Oyuncular
  • "döküldü döküldü döküldü.. bi yerden sonra artık dökülmez diye bekledik .. yine döküldü .."
  • ""son şampuan denendiğinde, son sprey sıkıldığında, son saç teli döküldüğünde kel adam bundan kaçamayacağını anlayacak."esat kıratlıoğlu"
  • "su fotograftan da anlasilacagi gibi sozlugun bi katkisi olacagini dusunmedigim kacinilmaz son.(ara: kelin ilaci olsa)(bkz: ohoo)"
  • "gunde 100 tele kadar normaldir, daha fazlasi icin bi doktora gozukmekte yarar var, tabii kac tel sacim dokulmus diye oturup saymak da ayri bi problem..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yaş maş dinlemeden insanı gençliğinin baharında bile hayata küstürebilen lanet, illet, rezalet bir şey. alışması inanılmaz uzun sürüyor. genetik olduğundan, önüne geçilemezliğin yarattığı aciziyet adamın amına koyuyor önce, sonra mevcut tedavilerin ancak geçici ve yetersiz çözümler üretebildiğini öğreniyorsunuz. aynalara düşman olma bunun bir adım sonrası oluyor. ''şu yanlarda biraz olsa yakışıklı adamım aslında'' tesellisi ile içses günlerce her aynaya baktığınızda sinirden çıldırtıyor bünyeyi. ardından ''aha işte sinir yaptım depresyon yaptım kafaya taktım yine dökülecek'' diye düşünüp unutmaya çalışarak kendi kendinize kafa sikiyorsunuz.

    ailenizin genetik köklerini araştırmaya yönelim başlıyor bundan sonra. dökülen her bir telden sorumlu tutabileceğiniz bir akrabanın varlığı veya yanlız olmadığınız bilincinin yaratabileceği rahatlıktan medet umar hale geliyorsunuz. dostlar cemiyetinde olurda saçtan baştan muhabbet açılırsa sanki sen bilmiyormuşsun gibi ''seninde yanlar fena gitmiş abi'' diyen bir arkadaşa ''bizim anne tarafı böyle maalesef'' demek ''bir siktirgit amına koduğum'' demekten daha acısız oluyor her iki taraf içinde...
    işte o uzun süren alışma dönemi böyle böyle başlıyor. kabullenme acayip birşey. ''bende böyleyim işte ne yapayim'' hissiyatı bir süre sonra neredeyse tüm boşlukları dolduruyor ama ne olursa olsun kara kara düşündüren ve derinlerde iz bırakan bir illet olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    hepimize geçmiş olsun. olan olmuş, kalan sağlar bizimdir...(yanlar ve arka)
    yanlız izninizle son bişi...
    ananı bacını sikiyim saç dökülmesi.


    (fjack - 9 Temmuz 2008 23:15)

  • comment image

    korkutucudur ya da benim için öyle olmuştur.yıllardır hep korktum durdum saç dökülmesinden ve kel olmaktan.artık umrumda bile değil.zaten kaşlarım sağ şakaktan sol şakağa kadar yekpare şeklinde uzanıyor.saç ektirmeye niyetimde yok.kaşları uzatıp geriye doğru jölelerim olmadı.


    (youtku - 6 Mayıs 2010 21:34)

  • comment image

    artık bu olayla barıştım. "kafamda saç kalmadı böhühüeee" diye ağlamıyorum. dökülsün anasını satiim kel de kalsam peruk takarım saç ektiririm sonra filan. benim derdim yumak yumak saçların evin içinde yuvarlanması.

    nefret ediyorum arkadaş! kıyafetlerimin üstünde, koltuklarda, yastıklarda, yatağımın içi, yerler, banyo... her yer yumak yumak saç. yerlerde yuvarlanıyorlar. deliriyorum. yemeklerimin içine düşüyor. ağız tadıyla yemek yiyemez oldum. isyanlardayım yahu!

    misal bacaklarımdakiler, koltuk altımdakiler filan değil de saçlarımın böylesine dökülüyor olması ise daha sinir bozucu. dökülebilecek milyonlarca kıl varken neden kafamdakiler? hea? neden?


    (zipirinsan - 13 Mayıs 2011 07:44)

  • comment image

    kel olmakla sonuçlanır (bahele yav).

    her insanın saçı dökülür. kimisi saçlı başlı takılırken kimisi biter. kimisi de genç yaşta zulümlere uğrar. en çok anneler üzülür. bu durumdan en çok kadınlar etkilendi denebilir.

    arjen robben stili saç dökülmesi var bende. 20 yaşını geçtikten sonra dökülme hızı kontrol edilemez oldu lan. milletin anası üniversiteye giden oğlunun çantasına havlu, yün çorap falan atar. benim annem bioksin seti koydu. gittim her akşam aradı kullandığımdan emin olmak için. ne oldu? robben'le beraber benim de kelim büyüdü. bioksin yalan. %90 başarılıymış. lan konu ne olursa olsun hiç düşmedim ki ben o %90'ın içine. hep %10'luk dilimdeyim.

    okul bitti döndüm. robben'den jason statham kafasına doğru evrildim. annem durmadı tabi. bitkisel yağlar, orta çağ büyücüsü misali antin kuntin bitkilerin yağları falan fıstık. o da haklı tabi. kargaya yavrusu kartal görünür hesabı, saçlarım coşsa johny depp olcam sanıyo herhal.

    bu robben denen adam da en büyük tesellim abi. seviyorum bu adamı. kafası aynı benim kafam. şahane de futbolcu. yemişim ronaldo'yu, messi'yi. benim kralım robben arkadaş. kader ortağım sayılır.

    annesini de merak ediyorum. ah be teyzem. oğluna baskı yapar kesin.

    - oğlum allianz arena'ya çıkıyon kaç kişinin içine, şu serumları kullansan da saçların olsa ya oğul! (robbenin kafaya elini atar sürmek için)

    + anne ben alıştım ya. zidane da keldi hem? bırak bak idmana geç kalıyorum...

    - kaç milyon paralara oynuyon bi çözüm bul saçına yavrum ama. ha benim tosunum?

    + öff...


    (simonetta - 28 Eylül 2011 01:46)

  • comment image

    aslında erken teşhis ve kararlılıkla neredeyse tamamen durdurulabilen bir süreçtir.

    şöyle ki; sağımızda solumuzda, bakkal hüseyin amca'da, babamızda, sevgilimizde yaygın olarak gördüğümüz saç dökülme tipinde (androgenetic alopecia / erkek tipi saç dökülmesi diye geçiyor) esas sorumlu dihidrotestosteron (dht) hormonu. bu hormon, bildiğimiz normal testosteron hormonunun 5-alfa reduktaz enzimiyle tepkimeye girmesi sonucu oluşan bir çeşit erkeklik yan hormonu. ve en çok neye zarar veriyor bilin bakalım? saç köklerini (folikül) zamanla bir asit gibi eriterek inceltiyor, zayıflatıyor ve en sonunda öldürüyor.

    bu durum daha çok erkeklik hormonu barındırılmasından değil, folikülleri koruyan kılıfların dht'ye dayanıklı olmamasından kaynaklanıyor. yani aslında kelleşen erkeklerin, saçı dökülmeyen erkeklerden daha fazla dht hormonu yok, yalnızca folikül kılıfları daha dayanıksız. işte bunun sebebi de neredeyse tamamen genetik nedenlere dayanıyor.

    bu noktada günümüz teknolojisiyle yapılabilecek iki yol var;

    1 - saçın beslenmesini artırarak dht'ye rağmen saç kökünün ömrünü uzatmak,
    2 - dht'yi baskılayarak saç kökünün maruz kaldığı saldırıyı yavaşlatmak / durdurmak.

    buraya kadar bilgi verdim, yazdıklarımın hiç biri copy-paste değil alın teri; ona göre :)) buradan sonra da kullanılabilecek ürünleri anlatıyorum.

    ilk maddeyi gerçekleştiren ürünlerden etkisi kanıtlanmış tek ürün minoksidil içeren ürünler. bunlar içinde de pek çok ürün göreceksin, ama eczanelerde satılan ve orijinallik sorunu yaşamayacağın ürün: minoxil forte (%5'lik solüsyon) sprey. fiyatı 52 lira, bir sabah bir akşam olmak üzere spreyi kafana 5'er kez sıkarak tam bir ay kullanıyorsun. (300 doz). mevcutu korumakla kalmaz, yeni saç çıkartır. iddialıyım :)

    etkisi kanıtlanmış bir destek ürünü ise ketokonazol içeren şampuanlar. yaklaşık üç günde bir kullanıyorsun. ama her gün saçınızı yıkayacak olursanız üç günde bir bu şampuanı, diğer iki gün bioxcin şampuanı kullanabilirsiniz. tavsiye edebileceğim bir şampuan: nizoral. üstelik bu ürün bioxcin gibi pahalı da değil. küçük bir kutusu var, yanlış hatırlamıyorsan 8 - 10 lira civarındaydı.

    bir de gıda destek ürünü var, saç tellerini kalınlaştırıp gözle görülür bir hacim sağlayan. ürünün adı: medobiocomplex. temel maddesi biotin. bir çok yardımcı madde de içeriyor. bu ürün saç sayını artırmaz, ama mevcutu korumayı ve olanların da daha kalın ve güçlü görünmesini sağlar. fiyatı 60 lira, 60 kapsül içeriyor. günde bir kapsül de kullanabilirsiniz, iki kapsül de... sonuç alma sürenizi etkiler sadece.

    gelelim tartışmalı kısma, yani ikinci maddeye.

    burada tercih kişiye kalıyor aslında. çünkü baskılayacağınız dht hormonu en nihayetinde bir erkeklik hormonu ve fda onayı almış olmakla birlikte, uzun yıllar yapılan ar-ge çalışmalarında %2 civarında olumsuz yan etki de gözlenmiş. ereksiyon problemleri, sperm sayısında ve kalitesinde düşüş gibi yan etkiler görülebiliyor. ama dediğim gibi, % 2 seviyesinde. bu risk alınır mı? ben aldım.

    çünkü diğer ürünlerin etkisi % 30 - 40 ise; sadece bu ürünün etkisi % 60 - 70. özellikle saçının üst ve tepe bölgesindeki gürleşmeye inanamayacaksınız. ben yukarıda bahsettiğim bir manada yan etkisini görmedim. en azından şimdilik.

    işin garibi, en ucuz ürün de bu. proscar adında 18 liraya satılan ve içinden 28 kapsül çıkan bir hap var. bunların her birini 4'e veya 5'e bölerek içiyorsunuz. yani neredeyse 5 aylık kullanımın 18 liraya geliyor. direkt 1/5 olarak üretilen bir türevi var, propecia; ancak onun bir aylık kullanımı 110 liraya geliyor. hiç gerek yok.

    durum kısaca böyle, yazdıklarımın hiç biri safsata ya da umut tacirliği değil. sadece olası yan etkileri göze alarak ve gözle görülür farkın iki aydan önce başlamayacağını bilerek kullanmak gerekiyor. yoksa başarı kaçınılmaz.


    (profit - 16 Ekim 2011 15:43)

  • comment image

    en önemli çözümü kafanıza bu sorunu takmayacaksınız..

    bunu kafaya takıp, yılda yüzlerce lira para saydığınız çözümlerin kurtaracağı saç miktarının çoğunu, emin olun kafanıza bu sorunu takmadan , stres yaratmadan çok daha az saç dökerek kurtarmanız mümkün. valla lan.. yemin ettirmeyin şimdi..

    edit : bu entry deneyim kokuyor, mallık kokuyor , kazıklanmışlık kokuyor, paraları sokağa saçmışlık kokuyor ve çok pis kellik kokuyor..


    (heretic - 25 Aralık 2011 16:40)

  • comment image

    döküldü döküldü döküldü.. bi yerden sonra artık dökülmez diye bekledik .. yine döküldü ..


    (emm - 24 Mart 2012 20:32)

  • comment image

    stres mi, genetik mi yoksa baska bisiy mi diye yillarca dusunup, nihayet bir aksiyon almayi akil ettikten sonra cinko eksikligi gibi zarttirizorttan bisiyin sebep oldugunu ogrendigim problem. ayni yillarca eve internet baglatamayip, en son prizin toprak olmadigini ogrenmemiz gibi bu da. cocuklugumdan beri gupgur, kalin telli olan saclarim; 3-4 sene icinde kedi kuyrugu olup cikti bu pislik yuzunden. eskiden kan ter icinde "senden 5 fon parasi almamiz lazim aslinda he, ehe" diyen kuafor; simdi siradaki musteriye salsa yaparak "hazirlan 5 dakka sonra seni alcam abla" diyor...


    (khloe - 26 Mart 2012 05:47)

  • comment image

    25 yaşında, 40 yaşında ama sürekli spor yapmış. hayatı çok düzenli, biri imajına bürünürsünüz. yaşınızı söyleyince kimse size inanmaz. kimliği gösterince "geç yazdırmışlar başkan seni" falan geyikleri döner. ulan kıl la bu. olsa ne olmasa ne dersiniz. ama çevreniz öyle demez.


    (markasiz - 20 Nisan 2012 16:58)

  • comment image

    milattan beri tedavisinde adam akıllı ilerleme yok. bu nasıl bir illettir arkadaş ya bıktım lan bu yaşta. sırf saçları sık diye çemçük ağızlı heriflere imreniyorum bazı bazı.

    saçlarınız dökülüyorsa size öneriler olacaktır; doktora git, minoxil kullan, bioxcin kullan, propecia kullan, osuruk yağıyla bir karışım yap kafana sür onunla merkez caminin karşısındaki bimde iki tur at, saç ektir, sabun kullan, amuda kalk, format at gibi. baştan söyleyeyim hiçbiri tam bir çözüm sağlayamayacak.

    doktora gittim. hatun yeşil çay içiyordu. nette dolanıyordu. oturdum. şikayet dedi, saç dökülmesi dedim. önce bir uzaktan baktı. sonra geldi eliyle bit arar gibi saçımı karıştırdı. ailede kel var mı dedi, var dedim. genetik o zaman yapacak birşey yok dedi. istersen minoxil ve propecia'yı aynı anda kullan. 6 ayda sonuç alırsın dökülme azalabilir dedi. ama propecianın yan etkileri var ve pahalı bir ilaç dedi. minoxil de pahalı dedi. ayrıca propecia kullanırsan sikin kalkmayabilir dedi. ereksiyon problemi dedi daha doğrusu. dedim bu bilgilerin hepsini ben internetten edinebiliyorum zaten. yok mu yani bi ilerleme bu konuda dedim. yok dedi mağrur. diplomayı yırtmasını isteyecektim ama vazgeçtim.

    minoxil ve propecia kullandım 6 ay bin liraya mal oldu aşağı yukarı. ne mi oldu hiçbir şey. sadece saçlarım daha yağlı göründü. sınırlı saçlı günlerimden 6 ayı daha verimsiz harcadım.

    bütün tıp alanında araştırma yapan doktorlara sövüyorum şuan. nedir lan bir yılınızı da şuna ayırsanız nolur yani ne kaybedersiniz. tamam kansere göre önemsiz bir hastalık ama yüzmilyonlarca erkeğin psikolojisine özgüvenine ne olacak? bence sırrını buldular ama açıklamıyorlar. david beckham brad pitt neden kel değil amk ya. neden değil. adamlar ergenlikten bu yana saçlarıyla uğraşıyorlar ama seyrelme bile yok. johnny depp'in de öyle amk. jason statham da karizma oldu diye sesini çıkarmıyo. bazı 60lık 70lik rockstarların saçlarına bakıyorum abooooovvv benim bebekken o kadar sağlıklı saçlarım yoktu. amınıza koyim yaa.

    dönem dönem dökülmenin azaldığı oluyor ama bariz bir şekilde kafam açılmaya devam etmekte. önceden saçlarım uzundu benim. kurt cobain'e ramos'a benzetiyolardı. geçen sene bodrumdaki oç animatör "abi saçlarını kestir ya aynı ayhan akman gibi olmuşsun"dedi. :(


    (ehti - 24 Ocak 2013 17:09)

  • comment image

    bu olayda insanın en sinirini bozan şey elinin kolunun bağlı olması. hiç söz sahibi olamamak bana koyan. seksi sevebilirsiniz ama bu tecavüzden hoşlanacağınız anlamına gelmez. 7 yıldır saç dökülmesiyle uğraşıyorum birikimim var bu konuda. bi sike yaradığı yok ama belki sizin işinize yarar.

    saç nedir, neden dökülür? (böyle deyince ev arkadaşım geldi aklıma. adamla ders çalışıyoruz. dur sana soru sorayım diyor. sor diyorum. kamu ekonomisi nedir kaça ayrılır diyor herif. sadece dersin adına bakmış. eğer buna cevap veremiyosan kocaman bir hiçsin onun gözünde.) saç neden dökülür?

    - genetik yapıdan.
    - saç yapısından. ince ve yağlı saç dökülür genelde. kellere bakın genelde ince telli saçlara sahip adamlardır. bu konuda istisna elvir boliç ve grup laçindeki gözlüklü abi. kaldı ki bu iki insanın aynı insan olmasından kıllanıyorum.
    - bakımsızlıktan ve kötü bakımdan.
    - stresten, mevsim değişikliğinden. bunlar da doktorların bonusu ha. sıkışınca kitabı açıp bakmaktansa dayıyorlar mevsim değişikliğini. o ayın ocak olduğunu farkedince de pardon stres diyecektim diyor.
    - aşırı libidodan. erkeklik hormonu fazla olunca saçlar dökülüyor. propecia yada muadili bir ilaç alınca da erkeklik hormonu düşüşe geçiyor. baya ilgisi var yani. bildiğin çük kalkmıyor. benim saçlar dökülüyor iyi sevişiyorum yani havası yarattım ama yemedi kimse. bu konuda atasözleri var: keller iyi sevişir. arabayı almandan alacan yarrağı kelden yiyecen. farkettim de ikisi de atasözü değil. birincisi genel yargı, ikincisini de iddaa bayiinde duymuştum.

    peki neler yapılabilir? (bu da anahaber muhabiri gibi oldu.)
    - doktora gitmeyin. ben çok gittim yukarıdakileri söylediler. yarrağı almandan yicen kısmı hariç.
    - şampuan kullanmayın. yağlanma yapar.
    - her gün saçınızı yıkamayın. saç buna bağımlılık kazanır sonra hep yıkamak zorunda kalırsınız. ama yıkanın lan her gün.
    - fön makinesi kullanmayın. yağlanma yapar, saç daha çabuk kirlenir.
    - defne sabunu kullanın. hem kepek yapmaz, hem yağlanmayı minimuma indirir, hem dökülmeyi azaltır hem de ensedeki sivilceleri yok eder. defne sabunundan daha güzel bi icat yok. 70 yaşında fırça saçlı bir adam görürseniz ona sorun ne kullandığını. kesin defne sabunu diyecektir.
    - jöle, dax, balmumu falan kullanmayın. zaten modası geçti jöle mi kaldı lan oha. tarkan'ın oynama şıkıdım klibinde reklamı yapılıyodu en son.
    - rasta yaptırayım da saçlar sabit kalsın diye düşünmeyin. ben bunu yapan adama kısık sesli söyledim. adam önce güldü sonra kovdu beni. hala gülüyodu ibne. temel sıkıntılı.
    - minoxil + propecia kullanabilirsiniz. faydasını gören insanlar var. bende işe yaramadı.

    bu dediklerimi yaparsanız saç dökülmeniz en azından azalacaktır. azalmazsa saç köklerim sizindir. ama azalırsa da paramı isterim. masraflı bir iş bu. yılların tecrübesi lan bu boru mu. hesap numaramı vercem. götlük yapmayın.


    (ehti - 3 Mart 2013 19:30)

  • comment image

    kayık bir kere şelaleye doğru yola çıkmışsa elinizdeki tırışkadan küreklerle kurtulmanız mümkün değil. öyle ya da böyle aşağıya geleceksiniz.

    o saçın döküleceği varsa dökülür. boşuna uğraşmayın. jöle mi sürüyorsunuz, uzatıyor musunuz, napıyorsanız yapın. saçınız varken tadını çıkarın.


    (pass - 3 Mart 2013 20:15)

  • comment image

    acaip bir dert türü.

    bilim adamlarının bu olayla ne alıp veremediği bir durum var anlamıyorum gerçekten.

    her ay milliyetin, hürriyetin internet sitelerinde;

    -şok şok şok tıp dünyasında inanılmaz keşif. şeklinde haberler çıkmıyor mu?

    yine bu dünyaya ait bilim adamları yoktan var ettiler. *.

    ama bir toplanıp da;

    -beyler bu dünya da milyonlarca insan bu dertten muzdarip, gelin işi gücü bırakalım bu kadar okumu adamız şu işi çözelim, demiyorlar.

    neden yani?

    lan saçlarıma yapmadığım kalmadı. o sabunu, bu şampuanı, şu serumu. neler neler ama. hayır işin kötüsü işe yaramayınca daha da kötü oluyor insan.

    bir de üzerine böyle tiplerle uğraşıyoruz.

    http://img.karikaturturk.net/…n-ismail-oz-12306.jpg

    haklı yani ismail öz abimiz.

    gelmiş geçenlerde birisi. söylediğine bak ibnenin

    +ya abi sen çok uğraştın biliyosundur, benim kafada saç kalmadı nasıl toparlayacağım ben bunu.

    bunu söyleyen adam burak özçivit gibi geziyor lan.

    hamam otu önerdim bende. gerçi sonra dayanamadım söyledim yine.

    genler falan hikaye abi. herifler koyun kopyaladı ya. bunu mu yapamıyorlar allah aşkına?

    iş tamamen ibneliğine bence. dalga gaçmeyi seviyorlar bizle. tabi amk hiç bitmeyecek, hiç modası geçmeyecek espiriler. o yüzden bulmuyorlar bununla ilgili bir şeyler.


    (c1b2k3 - 3 Nisan 2013 03:16)

  • comment image

    homojen bir seyrelme ve alnın açılması ile kalsa sorun değil hatta karizmatik bile olabilir ama alında kalan küçük bir adacık ve üst tarafın tamamen gitmesi gibi versiyonlarını düşündükçe bioxcini içesim, defne sabununu yiyesim geliyor.


    (tembesili - 26 Nisan 2014 17:42)

  • comment image

    ilk zamanlar kafam çok takmıştım valla. lan nasıl seyrekleşir, sokayım kafa derisi gözükmeye başladı, aman şurdan ışık çarpmasın seyrek yerler gözükmesin triplerindeydim. insan en başta kabullenemiyor, ama zamanla sikimde olmamaya başladı. dna'da saçların yarrağı yiyecek dökülecek kodu yazılıysa, şans yok dökülüyor. zaten baba, abi, amcalar filan tamamen kel. motor çetesi kursak dazlak team olur ismi. sadece bende ve rahmetli dedemde varmış. benim gene iyi ama tabii eski fotoğraflara baktıkça seyreldiği belli oluyor. eskiden upuzun saçlar charisma +10 veriyordu. saç ektirmeye para vermeye gerek yok. giden gitsin amk. saçı dökülen okur sana tavsiyem kafana takma salla. sağlığın yerinde olmadıktan sonra saçın olsa ne olur olmasa ne olur. sağlığına dikkat et, saç dökülmesini de siktir et.


    (for whom the bell tolls - 5 Temmuz 2014 20:57)

  • comment image

    kel olma yolunda emin adımlarla ilerlemektir. 20 yaşındayım, saçlar önden bariz bir şekilde dökülmeye başladı son üç senedir. 17 yaşımdan beri saçlarım dökülüyor yani. ulan 17 yaşında saç dökülür mü? ne derdim, tasam var ki dökülsün bu saçlar? dünyanın en gamsız adamının saçı dökülüyor, işe bak. şimdi tepeden de ufak ufak gitmeye başladı. durum vahim anlayacağınız. lakabım kel oldu arkadaşlar arasında. ahh benim saçlarım böyle miydi? karadelik gibi saçlarım vardı gür gür, sırma sırma... liseye başladığımda en büyük hayalim saç yasağının kalkmasıydı. saç yasağının ne kadar büyük bir saçmalık olduğundan dem vururdum sürekli gördüğüm her kişiye. iki sene sonra yasak kalktı, herkes saçını götüne kadar uzattı; benimkilerinde döküleceği tuttu. afedersiniz ama ben böyle kaderin amına koyarım. hiç de çekinmem. işe bak ya. çim adam aldım geçen ufak bir tane, onun bile kafasındaki çimler uzamıyor. onu da lanetlemeyi başardım. ahh dayı ahh!! bunlar hep senin yüzünden! nerden genlerim sana çekti be!


    (tusemkarubulgopot - 28 Temmuz 2014 02:03)

  • comment image

    gunde 100 tele kadar normaldir, daha fazlasi icin bi doktora gozukmekte yarar var, tabii kac tel sacim dokulmus diye oturup saymak da ayri bi problem...


    (cle - 9 Kasım 1999 15:02)

Yorum Kaynak Link : saç dökülmesi