Inside Man (~ İçerideki adam) ' Filminin Konusu : Hücrede yatan bir adam, planladığu kusursuz banka soygununu anlatarak, izleyiciyi bu soygunu seyretmeye davet eder. Olaylar zincirinin en başında her şey aslında herhangi bir hırsızlık gibi başlar. Hal böyle olunca boyacı kılığındaki soyguncular, elli kişiyi rehin aldığında polis de gerekenleri yapar. İki dedektifi bu adamlarla anlaşmak üzere görevlendirir. Ne yazık ki olaylar ilerledikçe bu dedektifler, hırsızların gerisinde kalırlar. Hızla tüm çareler tükenmeye başlar. Ortada öyle tuhaf olaylar gelişmektedir ki hırsızların esas amacının sadece bankayı soymak olmayabileceğine dair şüpheler oluşmaya başlar.
American Gangster(2007)(7,8-365800)
Training Day(2001)(7,7-351104)
Man on Fire(2004)(7,7-302873)
Flight(2012)(7,3-318006)
Deja Vu(2006)(7,1-272293)
John Q(2002)(7,1-113600)
The Book of Eli(2010)(6,9-270360)
Safe House(2012)(6,8-192105)
Unstoppable(2010)(6,8-184174)
2 Guns(2013)(6,7-181480)
The Bone Collector(1999)(6,7-139215)
The Taking of Pelham 123(2009)(6,4-174677)
filmden bir kare dikkatimi çekti de spike lee'ye bir teşekkür edeyim dedim:bankanın girişinde dalton russell*, madeleine white'ın* üstünü arıyor:http://img256.imageshack.us/…256/9233/insideif3.jpgşu da unutulmaz ebu gureyb fotolarından biri:http://img256.imageshack.us/…256/4586/gureybpi9.jpg(bkz: a spike lee joint)
(rohanian - 29 Ağustos 2007 08:55)
--- spoiler ------ spoiler ---filmin açılış sahnesinde clive owen küçük ve karanlık bir yerde bişeyler anlatır.hemen sonrasında öğlen vakti banka soymaya kalkan 3-5 insan görülür.insanın ağzından ister istemez allahın salağı kelimeleri dökülür.sonra adamların elini kolunu sallaya sallaya bankadan çıktıklarını ve günler sonra dalga geçer gibi denzel washingtonun cebine de 1 adet bilmem kaç karatlık pırlanta koyduklarını görünce allahın salağının kim olduğu tekrar düşünülür.--- spoiler ------ spoiler ---böyle de şaşırtıcı bir filmdir işte.
(karamell - 30 Ocak 2009 08:53)
filmde önemli bir yer tutan bankadaki özel kutunun numarası ucyuzdoksanikidir ve bu numara benden izin alınmadan kullanılmıştır*.
(ucyuzdoksaniki - 30 Ocak 2009 08:58)
herhangi bir devam filmine hiç gerek duymadan kendi içinde bir hikaye anlatıp hikayeyi de oldukça tatlı bir noktada sonlandırmayı bilen film.--- spoiler ---başlangıçta bir soyguncunun ağzından dinlemeye başladığımız hikayenin, klasik ve havalı bir dedektifin yatak odasında bitmesi de ayrı bir tat bırakıyor ağızda. etkileyici sahneleri ve değindiği harika noktalara rağmen kan gölü izlemeye alışmış beyinleri sıkabilir.--- spoiler ---
(ozan inuluen - 29 Mart 2010 00:17)
2007 yılında, bir askeri gazinoda izleyip beğendiğim film. uzun dönemler ile kısa dönemlerin tv karşısında ilk kez uzlaştıklarına şahit olmuştum. gerçi film bitince tekrar kral tv'yi açtılardı. canım çekti; indirip yine izleyeyim.
(seyuranto - 10 Nisan 2010 12:11)
soygun filmleri arasında farklı kurgusuyla öne çıkanlardan. seyrederken sonlara doğru gelindiğinde bir kez daha başa dönüp göz atma ihtiyacı hissedersiniz. müzikleri terence blanchard imzalıdır.
(martin jacques mystere - 25 Ekim 2011 01:33)
clive owen'ın filmin başlangıcında soğukkanlılıkla oyunculuğunu sergilemeye başlamasıyla yaklaşık iki saat, sonunu tahmin edemeyecek kalitede bir soygun filmini izlemeye dalıyorsunuz. diğer soygun filmlerine nazaran inside man'in kurgusu daha dikkat çekici. özellikle filmin sonunda dedektif ile dalton'un arasında geçen diyaloglar filmi izlenmeye değer kılıyor. unutmadan denzel washington'un harikulade samimi oyunculuğu gözümden kaçmış değil.--- spoiler ---filme dair şu sözler beni çok etkiledi, kanımca sizler de etkilenmişsizindir:saygı, nihayetinde ortak değerdir. kendi özsaygısını birkaç dolara satan bir adamı soydum. o adam daha sonra suçluluk duygusundan arınmaya çalıştı. ömrü boyunca iyi işler yaparak saygınlık deryasına gömmeye çalıştı. neredeyse başarıyordu da; ama günahlarından ne kadar uzağa kaçarsan kaç tekrar karşına çıktıklarında bitap düşmüş olursun. ve çıkarlar da kesinlikle, bu kaçınılmazdır.--- spoiler ---
(kya - 9 Temmuz 2012 00:26)
bir banka soygunu ışığında birşeyler anlatmaya çalışan, bazı meselelere eleştiriler getirmek isteyen film. fakat yukarı da değinildiği gibi ayrımcılık ve ırkçılık eleştirisi çok bodozlama yapılıyor film boyunca. ve herkesi işin içine dahil etme sorumluluğu da hissetmiş sanki yönetmen ya da senarist. yani 9/11 sonrası araplara karşı önyargıyı eleştirirken araya zenci ve hispanikleri de katıyor. araplara bu konuda yalnız olmaları çok görülüyor yani. hani ayrımcılığa bir tek siz maruz kalmıyorsunuz ona göre der gibi. yahudi draması ise zaten hikayenin yapı taşlarından birisi. ama tüm bunların dışında çok iyi kurgulanmış bir film. baştan sona merak içinde seyrediyorsunuz, sıradan banka filmi klişelerini barındırmıyor. diğer taraftan hala anlamadığım noktalar var. --spoiler--şimdi bu adamlar soygun sırasında durmadan yeri kazdılar. ama niye. yani dedektif dinleme olayını çaktıktan sonra bunlar planlarını değiştirmek zorunda kaldılar tamam ancak o tünel, plan değişmeden ne işe yarayacaktı ki. veya bir işe yaradı da ben mi kaçırdım. ve yine dinleme olayı ortaya çıkmasaydı bankadan nasıl çıkacaklardı bu da merak konusu. son olarak, dalton russell bu işi planlamadan önce arthur case'in geçmişinde böyle karanlık bir olayın olduğunu ve bankadaki kasasında da o önemli şeyleri sakladığını biliyor muydu yoksa soygun sırasında kayıtları incelerken mi farketti. yani o 392 numaralı kutunun kaydının olmaması mı dikkatini çekti.--spoiler--
(harmezca - 18 Ocak 2014 22:29)
http://www.youtube.com/watch?v=vkk_jzjywqk
(gunesli gun sayisi - 18 Ocak 2014 22:31)
filmden çok bir şey beklemezseniz güzel bir suç filmi aslında.. sonuna doğru daha da heyecanlandırıyor--- spoiler ---jodie foster gereksiz bir karakter olmuş, o ulaşılmaz, herşeyi bilen kadın edaları, yalandan meydan okumaları gereksizdi bencedinlenme olayı ortaya çıkmasaydı hırsızlar yine dinleyip içeri gireceklerini anladıklarında aynı şekilde kaçarlardı diye düşünüyorumancak o tünel hala belirsiz? o oda için bir anlamı var mıydı ki tünelin?bir de kamera kayıtları adamlar içeriye girene kadar var zaten, clive owen ve 3 kişi sonradan geliyor, dolayısıyla ellerindeki 50 kişiden kamera kayıtlarında olanları elediklerinde zaten ekibin bir kısmını bulmuş olmazlar mıydı? hırsızlar dışındaki herkesin bankaya girişi sonuçta kamera görüntülerinde varsadece yahudiyi tespit edemezlerdi çünkü o zaten bankadaydı--- spoiler ---yine de sonu güzel izlenir..
(yazboz - 16 Şubat 2014 01:58)
denzel washington basta olmak uzere, adini bilmedigim rehineler dahil, cok basarili bir oyuncu kadrosuna sahip uzun zamandan beri izledigim en iyi spike lee filmdir. klasik bir banka soygunu, rehine oyunu diye kestirip atabileceginiz bir senaryoyu spike lee kendi tarziyla 11 eylul sonrasi new york un detaylariyla yogurmus, irkcilik, siddet, evlilik gibi favori muhabbetlerini bu defa izleyicinin gozunun icine sokup filim temasini esir almadan islemeyi bilmis ve filmin butun suresi boyunca gerilim ve heyecani korumasiyla ne kadar iyi bir yonetmen oldugunu yillar sonra bana tekrar hatirlatmistir. filmin tek hayal kirikligi* jodie fosteridi. sanki onun karakterini oynamasi gereken aktris son dakika da rolunu iptal etti de jodie ye kizim sen git oyna demisler gibiydi, hic inandirici degildi.
(ky3 - 28 Mart 2006 01:24)
efendim gittik gorduk. bu film gercekten bir spike lee filmi* midir once onu merak ediyorduk, cevabimizi cok fena aldik. bir soygun filmi olmasina ragmen kimi karelere imzasini cok belirgin bir sekilde atmistir yonetmen bence. albania - armenia esprisi, sih kardesimizin sahnesi ve sorgu diyalogu muthistir, boylede guzel dalga gecerim kendimle diye kis kis guler yonetmen. klasik bir spike lee filmi degilim mesajini daha trailer'iyla bize haber ettiginden bu kadarini bile beklemiyorduk, haksizlik etmisiz. lower manhattan ve battery park epeyce boy gosterir ancak ne bir sehir nede bir karakter filmidir, clive owen'in bolca karizma yapma firsati buldugu bir showdur**.
(inventionofsolitude - 30 Mart 2006 08:04)
'ne olacak?'tan ziyade 'nasil olacak?' ve 'niye ki?' sorulari uzerinde hareket eden, yer yer 'bir spike lee filmi' diye bagiran, pek hos bir soygun filmi olmus. olmus.
(tramell - 21 Nisan 2006 01:39)
bir spike lee basyapiti. uzun uzun cumlelerle anlatmaya hic gerek yok, film dedigin boyle olur.
(henryleyden - 28 Nisan 2006 21:28)
amerikan kültürünü ve malum terör olayları sonrası durumunu zaman zaman gözümüzün içine sokan, zaman zamansa saman altından diyaloglarla bezeli, bölgesel bir tehdit niteliğindeki banka soygununun insanların gözünde azami derece evrensel kavramlarla tehdit unsuru olarak algılandığı son derece sürükleyici bir yapım. tabi bunda spike lee'nin konuyu sıradışı işleyiş biçimi çok etkilidir. ancak başrol oyuncuları bir yana, yan karakterlerin bile müthiş inandırıcı oyunculuğunun da payı büyük.filmden aklımda kalan en vurucu diyalog ise şuydu ki:--- spoiler ---clive owen filmin başında kim olduğunu, ne yaptığını, nasıl yaptığını anlatırken bir de arada neden yaptığı sorusunun cevabını verirken "because i can" demiş ve işte budur dedirtmiştir. (ki bu söz ile heat'teki robert de niro'nun oynadığı karakter ile örtüştüğünün sinyalini verir, o filmi hatırlatır.)--- spoiler ---sonuçta 25th hour ile hikaye anlatmanın ne derece özgün yapılabildiğini kanıtlamış olan spike lee bu basit soygun mevzusundan da özgün ve sıkmayan bir film yapmayı başarmıştır. eli öpülesidir.
(dare - 30 Nisan 2006 22:44)
sinemada gidip izlenmezmiş.. değmezmiş.. paramıza yazıkmış.. esas evde, misal mutfak televizyonundan, izlenirse yazık olacak filmdir.. bahşiş nasıl ve ne kadar bırakılır, sırf onu öğrenmek için bile gidilir.. spike lee ve zenci meselesi ve amerika büyük bir şaka -ama ona ne kadar gülebiliriz- meselesi ve random my ass ve ipod işlevselliği ve jodie foster'ın gerçekten de asla güçsüz bir kadını oynayamayacağına inanış ve new york'un güzelliği, özgürlük heykelinin kıyıdan uzaklığı ve denzel washington'ın her zamanki onurlu renkli tripleri ve swastika ve bir adet mutlu son..
(sleepflower - 7 Mayıs 2006 01:18)
jodie foster' ın extra bir oyunculuk sergilemediği, bir nevi araya sıkıştırılmış olduğu, zekice bir banka soygunu hikayesidir. filmin başından sonuna kadar süren müziklerin harika olduğu hatırlatılır.
(seker kiz candy - 12 Mayıs 2006 00:31)
(bkz: chaiyya chaiyya)
(rohanian - 2 Temmuz 2006 00:50)
spike lee'nin yönetmen koltuğunda olduğunu bildiğiniz için bambaşka bekletilerle izlemeye başlıyorsunuz. bir de açılışta %100 erkek varlık clive owen karizmatik bir tirad attırınca "hay maşallah.., du bakalım bambaşka iklimlere yelken açıyoruz" diyosunuz.gelgelelim; film çok da mainstreamin dışına taşmıyor. fakat aklı başında hiç bir filmsever bu filmin harika bir soygun filmi olduğu gerçeğini reddedemez. senaryo güzel ve yönetmenin irfan sahibi bir insan olmasından mütevellit tıkır tıkır yürüyor. klişe ters köşeye yatırma halleri var lakin bu da suç filmlerinin olmazsa olmazı bir yerde. birde karakterler tipik bir suç filminde olduğu gibi tribal iklimlerde gezinmemekte, abartılı oyunculuk gösterileri sergilememektedirler ki bu da başka bir lezzettir.film bittiğinde "spike lee gibi enteresanın oğulları da pek güzel mainstream filmler yaparmış, ne de güzel yaparmış, pek de güzel yaparmış" diyosunuz. ne diyeyim darısı lynch'in başına...
(gozellik - 19 Temmuz 2006 09:30)
2006 yılı mahsulu abd yapımı bir spike lee joint. denzel washington (detektif keith frazier), clive owen (dalton russell), jodie foster (madeline white), christopher plummer (arthur case) ve willem dafoe (john darius) şeklinde sıralanan görkemli bir başrol kadrosu içeren bir soygun filmi. altmışlı ve yetmişli yılların popüler türlerinden soygun filmlerine bir saygı duruşu. her soygun filmine olduğu gibi bu filme karşı da fazla varlık gösteremedim ve kendimi teslim ettim. iyi de yapmışım. benim gibi soygun filmlerine karşı zaafınız varsa (ve hatta clive owen favori oyuncularınızdansa) ilgisiz kalamayacağınız bir film inside man. yok ben clive owen sevmem, soygun filmleri de öyle özel ilgi alanıma girmez diyorsanız, ben gene de bu filmi izleyin derim.
(uzuntu - 15 Ağustos 2006 04:07)
Yorum Kaynak Link : inside man