Flight (~ Uçuş) ' Filminin Konusu : Oscar ödüllü Denzel Washington, uçuş esnasında gerçekleşen bir felaketin ardından zorunlu iniş yaparak yolcuların neredeyse tamamının hayatını kurtaran deneyimli pilot Whip Whitaker'ı canlandırıyor. Kazanın ardından Whip, kahraman ilan edilse de kazaya dair daha fazla şey öğrenildikçe bunun kimin hatası olduğuna ve o uçakta neler yaşandığına dair cevapsız sorular belirmeye başlıyor.
American Gangster(2007)(7,8-365800)
Training Day(2001)(7,7-351104)
Man on Fire(2004)(7,7-302873)
Inside Man(2006)(7,6-347485)
Deja Vu(2006)(7,1-272293)
John Q(2002)(7,1-113600)
The Book of Eli(2010)(6,9-270360)
Safe House(2012)(6,8-192105)
Unstoppable(2010)(6,8-184174)
The Bone Collector(1999)(6,7-139215)
2 Guns(2013)(6,7-181480)
The Taking of Pelham 123(2009)(6,4-174677)
uçucu bünyeleri çok fena etkileyen film!filmin sadece crash sahnesi hakkında konuşmak istiyorum.denzel abiniz bu film için bayağı simulatorde sağlam saat yapmış; modelleme, terminoloji v.b. gibi her türlü unsurla ilgili çok büyük teknik destek almışlar. amaçları "gerçekçi olması"ymış... olmuş da!!!şimdi sizler izlerken "pasif" konumda izliyorsunuz, kendinizi yolcu konumuna koyarak. haliyle olay heyecan ve gerilimden öteye gitmiyor. ama şahsım adına konuşayım; olaya teknik açıdan baktığımız için, o "piç'liği" ( pilot-in-command/mesul kaptan ) havasını birebir yaşıyoruz! aklımda sürekli "acaba ben olsam yapar mıydım/yer miydi?" gibi sorular, sorumluluk sorguları! kendini pilotun yerine koyma.zaten en son uçakta motor neyin kalmıyor, süzülüyor ama uncontrolled şekilde. elindeki son kontrolü kiliseyi sıyırmak için yapıyor-ki sol kanadı gömçürüyor abimiz- işte o slow motion anda, aynen onun yüzündeki çaresizliği derinliklerimde hissettim! "brace for impact" dediği noktada içgüdüsel olarak aynı anda ben de aklımdan onu söylemeyi geçirdim son söz olarak; bir de bismillah diyebildim. tam impact'in olduğu saniyede resmen ruhumu bıraktım orada vallahi! kaldım böyle eridim bittim öldüm hayat bitti benim için! tam da tahmin ettiğim şekilde, kafayı gömdük lövyeye, anlım öyle bi acıdı ki...onca aircrash investigation izledik, bizi böylesine derinden etkileyen bir yapımla karşılaşmadık! kendimi toparlamam uzun sürdü açıkçası. _____gelelim bazı sorulara;- o uçak ters uçar mı? : evet uçar. zaten bu, benzeri yaşanmış bir kaza. her türlü uçağa uygun koşulları sağladığınızda [(bkz: #25492337) barrel roll ] yaptırabilmeniz mümkündür. uçakların "loop" kabiliyetleri olmayabilir ama barrel roll; roll ile loop un karışımı, loop u hafifleten bir harekettir zaten. lakin şöyle bir sorun ortaya çıkmaktadır; eğer bir uçak ters de uçabilmek için tasarlanmamışsa, sistemlerinde -hidrolik, yakıt, pnömatik v.b.- birkaç dakika içerisinde bir sorun çıkacaktır muhakkak, bağlantı ve devre şekilleri nedeniyle. ""zira son anda motorların susmasının nedeni de budur."" bu kısmına kadar gerçekçi yapılmıştır. helal olsundur! - bir pilot sarhoş uçabilir mi? : uluslararası mevzuata göre; uçuştan 12 saat önce alkolden "arınmış" olmalısınız. alkol almayı kesmek değil bakın, arınmış olmalısınız. bırakın sadece böyle kazaları, en ufak bir aksilik, emergency veya urgency durumunda, her türlü hava olayında, direk ekiplerin kanları alınır ve tahlile yollanır. kaçarı yok, feci sıçarsınız. direk lisans iptal sebebidir! bu kısmı biraz daha teknik;- uçağı limitlerine zorlamak doğru mu? : bu soru özellikle cb lerden kaçma esnasındaki overspeed'e yakın sürat ile ilgili geldi. aynı soru, dive esnasında overspeed halde flapları açmayla alakalı olarak da yönlendirildi. limitler, normal operasyonu, emniyeti ve konforu korumak için tasarlanırlar. haliyle belirtilmeyen belirli yüzdelerde safety marign leri bulunmaktadır. yani sonuçta bu adamlar uçak üretiyorlar, salak değiller; gerek elinle dokunup gerekse sistemdeki bir sebepten ötürü 0.80 mach ile giderken birden flaplar açılıverse çatır çutur kopacak diye bir kaide yok. ama limitler belirli süre zorlandığında, veya aşırılaştığında, illaki hasarlar bırakmaya başlar. öyle bir emergency durumda sizin öncelikleriniz daha farklı olduğu için, bu tarz exessive olaylar mazur görülmelidir-görülmüştür. bu kısmı biraz daha sapık;- kaptanlar hostesler ile yatıyor mu? : kişiden kişiye göre değişir elbette ama bunlar çok demode laflar artık. evet; hosteslerin büyük bir çoğunluğu deli gibi sevişiyor, tahmin edebileceğinizin 10 katı fazlası hemde, gerek dışarıda gerek yönetici kadrosuyla gerek hostlar ile... ama kaptanlar bu işlere pek karışmazlar genelde. havacılıkta dedikodu hat safhadadır; böyle bir hostes ile yattığınız anda, o geceki yatak performansınız ertesi gün bütün şirkette çoktan konuşulmaya başlanır bile. haliyle, iz bırakır ve bir süre sonra "sapık kaptan" olarak tanınırsınız. aynı şekilde, filmde de gördüğünüz üzere yolcunun şunun bunun ortasında böyle yavşak gevşek "gut mornink keptın" lı, daha da ileriye giden sırnaşmalar, otorite sarsılmalarına sebebiyet verdiği için tercih edilmemektedir. tcgrk meraklarınızı giderdi.eklenmesini istediğiniz/istemediğiniz daha fazla sorularınız için, msg butonu.
(tcgrk - 9 Aralık 2012 03:49)
filmde, avukat abi sürekli olarak kaza raporlarına tanrının işi cümlesini eklettireceğini söylüyor. orjinalde geçen "act of god" terimi ilk bakışta "tanrının işi" gibi gözükse de, aslında hukuki bir terim olan "mücbir sebep" kavramından bahsedilmektedir. çeviri yapan eleman bu kavramı dümdüz çevirirse böyle tuhaf yanlış anlamalar olur.
(attorney - 11 Aralık 2012 01:03)
denzel washington'ın kendisiyle uzlaşmaya çalışan, kendi yalanlarına inanıp ta derinlerde bunlardan pişmanlık duyan, alkolden nefret edip bu nefreti ancak alkol ile dizginleyebilen, sevilmek isteyip bir türlü sevilemeyen modern yaşamdaki yalnız insan profilinde adeta yardırmış olduğu filmdir. kaza sahnesi zaten gerim gerim germekte, filmin devamı ise psikolojik olarak insanı üzmektedir. washington'ı neden bu kadar çok sevdiğimizi, oyunculuğunun zirvelerinde dolaştığında ne işler çevirebileceğini bizlere gösteren sıkı bir kış filmidir. depresif, karanlık, soğuk ve yağmurlu bir istanbul gecesinde bana iki saat boyunca harika bir dost olmuştur...
(kowalski - 11 Aralık 2012 01:16)
--- spoiler ---milyon dolarlık film yaparsın baş rol oyuncusu gene musluktan su içer--- spoiler ---
(eksi mek - 13 Aralık 2012 14:30)
--- spoiler ---denzel washington'a içme ananı bacını sikeyim içme dedirten film.--- spoiler ---
(etbaba reloaded - 18 Aralık 2012 22:27)
--- spoiler ---bu filmden bana kalan şu oldu.allah vergisi yeteneği olan insanlar, zamanla her türlü hatayı kendilerine mübah görmeye başlarlar. çünkü hiç kimse onlar gibi "iyi" değildir belli konularda ve haliyle diğer konularda sorgulamaya hakları yoktur onları. danzel washington'un oynadığı karakterin de benzer bir tavrı vardı film boyunca. "96 kişinin hayatını kurtardım ve benden başka kimse kurtaramazdı." diyor kendince. ve evet haklı da, uçak bozuktu, yardımcı kaptanı tecrübesizdi, şartlar kötüydü ve sıradışı bir iş yaptı. ama bu, kötü giden evliliğine, alkol sorununa, insanlara karşı tavırlarına ve geçmişiyle ilişkisine yansımayacak bir durum. bu sıradışı yetenek, onu başka hiçbir alanda mazur göstermez. robert zemeckis, bence bunu anlatmış.--- spoiler ---
(cam irmagi tas gemi - 24 Aralık 2012 23:18)
ağzına ıslak meşe odunuyla vurmak istediğim ''çok uzun, sıkıcı'' diyenlere kesinlikle aldırılmaması ve türün meraklılarınca izlenmesi gereken film. başta adrenalin patlaması yaşatıyor zaten, gerisi de sıkıcı falan değil bildiğin akıcı. hatta gerilim de mevcut olduğundan bana çat diye bitmiş gibi geldi. film bittiğinde ''hani 138 dakikaydı?'' dedim hatta kendi kendime. çok ilginç. sinema sektörü çok ilerledi azizim. sizi üç saat salonda tutuyorlar farkına bile varmıyorsunuz. işte hep zeitgeist bunlar. beyinlerimizi faydalı şeyler için kullanmamıza mani oluyorlar.dağıttım iyice. dalga geçmeyi bir yana bırakırsak dram, gerilim türünde gayet keyifle izlenen akıcı sinema filmi. 7/10
(kisa bisey olsun istemistim - 29 Aralık 2012 22:50)
pilotlara uçuş öncesi alkol ve kokain servisi yapılması gerektiğini vurgulayan film.--- spoiler ---ayık kafayla o uçağı öyle kurtaracak insan evladı yok lan.--- spoiler ---
(sokart - 31 Aralık 2012 00:35)
eger denzel washington hayraniysaniz cok begeneceginiz film. basrolde baska biri olsa "siradan bir film" der gecerdim ama bu adam icine girdigi herseye lezzet veren krema gibi. (cikolatali krema dersem irk ayrimciligi olabilir diye demedim)bu arada filmi seyrederken ictigim icki ve sigaranin haddi hesabi yok, evde seyredecekseniz dikkatli olun.
(mouse sanitary pad - 3 Ocak 2013 06:43)
denzel washington'ın rakiplerine armut toplattığı film. o nasıl mimik, ayyaş edasıdır, o nasıl ağlamamak için direnmektir, o nasıl karaktere bürünmektir a komşular... adam resmen tüm dünyaya rol nasıl kesilir ibretlik bir ders vermiş. oscar'ı kucaklamassa eğer jüri hakkında hain planlar yaparım, yakarım roma'yı da yakarım...
(duwalya - 12 Ocak 2013 10:47)
etkileyici film.kimse değinmemiş john goodman torbacı-kanka rolünde mükemmel bi iş çıkarmıştır. 'do not touch the march mutherfucker' ' i am on the list'
(marlonksk - 13 Şubat 2013 17:56)
denzel washington'ın oscarlık performans sergilediği başarılı bir film. ancak büyük şanssızlığı, karşısında daniel day-lewis gibi oscarı garanti olan birinin olması.--- spoiler ---kaptan whip'in mahkeme sahnesi için bile defalarca izlenir . her şeyi itiraf ettiği o anı sarıp sarıp tekrar izliyorum. "because i'm an alcoholic."--- spoiler ---
(efreet sultan - 15 Şubat 2013 05:41)
arkadaşımdan aldığım divx versiyonunun alt yazısına düştüğü bir notla beni benden alan film.(bkz: en büyük fenerbahçe)--spoiler--ya arkadaş film iyi güzel hoş, aerodinamik, fizik vs vs kurgulanmış, hesaplanmış, havacılık kültürüyle yoğrulmuş süper birşey çıkmış ortaya. ama terste uçan bir uçakta eşşek kadar erkek çocuğunu tersten koltuğa bağlayabilecek bir hostes nerede yetişmiş ya, neyle besliyorlar bu kadını. içeride iki tane erkek o lövyelere öyle asılıp uçağı düzeltmek için boşuna uğraştılar, gelseydi bu abla o lövyeyi öyle bir çekse loop attırırdı şerefsizim o uçağa--spoiler--
(honuuu - 16 Şubat 2013 21:16)
pilotların ciddi anlamda ilgisini çekecek denzel washington filmi..başka bir film ile karıştırmam sebebi ile muhabbeti geçtiğinde "izledim ben onu yeeaaa ama hiç beğenmedim ımmppff" filan demiştim. insanlar bana "sen ne anlarsın zaten mal" gibilerinden bakışlar atmıştı. sonradan anladım adını şuan hatırlayamadığım saçma sapan bir filmle karıştırmışım ben.çok özür diliyorum bu film hakkında bilmeden atıp tuttuğum için. --- spoiler ---şimdiye kadar çekilmiş en güzel uçak kazası sahnesi olabilir. ayrıca bin defa söylenmiş olsa da "adam uçağı ters çevirdi lan"..beni üzen tek bir nokta var o da filmin sonunda kaptanımızın dürüstlük abidesi olup alkolik olduğunu itiraf etmesi. ilk defa bir filmin sonunun dürüst ve onurlu bir şekilde bittiği için üzüldüm. yalana devamdı işte. ayrıca film sayesinde kokainin bir alka seltzer olduğunu da öğrenmiş olduk.--- spoiler ---
(indigestible - 28 Mayıs 2013 21:58)
iphone 4s'in düşen uçaktan bir çizik dahi almadan kurtulduğı filmdir. hacı ben 1 metreden düşürdüm aleti ön kısım paramparça oldu.
(bernie rhodenbarr - 20 Haziran 2013 09:50)
yer yer gerim gerim geren filmdir. şöyle ki;--- spoiler ---filmin sonuçlanma kısmında duruşmadan önce otel odasında olanlar çok güzel yansıtılmış. hele ki tezgahın üzerinde ufak şişeyi aldığı saniye o yüzüğün şişeye çarpma kısmında çıkan çınlama sesi çok feci.ayrıca öyle güzel tanıtıldı ki whip karakteri, adamın o otel odasında ne bok yiyeceğini kesinlikle tahmin edebiliyorsunuz.--- spoiler ---edit: imla
(vadrigar - 20 Haziran 2013 10:02)
alkolizmle ilgili geçmişi olan bir insan izlerken whip'in ne yapacağını direk bilir. tahmin etmez. bu açıdan çok takdir ettim çünkü çok gerçekçi bir filmdi. --- spoiler ---alkol bağımlılığı da ne yazık ki diğer bağımlılıklardan farksız. ve kolay ulaşılabilir olduğu ve sosyal içicilik olduğu için bırakması en zor olanlarından. kendi kendine bırakabileceğini düşünmekse en büyük yanılgı. filmde bunu ayrıntılarıyla anlatıyor. mini barla karşılaştığı sahnede de yine alkolik olan bir insan ne yapacağını biliyor ve tersi olsaydı siktir lan oradan derdim açıkçası. her otel odasında mini barla karşılaşmış bir alkoliğin yapacağını yapmıştır. çünkü dönüp uyuyamaz. yatağına yatsa bile o mini barda ki içkiler aklındadır uyutmaz. hatta son içki kalsa bile, o son içki uyutmaz. bir tane içerim der, sonra o iki olur sonrasını biliyoruz zaten. daha zor kısmını göstermemişler resepsiyonda mini bar kullanımını söylemek. neyse o biraz komik olurdu kaptan için. hapse atılması iyi oldu onun açısından. diğer insanlar önemli değil fakat adam açısından iyi oldu. yine de şunu düşünmeden edemiyorsun "acaba bir daha ne zaman içmeye başlayabilecek kadar iyi olabilirim?" diye düşünüyor mu. çünkü o düşünce geçmediği sürece, alkolizm tedavisi başarılı olmuş denemez. gerçi sonunda biraz umut vardı. sonunda söylediği cümlede ..hayatımda ilk defa hissettim.. dedi, özgürlük olarak tamamladım. işte o an gerçekten asla alkolizimle yakınlaşmayacağımı anladım.umarım doğru anlamışımdır. --- spoiler --- film harika anlatmış. muhteşem anlatmış. herkesi bilemem ama, uçucu olarak ve alkolizm ile uğraşmış biri olarak her ne kadar kaptan olmasam da kaptanlarda ki egoyu, god complexi derinden hissetmiş biri olarak, ve ne kadar insanın hayatını tehlikeye atacağını bilse de alkolü tercih edebilme kapasitesine sahip biri olarak çok hissederek izledim bu filmi. ayrıca; filmi ilk duyduğum günden beri oturup izleme fikrindeydim fakat normalde uçak görmekten çok haz etmeyen bir insan olduğum için film kendiliğinden elime geçene dek izlemedim. içimden gelmedi. fakat bir insan evladı deseydi ki bu filmi robert zemeckis yapmış. işte o zaman direk izlerdim. filmin sonunda gördüm adını ve hiç şaşırmadım.
(painellarain - 31 Temmuz 2013 10:36)
ortalama bir film, fakat çok gerçekçi. filmin özellikle başları çok heyecanlı ve adrenalin dolu geçiyor. hele ki malum kaza sahnesi harika olmuş. adeta yaşıyorsunuz o anları ve de gerim gerim geriliyorsunuz. robert zemeckis'e yakışan bir film olduğunu söyleyebilirim. atmosferi bile yönetmenin tarzını yansıtır niteliktedir. --- spoiler ---özellikle kaza sahnesinden sonra eğer ki pilotumuz avukat işleriyle, o kamu yoğunluğuyla uğraşsaydı (filmde yerinde kullanılmış) fazla klişe olurdu. bunun yerine pilotun içki bağımlılığı ile mücadelesi ve kendi benliğini bulma yolu bize yansıtılmış. en sade, en gerçekçi anlatımıyla.. bazı sahne sekansları da izleyiciyi meraklandırır nitelikteydi. yani minibarda alkol şişesini alıp masanın üzerine koyduğu sırada kamera olası bir merakı arttırıyor. alacak mı, almayacak mı merakını. o şişeyi oradan alması ve kendi iradesine sahip olamaması çok yerinde, gerçekçi olmuş. çünkü içki bağımlılığı, uyuşturucu bağımlılığına çok benzer. siz uzaklaşmaya çalıştıkça o sizi bulmak için çabalayacaktır. günlük hayatınızla uğraşırken bir yandan da böyle bir bağımlılıkla uğraşmak çok zor. zaten whip hapise girdikten sonra ''özgürlüğüme kavuştum'' ifadesini kullanıyor. herkesin özgürlük anlayışı farklı gördüğümüz kadarıyla. belki de yargı önünde arkadaşının fotoğrafını görünce de onun ölümüne de saygısızlık etmek istemedi whip. doğruları söyleyerek belki birşeyler gitti kendisinden ama birşeylerin temizlendiğini de gördü. --- spoiler ---senaryosuyla ortalama, kurgusuyla iyi bir film. tek beğenmediğim nokta ise bazı şeylerin amaçsızca kendini tekrar etmesiydi.
(edwood10 - 20 Ağustos 2013 19:55)
güzel bir film. teknik açıdan bakacak olursak, biraz izleyiciyi ayakta sikmiş gibi geldi. nasıl mı? şimdi tailplane (yani uçağa dikey eksende hareketini veren kontrol yüzeyidir) aşağı pozisyonda sıkıştığı için uçak dive'a giriyor. eyvallah, bu problem olmayacak şey değil. fakat o derece derin bir dive'a giren uçağın (ki bahsedilen uçak da yolcu uçağı) o durumdan kurtulabilmesi için gerekli minimum yükseklik 5000 ft. civarı olması lazım. tek motorlu pırpırlar bile spiral dive'a girdiklerinde kurtulabilmeleri için 3000 ft. zeminden yüksek olmaları gerekiyor. ama büyük kaptanımız yere çok daha yakınken gemi gibi uçağı kurtarmayı başarabildi. bunun haricinde, tailplane aşağı pozisyonda sıkışmışsa, uçağı ters(!) döndürdüğünüzde uçak düz gitmez. kontrol yüzeyi ters dönmüş olur ve uçak aynı dive açısıyla bu sefer tırmanmaya çalışacaktır ve o açıyla tırmanmak için gerekli thrust o uçakta bulunmuyor (bir f-16 değil) yani stall'a girip yine çakılması gerekiyor. ki, burada bahsedilmesi gereken o kadar çok şey var ki, kanatlar bu sefer uçağın üstünde olacak, motorlar keza üstte olacak, vertical stabilizer altta olacak vs. vs. diyelim ki slat ve flap açarak tailplane'in yarattığı tırmanış etkisini düzeltmeye çalıştınız, yine de bu etki tailplane'in etkisini karşılayacak bi kuvvet olamaz. flap ve slat'ın moment kolu tailplane'e göre çok kısa kalır. her türlü çakarsınız o uçağı. yönetmen baya fantaziye kaçmış ama holivud dedik geçtik...bunun dışında, denzel babaya saygı duydum. adam kaptanlardaki god complex'i bildiğin yaşamış. yolcular bayılıyor, hostesler çıldırmış, f/o bile allahına yalvarmaya başlamış ama kaptanda tık yok. adam çelik gibi, ne yaptığını biliyor ve gram tereddüt etmiyor. ama kişisel hayatını görünce de adama acıdım. herkes sanar ki pilot dediğin adam uçar, içer, siker. evet, esasında bunların hepsini yapar bu adamlar, ama bundan fazlasını yapamazlar. adamın hayatı da zaten bunu kanıtlıyor. eşinden boşanmış, çocuğu nefret ediyor (alkol problemlerinden dolayı), hostesiyle takılıyor. hayatta bir amacı kalmamış, günü tüketiyor sadece. aslında herkes bi bakıma böyle yaşıyor ama yine de pilotların hayatı dışarıdan çok cazip. tek farkı, kendinizden verdiğiniz kadarını para olarak alabilmeniz. psikolojik olarak eleştirmek bana pek düşmez, daha yetkinler varken özellikle. sonuç olarak güzel bir filmdi. denzel baba tek başına filmi götürmüş.
(ready for departure - 16 Eylül 2013 23:01)
su an moviemax de yayinlanan film. filmin basinda danzel abimiz yatakta yatar.kucaginda hatun topless, hatunun elinde esrar, danzel abi dogrulur kokain ceker. bu sirada elindeki sigara mozaiklidir. beni sigaradan sigaradan korudular cok mutluyum.
(kopek gibi isiran sivrisinek - 24 Kasım 2013 21:08)
Yorum Kaynak Link : flight