greve meydanına doğru yol alan bir arabanın içinde bir mahkum idi danton. şimdilerde birilerinin diline pelesenk olan o saçmalığı hülyalandırıyordu. o saçmalık "devrim çocuklarını yer!" saçmalığıydı. devrim çocuklarını yemiyordu, çocuklar yaptıkları devrimi unutuyordu ve o devrimin aksine işler yapmaya başlıyorlardı. danton böyle bir adamdı. tam herkesin sustuğu anda birden bire kürsüye çıkıp "devrim mahkemeleri kurulsun" diyordu. devrim mahkemeleri'nin kurulmasını öylesine hararetli ve bir o kadar ajite bir üslupla sunuyordu ki o sıra orada bulunanlar hemen gaza gelip bu fikri onaylıyorlardı. tarih 10 mart 1793 idi. danton'un söylemi onaylanıverince olan oluyordu ve danton devrim mahkemelerinin idam yetkisiyle donatılmasını istiyordu. devrim mahkemeleri idam yetkisiyle donatılıyordu. oysa arkadaşı robespierre idam cezalarına ezelden beri karşı çıkıyordu ve tuhaf olan, danton öylesine etkileyici konuşmuştu ki artık robespierre de idam cezasından yanaydı.

greve meydanı'na doğru bir araba yol alıyordu. o arabanın içinde mahkumlar vardı ve o mahkumlardan birisi de danton'du. araba meydana ulaştığında bir ses yankılanmaya başladı; "robespierre arkamdan geliyorsun!" bağıran danton'du, o arabanın içinden giyotine giderken arkadaşının sonunu muştuluyordu. danton giyotinde can veriyordu. 5 nisan 1794 gününe vuruyordu zaman.

3 ay sonra, 9 temmuz 1794 günü birisi daha ölüme gidiyordu. robespierre ölmüştü. robespierre'nin verdiği emir o öldükten sonra da işleme konuluyordu ve andre chenier, idam cezalarına karşı çıktığı ve bu minvalde kralın idamına karşı durduğu için fransız devrimi'nin şairlerinden, o devrimi gerçekleştirenlerden biri olarak giyotine yollanıyordu. emri veren robespierre ölmüştü bile ancak andre chenier'i yargılayan mahkeme hala o yetkilerle donatılmış vaziyetteydi. andre chenier, giyotinin başına gelir ve "af" dilemesini isterler çünkü böylece idam cezasından kurtulacaktı ancak o giyotinin başına geçer ve elleriyle kafasını tutarak "bunun içinde daha çok şey vardı" der. giyotinde kopar başı. 25 temmuz 1794 günü yani robespierre öldükten 16 gün sonra idam edildi chenier.

bu açıdan bakınca "devrim çocuklarını yedi" diyenler için gün ışığı doğmuş olabilir ancak çocuklarını yiyen devrim değildi, çocuklarını yiyen o devrimi yapanların bireysel hırs ve çıkarları idi. devrim çocuklarını yemedi, çocuklar kendilerini yedi. tabi bu durum hırstan arınmış vicdanıyla ölüme giden andre chenier için geçerli değildi. o belki de devrimin ta kendisiydi.

tagore'un dediği gibiydi sonuçta her şey;

"duman göğe övünür
kül, toprağa
biz ateşin kardeşleriyiz"

ateşin kardeşleri hırsları ile toprağa gitmişti ancak olan andre chenier'e olmuştu. danton ve robespierre'nin hırsı kendilerini ölüme yolladığı gibi andre chenier'i yani ölüme ve öldürmeye karşı çıkan o şairi ölüme yollamıştı. devrimin çocukları hırsları uğruna devrime ihanet etmişlerdi.

(aglasamdokunabilirmisinizentrylerime - 21 Şubat 2009 20:47)

fransız ihtilali'nin maximilien robespierre ile ön ayak olmuş lideridir. robespierre'e göre halka daha yakındır, dolayısıyla daha çok sevilir. idamından önce de "ihtilal çocuklarını yiyor" gibi meşhur bir sözü vardır. aslında bu söz sadece fransız ihtilali için değil, tarihteki bütün ihtilaller için yüksek bir doğruluk payı taşır.

(roger waters - 24 Mayıs 2011 13:06)

30 mart 1794 tarihli genel guvenlik komitesinin kaleme aldigi ve kamu selameti komitesince de onaylanan tutuklama karari paris'te archives nationales'de yer almaktaymis; linki:

http://upload.wikimedia.org/…ton-mandat_d'arrêt.jpg

(charles maurice de talleyrand - 10 Ocak 2013 12:39)

giyotine gitme tehlikesi nedeniyle ingiltere'ye kaçması önerildiğinde cevabı; "kaçmak mı? asla! vatan, ayakkabı ökçesi altında götürülür mü?" olmuştur.

(sanver - 16 Ekim 2013 11:52)

fransız devriminin en mühim şahsiyetlerinden. diğer bir önemli şahsiyet. 10 ağustos 1792'de kralın tutuklanmasında önemli rol oynamış, mevcut yönetimi darbe ile devrilince de adalet bakanlığı yapmıştır, zaten kendisi de avukattır. 2 eylül 1789'da yaptığı ve milleti dış düşmanlara karşı birlik olmaya çağıran konuşması büyük bir dalga yaratmış, eylül katliamları olarak bilinen hapisanelerdeki rejim karşıtlarının-tabii gerçekte hemen her türlü tutuklunun- katledilmesine yol açmıştır. girondistlerin pek akıllıca kullanmadıkları güclerinin jakobenlere geçmesi ve danton'un robespierrele birlik olmasıyla terör dönemi olarak bilinen dönem başlamış. ancak bir süre sonra danton "fazla ileri gittik galiba" demişse de pilavdan dönenin kaşığı kırılmış robespiyer de arkadaşının ardında durmamıştır. genel kanı, robespiyer'in tutuklama emrini en son imzalaması dolasıyla bu eski dostunu son ana kadar kollamış görünmesiyle birlikte danton'u 31 mart 1794'te giyotine yollayanın esas kendisi olduğudur. sonrasında robespiyer ve saint just güzel bir ikili oluşturmuşlar ama bu işin magazin kısmı tabii.

danton son söz olarak "gösterin kellmi millete, bakılmaya değerdir" demiştir. bu performansıyla da andrzej wajda nın danton adlı yapıtında gerard depardieu suretiyle karşımıza çıkmıştır

ne büyük talihsizliktir ki daltonlarla ilgili pek çok yitik espriye maruz bırakılmıştır, bırakılmaktadır

(reincarnative lizard - 25 Nisan 2004 19:00)

robespierre'e şöyle bir söz de söylemiştir; "tarih belki senin cinayetlerini affedecektir, ama hırsızlıklarını asla".

(sanver - 17 Mayıs 2015 17:38)

meslegi robespierre gibi avukatlik olan danton, devrim sirasinda önemli görevlerde bulundu. olaganüstü itici bir suratı olmasina karsin, üstün hitabet yetenegiyle ismini duyurdu ve kisa sürede devrimin etkin isimlerinden biri oldu. monarsiye karsi mücadelesi ve halkla olan yakin baglariyla jakobenlerin sözcülerinden oldu. 1792'de kralligin yiklilmasiyla sonuçlanan ayaklanmada önemli bir etkisi oldu. dogal yetenekleriyle, kurulan yeni hükümetin resmen olmasa da baskani durumuna gelen danton, eylül katliamlari yüzünden girondinlerin büyük tepkisini çekti. olaylarla herhangi bir ilgisi almasa da, olaylari bastirmak için de herhangi bir girisimde bulunmadi. daha sonralari, özellikle devrimci güçler arasinda uzlasmaya yönelik siyasi faaliyetleri girondinler tarafindan sürekli olarak engellendi. bu dönemde ismi sürekli olarak komplolora ve rüsvet olaylarina karisti. kralın idamiyla sonuçlanan görüsmelerde idam yönünde oy kullandi. bütün bunlar sayginligini önemli ölçüde zedeledi ve düsmanlarinin sayisini artirdi. 1793'te kamu güvenligi komitesine üye olarak giren danton, bu dönemde daha çok askeri ve dis politikayla ilgilendi. bu dönemde de gerek ülke içinde, gerek de cephede uzlasma yanlisi politikalar izledi. iyice gözden düsmesiyle, siyasetten uzak durma karari aldi. ancak yükselen terör ortami yüzünden parise geri döndü ve yasanan idamlardan ve terörden robespierre'e karsi siddetli bir muhalefete basladi. gitgide artan muhalefetiyle iyice saga kayan danton, önce radikal devrimcilerin hedefi oldu. bunlarin robespierre tarafından idam edilmesinden sonra, sira danton ve arkadaslarina geldi. yaptigi atesli savunma ve cesaretiyle bir süre direndiyse de, idami kabullendi ve 5 agustos 1794'te arkadaslariyla beraber idam edildi.

genelde tarismali bir kisilk olan danton, bazen demokratik ve hosgörülü bir siyasetçi olarak görülürken bazen de ilkesiz, opportinist ve çikarlari dogrultusunda devrime ihanet edebilecek bir siyasetçi olarak görünür. gene de ne olursa olsun, hemen herkes tarafindan devrimin basarisinda önemli bir rolü olmus, halkla yakin iliskilere kurmus ve onlarin sevgisini kazanmis ve üstün enerjisiyle ülkesine birçok konuda hizmet etmis biri olarak kabul edilmektedir. robespierre devrimin aklı olmuşsa, o da devrimin vicdanıydı.

(red kite - 7 Kasım 2004 03:28)

"ekmekten sonra halkın en büyük ihtiyacı eğitimdir" demiş bir de.

(geldiler - 13 Mayıs 2005 17:06)

giyotine giderkenki son sözleri: "kellemi bu insanlara göstermeyi unutma, o buna deger" .

(charles maurice de talleyrand - 20 Mart 2006 21:46)

devrim sırasında çok kan dökülmesini eleştiren bir temsilciye "devrim gül suyuyla yapılmaz" demiş, akabinde kendi kelleside güme gitmiş agresif politikacı.

(fantomas - 14 Temmuz 2006 12:35)