Master and Commander: The Far Side of the World (~ Master and commander - Dünyanin uzak ucu) ' Filminin Konusu : Napolyon kumandanlığındaki savaşlar zirve noktasındadır. Napolyon'un dünyanın hakimiyetini ele geçireceği korkusu en çok İngiltere'de hissedilmektedir.İngiliz hükümeti, Brezilya sahillerinde bulunan Yüzbaşı Aubrey(Russell Crowe) komutanlığındaki savaş gemisini, Fransızların Acheron adlı dev savaş gemisini yoketmekle görevlendirir. İki geminin ilkkarşılaşmasında İngiliz gemisi çok büyük hasar alır ve sis sayesinde batmaktan kurtulur. Fakat Yüzbaşı Aubrey, kendisinden çok daha hızlı olan ve güçlü silahlarla donatılmış Fransız gemisini takipte kararlıdır. Pasifik Okyanusunda devam eden takip uzadıkça, yaşam ve ölüm arasında gidip gelirler.
Ödüller :
Cinderella Man(2005)(8,0-164653)
Letters from Iwo Jima(2006)(7,9-144908)
Black Hawk Down(2002)(7,7-333932)
The Last Samurai(2003)(7,7-368987)
3:10 to Yuma(2007)(7,7-266288)
Enemy at the Gates(2001)(7,6-236879)
We Were Soldiers(2002)(7,2-119055)
The Patriot(2000)(7,2-249310)
Kingdom of Heaven(2005)(7,2-246939)
Robin Hood(2010)(6,7-236451)
King Arthur(2004)(6,3-160609)
Alexander(2004)(5,6-162004)
BAFTA : "David Lean Award for Direction"
Academy Awards - Oscar : "En İyi Sinematografi"
russell crowe'un son filmi. napolyon dönemi'nde geçiyor konu.
(huger - 2 Mayıs 2002 21:16)
master and servant ve command and conquer karisimi film ismi
(borax - 2 Mayıs 2002 21:43)
avustralyalı yönetmen peter weirın yönettiği, russell crowe'un napolyon savaşlarında maceradan maceraya atılan jack aubrey adındaki kaptanı canlandırdığı film. çekimleri baja'daki fox stüdyolarının dev su tankında daha yeni tamamlanmış olup yazar patrick obrian'ın "aubrey/maturin maceraları" olarak anılan 20 ciltlik roman serisinden 1. roman olan "master and commander" ile 10. roman the far side of the world'den uyarlanmıştır. filmin 2003 yılında gösterime girdikten sonra 2004 yılındaki oscarlarda aday olması pek muhtemeldir.
(dubstar - 30 Kasım 2002 23:16)
russell crowe'un rolü için keman çalmayı öğrendiği film
(dubstar - 30 Kasım 2002 23:20)
fragmanını bugün daredevil'da izlediğim ve oldukça beğendiğim, russell crowe'un yine bambaşka bir rolle karşımıza çıkacağı film..
(parma maniac - 22 Mart 2003 01:59)
russel crowe'u üniformalar içinde göreceğimiz film.
(aranhrice - 22 Mart 2003 02:01)
kitabını okumadığım halde bu filmi öyle bir bekliyorum ki,dört gözle ve sabırsızlıkla beklemek kalıpları hiç kalır.izlemeyi en çok sevdiğim iki şey olan deniz ve russell'ı birleştiren bir film, daha ne isterim.
(karakedi - 13 Kasım 2003 16:47)
konusu her ne kadar alışılmış ve bilindik olsa da,zekice işlenmiş bir film,bazı küçük güzel espriler vardı aralarda ve sonda özellikle .keman çalan ince ruhlu ama otoriter,zeki,cesur kaptanlık russell'a cuk oturmuş.denizciliğin nasıl bir şey olduğunu, ne kadar zor olduğunu ve denizcilik ruhunu gerçekten iyi anlatmışlar,vay bea dedirten,sonunda zeka pırıltılarına rastlanan film.
(karakedi - 21 Kasım 2003 22:57)
son yılların en muhteşem ismine sahip, ancak ismine layık olmayan bir film. oyunu çıksın!
(superjesus - 21 Kasım 2003 23:20)
ehh idare eder derken son yarim saatte tarihte adam oldurmekte bir numara olan, her turlu antin, kuntin, entrikayi dustur edinmis ingilizlerin fransizlara uyguladigi ahlak yoksunu, ucuz foxtrot taktigiyle beni sinirlendirmis, sinemadan kufurler ederek cikarmis film. bunu da tarihsel basari diye lanse ediyorlar ya... russell crowe alkolik bir kaptani oynuyor, pek fazla bir kahramanlik da gostermiyor hinlik ve cinlikleri disinda. film de kari da yok zaten. elestirmenin notu: degmez
(draconian - 26 Kasım 2003 19:37)
seneler sonra ilk kez beyaz perdede bir peter weir filmi izliyor olmanın sarhoşluğu ile ilk karesinden son karesine dek zevkle izlediğim film. peter weir'ın omuzlarına bu kadar büyük bir prodüksiyonun altına girmiş olmanın yanısıra patrick obrian ve yarattığı aubrey/maturin serisinin hayran kesimini hayal kırıklığına uğratmamak gibi bir sorumluluğu da yüklenmiş olduğunu göz önüne alarak bu işten alnının akı ile çıktığını söylemek mümkün. detaylara verilen önem, zaman ve mekan duygusunun yansıtılması kusursuz. ancak yirmi serilik bir romanlar zincirini [her ne kadar senaryo için seriden sadece iki roman baz alınmışsa da] 2 küsur saate sıkıştırmak gibi bir handikapın getirisi olarak yazarın en çok üzerinde durduğu kaptan jack aubrey ve doktor stephen maturin dostluğunun yeterince işlenmemiş olduğu ve özellikle maturin'in yanlış lanse edildiği gibi okur eleştirilerinin mevcut olması kaçınılmaz. diğer yandan da yönetmenin sırf romanların bir tekini bile okumayan (benim gibi) bir seyirci güruhunu tatmin etmek uğruna aubrey'nin evveliyatı nedir, maturin'le nasıl böyle dost olmuşlardır vs. vs. gibi açıklamalar yaparak zaman kaybetmek istememesi son derece doğal. haliyle film bitince de bir kesimin e noldu şimdi demesi de o derece doğal tabi. sonuçta bir uyarlama olarak eli yüzü düzgün, uyarlama olmasından bağımsız bir eleştirel bakışla bakıldığında ise bir dönem filmi olması açısından [ ülke = hms surprise] tatmin edici bir yapım. herşey bir yana tek kelimeyle şık bir film master and commander. bach'ın bwv 1007 çello suiti destekli galapagos adaları sahnesinin bile beni kalbimden vurmaya yettiği film. weir kamerasının zarafetinin her yerine sindiği bir film.
(dubstar - 29 Kasım 2003 11:39)
peter weir gibi hikaye anlatmakta eline su dökülemeyen, yiğitler karmasının en müzmin üyesinden beklenmeyecek bir açılı$a sahip bu fim.. bunu bir yana bırakalım desek bırakılmıyor. zira filmde adeta bir sıralama hatası var. yani "1-2-3.." diye gideceğine film doğru bir düzlemde "2-1-3.." düzeniyle ilerlemekte. jenerikte evrilen ufak enformasyonlarla, zihinlerde olu$an sorular ise tamamen bağıntısız. "yani biz kimi izliyoruz?","aniden gerçekle$en aksiyonun (spoiler yapmamalıyım!) sebebi ne?", "hikayeye ne zaman gireceksiniz?" gibi hayli önemli sorularımız yanıtsız kaldığı gibi hele ki filmin uyarlandığı eserlerden bihaber izleyici için kabus dolu bir ilk yarı perdede akıp gidiyor. buna rağmen ikinci yarıda weir'a has sinemacılık ba$arıları da yok değil. ciddi düzeyde iyi bir sinematografi ve artık herkesin alı$tığı ilm numaraları da elbette filmin muhtelif çarpı$ma sahnelerinde insanı yerinden hoplatıvererek, kimi zaman filmin hikayesiyle ilgili gedikleri izleyicinin aklından silip atıvermekte.
(lem - 30 Kasım 2003 16:18)
russell crowe'un şişmanladığı farkettiğim, son savaş sahnesinde kimin kime vurduğunu anlamadığım, fazlasıyla ingiliz propagandasının yapıldığı film...
(kablam - 1 Aralık 2003 23:46)
filmin ozetinin ismiyle birlikte aktarildigi film.amac nedir boyle kallavi bir isim kullanmakta bilinmez ama orjinal isim soylendikten sonra agiz tutulmasi ya$anabilecegi bir gercek.aman.
(breath - 2 Aralık 2003 12:32)
tarihi dogruluk acisindan bakacak olursak, donemi inanilmaz iyi yansitan bir film. gerek gemilerin sekli, gerek insanlarin o gemilerdeki yasayis stilleri filan, gercekten de hersey yerli yerine oturuyor.sadece "darwin'den once olayin farkina varan adam" olayi beni biraz irite etti. butun diger detaylar gayet basarili bir sekilde yakalanmis.filmin konusu hakkinda spoiler vermek istemem, ancak bir detay dikkatimi cekti -ki spoiler oldugunu sanmiyorum. ingiliz deniz piyadeleri (kirmizi uniformali olanlar, yani "the british royal marines") karaya adim attiklarinda beyaz uniformalara burunuyorlar. detay budur.
(spincrus - 3 Aralık 2003 04:36)
http://www.masterandcommanderthefarsideoftheworld.com/
(kokomichu - 4 Aralık 2003 10:58)
filmde hiç kadın oyuncu olmaması dikkat çekici bir nokta. tamamen denizde geçiyor ve galapagos adalarında çekilen ilk film olma öelliğine sahip. gemi tayfalarını canlandıran 130 oyuncunun seçimi 18. yüzyıl araştırmacısı bir kişi tarafından özel olarak polonya, senegal, avustralya ve sudan'dan ingiliz denizcisi tavirlerine göre yapılmış.
(orcrist - 4 Aralık 2003 15:44)
(bkz: hms surprise)
bi tutam discovery channel bi tutam national geographic in bol para sosuyla hollywood tavasında pişirilmesiyle elde edilmiş göz zevki iç sıkıntısı...
(zorba - 7 Aralık 2003 21:53)
tek kelimeyle bir felaket olan, ne anlatmak istedigi, neyi ne zaman niye anlattigi belli olmayan, belgesel tadinda, duragan ve hatta duran sikinti kaynagi para tuzagi film
(corneliuss - 16 Aralık 2003 09:03)
Yorum Kaynak Link : master and commander the far side of the world