• "bu oyunu en zor seviyelerde oynadığınızda abuk sabuk isyanlar zırt pırt çıkıyor diye oyuna kızardım, yani ne var şimdi isyanlık diye, saçma gelirdi. geziden sonra demiyorum böyle şeyler."
  • "papal country(tam olarak olmasa da vatikan) 'de cami yapıp, papaya kelime-i şehadet getirttiğim oyun.."
  • "türkün gücüyle tüm haritayı fethettiğinizde karşınıza osmanlı sarayında cümle avrupa ülkelerinin osmanlı padişahının önünde diz çökmüş vaziyette eğilmiş olarak resmedildikleri bir tablo çıkan oyun"




Facebook Yorumları
  • comment image

    danimarka ile oynaması son derece zevkli olan oyun. aşağıda millet crusade bokuna birbirini dişlerken siz kuzeyde baltık çevresinde yayla gibi yayılıp, rusları haritanın bir köşesine tıktıktan sonra dünden razı olan fransanın desteğiyle ingiltere'yi cebinize koyar, sonra da bütün adayı en iyi bildiği işe, yani donanma donatmaya adarsanız, almanya'yla arayı iyi tuttuğunuz sürece (ya da saksonyayı tutan kişinin çok güçlü olmamasını sağladığınız sürece) god mode'da deniz ticaretinden hayatınızın parasını kırıp bütün kıtada assassin+spy/emissary+inquisitor combosuyla ortalığı birbirine katarak danelaw'ı cümle aleme kabul ettirebiliyorsunuz.


    (khuzdul of krsanthi - 1 Şubat 2007 03:34)

  • comment image

    su sıralar canımın fena halde çektiği ama yeniden, günümü geceme katmasından korktugumdan ötürü oynamamak için kendimi zor tuttugum oyun.

    işbu durumda bir kaç taktik hede hödö gibi şeyler konuşarak karşıkonulmaz arzumu bastırmak niyetindeyim. daha önce de bahsedilmiş, (bahsedenlerden biri de bendim) oyunun en kral ülkesi şüphesiz danimarkadır. başta almanlara sırtı dayayıp sonrasında ticaret filolarınızın getirdiği olağanüstü paralar neticesinde, paralı diplomasi ile neredeyse hiç savaşmadan kazanılabilir bu oyun.

    oyunun iki modundan biri olan achivement (yanlış yazdıysam uyarınız lütfen, çok oldu oynamayalı) modu tüm haritayı fethetme modundan çok daha kral ve şahane bir moddur. burada ne kadar province a sahip oldugunuz etkenlerden sadece birisidir. bunun yanısıra, gelirin bilmemkaça vurması, ordunun gücü, gelişimde öncelik gibi etmenler de gelişim puanlarınıza etki eder.

    oyunda gelişmek için yeni binalar yapılması çok önemli bunun için öncelikle income hayvani düzeylere yakın olmalı. daha önce bahsedildiği için yeniden bahsetmeyecegim kısa bir hatırlatma haricinde. income ı tepe noktaya çıkarmanın en iyi yolu denizden ticaret yapmaktır.

    fetih politikanızı bu ticari durumlara göre ayarlamanızı öneririm. şehir bilgilerinde trading goods bölümünde üç veya daha fazla ticaret malzemesi olan şehirler fetihlerinizde öncelikli rol oynamalı. (tripoli ve syria isimli iki şehirde ilerleyen yıllarda dört trading goods oluyor ve deli gelir getiriyor). denizden kuvvetli filonuz oldugundan en kuzeyden en güneye direk çıkarma yaparak bu şehirleri alabilirsiniz ama örneğin tripoli ve syria mısırın elinde diyelim ve akdenizde mısır gemileri dolanıyorsa oraya destek birimi gönderemezsiniz çünkü düşmanınız olduklarından ötürü deniz bağlantısını koparıyorlar. bu nednele ilk geldiğinizde haddindne çok çok fazla askerle gelmek mantıklı buralara ki dört beş yıllık seri saldırılara dayanbilesiniz asker çıkaramama olasılığına karşı. (mısır da bu durumda geliri en çok şehirlerini göz göre göre bırakmak istemeyecektir) şehri aldıktan sonra hemen mısır (örneğimizde) ile barışma yolları aranmalı en başta ki çok fazla zaiyat vermeden fena halde kar getiren bir operasyonu kapatmış olabilesiniz. yok mısır barışmıyosa denizde eline verilmeli ki zengin bölgelere destek birlikleri çıkarabilesiniz. bu esnada spy ve assasain birlikleri işinize çok yarayacatır. işi savaşmadan götürmek için, spy ile mısır sultanının cinsel sapkınlıklarını ortaya çıkarabilir, zeal i düşük olan yerlere göndereceginiz katolik din adamları ile oralarda isyanı körükleyebilirsiniz. isyan çıkarsa zaten olay bitmiş demektir, isyancı birlikleri para karşılığı satın alıp (ama hepsini değil, yarı yarıya) mısır ordusu ile isyancıları birbirine kırdırabilirsiniz. isyancı birliklerin yenilmesini sağlayın mümkünse, mısır isyancı birlikleri yendiğinde gücü oldukça azalacak ve sizin başta aldıgınız bölgelerle ugrasamayacak kadar bitap düşmüş olacaktır. isyancı askerleriniz yenildiğine göre mısır iel tekrar barış peşinde koşulmalıdır. uzun oldu biraz. evet..

    neden sözde değil özde provinceların peşinde koşmalıyız sorusunun cevabı olarka ticaret için yabancı ülkelere daha fazla ihtiyacınız var. her kıyı szin elinizde olursa parayı bir cebinizden diğer cebinize koymuş olacagınız için bir şeyfarketmeyecek ama şehirler yabancılarda oldugu vakit onların paralarını kendi cebinize indirmiş olacaksınız. bu nednele çok para getiren ama özde ticaret şehri olan bölgeleri ele geçirin.

    gelişim modunda başkentinizi sürekli geliştirin, sürekli gelişim için yeni binalar gerekir, bunun için kalelerinizi geliştirmelisiniz. oyunda dört ya da beş farklı çeşit kale var ve her kale yapıldıgında yapılabilecek yeni binalar ortaya çıkıyor veya diğer binalar geliştirilebiliyor (örnegin merchant binalarınız bu sayede gelişir ve geliriniz artar) ben en son üniversite yapabilmiştim ama daha fazlasına oyunun ömrü yetmedi.

    gelişim modunu kazanbilmek için, gelişim tablosunda sizden daha gelişmiş ülkeler varsa oyundaki son 25 30 yılı bu ülkeyi yoketmek için harcayın ki siz kazanbilesiniz, unutmayın o ülkeyi yokettiğnide geride bir şehriniz bile kalmış olsa en çok gelişen ülke oldugunuzdan dolayı oyunu kazanbiliyorsunuz.

    spy konusuna gelince, daha önce değinilmemiş sanırım. spyları diğer ülke ordularının üzerine salarak gelecke yıl nereye saldıracaklarını öğrenebiliyorsunuz. hayati özelliklerdne biridir. ısrarla kullanınız.

    saygılar sunuyorum. özledim lan kahretsin


    (teletabi - 28 Ağustos 2007 16:49)

  • comment image

    insanoğlunun yaptığı gelmiş geçmiş en iyi oyunlardan biridir.
    oyunda denizlerin ne ise yaradıgının* cozulmesi ciddi anlamda bir asama kaydetmek anlamına gelir. nitekim bir teneffüs esnasında oyun istişare ortamında, donanma ile karaya asker çıkarma arasındaki bağlantıyı ögrenen bir arkadas*, ertesi gün okula gelmez...


    (espandon - 27 Şubat 2009 23:20)

  • comment image

    - ispanya'yı alıyoruz.

    - önce iber yarımadasında huzuru sağlıyoruz, aragon'a dokunmak kesinlikle yok. böylece tüm kuzey savunmamızı tek eyalet ile sağlamış olduk.

    - gözümüzü güneye çeviriyoruz; sırasıyla sakin sakin almohad, mısır, osmanlı topraklarını bünyemize katıyoruz. bu arada denizlerde gemilerimiz yüzmeye başladı artık.

    - suriye tarafında bizans'a bir crusade çakıyoruz, hem askerlerimize crusade bakıyor güzel ekonomi yapıyoruz, hem de avrupa içlerine kadar gidiyoruz.

    - avrupa'da bulgaristan ve yunanistan'ı alınca durduk. bizans dışında kimseyle aramızı bozmadık. şimdi hedef kuzey.

    - moğollar zaten orduları dağıtmıştır şimdiye, onlar başta olmak üzere tüm isyancıları navgorod falan hepsini tertemiz ediyoruz, kuzeyden polonya'ya dayanıyoruz.

    - artık katolik olmayan dünyayı neredeyse temizledik. papa hala kardeşimiz, bize abi çekiyor. bundan sonra sakin takılmak lazım, illa 10-15 yıl içinde birileri size saldırıcak. siz bu arada eyaletlerinizde mutluluğu yüksek tutmaya bakın.

    - size saldırdıklarında gerekirse 1-2 eyalet verin. papa şunları bir kınasın. üstüne de afaroz etsin. misss...

    - aforozu alanın toprakların tamamını bünyemize katalım. bu sistemi 3-4 defa uygulayınca ortada maksimum 1-2 ırk kalacak ama bizim ordularımız canavar tabii onlara göre.

    - aynı anda italyanlar ile papal states'i yiyiyoruz. italyanları o zamana kadar papa'ya artistik yapmadılarsa yememiştik, papal states ile boşu boşuna komşu olmaya gerek yok.

    - ingiltere tarafını sona bırakmakta fayda var.

    - arada adaları boşlamayın ama adalara çok askerle çıkmayın. liman yoksa askerler adada kalıyor, dünyanın ordusu boşuna para tüketiyor.

    - hobi olarak aragon'u en son alın, afiyet olsun.


    (arise - 27 Eylül 2010 17:53)

  • comment image

    çıkalı 58 yıl oldu belki ama, ben hala oynuyorum bu oyunu.

    belki benim gibi başka psikopat insanlar vardır diye yazıyorum, bu oyunda başarılı olmanın yöntemi aslında çok basit:

    acumen! bütün o ekonomik çalkantıları tek başına engelleyen mükemmel bir özellik bu. 2 yılda bir dönüp dolaşarak oynadığım için genelde her seferinde yeni bir özellik keşfederim, bu seferki tam nokta atışı oldu. o acumen yok mu..

    olayımız şu: oyunda en çok para kazandıran ama aynı zamanda en riskli ticaret yöntemi deniz ticareti. bu sebeple gelirinizi hesaplarken trading income'ı 0'dan hesaplamakta fayda var. ee bu şekilde nasıl para kazanacağız? sorusunun ise cevabı, dediğim gibi acumen..

    acumen olayı nasıl işliyor? elbette görmüşsünüzdür o kumandanlardaki tüyümsü sembolü. tüy deyip geçmeyin, bütün ekonominizi tek başına ayakta tutabiliyor o tüyler. başlangıçta elinizde olan bütün şehirlere 5+ tüy sahibi kumandan arkadaşları vali olarak atarsanız, o şehirlerden aldığınız gelir bir anda neredeyse 2 katına çıkıyor. yüksek vergi için o şehirde 4+ askeri birlik de tutarsanız, daha oyunun başında öylesine para basmaya başlıyorsunuz ki tüketmesi bir yerden sonra zor geliyor.

    deniz ticareti çok riskli. illa ki oyunun başında denizlere yönelen bir devlet oluyor(akdeniz için konuşuyorum: italya bizans mısır üçlüsünden biri kesin akdenizin her karesine filo dikiyor), bu sebeple bunlardan biriyle savaşacaksanız işiniz oldukça zorlaşıyor. deniz ticaretine bel bağladığınızda bu üç devlete bulaşamayacağınız için büyümelerini derin bir üzüntüyle izliyorsunuz, ve oyunun sonu eğer müthiş bir savaş uzmanı değilseniz hüsranla sonuçlanıyor.

    şimdi, burada haliyle seçeceğiniz devlet çok önemli. akdeniz'de söz sahibi olmak istiyorsanız en mantıklı seçenekler ispanya ve almohadlar. her devletle bunu yapabilirsiniz tabii, ama aşırı profesyonel bir oyuncu olmadığınız sürece saçlarınız oyun bitene kadar ağarabilir.

    ispanya en keyiflisi. iberya zaten oyunun en kilit bölgesi. castile ve aragon'da iron var(yanlış haıtrlamıyorsam koca oyunda sadece 6 bölgede iron var), bu da kolayca weapon bonuslu üniteler çıkarmanızı sağlıyor. bu iki bölgeye hemen ulaşabilirseniz(aragorn'u sınır koruması olarak görüp hiç bulaşmamak daha mantıklı olabilir yerine göre), zaten oyunu yarıladınız demektir. iberya tam bir ekonomik cennet. her bölgesi farm için oldukça elverişli, ve deniz ticaretine fazla bulaşmayacağınızı düşünürsek buradan alınacak vergi, very high ve 5+ acumen kombosuyla sırf o bölgeden 4000-5000 florin kazanmaya kadar gidebilir.

    iberya alındıktan sonra sıra güneye geliyor. başlangıçta avrupalılar birbirlerini yemeye bayıldıkları için(özellikle almanya. bu kadar gerçekçi yapılamazmış almanlar oyunda, illa ki pepsi sloganı tadında "her ülkeyi almalıyım" tadında takılıp eninde sonunda dağılıyorlar), oraya başlangıçta bulaşmak pek mantıklı değil. o yüzden mısıra doğru yürümek daha akıllıca. ola ki mısır'dan mısır+filistin'i kapabilirseniz, hemen barış yoluna bakın. zaten eğer ekonomiyi adamakıllı ayarlayabildiyseniz, siz teklif etmeden onlar teklif edecektir orduları sizinkinden kuvvetli olmasına rağmen. olur da bir şekilde tripoli'yi de alırsanız işin bonusu olur, ama mısır orayı bırakmamak için bütün orduyu oraya yığabiliyor, biraz zor iş yani.

    eğer bu yolu izlerseniz, bundan sonrası cümbüş. tek yapmanız gereken, ister istemez devreye soktuğunuz deniz ticaretinden olabildiğince para kaldırmak, ve akdenizle uğraşmayan ülkeleri teker teker dağıtmak. zaten o kadar yayıldıktan sonra elinizdeki askeri güç, denizden gelecek paradan bağımsız şekilde ayakta durabilecek hale geliyor. ha tabii yine de temkinli olmakta fayda var, support costlar deniz elden gittiğinde anında uçacağı için, o ülkeye saldırmadan önce deniz hattını kullanarak saldıracağınız ülke sınırlarına nöbette bekleyen askerleri hariç tutmak üzere bütün ordularınızı yığarsanız rahat edersiniz. bu hareketi yaptıktan sonra savaş açmak size her türlü kazanç sağlayacaktır iki sebeple: 1-) aldığınız yerden gelecek ekonomik katkı, 2-) orayı almaya çalışırken vereceğiniz kayıplar sayesinde azalacak support cost'u.

    neyse, içimizi dökmüş olduk bir nevi benim gibi nostalji hastaları için. ama tarihin en iyi turn based oyunlarından biri, ne olursa olsun bu yazıyı hakediyordu gözümde..


    (lethalizer - 30 Ocak 2013 13:43)

  • comment image

    bu oyunu en zor seviyelerde oynadığınızda abuk sabuk isyanlar zırt pırt çıkıyor diye oyuna kızardım, yani ne var şimdi isyanlık diye, saçma gelirdi. geziden sonra demiyorum böyle şeyler.


    (torikaeshi - 6 Aralık 2013 00:15)

  • comment image

    ai 'si berbat olmasina ragmen cok zevkli oyun. afrika çöllerinde 3000 isyanciyi 300 tane atliyla kovalamak, asmak, kesmek, kelle ucurmak coook eglenceli, oyun gercekci, mesela colde savasirken savacilariniz cok cabuk yoruluyorlar.
    ayrica osmanlinin niye 500 yil fetih politikasi izledigini de oyunun ilk 30 dakikasinda anliyoruz.*
    ama ai resmen aptal, köprübasi savaslarinda "dur öbür köprüye gidip arkadan dolanip 3 puan aliyim" demiyorlar, illa benim tuttugum köprüye saldirip telef oluyorlar. veya strateji bölümünde herifin bütün ordularini dagitiyorum, bütün tersanelerine giriyorum, ülkesini isgal ediyorum, kalesinde kusatmada oturuyor, adama ateskes teklif ettigimde hala artislik yapiyor, yok kendimi müttefik olarak kanitlamaliymisim,y ok bu teklifime cok sinirlenmis. "oturtalim arkadasi kaziga..."
    ayrica oyunun directorysindeki bir dosyayla oynayarak rakiplerinizin stratejilerini belirleyebilirsiniz. ornegin hepsini yayilmaci emperyalist yaparsaniz dunyadan savas eksik olmuyor, herkes birbirine dusuyor tabi bu arada size de daliyorlar, pek tavsiye etmiyorum.


    (candywarhols - 13 Şubat 2004 22:29)

  • comment image

    zaman zaman insana küfrettirebilen aşmış oyun.
    fransa olmuşsunuzdur, güzel ordu toplamışsınızdır, "tamam artık biraz fetih yapalım alalım şuraları" derken üstünde haç işareti olan bir biblo yanınıza gelir; "biz mısıra gidiyoruz tanrı için bırak geçelim", der. bırakırssanız ülkenizde dolaşır da dolaşır orduyu sömürür tabiri caizse siker atar, mısırı alır size de zırnık koklatmaz. yok geçme, dersiniz o ana kadar biriktirdiği neyi var neyi yoksa dalar; yendiniz diyelim papa afaroz eder, bunun sonucunda "dinsiz devlet istemezük" diye isyanlar çıkar, bundan da sıyrılırsanız diğer hristiyan devletler haçlılarını yollar....
    tamam ulan ben de ingiltere olcam milletin orduları ile alcam orayı burayı denerek ingiltere olunur. elalemin haçlıları dünya turu yaparken sizinki en kısa yolu seçer, babayı alır.


    (xcl ssic - 26 Mayıs 2004 11:49)

  • comment image

    türkün gücüyle tüm haritayı fethettiğinizde karşınıza osmanlı sarayında cümle avrupa ülkelerinin osmanlı padişahının önünde diz çökmüş vaziyette eğilmiş olarak resmedildikleri bir tablo çıkan oyun


    (aaksel - 15 Eylül 2004 10:17)

Yorum Kaynak Link : medieval total war