Birdman of Alcatraz (~ Alkatraz kusçusu) ' Filminin Konusu : Robert Stroud ömürboyu hapse mahkum edilir. Bir gün kaldığı hücreye yaralı bir kuş gelir ve onu tedavi eder. Zamanla kuşlar konusunda uzmanlaşan Stroud, artık kuşlar konusunda bir eksper olmuştur. Hapishanede zor şartlarda yaşayan Stroud kuşlara daha fazla ilgi göstermeye başlar. Alcatraz'a nakledilen Stroud, burada da kuşlara olan ilgisinden vazgeçmeyecektir.
Ödüller :
The Train(1964)(7,9-12195)
Seven Days in May(1964)(7,9-12087)
Elmer Gantry(1960)(7,8-9068)
From Here to Eternity(1953)(7,7-38836)
Atlantic City, USA(1980)(7,4-13261)
The Professionals(1966)(7,4-12055)
The Crimson Pirate(1952)(7,3-5117)
Gunfight at the O.K. Corral(1957)(7,2-12163)
Trapeze(1956)(6,9-3730)
The Young Savages(1961)(6,9-2193)
All Fall Down(1962)(6,9-1493)
The Gypsy Moths(1969)(6,4-1526)
Venedik Film Festivali : "San Giorgio Prize"
Venedik Film Festivali : "Volpi Cup-Best Actor"
BAFTA : "BAFTA Film Award-Best Foreign Actor"
alcatraz'ın lanet edilesi ortamında, camına konan bi yaralı kuşu, alıp tedavi eden ve onunla arkadaş olan bi adamın hüzünlü hikayesidir... burt lancaster oynuyordu. telly savalas'da arkadaşıydı bu kuşçu'nun... bittiğinde bayaa etkilendiğimi hatırlıyorum, sürekli aradığım bi filmdir, ayrıca gerçek bi hikâyeydi sanırım; alcatraz ile ilgili tüm filmler gerçeğe dayanıyor, nereye waracak, dur baqalım...
(cyrano - 20 Şubat 2000 19:29)
izlenesi filmlerdendir. --- spoiler ---yarım mil boyunca herhangi bir köşe dönmeden yürüyebileceğim cümlesi ile özgürlüğün bambaşka bir tanımı yapılmaktadır--- spoiler ---
(kol pacino - 5 Kasım 2007 16:55)
filmin ilginçliği filme konu olan kişinin film çekilirken hala hayatta ve hala hapiste olmasıdır. yani stroud yaşarken efsane olmuş fakat bu ona özgürlüğünü kazandıramamış, filmden yaklaşık bir sene sonra bir hapishanede ölmesine engel olmamıştır.
(oz ssg - 12 Nisan 2009 14:24)
1962 yapımı john frankenheimer filmi. 147 dakika siyah beyaz. thomas e. gaddis'in "robert stroud : the birdman of alcatraz" isimli 1955 tarihinde yayınlanan kitabına sadık kalınarak gerçekleştirilmiştir
(tarator - 27 Ocak 2003 10:05)
küçükken izlediğimde hapse girip bilimadamı olmaya karar vermeme neden olan film. filmin adı alkatraz kuşçusu ama adam daha önce başka bir hapishanede kuş yakalayıp kuşbilimci oluyor, daha sonra alkatraz'a naklediliyor ve orada kuşlarla ilgilenmesi yasaklanıyor.
(bindokuzyuzseksendort - 27 Ocak 2003 10:41)
her açıdan muhteşem bir film. özelikle bir kuşun yumurtasının kabuğundan hayata merhaba deyişi saniye saniye bir belgesel gibi verilmiş.hapishane ortamının gerçekliği sizi her an ürpertmeye yetiyor.bu film her izleyişimde kelebek filmiyle birlikte bana özgürlüğün kıyaslanamaz ağır bedelini ve değerini hatırlatıyor.
(afrozist - 4 Mayıs 2012 21:01)
--- spoiler ---stroud'un(burt lancester), başlarda oedipus kompleksi içinde sanacaktım ki anasına resti çekince ayrıca takdirimi kazanmıştır. ayrıca filmde biraz buruk da olsa gülümseten bir feto gomez karakteri vardır. not alına.--- spoiler ---
(adladin - 8 Eylül 2012 22:31)
eğer arnavut şevket'i tanıdıktan sonra okunulursa, kitaptaki robert stroud karakteri yerine direk arnavut şevket yereşir. kuş ve kuşçuluk için bir ömür harcamak. insan bazen bazı adamların herhangi bir meşgâleye bir ömür vermesine imrenmiyor değil.bazen bazı kitapların elinize nereden ve nasıl geçeceği hiç belli olmuyor. ve bu değişik yollardan elinize gelen kitaplar hakkaten değerli oluyor. benim askerdeyken okuduğum en güzel kitaptı. tadı hâlâ damağımda. "eee, ne sikime edebiyat yapıyon, açıp bi daha okusana ibine" diyenler çıkacak. o hava bir daha yakalanmıyor yavv, rahatsız sikik yatak, 4- santim yüksekliğinde yastık, horlama sesi, dışardan gelen bağrışmalar falan. (yazar burada dostotevski gibi betimleme yapmaya öykünmüş ama görüldüğü üzere bi sike benzememiş)askerden dönüyoruz, ama şansımı sikeyim ki benden sadece yol izni 1 gün fazla olduğu için 1 gün erken terhis olan arkadaşlar paşalar gibi otobüsüne, uçağına atlayıp giderken piyango bize vuruyor ve ktm denilen siktimin olayını tecrübe ediyoruz. askerliği bitirdiğimiz yerdeki uzun dönem arkadaşlardan biri "abi, al sen okumayı seviyorsun" diyerek bana bir kitap veriyor. kitap şu 70-80 sayfalık pembe dizi kitaplarından biri. evren benimle dalga geçiyor (lafa bak, tam bir ekşici piç gibi cümle kurdum hee)neyse ktm birliğine geldik, hareket edecek otobüs ertesi gün yola çıkacakmış ve 1-2 gün sağda solda takılacağız. kantine gittik bi baktım okuma köşesi var. (benim askerlik yaptığım yerde yoktu) hemen o tarafa yöneldim. ama kitapların hepsi sikten götten gazetelerin verdiği acayip acayip kitaplar. yok altın kitaplar serisi, vay efendim ansiklopediler vb. gibi. dünya klasiklerinden 5-6 tane var ama 3'ü benim okuduğum, diğerlerinin de içi dışı eksik. (amiyane tabirle anası sikilmiş) neyse kitapları çaresizce ve ümitle karıştırırken bir tane kırmızı ciltli kitap buldum. okumadığım bir kitap ve sayfaların hepsi tam.okumaya başladım, kitabın yarısına geldim uykum geldi yattım, küüt sabah bi haber geldi "hemen toplanın yola çıkıyoruz" diyorlar. "la olm, daha kitap bitmedi lan" diyemiyoruz. kitabı aldığım kantine gidiyorum ve kitaplıktan sorumlu askerle "pazarlık nasıl yaparım" diye düşünüyorum. askere "ya, birader bu kitabı nasıl alırız" falan dedim, "abi onlar bize zimmetli şemistan komutan eksik olduğunu bi anlarsa beni siker siker çoğaltır" diyor. anlıyorum ki bu "şemistan" denilen komutan askere ızdırap olanlardan biri. sonra aklıma birden bi fikir geliyor:- "birader bu kitaplar size sayı olarak mı zimmetli yoksa isim isim mi zimmetli?" + "sayıyla zimmetli"yani çocuğun üstüne kitaplığın içindeki 50 kitabı isim isim olarak değil de 50 tane kitap olarak zimmetlemişler.- "birader, ben buraya 1 kitap koyayım, bu kitabı alayım olmaz mı?+ "olur abi, niye olmasın"pembe dizi serisinin kitabı ile alkatraz kuşçusunun muhteşem değiş tokuşu gerçekleşiyor. "zaten askeriyede kim siker alkatraz kuşçusunu diyorum, "pembe dizi kitabı askeriye kitaplığının güzelliğine güzellik kattı" diyorum, "o kitaplığı daha çok açtı" diyorum, "çok şık oldu" diyorum, "yakıştı kitaplığa" diyorum.*
(zemin yesil 12 yildiz 3 ok sari - 2 Kasım 2013 12:44)
insanı alıp biyerlere götüren filmlerden. ayrıca bir cumartesi akşamını değerlendirmek için harika bir yöntem oldu.ne zaman böyle bir film seyretsem ya ahşap köprü yapıp havaya uçurmak, yada hapse girip göğsüme kelebek dövmesi yaptırmak istemişimdir. hala da isterim. (bkz: robert stroud)
(purp - 17 Nisan 2004 22:54)
halen yaşıyorken çekilen filmde mahkum robert franklin stroud'in bu filmi izlemesine izin verilmemesi içimi acıtan bir ayrıntı.
(cav - 5 Ekim 2014 23:08)
(bkz: alcatraz kuşçusu)
(atlantis - 11 Haziran 2004 04:56)
an itibariyle cnbc-e'de izlenebilen film.
(n8 - 9 Nisan 2015 22:10)
cnbc-e'den şu anda izlenebilecek film. yapacak başka bir işiniz yoksa kalkın ve izleyin, pişman olmazsınız. ben birkaç kere izledim, onun için oturuyorum hala. :)
(banasorsevgilikari - 9 Nisan 2015 22:23)
filmin belki en etkileyici sahnelerinden biri de tabulaştırdığı, uğruna kavgalar ettiği annesini hayatından sonsuza dek çıkardığı bolumdur. annesinin ona kıskanclık nedeniyle sırt çevirmesi (belki de hapisten kurtulmasını sağlayabilirdi ama yapmadı.) alkatraz kuscusunu derinden yaralar. annesiyle ipleri kopardığı sırada iyi yürekli gardiyana annesinin resmini yakarken sarf ettigi bir söz vardır ki içimde hâlâ yara: "anne kaplanlar sinirlendiklerinde ne yaparlar bilir misin? çocuklarını yerler!"
(hyrie - 11 Nisan 2015 16:10)
"bana çok uzun bir zaman önce söylediğin bir şeyi asla unutmayacağım: “nasıl davranman gerektiğini düşünüyorsak, ona uyacaksın”. ve 35 yılda bu düşüncenden bir milim ayrılmadın. mahkumlarının dışarıya bir kukla gibi ve senin dayattığın değerlerle, senin uyum anlayışın ile, senin istediğin davranış alışkanlıkları ve hatta senin ahlak anlayışın ile çıkmalarını istiyorsun. işte bu yüzden bir başarısızlık örneğisin harvey, sen ve tüm hapishane sistemi; çünkü mahkumların hayatlarındaki en önemli şeyi, kişiliklerini çalıyorsun onlardan”
(hyrie - 11 Nisan 2015 16:27)
şu anda e2 kanalında yayınlanan muhteşem ötesi film. defalarca izlesem bile asla sıkılmayacağım bir film. burt lancaster, robert stroud rolüyle muhteşem.
(jborne - 9 Mayıs 2015 00:05)
harika bir film. işin ilginç yanı izlenen bütün hapisane filmleri insanı hayata bağlıyor, herhalde bunun sebebi değerini bilemediğimiz * bir şeyi bize sunmaları.
(darknum - 22 Ağustos 2004 18:31)
john frankenheimer yönetmiştir.
(huzursuz - 2 Şubat 2005 03:05)
bir film, kitap ya da hayat hikayesi değildir, başlı başına bir destandır. insanlara hayallerini sorduğunuzda, dünyayı gezmek, paris'i görmek, bilim adamı olmak filan gibi şeyler duyarsınız. yine bunları söyleyen insanların neredeyse tamamı için anlam, hayalini kurdukları şey ne ise onunla özdeştir. ki bu anlayış, bence bütün hayatın heba edilmesi anlamını taşımaktadır. bir odada bir ömür yaşayan bir insan, bütün hayallerini gerçekleştiren başka bir insandan daha anlamlı bir hayat yaşayabilir. alkatraz kuşçusu bize bunun bir kanıtını sunuyor: - serbest kaldığınızda modern dünyaya adapte olabileceğinizi düşünüyor musunuz?- neden? modern dünyanızı bu kadar özel kılan şey nedir, evlat?
(bira icelim - 12 Temmuz 2017 11:36)
burt lancaster'in oynayıp beni canlandırdığı john frankenheimer filmi...
(robert stroud - 3 Temmuz 2005 19:41)
Yorum Kaynak Link : birdman of alcatraz