Süre                : 1 Saat 44 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Eylül 1980 Çarşamba, Yapım Yılı : 1980
Türü                : Cinayet,Drama,Romantik
Taglar             : Casino,ilaçlar,gangster,Gangster,hamile kadın
Ülke                : Kanada,Fransa
Yapımcı          :  International Cinema Corporation (ICC) , Selta Films , Canadian Film Development Corporation (CFDC)
Yönetmen       : Louis Malle (IMDB)(ekşi)
Senarist          : John Guare (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Burt Lancaster (IMDB)(ekşi), Susan Sarandon (IMDB)(ekşi), Kate Reid (IMDB)(ekşi), Michel Piccoli (IMDB)(ekşi), Robert Joy (IMDB)(ekşi), Robert Goulet (IMDB)(ekşi), Angus MacInnes (IMDB)(ekşi), Wallace Shawn (IMDB), Harvey Atkin (IMDB), Elias Koteas (IMDB)

Atlantic City, USA (~ Atlantic City) ' Filminin Konusu :
Lou, eskiden büyük işler yapmış ama şimdinin unutulmuş gangsterlerindendir. Kurpiyer olmayı öğrenen Sally ile tanışınca genç kıza aşık olur. Lou, kıza yardım etmek amacıyla Sally’nin kocasının mafyadan çalmış olduğu uyuşturucuyu satmayı kabul eder. Ama Lou parayı veremeden kocası mafya tarafından öldürülür. Bundan sonra Sally de mafyanın açık bir hedefidir. Onu kurtarmak ise Lou’ya kalır. Lou aşkı sayesinde artık eski günlerine geri dönmüştür. Zengin bir adam, bir kahraman ve bir aşıktır artık.

Ödüller      :

Venedik Film Festivali:Golden Lion
BAFTA:BAFTA Film Award-Best Actor, BAFTA Film Award-Best Direction


  • "(bkz: boardwalk empire)"
  • "boardwalk empire dizinin merkezindeki şehir."
  • "çok sık söylenmemiş ama şunu da belirtmek gerekir ki bu şehrin kumarhaneleri kadar plajları da turizminde yer tutmaktadır. zira okyanus kıyısındadır ve sahili fena değildir."
  • "son birkac hafta icinde trump plaza ve the showboat dan sonra 2 sene once acilan revel inde kapatilmis oldugu sehir. boylelikle en buyuk kapatilma islemi gerceklesmis."
  • "patron'un* e street band ile verdigi muhte$em nyc konserinde tuyleri diken diken ettigi $arki olmu$tur. rockevangelist bir rahipse patron, ben derin inaniyorum kendisine."
  • "gece boyu sokaklarında bolca ambulans ve polis sireni duyulan şehir.aynı zamanda abd de ilk boardwalk burada yapılmışıtr."




Facebook Yorumları
  • comment image

    atlantic city diablos adlı futbol takımıyla npsl liginde,atlantic city surf beyzbol takımıyla da can-am liginde yeralan,amerika'nın new jersey eyaletinde bir kumarhaneler şehridir.şu an yasal olaral onbir tane kumarhane vardır.


    (i like dance and i like romance - 1 Nisan 2008 00:16)

  • comment image

    las vegas'a kadar gitmeye üşenenlerin takıldığı kumar şehri. genel de new york'luların haftasonu kaçamak yerlerinden birisidir. bir de new jersey eyaletinde bulunduğundan dolayı vergiler daha az, fiyatlar daha ucuzdur, gidip görmek lazım.


    (venus - 8 Temmuz 2008 08:49)

  • comment image

    uzun bir boardwalk kenarina dizilmis on adet casino otel, geceleri cok tehlikeli bir downtown, ve las vegas'in dogudaki kardesi... bir de borgata diye bir casino otel var, hatta en satafatlisi fakat o epey icerde ve kesinlikle yurume mesafesinde degil.

    slotlar genelde 5 dolarla oynanabiliyor. rulet ve poker masalarina da 10 dolarla oturabilirsiniz. ordaysaniz bir oturun, 10 dolarla da olsa olayi bir yasayin derim. casinolarda fotograf cekmek yasak aslinda. ama cekmezseniz de ayip.


    (nicomedian - 11 Ocak 2009 16:24)

  • comment image

    sezonunun ve sıcak havalarının eylül ayıyla bıçakla kesilmiş gibi bittiği durduğu kasvetli city. boardwalk üstünde kavga eden kişileri görmek her daim mümkündür. az önce yeniden şahit oldum kavga etmesini bilmeyen sarhoş amerikalı denyolar birbirine girdiler. olay anında 3 polis arabasının gelmesiyle son buldu.


    (intihar etsem de kendime gelsem - 13 Eylül 2009 06:12)

  • comment image

    bruce springsteenin nebraska albümünün en sıkı parçası. ayrıca amerikan orta sınıfının the bossu neden bu kadar benimsediğini "but i got debts that no honest man can pay" dizeleri ile bize anlatan şarkı.

    well, they blew up the chicken man in philly last night
    now, they blew up his house, too
    down on the boardwalk they're gettin' ready for a fight
    gonna see what them racket boys can do
    now, there's trouble bustin' in from outta state
    and the d.a. can't get no relief
    gonna be a rumble out on the promenade
    and the gamblin' commission's hangin' on by the skin of his teeth

    well now, ev'rything dies, baby, that's a fact
    but maybe ev'rything that dies someday comes back
    put your makeup on, fix your hair up pretty
    and meet me tonight in atlantic city

    well, i got a job and tried to put my money away
    but i got debts that no honest man can pay
    so i drew what i had from the central trust
    and i bought us two tickets on that coast city bus

    now our luck may have died and our love may be cold
    but with you forever i'll stay
    we're goin' out where the sand's turnin' to gold
    put on your stockin's baby, `cause the night's getting cold
    and maybe ev'rything dies, baby, that's a fact
    but maybe ev'rything that dies someday comes back

    now, i been lookin' for a job, but it's hard to find
    down here it's just winners and losers and don't
    get caught on the wrong side of that line
    well, i'm tired of comin' out on the losin' end
    so, honey, last night i met this guy and i'm gonna do a little favor for him


    (kermith - 24 Kasım 2002 07:14)

  • comment image

    bu entryde söyleyebileceğim şeyler, amerika'da yaşayanlara veya atlantic city'de daha fazla vakit geçirmiş olanlara göre az olabilir, ama en azından gideceklere fikir verebilir.

    -tropicana konumuyla iyi bir yerde olsa da otel olarak çok köhne ve çalışan personel çok suratsız. kalmak için önermem. yanılmıyorsam buradaki otellerde de las vegas'ta olduğu gibi pencereler açılamıyor. en azından tropicana'da öyleydi. rezervasyon yaptırırken aklınızda bulunsun. temiz hava olmadan uyumak bayağı zor bir şeymiş.
    -casinosu da berbat. birayı plastik bardakla servis ediyorlar, casino çalışanlarının %90'ı uzakdoğulu ve ne yazık ki onlar da çok suratsız.
    -atlantic city kış mevsimi için çok çekici değil. şimdi bir de yazın görmek istiyorum. ama boardwalk'ta yürümesi gerçekten çok keyifli.
    -alışveriş meraklıları atlantic city outlets the walk a bayılacaklar. her şey yürüme mesafesinde ve bir kaç cadde uzerine yayılmış olduğu için kapalı shopping malllara göre daha avantajlı. aradığınız her marka var, ayrıca vergi oranı diğer eyaletlere göre daha hesaplı.
    -güzel bir kahvaltı için country kitchen'ı tek geçerim, tabi amerikan kahvaltısını seviyorsanız.
    -akşam yemeği için de tavsiyem applebee's. belki diğer yazarlar yorumlarında beğenmemiş ve orta sınıf amerikan restaurantı olarak belirmiş olabilirler ama bence bayağı başarılı bir yer.
    -son olarak sigara konusu, ben azılı bir tiryaki olduğum için atlantic city'de rahat rahat sigara içebileceğimi düşünüyordum, ama amerikan sigara düşmanlığı orayı da kasıp kavurmuş, kumarhanelerin her noktasında sigara içmek artık mümkün değilmiş. belirli alanlarda içilebiliyor sadece.


    (cleverstep - 9 Aralık 2010 16:30)

  • comment image

    louis malle filmi (1980). türkiye bağlamına rahatlıkla uyarlanabilir; burt lancaster'ın rolünü tuncel kurtiz, susan sarandon'unkini de demet evgar oynayabilir. aşk ve suç, hayaller ve alıp başını gitmek, gecikmiş bir erkeklik ve tatmin edilememiş bir kadınlık: doğru işlendi mi bu coğrafyada çok tutar. yalnız kumarhane kültürü ve susan'ın/demet'in krupiyelik hayalleri yerine başka bir şeyler, daha "türk" bir şeyler koymalı. arkaplanı dolduran "yenilenmekte olan şehir" motifinin eşdeğerini bulmak/yaratmak söz konusu olduğundaysa sanıyorum bu toprakların ne bereketli bir yer olduğu görülecektir. (fondaki öykü turizm üzerinden akarsa mekan olarak 2000 başlarının alaçatısı düşünülebilir.)


    (geri yinekel - 21 Ocak 2011 03:15)

  • comment image

    kumarhanelerin isiklarina aldanmamak lazim, kesinlikle feci ghetto bir sehir. o isiltili otelden cik iki blok otede gotunu keserler, kimsenin giki cikmaz. bi de ustune gidip totonuzu 42. kattaki kral dairesinde servis ederler alimallah.


    (please dont die - 22 Ocak 2011 23:53)

  • comment image

    sahilinde kum bitmiş, denizden kum basıyorlardı yaz başında..

    buraya yolunuz düşerse tropicana'da bulunan zeytinia'ya uğrayıp "merhaba" demeden geçmeyin.. iki kelam muhabbetin yanında kaşarlı ve sucuklu simitin tadı paha biçilemez..

    en dikkatimi çeken şey, boardwalk'a çıkan ve özellikle acil durum araçları için yapılmış kocaman rampalar.. önünde ne bir bariyer, ne bir tabela, hiçbir işaret engel yok.. türkiye'de olsa kamyon bile çıkartırlar boardwalka..

    öte yandan, borgata'da bir bok yok, yeni bir otel açılmış onun hemen yanında, orada da bir bok yok.. taj mahal hakkında söylenenler doğru ve ne varsa tropicana'da var..


    (schaker - 7 Temmuz 2012 11:47)

  • comment image

    asla gidilip vakit kaybedilmemesi gereken pislik bir şehir. en ünlü otellerinin kumarhanelerinde bile sadece yaşlı teyzeler bulunur ve genellikle oksijen tüpü ve yaşam destek üniteleri ile birlikte dolaşırlar. rezildir, pisliktir, o tarafa yol düşerse en azından ocean city'e geçilip bir-iki insan görülebilir.


    (nickolsunberigelsin - 30 Temmuz 2012 17:53)

  • comment image

    bruce -the boss- springsteen'in benim için de en harika şarkısıdır. en harika diyorum çünkü bu ulu adamın her şarkısı ayrı bir harika. şimdi atlantic city isimli bu muazzam parçaya gelelim. bu şarkı sözleri ve müziğiyle zaten çok komplike bir yapıya sahip değildir. sözleri sıradan insanın yaşamına dair şiirlerini hatırlatıyor bana nazım hikmet ustanın. şimdi diyeceksiniz ki "nazım'la bruce'un ne alakası var?". evet bir alakaları yok belki ama bu şarkının sözleri o kadar hayata dair ki aklıma ister istemez nazım hikmet'in şiirlerini getiriyor.

    atlantic city new jersey'nin atlantik kıyısındaki kumar, içki ve, haliyle, mafya merkezidir. şarkının ilk dizesindeki "the chicken man" philip testa adlı bir mafya babasının lakabıdır. testa 15 mart 1981 tarihinde, güney philadelphia'da 56 yaşındayken evinin verandası bombayla havaya uçurularak öldürülmüştür. şarkıya da patron bu olaya göndermede bulunarak giriyor ve diyor ki "well they blew up the chicken man in philly last night now they blew up his house too". bu ilk dize ve ardından gelen birkaç dizeyle de içinde bulunulan kentin ya da ortamın ne kadar kirlenmiş ve tehlikeli olduğunu anlatıyor. şarkının merkezinde bir çift var ve şarkının sözleri adamın kendi sevgilisine anlattığı şeylerdir. ilk dört dizeden sonra nakarat girer ve patron burada "her şey ölür sevgilim bu bir gerçek, ama belki ölen her şey bir gün geri gelir. makyajını yap, saçlarını düzelt ve bu gece atlantic city'de buluş benimle" diyor. ne kadar sade ama hayata dair ve güçlü sözler olduğuna değinmeme gerek yok sanırım. ardından asıl olay başlar. işi olan ama dürüst bir adamın ödeyemeyeceği kadar da borcu olan adamımız çaresizdir. kenti terk etmekten başka yol yoktur onun için. sevgilisine ve kendisine iki bilet alır ve kumların altına dönüştüğü (taşın toprağın altın olduğu istanbul rüyası gibi, kaybetmenin evrensel bir şekli var tabii) yere, atlantic city'e, giderler. fakat atlantic city'de hayatını gelirken ümit ettiği gibi sürdürebileceği bir iş bulamaz. çünkü burada sadece kazananlar ve kaybedenler vardır ve kaybeden ucunda olmamak gerekir bu çizginin. adamımız ise bu çizgiye sürekli kaybedenler ucundan tutunmaktan yorulmuştur artık. o da artık o kirli şehrin kirli ve sonu olmayan işlerinin içine girmek zorunda kalmıştır. mafyanın ayak işlerini yapan ve bir gün erkenden yitip giden biri olmaya namzettir artık. hayat çaresizlik içinde olan bu adamı "the chicken man"lerin dünyasına ve kaderine ortak etmiştir. her şeyden çok sevilen, sevmeye doyulamayan sevgililer ise artık geride kalmıştır, kalmak zorundadır.

    patron'un yorumu ve bu şarkıya yaptığı müzik ise ayrı bir güzeldir. adam sözleri yazmış, yetmemiş müziğini yapmış, yetmemiş bir de böyle bize hiç acımadan güzel güzel yorumlamış. şarkının müziğindeki ve patronun yorumundaki tarifsiz hüzün ise bu hikayeye ve o muhteşem sözlere o kadar iyi gitmiş ki şarkıyı dinlerken insan farklı dünyalara dalıp gidiyor.

    şarkının nebraska albümündeki versiyonu harikulade ama the e street band ile new york city'de verdiği konserdeki yorumu da adamın tüylerini diken diken yapacak cinsten. benim için patron'un ve dünyanın en güzel şarkılarından biridir. saygı, minnet ve hayranlıkla eğiliyorum önünde bruce springsteen. büyük insansın!


    (takyon - 26 Kasım 2012 17:31)

  • comment image

    çok sık söylenmemiş ama şunu da belirtmek gerekir ki bu şehrin kumarhaneleri kadar plajları da turizminde yer tutmaktadır. zira okyanus kıyısındadır ve sahili fena değildir.


    (zombieg - 21 Haziran 2013 21:31)

  • comment image

    son birkac hafta icinde trump plaza ve the showboat dan sonra 2 sene once acilan revel inde kapatilmis oldugu sehir. boylelikle en buyuk kapatilma islemi gerceklesmis.


    (engel - 3 Eylül 2014 06:55)

  • comment image

    tecrube ile sabittir ki atlantic city'ye gidilirse taj mahal'e degil ugramak onunden bile gecmemek lazimdir.. hadi gectiniz ve hatta iceri girdinizve kurtlar gibi acsiniz... icinde ki bombay cafe'den mutlaka ve mutlaka uzak durmaniz ve baskalarini da uzak tutmaniz size ilerde cennet bahcelerinde en guzel hurilerin gelmesine saglayacak tarzda bir sevaptir...

    bu kadar kotu bir servis ve muamele baska hic bi yerde gorulemez herhalde..
    trump'a sikayet etmekten baska care yok...


    (trquaz - 2 Ağustos 2004 21:21)

  • comment image

    belli başlı birçok markanın outletini barındıran şehir.bu markaların birçok ürünü belkide başka yerlerde bulunamayacak kadar ucuza satın alınabilir.bu yüzden new yorkta dahil birçok yerden sırf alısveris ve boardwalkunda yürümek için gelenlere şahit olunmuştur.alışverişe karşı zayıf noktası olan insanlar için fazlasıyla zararlı olabilir çünkü bütün outletler aynı cadde üzerinde oldugundan ardı ardına birisine girip birisine çıkmaktan kafayı çizdirebilir bu memleket.


    (soulbrk - 21 Mart 2006 01:40)

Yorum Kaynak Link : atlantic city