Süre                : 2 Saat 23 dakika
Çıkış Tarihi     : 08 Aralık 2006 Cuma, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Macera,Drama,Heyecanlı
Taglar             : iç savaş,elmas,Asi,Sierra leone,gazeteci
Ülke                : Almanya,ABD
Yapımcı          :  Warner Bros. , Virtual Studios , Spring Creek Productions
Yönetmen       : Edward Zwick (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Charles Leavitt (IMDB),Charles Leavitt (IMDB),C. Gaby Mitchell (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Leonardo DiCaprio (IMDB)(ekşi), Djimon Hounsou (IMDB)(ekşi), Jennifer Connelly (IMDB)(ekşi), Kagiso Kuypers (IMDB)(ekşi), Arnold Vosloo (IMDB)(ekşi), Benu Mabhena (IMDB)(ekşi), David Harewood (IMDB)(ekşi), Basil Wallace (IMDB), Jimi Mistry (IMDB), Michael Sheen (IMDB), Marius Weyers (IMDB), Stephen Collins (IMDB), Ntare Guma Mbaho Mwine (IMDB), Ato Essandoh (IMDB), Klemens Becker (IMDB), Grant Swanby (IMDB), Adetokumboh M'Cormack (IMDB), David S. Lee (IMDB), Tyrone Keogh (IMDB), Clare Holman (IMDB), Dan Hirst (IMDB)

Blood Diamond (~ Kanli elmas) ' Filminin Konusu :
1990’larda Sierra Leone’de gelişmekte olan kaos ve iç savaşın fon oluşturduğu “Blood Diamond Kanlı Elmas” Güney Afrikalı paralı asker Danny Archer (Leonardo DiCaprio) ile Mendeli balıkçı Solomon Vandy’nin (Djimon Hounsou) hikayesi. Her iki adam da Afrikalıdır, ama geçmişleri ve şartları olabildiğince farklıdır. Ne var ki, hayatlarını değiştirebilecek pembe bir elması bulmak için çıktıkları serüvende yazgıları kesişir.


  • "dünyadaki elmas üretiminin % 75'ini elinde tutan de beers firması tarafından kontr pazarlama kampanyalarıyla üne kavuşmasının engellendiği iddia edilen film....."
  • "2 şubat 2007'de ülkemizde vizyonda göreceğiz."
  • "genel olarak bok atılmış olmasını gözardı ederek keyifle izlenebilecek bir film. leonardo di caprio'nun performansı çok iyi. ayrıca (bkz: this is africa)"
  • "leonardo di caprio'nun bu sene the departed'tan sonraki filmi."
  • "(bkz: kimberley süreci)"
  • "senaryosunda charles leavittin de imzasinin oldugu ve beklendigi $ekilde bir une kavu$mayan film.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    dünyadaki elmas üretiminin % 75'ini elinde tutan de beers firması tarafından kontr pazarlama kampanyalarıyla üne kavuşmasının engellendiği iddia edilen film.....


    (tktk - 13 Ekim 2006 07:24)

  • comment image

    konusu guzel, islenisi berbat film. ne kadar klise varsa hepsi kullanilmis. konuya, kasta yazik edilmis.

    bombos gecen dakikalar, abuk sabuk rambovari sahneler, "kendisini satacak olan adami sirtinda tasiyan zenci" gibi olur olmaz ajitasyonlar. ben leonardonun menajeri olsam text'i gorur gormez reddeder, adama gostermezdim bile. gerci bilinmez belki de yonetmenden fazla sey ummuslardir. yazik...

    gidip seyretmek isteyen varsa iki kelimeyle 'zaman kaybi'.

    edit: filmin türkiye distribütörü mi yazar, okur, bişey anlamadım ki. hehehe. kötü film anacım, yapacak bişey yok.

    edit2: olm harbi çok kötü film lan valla. tamam konuya duyarlılık falan anlıyorum. ama film kötü film. film kısmı yani. konu güzel. *

    edit3: ya ben hayatimda bu kadar super bi film gormedim serefsizim.

    edit4: anam ise yaradi lan!


    (serol - 18 Aralık 2006 22:38)

  • comment image

    fazla sürpriz içermeyen klasik bi film. yani izlerken insan neyin geleceğini rahat tahmin ediyor. ama bence kötü bi film demek yanlış olur. leanorda di caprio nun oyunculuğu gayet başarılı (özellikle filmin sonuna doğru olan sahnelerde). hatun şahıs güzel, bi de delikanlı bi adam, e daha ne lazım.

    film, insana güzel aksiyon sunarken diğer taraftan da düşündürmeyi başarıyor. mesela oğlunun başından geçenler falan baya bi şoke ediyor insanı.

    hem senaryo hem de kalite olarak yanına bile yaklaşamasa izlerken bana devamlı city of god ı hatırlattı.


    (archers - 25 Aralık 2006 04:37)

  • comment image

    leonardo dicaprio'nun ba$ari serisini bu kez icine bir de gayet inandirici bir afrikaans soslu aksan katarak surdurdugu, editoru daha duzgun olsa yandan yemi$ senaryosundan daha fazla randiman alinabilecek film. biraz uzun, bir hayli mesaj verici, hatta mesaji kafaya kakici, dunyada bir tek zavalli zenci balikcinin iyi adam oldugu bir film de ayni zamanda.

    film, leonardo dicaprio'ya bu yilki ikinci altin kure* ve screen actors' guild odulu adayliklarinin yanisira buyuk olasilikla en iyi oyuncu turunde oscar adayligi getirdigi gibi, djimoun hounsou'ya da yardimci oyuncu adayliklari ve bir de golden globe getirmi$tir. ba$ka da bir odul alamaz gibi duruyor dogrusu. jennifer connelly'ye gelince, i$in dogrusu hanim kizimiz "bakin, bakin; ben rol kesiyorum," demekten konuya tam oturamami$ hissi uyandirdi bende; hatta yani o kadar rol kesmeye merakli ki merakli, kendince iyiniyetli kadin gazeteci rolunu jennifer connelly degil billy connolly oynasa daha duzgun bile olabilirmi$ neredeyse...

    aslina bakilirsa, filmin 3/4'u gibi bir noktada danny archer (dicaprio) karakterinin sozleri tum filmi ve maalesef -kotu ama dogru- afrika kitasinin genel durumunu cok guzel ozetliyor bence. ne mi diyor archer: "boo-hoo, right?".


    (moramada - 26 Aralık 2006 07:51)

  • comment image

    leonardo di caprio'nun çocukluktan çıkıp büyüdüğü görülen film. ve beklenmedik derecede iyi rol kestiği... bu arada film için kötü demek yanlış olur, klasik amerikan anlatımına, uzun ve sıkıcı kovalama sahnelerine ve hollywood klişelerine sahip olmasına rağmen dişe dokunur bir konu seçilmiş olması güzel. prodüksiyona milyonlarca dolar harcayıp iki gün sonra unutulacak içi boş filmler çekmek yerine büyük elmas tüccarlarını kızdıracak filmlere de para harcasınlar biraz. ve silah tüccarlarını ve kürk tüccarlarını! yapımcılar yönetmenler sözüm size! usturuplu dokundurmanın üstadı olmaya çalışmasanızda biraz daha iyi irdelense şu konular artık. (tey tey teeeey!!!)


    (arsinoe - 6 Ocak 2007 01:39)

  • comment image

    gerçeklere dayalı yazılmış senaryolu filmleri izlememeye, izlesem de gördüklerime inanmaya çalışıyorum. bu sinema denilen sanatın abartı ve gösterişinden gittikçe soğumamdan mı yoksa etkileyiciliğinin farkındalığından dolayı oluşan saygı ve korkudan mı bilemiyorum.

    ama blood diamond'u hangi açıdan bakarsam bakayım beğendiğimi söylemeliyim. "filmde ne kadar acitasyon var", "birileri etkileyici olmak adına olayları ne kadar abartıyor" sorularını bir yana bırakırsak yani gerçekle alakası olmayan z kıtasının b ülkesinde geçmiş olduğunu farzederek izlesek bile oyunculuk, kurgu, inandırıcılık ve düşmeyen temposu açısından çok başarılı olduğunu söyleyebilirim. belki de tek sorunu her şeyi olbildiğince direkt söylemesi, altmetne pek bişi kalmaması, e ama macera filmlerinde olur o kadar.

    ama şöyle bişi de var ki, bunu entryi yazdıkça farkediyorum. blood diamond dişe dokunur konusu dışında gerçekten "iyi" bir film mi hiç de umrumda diil. üstteki pragrafı boşuna yazmışım. propoganda filmiyse elmas karşıtı propoganda filmi, helal-i hoş olsun. abartı olsun, hollywood'un kör gözüne gözüne dayattığı vasat bişi olsun, umrumda diil. afrika'ya, beyaz adamın kıtadaki zulmüne tekrar ilgi çekti ve unutulmazlar arasına girdi ya yeter bana. hatta en iyi film oscar'ını da alsın, birer tane de leonardo ve jennifer'a, ohh süper.

    bi de şunlar var

    (bkz: tia)
    (bkz: hotel rwanda) - buna da helal olsun


    (indiegirl - 16 Ocak 2007 03:49)

  • comment image

    di caprio nun güney afrika aksanıyla ingilizce konuşması ve iki çift elmas** için izlenebilecek film.
    afrika'da yaşanan insanlıkdışı ortamı ortaya sermeye çalışmış bununla beraber aksiyon ve romantizmi ihmal etmeyerek işgüzarlık yapmış ellerden çıkmış filmdir aynı zamanda...


    (zorba - 18 Ocak 2007 01:06)

  • comment image

    biraz gereksizcene bir film. the constant gardener gibi taze bir örnek varken, john le carré varken, doris lessing varken, albert camus varken, kime ne leo ve jen'in aşk hikayesinden, tellerin çift tarafında geçen duygu sömürüsünden, di mi ama edwardcığım*?

    edit: daha sonradan filmin, insanlarda belli bir duyarlılık yarattığını gözlemlemiş, bu konudaki başarısını takdir etmiş bulunmaktayım. filmle ilgili hissiyatım değişmediyse de, manzaraları unutamadığımı da belirtmeden geçemiycim.


    (deja - 18 Ocak 2007 01:17)

  • comment image

    izlenebilir bir film izleyecek olanlara ama politik gozukup tarafli sekilde savunucu rol ustlenen bir film oldugunu dusunuyorum...

    --- spoiler ---

    gazeteci hanimimizin "eger bu elmaslarin nasil yapildigini bilselerdi, amerikali hicbir genc kiz nisan yuzugu istemezdi" gibi bir laf soyleyerek o ana kadar "ulen beyaz adam geldi afrikayi rezil etti" mantigindan bir anda gozumde propoganda halini alan film. ya hersey iyi guzel de nasil boyle bi laf eklenebilir ki herhangi bir filme. tamam amerikalilar aptal deniliyor ama bu kadar da aptal olamaz heralde gazeteci olup da sagda solda savas muhabirligi yapan bir genc amerikali kizcagizimiz degil mi? sonucta dunyada olan biten tum savaslari bir petrol firmasi, bir elmas firmasi, bir tarihi eser koleksyoncusu, bir altin firmasi cikartmiyr ya? nedir herseyi bir firmanin sucu gibi gostermek? sen oca ulkenin bunun sirtindan beslendigini goremeyen bir dunyada mi yasadigini saniyrosun ey holivud sinemasi? ne diyim? bir de "buralarda ilk siddeti belcikalilar baslatti" seklinde repliklerle sanki tek sebep belcikaymis gosterisi yapilmazki... yani bu kadar mi aamerikan ve de ingiliz hukumetlerini temizleyici bir tavir takinabilir bir film bilemiyorum...

    sevki yilmaz mode on seklinde "hadi ordannnnnnnnnn! hadi ordannnnnn! hadi ordaaaannnnnnnn!" diye bogurmek istiyorum filmin tumune ...

    ---
    spoiler ---


    (vivaemptiness - 28 Ocak 2007 21:44)

  • comment image

    cok etkileyici bir film. insanin gözüne sokuyor gazetelerde, tv reklamlarinda bir kac dakika gösterilen afrika daki ic savaslari, fakirligi, yoksullugu, vb sorunlari 2 saat boyunca. bu yönüyle cok etkileyici. insanin insana yapabilecegine, yaptirabilecegini ve bizim ne kadar sorunsuz bir hayat sürdügümüzü güzlce islemis ve böylece amacina ulasmis sayilir.
    bunlari bilmiyormuyuz? biliyoruz, okuyoruz cünkü ama bu kadar siddetli hic görmemistim. bir dergide okumustum cocuklarin ellerine silah tutusturuldugunu ve savas yaptiklarini, ama okudugum gibi hafizamin bir kösesine birakmisim. bu film bana bunun ne kadar yanlis oldugunu gösterdi.
    gün icinde iyilik diye yaptiklarimizin aslinda ne kadar safca davranislar oldugunu güzelce anlatiyor.
    yönetmen sürekli aksiyonu yüksek tutarak bizi koltuklarda kasiyor. aciyorsun, göz yasi döküyorsun, sinirleniyorsun....eee tabi hollywood klasigi ask olmadan olmaz, birazda romantizm katmislar. diger entry lerde söylendi ama bende yazmak istiyorum leonardo dicaprio kocaman adam olmus, kas yapmis, tüyleride cikmis, ve bence kabiliyetini daha da iyi satabilecegi bir olgunluga gelmis. piyasadaki en iyi aktörlerden biri oldugunu, ve oscar i hak ettigini tekrar kanitladi herkeze* .

    --- spoiler ---
    mr. vendy nin oglunu buldugu kampta o cocuklari egiten adama elindeki kürekle girisi, yüz ifadesi, bir erkegin ailesine zarar verildiginde onu ne denli kiskirtabilecegini acayip derecde hissettirdi. ben tirstim filmden cikip bizede saldiracak diye.
    ---
    spoiler ---

    tanri afrikayi coktan terk etti.


    (zimmer 34 - 31 Ocak 2007 02:00)

  • comment image

    eşimle birlikte "aptal bir taş üzerinde ne dolaplar dönüyor" diye konuşmaktan çok aslında kendimizin ne kadar aptal olduğumuzu hissettiğimiz filmdir.

    (bkz: tek taş)

    bundan sonra her pırlanta yüzük gördüğümde o taş için öldürülen veya sakat bırakılan çocuklar gelecek aklımıza.


    (iklim - 3 Şubat 2007 00:46)

  • comment image

    aksiyonun hakkının sonuna kadar verildiği bir sömürge filmi. bu elmaslardan küçücük birinin değerinin kaç afrikalının hayatına eşit olduğunun bilinmesi onların satışını nasıl etkiler bilinmez. kızlarımızın tek taş hayalleri nereye varır ya da erkekler tarafından yapılan jestler daha ne kadar daha devam eder acaba...
    dünyanın ne kadar haksızlıkla dolu biyer olduğunu ve nietzche'nin tanrısını öldürmekte* ne kadar haklı olduğunu bize gösteren bir film. izledikten sonra bazı şeylere kayıtsız kaldığınızdan dolayı kendinizi suçlamamak kaçınılmaz.


    (kuti - 3 Şubat 2007 11:09)

  • comment image

    lord of war,syriana tarzı son dönem sosyal kaygılı filmlerin bence en güzeli. di caprio zaten yeterince aşmış kanımca. (tabi di caprioda bi ten ten tadı yakaladım oda ayrı)
    kinyas ve kayra'yı okumuş olanlar bu filmden ayrı bi tad alacaklardır.

    aksan (boer aksanlı ingilizce) güzel,ortam güzel,aksiyon güzel,ee mesajı da güzel, daha ne olsun.


    (antioch - 3 Şubat 2007 15:28)

  • comment image

    afrika'daki bazi gruplarin ic savas ve catismalarda kendilerini finanse etmek icin kullandiklari elmaslardir. sierra leone, liberya ve angola'daki catismalarda elmas ticaretinin rolu buyuktur.

    nedir simdi? kafamizdaki kliselere uyan bir afrika ulkesi, dogal kaynaklar ekonominin belki de tek unsuru. elmas gibi bir dogal kaynak ise hem degeri hem de tasinabilirligi ile agizlara layik bir kaynak. birileriyle, bir sebepten (belki de bu elmaslari paylasmak icin!) savasiyorsun, sana silah lazim. sat iki kilo elmas, al birsuru silah, oldur onune geleni yasli cocuk demeden. oh ne ala!
    bu elmaslar sonra nereye gider ne olur bir bakarsak zengin ulkelerdeki bayanlarin narin sol el yuzuk parmaklarini suslediklerini goruruz. amerika'daki kural mesela adamin aldigi nisan yuzugunun bir aylik maasinin en az uc misli degerde olmasidir. blood diamonds ya da conflict diamonds diye birsey cikardilar sonra, kuyumcular "ah, bakin bizim elmaslarimiz temiz (clean diamonds), bunlari surdan satin aldik filan fistik" diye elmas sertifikasina yazar oldular. hatta bir kuyumcuda bir dunya haritasi uzerine ilistirilmis minik mavi-kirmizi bayraklar gordum vitrinde, bizim cici elmaslarimizin geldigi yerler, o kanli "auuww, how terrible!" elmaslarin geldigi yerler seklinde. narin beyaz parmaklar kan golgesi tasimasin maksat.

    neyse fazla uzatmayayim, olay budur. ille de mustakbel nisanlima elmas yuzuk alcam derdindeyseniz, bari bir bakin ugruna coluk cocuk katledilmis mi? ama marjinal kaygilari olan bir sevgiliniz varsa gidin bir sorun, bu konuda kesin yargilari* olabilir, -kirli/kanli ya da temiz- butun elmaslara karsi olabilir (sertifika dedigin ne ki zaten, getir ben de yazarim! (bkz: minareyi calan kilifini hazirlar)" o kadar para kiyip aldiginiz yuzugu kizkardesinize annenize falan hediye etmek zorunda kalabilirsiniz. alotte gereksiz bilgiler servisi gururla sundu.


    (a lifetime of type ii errors - 16 Ağustos 2004 11:19)

Yorum Kaynak Link : blood diamond