Süre                : 2 Saat 2 dakika
Çıkış Tarihi     : 21 Eylül 2007 Cuma, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Drama,Tarih,Savaş
Taglar             : 1940'lar,Kızıl Ordu,Polonya,Rusya,Sovyetler Birliği
Ülke                : Polonya
Yapımcı          :  Akson Studio , TVP , Polski Instytut Sztuki Filmowej
Yönetmen       : Andrzej Wajda (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Andrzej Mularczyk (IMDB)(ekşi),Przemyslaw Nowakowski (IMDB),Wladyslaw Pasikowski (IMDB)(ekşi),Andrzej Wajda (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Andrzej Chyra (IMDB), Maja Ostaszewska (IMDB), Artur Zmijewski (IMDB), Danuta Stenka (IMDB), Jan Englert (IMDB)(ekşi), Magdalena Cielecka (IMDB), Agnieszka Glinska (IMDB), Pawel Malaszynski (IMDB), Maja Komorowska (IMDB), Wladyslaw Kowalski (IMDB), Antoni Pawlicki (IMDB), Agnieszka Kawiorska (IMDB), Sergey Garmash (IMDB), Joachim Paul Assböck (IMDB), Waldemar Barwinski (IMDB), Sebastian Bezzel (IMDB), Jacek Braciak (IMDB), Stanislaw Brudny (IMDB), Stanislawa Celinska (IMDB), Leon Charewicz (IMDB), Waldemar Czyszak (IMDB), Alicja Dabrowska (IMDB), Oleg Drach (IMDB), Aleksander Fabisiak (IMDB), Wiktoria Gasiewska (IMDB), Krzysztof Globisz (IMDB), Krzysztof Kolberger (IMDB), Zbigniew Kozlowski (IMDB), Rafal Kronenberger (IMDB), Roman Leus (IMDB), Janusz Lagodzinski (IMDB), Olgierd Lukaszewicz (IMDB), Maria Maj (IMDB), Tomasz Miedzik (IMDB), Józef Mika (IMDB), Andrzej Pieczynski (IMDB), Leszek Piskorz (IMDB), Waldemar Pokromski (IMDB), Dariusz Poleszak (IMDB), Jakub Przebindowski (IMDB) >>devamı>>

Katyn (~ Katyn Katliamı) ' Filminin Konusu :
1939'da Polonya'nın yetenekli erkekleri, mühendisler, mimarlar, öğretmenler, sanatçılar gibi toplumun yetişmiş kademesini temsil eden aydınları, emekçileri cepheye yollanır. Savaşta zeka ve el becerisi gerektirecek pozisyonlarda görev almayı beklerken, ucsuz bucaksız gibi görünen Katin Ormanı'nda aç ve çaresiz kalırlar. Ama kendilerini bekleyen esas felaket düşman ile yapılan savaştan da acımasızdır... İkinci Dünya Savaşı sırasında, Polonya'nın Rusya sınırında Katin Ormanı'nda yaşanan büyük katliamı, mühendis bir askerin kişisel hikayesi üzerinden ele alan filmim yönetmenliğini Polonyalı usta sinemacı Andre Wajda üstleniyor.


  • "polonyalı yönetmen andrzej wajda'nın filmini yapacağı katliam. "katyn ormanı katliamı" olarak da bilinir."
  • "rusya'daki stalinistler'in kabul ettiği, türkiyedekilerin etmediği katliam. stalin görse ağlardı. ya da kurşuna dizdirirdi, bilemedim şimdi."
  • "lanetlenecek olsam da aforoz edilecek olsam da zindanlara atilsam da adam imzalamis beyler diyerek katyn katliami konusunu kapatmak niyetindeyim, dursun artik bu sizofen akin hakikaten."
  • "hakkında senin adamın gol diyo benzeri entryler girilen katliam."
  • "(bkz: yazıların hepsini okudum stalin sen haksızsın)"
  • "polonezköy'den türkiye komünist partisi'ne oy çıkmamasına sebep olan katliam."




Facebook Yorumları
  • comment image

    1940 yılında dönemin sovyet gizli polisi tarafından, stalin'in emriyle 22.000 polonyalının başlarına tek kurşun sıkılarak öldürülmesiyle sonuçlanan olay.

    sscb, almanya ile imzaladığı ribbentrop molotov anlaşması'nın gizli bir maddesi gereğince, 17 eylül 1939'da polonya'ya saldırmıştı. katliam ile ilgili ilk toplu mezar katyn'de, nisan 1943'te almanlar tarafından ortaya çıkarılmıştı.

    eski sscb, bu katliamın sorumluluğunu uzun süre reddetmiş ve katliamı nazilerin yaptığını iddia etmişti. ancak daha sonraları devlet başkanı mihail gorbaçov döneminin sonuna doğru nisan 1990'da sorumluluğunu kabul etmişti.

    eski rusya devlet başkanı boris yeltsin de, dönemin polonya devlet başkanı lech walesa'ya katliam ile ilgili olan ve stalin tarafından imzalanmış belgeleri ekim 1992'de teslim etmişti.


    (huger - 1 Ağustos 2002 20:51)

  • comment image

    rusya'daki stalinistler'in kabul ettiği, türkiyedekilerin etmediği katliam.

    stalin görse ağlardı. ya da kurşuna dizdirirdi, bilemedim şimdi.


    (writer - 22 Eylül 2010 10:52)

  • comment image

    hala "batı basınından alınan belgelerle" kanıtlandığı sanılıyor. rusya geçenlerde orijinal arşivleri açtı, ben ordan baktım şahsen. rusya batı'da değilse, çocuklar hakikaten yapmış katliamı, bıyıklının imzalı mühürlü belgesiyle mevcut.


    (writer - 23 Eylül 2010 23:45)

  • comment image

    rusya federasyonu parlamentosu'nun alt kanadı duma, dün (26 kasım 2010) yayınladığı deklarasyon ile katyn katliamı'nın emrini stalin'in verdiğini kabul etti [edit: ayrıca lavrenty pavloviç beria da belirtilmiş. uyarısı için svr'ye sonsuz teşekkür ederim. fikri ortaya atan ve stalin'e kabul ettiren olduğunu da ekliyor.] ve katliamı kınadı.

    (bkz: "katyn trajedisi ve kurbanları")

    bkz: "russian parliament condemns stalin for katyn massacre", bbc news, 26 november 2010
    http://www.bbc.co.uk/news/world-europe-11845315


    (asc - 27 Kasım 2010 03:32)

  • comment image

    olm bu baslik cok onemli herkes cabuk okusun lan editlerden silinmelerden once.
    katyn katliamini ve emri veren kisiyi rusya kabul etti burada hala "stalin'in uzerine yikmaya calisan mikmaya calisan" diyen insanlar var hahhahahah halbuki adam getirin lan imzaliim demis iste
    hem inatcilar (ya da tamamen kara cahiller) hem de gelismeleri takip edemiyorlar, o entryler benim olsa coktan silmistim simdiye hahhahhha

    al bak bu da kapak (yani guzel kitap kapagi olur anlaminda)
    http://news.bbc.co.uk/2/hi/europe/8649435.stm
    http://getir.net/6nk
    http://getir.net/6nl
    http://getir.net/6nm
    http://getir.net/6no
    http://getir.net/6nn
    sikip atilan hayatlara dair okuyucu yorumlari da var burada ama yok yok stalin yapmamistir lan ?!

    "my great grandfather was killed in katyn. he was one of the high rank polish officers. his daughter, my grandmother, was left an orphan since her mother died during labour. she was sent to siberia for several years and was dragged from one orphanage to another. even though i welcome russian acknowledgement of the katyn massacre, after so many years of denial, my grandma cannot forgive them. my generation has forgotten the war as we have never known it. however, our grandparents have lived through it and only now do they get apology for their loss. for them it's simply too little too late"

    "my uncle's father was killed in katyn as he was a policeman in the soviet-occupied eastern poland. my uncle had to hide this fact in his personal files as he would not get a job in communist poland, nor would he be accepted into university. i have known from my childhood who killed our best people, our elite - so although school history books told otherwise, we knew the truth. there was just no way we could believe the communists."

    edit: cortlayan linklere el atan ascye cok tesekkurler


    (my jekyll doesnt hide - 27 Kasım 2010 18:49)

  • comment image

    ss schattenkrieger özellikle 2. dünya savaşı ve spesifik olarak savaşın alman tarafı üzerine derin bilgilere sahip bir yazar. ortaokuldan beri devam eden 2. dünya savaşı takıntım neticesinde kendisinin ulaştığı kaynakların neredeyse tamamını okumuş biri olmama rağmen ilgili konular hakkında yazılabilecek her şeyi yazdığı için , genelde bana yazacak bir şey kalmıyor. neyse, asıl konuya dönmek lazım.

    bu adamın katyn katliamı ile ilgili yazdıkları buz gibi gerçek. şimdi bazı stalinist putperestler alakam olmamasına rağmen beni de faşist falan olarak addecekler ama tabi ki alakam yok. tam tersine marksist biriyim, hatta otonom cinstenim. şimdi rahat rahat vurabilirsiniz.

    esasen bu konuyla ilgili bahsedilecek konu gerçekten bilgi eksikliği. sağlam stalinist bir abimizle zamanında sohbet ederken konu katyn'e geldiğinde, kendisi sovyet arşivlerine dayanarak katliamın gerçekleştiğini söyleyip, daha da acısı bunun gerekliliğinden bahsederek mevzuyu meşru kılmaya çalışmıştı. yani öyle stalinist hezeyanlara falan kapılarak, "işbirlikçi" kapitalist yeni rusya yönetimine sallamanın alemi yok; böyle davranarak tarihsel tezler ve kanıtlar ileri sürüp münazara yapmadan, kalıplaşmış mottolarla dezenformasyon yaratmak stalin denen bürokratik işçi devleti padişahını aklamaya yetmez. marksist olmak da bu değildir zaten, o kadarını da anlattırmayın insana.

    şimdi,yapacağımız şey çok basit: diyalektik kullanarak bütünün parçalarının bütünle ilişkisini karşılıklı olarak inceleyeceğiz.

    1-ileri sürülen ve antitezi ortaya konulmayan bir tez var. alman devleti, 33-35 yılları arasında sovyetler birliğine hafif nitelikte silahlar sattı. ve evet, sovyetler de bunu kullandı. buna inanılmıyorsa eğer, yardımcı nitelikte bilgiler de sunmamız gerekecek demektir. konunun başı, aslında ocak 1933'de hitler'in iktidara gelmesiyle batılı kapitalist devletlere büyüyen alman faşizmine karşı ortak bir cephe oluşturulmasını isteyen stalin'in, ingiltere ve fransa tarafından dikkate alınmamasıyla başlar. bunu fark eden stalin, bu iki devletin faşist almanya'yı sovyetler birliği'ne karşı kullanmak isteyeceğini düşünür. ki, bu düşüncesinde sınıfsal olarak ciddi bir haklılığı vardır, çünkü faşizm kapitalizm tarafından çok sık kullanılan ve komünizme karşı set oluşturan bir olgudur. böylece stalin, almanya'ya kendisi yakınlaşarak ingiltere ve fransa'nın kozunu ellerinden almak ister ve bunda da alman-sovyet saldırmazlık paktına kadar giden bir süreçte başarılı olur. işte bu yakınlaşmanın başlarında, versailles anlaşmasının kısıtladığı alman wehrmacht'ının pilotlarının eğitimi için hava sahasını ve uçaklarını 3. reich'a açar. aynı şekilde, almanya batı cephesinde savaşı sürdürürken sovyetler'den aldığı hayati savaş malzemeleri ve kafkas petrolleri karşılıklı pragmatist ilişkinin doğal bir yansımasıdır. diyalektik olarak düşünülürse, bu doğrultuda almanya'nın sovyetlere silah satması son derece olası bir durumdur, ki zaten gerçekleşmiştir. önce bu tezi çürütmek için çaba sarf edin,münazaranın bu kısımına kaldığımız yerden devam ederiz.

    2-yine bazı yoldaşlarımızın kafasında sanırım tek bir komünizm şekli mevcut, o yüzden vücuda gelmiş tek somut örneği tarihsel gerçeklikleri reddedecek biçimde şartlı reflekslerle savunuyorlar, ki bence bu da yanlış. 1933-41 arasında sovyetler birliği ile almanya arasında sadece silah alışverişi değil her türlü alışveriş- özellikle sovyetlerden almanlara tahıl akışı- yapılmıştır. alman yazar guido knopp'un "lanet savaş" isimli kitabında da belirtildiği üzere, alman askerleri 22 haziran 1941 sabahında bile ivan 'a saldıracaklarına inanmayacak durumdalardır. başlı başına bu durum bile, katyn, smolensk ve daha bir çok rus merkezlerinde neden askeri malzeme olduğunu anlatmaya yeter de artar bile.

    3- dönemin melekmiş gibi gösterilen stalin sovyetleri, hayasızca ve ideoloji ile alakasız bir biçimde baltık devletlerini yuttuğunda bile doymamış, 1941 mayıs'ında gözünü hitler'in orta avrupada'ki en önemli petrol kaynağı olan romanya'nın ploesti bölgesine dikmiştir. hitler'in acele ederek rusya'ya saldırmasında da bu durumdan gözünün korkmasının yadsınamayacak bir etkisi vardır. ha bunu neden yazdım derseniz, nasıl bir adamı ve yönetim anlayışını savunduğunuzu görmeniz içindir. devrimi silah yoluyla ithal etmeye çalışan, bugünün beyaz rusya , letonya, estonya bölgelerinde yaşayan halkların zulmünden bıktığı için işgalin ilk günlerinde alman askerlerini kurtarıcı olarak karşılamasına neden olan stalin'i savunmak bir marksist, ve en önce bir insan olarak benim midemin kaldıramayacağı bir şey. belki bunda damarlarımda akan anarşist kanın da etkisi olabilir, ama sebebi gerçekten buysa, sizlere de tavsiye ederim.

    4- bu kadar ilahlaştırılan bir adamın, almanya'nın gümbür gümbür gelen saldırı sinyallerini dikkate almaksızın- bütün istihbarat raporlarını hiçe sayarak- nazi almanya'sına basireti bağlanmışçasına güvenmesi, stalin'in ne kadar pragmatist bir adam olduğunu ortaya koymaya yeter de artar bile. şanlı sovyet halk kahramanı, 22 haziran'dan sonra 1 ay moskova'nın doğusundaki daça 'sından dışarıya adımını bile atmamıştır ki, bu esnada 2 milyona yakın sovyet halk askeri canını vermiştir. ordunun başına geçip kumanda edemeyen ve bunalımlara giren bir sosyopattan bahsediyoruz. ve yine, bugün komünizm hakkında insanlara bir şeyler anlatmaya çalışırken onun yarattığı kötü şöhreti silmeye, lenin'nin ölümü ve troçki'nin tasfiyesiyle eksenini kaydırdığı biricik güzel denemenin trajik sonunu hatırlamamaya çalışıyoruz. lütfen açın gözlerinizi.

    katyn, komünizmin ilk denemesinin eline düştüğü anlayışın kendine yakışan eli kanlı gerçekliği , ve bence komünistlerin alnına sürülmüş kara lekesidir. inkar etmek yerine bunu benimsemek, komünizmin yaşamsal pratiğinin önünü açmak ve komünizmi bürokratik işçi devleti apoletli stalin figüründen kurtarmaktır.

    şimdi vurabilirsiniz.

    edit: katkısı ile unutulan önemli bir anektodun da yazıya eklenmesini sağlayan araliaceae 'a teşekkür ederim.


    (legem - 28 Kasım 2010 04:13)

  • comment image

    ruslar'ın bu katliam hakkında "katliam emrini stalin verdi" diye kabul etmesi bir takım putperestlerin sinirden elinin ayağının boşalmasına neden olmuştur. bu yüzden hala daha şuursuzca "ee emperyalistler...ee komunist parti...ee dezenformasyon" diye tırıvırı etmeye devam ediyorlar olsa gerek. evet, stalin milyonlarca tatar, çerkes, ukraynalı, kazak-kırgız ve özbeğin kanına girmiş, çok daha fazlasını da sürgün etmiştir ama humanistliğiyle ve ince ruhlu naif bir adam olmasıyla bilinir. gerçekten inanmak mümkün değil, yoldaş stalin... :'(


    (bilge tonyukuk - 28 Kasım 2010 12:08)

  • comment image

    stalin'i solcu zanneden bir takim geri zekalilarin hala almanlar yapti dedigi olay. adamlar arsivlerini actilar, orda yapilan yazismalar ve belgeler mevcut. rusca bilenler icin kaynak http://ru.wikipedia.org/wiki/?????????_????

    kisacasi kgb'nin onculu istihbarat orgutu nkvd'nin insanliltan zerre nasibini almamis baskani beria'nin tavsiyesi ve stalin'in onayi ile yapilmis katliamdir.


    (abraham sweetsex - 28 Kasım 2010 14:06)

  • comment image

    emperyalizm cephesinde yeni bir şeyin olmadığı, küreselleşme efsanesi ile emperyalizmin aldığı yeni şeklin büyük bir değişim olarak empoze edilmeye çalışıldığı ve bu amaç uğruna küresel bir cephe oluşturulduğu bir gerçek. şimdiye kadar hiçbir platformda bunun farkında olmadığım gibi bir söylemim olmadı.

    yalnız, çemkirmeleri ve yaftalama girişimlerini görünce tek tip kafa yapısının kendisinden farklı düşünenleri liberal dezenformasyona kanmış ve orta yolculuk yapan varlıklar olarak addetmesi geleneğinin hiç değişmediğini bir kez daha tecrübe etmiş olduk ki, şahaneymiş hakikaten. okumayı gerçekten bilmeden, kendisine gerekli ajitasyon malzemesini bulduğu anda yazının geri kalanını okumaktan imtina eden kimi insanlar, 2. cephenin açılması sırasında emperyalistlerin nazlanmasına değinilmediğine değinmişler. oysa kaynak yazıda zaten "konunun başı, aslında ocak 1933'de hitler'in iktidara gelmesiyle batılı kapitalist devletlere büyüyen alman faşizmine karşı ortak bir cephe oluşturulmasını isteyen stalin'in, ingiltere ve fransa tarafından dikkate alınmamasıyla başlar. bunu fark eden stalin, bu iki devletin faşist almanya'yı sovyetler birliği'ne karşı kullanmak isteyeceğini düşünür. ki, bu düşüncesinde sınıfsal olarak ciddi bir haklılığı vardır, çünkü faşizm kapitalizm tarafından çok sık kullanılan ve komünizme karşı set oluşturan bir olgudur." denerek 2. cephenin açılmasında emperyalistler tarafından neden nazlanıldığının sınıf ayrımları düzleminde cevabı net bir şekilde ortaya çıkar. okumak ve anlamlandırmakta yine sıkıntı çekerseniz - ki oldukça yüksek bir ihtimal bu- ben burdayım.

    asıl anlamanız gereken şu: komünizmin ilk denemesi sovyetler birliği bir takım yanlışlar da yaptı. ve evet, ben bu yanlışların da dahil olduğu bürokratik işçi devletini sevmiyorum, o algıdan kurtulmak ve komünizm denildiğinde öyle anlaşılmamak için de elimden geleni yaparım. bununla ilgili sorunu olanlar, beni veya benim gibi düşünenleri ötekileştirme hevesinde olanlar da kendi bahçelerinde mutlu mesut oynayabilirler, sıkıntı yok. sovyetler birliği'nin stalinist yönetim anlayışı boyunca yaşadığı bütün sıkıntıları - katyn,macaristan, çekoslovakya,tito kavgası- sadece komplolar düzenleyip dezenformasyon yaratarak emperyalist tuzak olarak niteleyenler, bugün t.c.'nin her sıkıştığında kullandığı dış mihraklar kısırlığını tekrar ettiklerinin de sanırım farkında değiller. farkındalarsa da , "yapılması gerekiyordu ve yapıldı" diyebilecek politik yüzsüzlük noktasına henüz gelememişler ve inkar politikası noktasında duruyorlar demektir ki, açıkçası ikisinin de birbirinden pek bir farkı yok. tartışmaya izin vermeyen eskimiş bir politbüro jargonu varlığını hala devam ettiriyor.

    öte yandan, katyn katliamı ile ilgili sağduyulu sorular ve eleştiriler de var. öldürülen polonya subaylarının sağcı ve milliyetçi oldukları doğrudur, ve yine mantıklı bir şekilde tehdit oluşturuyorlarsa yargılanmaları, en azından yaşam hakları ellerinden alınmadan hapiste tutulmaları en doğru harekettir. ancak tarihsel olayların bu seyirde devam etmemesinin eleştirilmesi ile amaçlanan kesinlikle soğuk savaş anti komünist hezeyanlarının canlandırılması değil, aksine 2010 'da soğuk savaş bitmişken nispeten sakin kafayla yapılan yanlışların değerlendirilmesi ve ilerideki olası deneyim için hatalardan ders çıkarılmasıdır.

    yapılan onca laf salatasından geriye kalan da, stalinist otoriter solcuların eleştirilmeye tahammül edememesidir. oysa insan, proudhon gibi din adamının dogmatizminden ne kadar nefret ediyorsa, ateistin dogmatizminden de o kadar nefret etmelidir. ya da , hitlerizmin halk üzerindeki tahakkümünden nefret ettiği kadar stalinizmin halk üzerindeki tahakkümünden de nefret etmelidir.

    hoş, kime anlatıyoruz? otoriter sosyalizme ve hatta engels'e göre proudhon politik mücadeleden kaçan orta yolcu bir solcudur ve bir anarşist olarak bile değer görmez. ne de olsa engels ve marx 'da hiç yanlış düşünmüş olamazlar.

    komünist olmak siz olmaksa ben yokum.


    (legem - 28 Kasım 2010 18:51)

  • comment image

    josef stalin katliam emrini 5 mart 1940'ta vermiştir: http://goo.gl/gjulx
    aynı josef stalin'in ölümü de 5 mart 1953'te gerçekleşmiştir: http://goo.gl/pe9zy

    bu katliam hakkında her şey söylendiği için metafizik tarzda yorumlamaktan başka bi şey gelmedi elimden.

    az evvel katyn'i izleyip bitirdim ve yıllar sonra bu başlığa tekrar gelip şunu gördüm: şayet insanlar ideolojik saplantılara sahipseler, ne resmi belgeler ne itiraflar ne koca bir milletin ortak kanaati onların putlarını yıkmaya yetmiyor.

    bi yaratılışçıya evrimi anlatmakla bi staliniste katliam anlatmak arasında pek fark yok.


    (kogan - 14 Eylül 2012 04:08)

  • comment image

    bir zamanlar 2. dünya savaşı'ndaki afişlerle yapılan propaganda üzerine bir ödev yapmıştım. işte alman afişleri, sovyet afişleri, tek tük de ingiliz ve amerikan. o ara bol bol internetten afiş tarıyorum, üstlerindeki sloganları çeviriyorum. şuydu buydu derken bir yerde "katyn ormanındaki katliam" diye bir şeylere denk geldim, hiç duymamışım, tabii doğal olarak ilk "bu ne, almanlar mı acaba?" diye düşündüm.

    sonra okudum katliamı. fotoğraflara baktım, katyn ormanı'ndan binlerce iskelet çıkarılmış. oraya da bu katliam için bir anıt yapılmış. içinde hep ateş yanarmış öldürülenlere ithafen... içim cız etti ulan. yemişim kimin yaptığını, o anda onu düşünmedim, ölenlere üzüldüm.

    bir kaç gün sonra aklıma geldi, annemle babama sordum, "katyn katliamı'nı anlatsanıza bana" dedim, anaokulundan beri lenin, stalin, marks okumuş bu insanlar bana "o neymiş ki?" dediler. işte o zaman, bu katliamı stalin'in yaptırdığından daha bir emin oldum. neden derseniz, ellerinde almanları suçlayabilecek en ufacık bir şey olsaydı eğer, sovyetler zamanında o katliam "işte faşizm barbarlığı!" diye müfredata konmuş olurdu da ondan. (bkz: düz mantık) bu katliamın hiçbir zaman, tek kelime olarak bile çocuklara anlatılmamasından daha şüphe uyandırıcı bir şey olamaz. hiçbir devlet, düşmanının yaptığını, propaganda aracı olarak kullanmaktan geri kalmamıştır çünkü... sovyet ülkelerinde büyürken içi dışına çıkana kadar ikinci dünya savaşı filmi izlemiş olanlara sorun, neden bir kaç ömre yetecek kadar "ikinci dünya savaşı piyesi, tiyatrosu, filmi, radyo dizisi" ile büyümüş olduklarını size açıklarlar "çünkü biz yendik ve düşman bütün dünyanın nefrette birleştiği biriydi..."

    ha, bu olaydan yola çıkıp, bir düşünsel akım olarak sosyalizmin kendisini yanlış olarak göstermeye çalışanlara allah akıl fikir versin. stalin denen manyağın sosyalizmle ne bağı olduğu ayrıca tartışılır da, kendisinin hitler'le karşılaştırılması benim için "aynı bokun laciverti"nden öteye gitmez. ama bir de katliamlardan bahsederken "ama x de ülkeyi şöyle savundu, böyle kurtardı" diyebilen hiçbir insandan hazetmiyorum, onu da ayrıca belirtmek isterim. hiçbir katliamın özrü yoktur. katliamda tek bir yakınınız ölse kurmayacağınız cümleleri bol keseden sallamayın, yarın ne olacağımız belli değil.


    (polly jean - 6 Şubat 2013 20:12)

  • comment image

    olaya adini veren katyn yaklasik 1 km 2 alana sahip orman/ koru arasi agaclik bir bolgedir. nurnberg mahkemelerinde olayla ilgili kucuk bir kupleyi gecmek isterim izninizle, olayi nazilerin gerceklestirdigini iddia eden iddia makami sonunu ne kadar icli bitirmis, allah allaaaah..

    title: "one hundred and sixty-ninth day: tuesday, 7/2/1946: afternoon session: part 2", in trial of the major war criminals before the international military tribunal. volume xvii. proceedings: 6/25/1946-7/8/1946. [official text in english language.] nuremberg: imt, 1947. pp. 366-370.

    author: international military tribunal

    accession number: ac_94x_04110

    publication date: pd_19470101.

    document type: government document.

    source document language(s): english

    see also related document supersets: 17imt; imt; nwct

    country of publication: germany

    full text:

    mr. counsellor smirnov: from the examination of the corpses, to what conclusion did you come as to the date of death and date of burial?

    prosorovski: on the basis of the experience i have gained and on the experiences of smolianinov, semenovski, and other members of the commission...

    mr. counsellor smirnov: one moment, witness. i would like you to tell the tribunal briefly what these experiences were and how many corpses were exhumed. did you personally exhume them or were they exhumed in your presence?

    prosorovski: in the course of the great war, i was often medico-legal expert during the exhumation and the examination of corpses of victims who were shot by the germans. these executions occurred in the town of krasnodar and its neighborhood, in the town of kharkov and its neighborhood, in the town of smolensk and its neighborhood, in the so-called extermination camp of maidanek, near lublin, so that all told more than 5000 corpses were exhumed and examined with my personal co-operation.

    mr. counsellor smirnov: considering your experience and your objective observations, to what conclusions did you arrive as to the date of the death and the burial of the victims of katyn?

    prosorovski: what i have just said applies to me as well as to many of my colleagues who participated in this work. the commission came to the unanimous conclusion that the burial of the polish officers in the katyn graves was carried out about 2 years before, if you count from january, the month of 1/1944that is to say that the date was autumn 1941.

    mr. counsellor smirnov: did the condition of the corpses allow the conclusion that they were buried in 1940, objectively speaking?

    prosorovski: the medico-legal examination of the corpses buried in the katyn wood, when compared with the modifications, changes which were noticed by us during former exhumations on many occasions and also material evidence, allowed us to come to the conclusion that the time of the burial could not have been previous to the autumn of 1941.

    mr. counsellor smirnov: therefore, the year 1940 is out of question?

    prosorovski: yes, it is completely excluded.

    mr. counsellor smirnov: if i understood you rightly you were also medico-legal expert in the case of other shootings in the district of smolensk?

    prosorovski: in the district of smolensk and its environs i have exhumed and examined together with my assistants another 1,173 corpses, besides those of katyn. they were exhumed from 87 graves.

    mr. counsellor smirnov: how did the germans camouflage the common graves of the victims which they had shot?

    prosorovski: in the district of smolensk, in gadeonovka, the following method was used:

    the top layer of earth on these graves was covered with turf, and in some cases, as in gadeonovka, young trees were planted as well as bushes; all this with a view to camouflaging. besides, in the so-called engineers' garden of the town of smolensk, the graves were covered with bricks and paths were laid out.

    mr. counsellor smirnov: so you exhumed more than 5000 corpses in various parts of the soviet union.

    prosorovski: yes.

    mr. counsellor smirnov: what were the causes of death of the victims in most cases?

    prosorovski in most cases the cause of death was a bullet wound in the head, or in the nape of the neck.

    mr. counsellor smirnov: were the causes of death at katyn similar to those met with in other parts of the soviet union? i am speaking of mass-shootings.

    prosorovski: all shootings were carried out by one and the me method, namely, a shot in the nape of the neck, at point-blank range. the exit hole was usually on the forehead or in the face.

    mr. counsellor smirnov: i will read the last paragraph f your account on katyn, mentioned in the report of the extraordinary soviet state commission:

    "the commission of the experts emphasizes the absolute uniformity of the method of shooting the polish prisoners of war with that used for the shootings of soviet prisoners of war and soviet civilians. such shootings were carried out on a vast scale by the german fascist authorities during the temporary occupation of territories of the u.s.s.r., for instance, in the towns of smolensk, orel, kharkov, krasnodar and voroneszh."

    do you corroborate this conclusion?

    prosorovski: yes, this is the typical method used by the germans to exterminate peace-loving citizens.


    (my jekyll doesnt hide - 13 Kasım 2003 10:42)

  • comment image

    sözlükteki koyu komünist ve stalinistlerin bağnazlık bakımından, aslında aşırı dindar kesimden farkı olmadığını kanıtlayan katliamdır. adamların bu katliamı savunma şekli gerçek stalin bu değilden fazlası değil çünkü. belgelerin gizliliği ortadan kalkınca yayınlanan belgeleri de o pis kapitaller uydurdu değil mi? yeltsin de satılmış bir kapitaldi değil mi a dostlar? ulan stalin ve nkvd'nin sicilini bilmesek bize yedireceksiniz amk.

    siyaset ve fanatizmin birleşiminden doğan canlı örnekleri bize sunması açısından da ibretlik bir hadisedir katyn.

    işte bunlar hep kapitalizmin oyunları.


    (zenithgeist - 17 Ocak 2014 11:25)

Yorum Kaynak Link : katyn katliamı