anın belgeselini çeker. nitekim film kapitalist sistem içerisinde örselenen insanı konu almış, kamerayı da bu insan türevlerinin üzerine tutmuş. lakin cotillard da bu arada fazlasıyla gözümüze sokulmuş. --- spoiler ---
    cotillard karakter olarak da inandırıcılıktan yoksun. kendi iç dünyasındaki çaresizliği bir kenara bırakılırsa ortada o işe gerçekten ihtiyacı olduğuna dair en ufak bir hissi size vermiyor.
    ---
    spoiler ---
    sonuç olarak adı rosetta ile yan yana asla anılmaması gereken, dardennelerin filmografisinin ortalamasının altında kalan bir film.

    sistemik bakış açıları gözlerini kör etmiş olanlar için ek:
    dardenneler sandra'ya pembe giydirerek enternasyonel ile kurtulur insan mesajı verme derdinde değil. ve
    eğer şarkı üzerinden bir tahlil yapmak istiyorsanız, bakacağınız yer la nuit n en finit plus. dardenneler filmde sistemi sorgulamıyor. sistemin çelişkilerini verili kabul ediyor ve kendisini sistem içerisinde tanımlayan bireyin çelişkilerine yöneliyor. illa ki filmden bir kapitalizm eleştirisi destanı yazmak istiyorsanız dardenneler bu filmde neoliberal ekonomi politikalarının insan psikolojisi ve çevresi ile olan ilişkileri üzerinde yarattığı tahribata yönelmiş falan diyin de inandırıcı olsun.

    not: bu arada sandra'nın filmin başında kırmızı iççamaşırı giydiğini gözden kaçırmışsınız, orada direk komünist manifestoya atıf vardı.


    (kime ne bundan - 17 Ekim 2014 23:59)

Yorum Kaynak Link : deux jours une nuit