"bugün new york için ne yaptın?" temalı bir yaz filmi.

(sarapci - 4 Ağustos 2009 08:49)

beklentilerinizin ayarlarını doğru yaparsanız, izlerken bazen zevkten, bazen heyecandan tırnaklarınızı bile yiyebileceğiniz film.
nitekim, bütün abiler (kim oldukları yukarıda yazıyor, yormayın beni) çok iyi oynuyor. kurgu da hiç fena değil.

ben film boyunca hiç sıkılmadım ki, normalde çok sıkılgan bi insanımdır.

not: denzel washington yaşlandıkça daha iyi oluyor. bak, eskiden kendisine sinir oluyordum, şimdi olmuyorum.

(nelernelero - 5 Ağustos 2009 12:42)

karekterlerin altının doldurulmadığı, dolayısıyla kimin ölüp kimin kaldığını zerre kadar umurdamadığınız, ne 'av' ne de 'avcı' hakkında en ufak bir şey hissetmediğiniz, bol bilgisayar destekli, abartılı aksiyon sahneleri ile bezeli "teenage" maceralardan sıkılanlara ilaç gibi gelecek gayet sıkı bir film.

travolta ve denzel babanın karşılıklı oynadıkları sahnelerde uzun süredir göremediğimiz türden sağlam bir oyunculuk dersi verdiklerini ve tabiri caizse müthiş bir "duo" olduklarını da ekleyelim. öyle ki, konudan, akışdan falan nefret etseniz dahi bu ikisinin gerçak anlamda can verdikleri "karekterleri" izlemek dahi filmden kopmanızı engeller. polisiye bir filmden kaçma- kovalamaca-patlama vs beklemiyorsanız, (ki bunlardan da eser miktarda var aslında; ama ne gerçeklikleri ne de sayısı bu sahneleri sevenleri hoşnut etmeye yeter) sinemeda izlediğiniz her filmin illa başyapıt olması gibi bir beklentiniz yoksa, lan şurası da saçma, aha burası da yanlış, yakaladım tripleri atan 'huzursuz" bir tip değilseniz gidin izleyin bu filmi. denzel babayı bir kez daha sevin, sevdirin...

bir an için yukarıda tarif ettiğim huzursuz adam olarak bakarsam, eğer nyc polisi gerçekten bir alay gerizekalıdan oluşmuyorsa filmde olmasa daha iyi olacak bir saçmalık olduğunu söylemem gerekir;

--- spoiler ---
nasıl oluyorda bu kadar hayati bir meselede (zaten terör paronoyası olan bir şehir doğrudan terör saldırısına uğramışken) hem de fbi'ından tut, belediye başkanına kadar herkes devredeyken new york polisi şehrin bir tarafından öteki tarafına parayı getirene kadar akla karayı seçiyor? ulan bir helikopter bulamadınız mı, hadi onu geçtim federal reserve'den parayı yakın bir bankaya aktaramadınız mı, hadi onu da geçtim adam gibi tüm trafiği kapatıp hızla gelemediniz mi? o kazalar, para taşıyan polisin taksiye çarpması falan nedir öyle? neredeyse para yollarda zai olacaktı el insaf. fazladan bir aksiyon sahnesi çekeceğiz diye bunca saçmalamaya hiç gerek yoktu.
--- spoiler ---

(efe2284 - 12 Ağustos 2009 00:37)

başından sonuna sürekli yeni bir fikir göreceğimi umarak izlediğim fakat benzer rehine filmlerinden daha öteye geçememiş film.
başrol oyuncularının ikili performansı, özellikle "vurdumduymaz ve paldımsız" belediye başkanı rolünde james gondolfininin sıradışı karakteri filmin klişe dışına çıkan unsurlarıdır.

--- spoiler ---
dünyanın en ahmak federalleri ve polisleri de bu filmdedir.
şöyleki:
1.polisler güya durdurdukları trafikte para taşırken defalarca ve envai çeşit kaza geçirmişlerdir.
2.çete üyesi olan eski vatmanın kimliğini orada çalışanlar ekrandan keşfetmiştir.
3.ryder'ın borsa spekülatörü olduğunu belediye başkanı çözmüştür.
4.ryder'ın peşine düşmeyi kendi halinde bir dispatcher olan walter garber becermiştir.
5.filmin son sahnesinde walter garber'ın "gelin, gelin" diye defalarca nidalamasına rağmen, olay mahaline dakikalarca yanaşamamıştır bizim beceriksiz polisler ve sonunda ryder'ı indirmek de garber'a kalmıştır.

polis de gelmiş "hani bana, hani bana" demiştir.
--- spoiler ---

(draos - 31 Ağustos 2009 01:27)

film boyunca bu soygunun, rehine olayının ardında başka bir katakulli var. bu ryder bir şekilde sıyrılacak işin içinden parayıda götürecek diye beklerken filmin sonunda gördük ki neymiş efendim borsa düşmüş, altın yükselmiş buymuş planı adamın. öyle aman aman da biri de değilmiş. polislerin salaklığıda ayrı alem yahu adam nişancıların karşısında tetiği çekseler gebertecekler neyi bekliyorsunuz. birde akıllarınca olaya heycan katmak istemişler nişancıyı fare ısıracak yanlışlıkla adamı vurulacak. aman aman ne etkileyici ne akıllıca gerim gerim gerildim. helikopter kaldırmayı akıl edeyip para çantasını getirene kadar onca polisin yollarda telef olmasıda ayrı salaklık tabi.

neyse film güzel başlıyor. iyi devam ediyor ama ne diyeyim yavan bir şekilde bitiyor. böye daha şaşırtıcı bir son bekliyorsun ama yok. ayrıca film için mi kilo aldı. yoksa kendini hepten mi saldı bilmiyorum. denzel abimiz götü, göbeği epey büyütmüş.

(efe25 - 14 Ekim 2009 23:35)

vakit geçirmek için izlenebilecek bir film.beklentilerin yüksek olmaması lazım.

--- spoiler ---

ben ryder'ın olayını anlamadım.madem borsa-altın olaylarına giriyorsun, niye eylemin içinde bizzat yer alıyorsun.eylemin beyni ol, evinden ver emirleri.hem yaşıyor olurdun filmin sonunda.gerçi bu arkadaş tanrı'ya ölüm borcum var diyordu, değil mi?

--- spoiler ---

(tecahul u arif - 17 Ekim 2009 14:48)

baştan sona berbat bir film. izlediğim en kötü rehine, kaçış filmiydi diyebilirim. john travolta ve denzel washington nasıl kabul etmişler bu senaryoyu anlam veremedim. new york belediye başkanına da ancak bu kadar geri zekalı bir rol verilebilirdi. gerçi travolta'nın borsa işiyle ilgilendiğini sadece bizim gerizekalı belediye başkanı çözdü. filmdeki en komik şey de buydu. tek kelimeyle sıçmışlar. yahu koskoca new yorkta 1 vagon dolusu adam kaçırılmış, 10 milyon dolar da fidye isteniyor. yönetmen bu olayda götü boklu teğmeni görevlendiriyor. yok mu bu ülkede fbi, cia. yeri gelince sokuyorsunuz gözümüze ajanları ama. nypd, bu hareket hiç yakışmadı bunu bilesin.

peki en son sahnede köprünün üzerindeki salak polislere ne demeli? yengeç yürüyüşüyle olay mahaline yaklaşmaları vardı görmeliydiniz. onlar gelene kadar olay oldu bitti. bir de denzel'ın hanımı eve gelirken süt al dedi. evde süt kalmamış. yuh ki ne yuh. hiç olmuş mu?

şeye ne diyeceksiniz peki? 10 milyon doları metroya taşıyan polislerin yolda atlattığı badireleri görseniz yerlere yatarsınız. biri düşüyor diğeri bayrağı biraz daha ileri taşıyor. yolları açsanıza şöyle. rahat rahat gitsinler motorize birlikler.

(allaccess - 19 Ekim 2009 00:14)

son kısmındaki kovalama sahnesi hariç denzel washington ve john travolta'nın karşılıklı telsiz muhabbetiyle geçen vasat bir film.

--- spoiler ---

paranın teröristlere getirilmesinde motosikletli eskortların eşlik ettiği polis arabasının gündüz gündüz new york trafiğinde yol almaya çalışması tam bir saçmalık. bir sürü saçma sapan kaza sonunda zar zor ulaşıyor para. telsiz muhabbeti seyirciyi çok sıkmasın diye araya serpiştirilmiş bir aksiyon silsilesi ama hiç olmamış. o kadar mantıksız ki vali bile isyan edip siktiri çekiyor senariste resmen. neden helikopter göndermedik diye. orjinal filmin 1974 yapımı olması nedeniyle senaryonun böyle olması normal ama farklı uyarlanmalıydı mutlaka.

--- spoiler ---

ama travolta'yı seviyorum o ayrı.

(kulagakacan - 13 Nisan 2011 16:23)

tony scott: denzo, john'u da al gel film çekek...

(yerli mal - 13 Nisan 2011 16:29)

denzel washington ve john travolta için izlenecek film. en azından ben o sebeple tahammül ettim. sıkı bir aksiyon filmi diyemeyeceğim. film genelde konuşmalarla geçiyordu bu durumda konuşmaların bir derinliği bir karizması olsun istiyor insan ama o da yoktu. kafa yormayan, bunaltmayan, fazla bir heyecan yaşatmayan ortalama bir film. onca kişinin de filmi başrol oyuncuları için izlediğini biliyoruz. siz de izleyin, bir şey kaybetmiyorsunuz.

(yin yang - 31 Ağustos 2011 21:35)