Çıkış Tarihi     : 30 Ağustos 2019 Cuma, Yapım Yılı : 2019
Türü                : Cinayet,Drama,Fantazi,Gizemli,Heyecanlı
Taglar             : peri,cinayet,ırkçılık,genelev,Kurtadam
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Amazon Studios , Legendary Television , Stillking Films
Yönetmen       : Thor Freudenthal (IMDB)(ekşi), Jon Amiel (IMDB)(ekşi), Anna Foerster (IMDB)(ekşi), Andy Goddard (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Travis Beacham (IMDB)(ekşi),Peter Cameron (IMDB),Ian Deitchman (IMDB),René Echevarria (IMDB)(ekşi),Marc Guggenheim (IMDB)(ekşi),Kristin Rusk Robinson (IMDB),Stephanie K. Smith (IMDB)
Oyuncular      : Orlando Bloom (IMDB)(ekşi), Cara Delevingne (IMDB), Simon McBurney (IMDB)(ekşi), Tamzin Merchant (IMDB)(ekşi), David Gyasi (IMDB)(ekşi), Andrew Gower (IMDB), Karla Crome (IMDB)(ekşi), Arty Froushan (IMDB), Indira Varma (IMDB), Jared Harris (IMDB), Jamie Harris (IMDB), Tracey Wilkinson (IMDB), Alice Krige (IMDB), Maeve Dermody (IMDB), Anna Rust (IMDB), Scott Reid (IMDB), Waj Ali (IMDB), Caroline Ford (IMDB), Mark Lewis Jones (IMDB), James Beaumont (IMDB), Leanne Best (IMDB), Ariyon Bakare (IMDB), Brian Caspe (IMDB), Jim High (IMDB), Cornelius Booth (IMDB), Sinead Phelps (IMDB), Theo Barklem-Biggs (IMDB), Ronan Vibert (IMDB), Chloe Pirrie (IMDB), Dejan Bucin (IMDB), Dan Cade (IMDB), Badria Timimi (IMDB), John Poston (IMDB), Anthony Kaye (IMDB), Issy Stewart (IMDB), Mina Andala (IMDB), Ian Hanmore (IMDB), Christian Dunckley Clark (IMDB), Gregory Gudgeon (IMDB), John Comer (IMDB) >>devamı>>

Carnival Row ' Dizisinin Konusu :
Dizi, kaos ortamının hakim olduğu Victoria döneminde geçiyor. Aslında ülkede barış söz konusu fakat yerliler, göçmenler ve efsanevi yaratıklar arasındaki barış diken üstündedir. Bu arada ortaya çözülemeyen bir cinayet çıkar. İşte Orlando Bloom tarafından canlandırılan Rycroft karakteri de burada devreye giriyor. Öldürülen kişi bir dansçıdır ve göçmendir. Yani hayatı çok kıymetli değildir fakat polis müfettişi Rycroft, olayın peşini bırakmaz ve soruşturmayı derinleştirir. Elbette her derinleşen soruşturma gibi, bu da onu pek de hayırlı olmayan bir tünelin sonuna götürecekti


  • "yapım ekibi iyi, oyuncular iyi, viktorya döneminde geçmesi de süper. penny dreadful'u hatırlattı şahsen, umarım yaz dönemi dizi boşluğuna ilaç gibi gelir."
  • "benimki de dahil uzun yorumlari okumaya usenip diziyle ilgili kisa bir aciklama bekleyenler icin tanim yapayim:fantastik bir dunyada ve viktorian doneminde gecen distopik bir steampunk seruveni.."
  • "2019 yılının en güzel dizisi.. son dakka geldi ama güzel geldi. mülteci hikayesi ve cesaret üzerine kurgulanan akıl dolu fantastik bir iş.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    fantastik öğeleri sevenler için harika bir dizi. yani prime da değil de netflixte yayınlansa yer yerinden oynardı. witcher gibi bir hayal kırıklığının 95 sayfa konuşulup bu dizinin 5 sayfa konuşulması çok ilginç. muhtemelen daha kimsenin haberi yok, ben de zaten yeni izledim. yani görsel efektlerin güzelliği, yaşattığı çağ, hissettirdiği duygular, uyandırdığı merak... tamamı ile witcher'dan üstün bir yapım. neden sürekli witcher ile karşılaştırıyorum şu sebepten dolayı; ikisi de aynı senede çıktı ve ikisi de fantastik yapım. dizide tek kötü şey cara'nın ağlamayı becerememesi. bir pazar günü 13:00 de başlayıp bütün sezonunu akşama kadar bitirdim. merakla ikinci sezonunu bekliyorum.


    (warmonger2 - 11 Mart 2020 13:38)

  • comment image

    cok basarili yapim. ozellikle the boystaki gibi ama farkli temalar ustunden yozlasma ve guc iliskisinin goz onune serilmesi cok basariliydi.

    oyunculuk performanslari ise sizi o dunyanin icine cekmekte.

    dizinin en basarili buldugum noktasiysa, dizinin hicbir noktasi ve hicbir yer salt iyilikten veya kotulukten ibaret tasvir edilmemis, kotulukle iyilik kavramlarinin mumkun oldugunca icice ve zaman ekseninde her mekan icin agirliklari degisken tasvir edilmesi ile karakterlerin derinlikleri (bazi yan karakterler haric, ama o kadar olsun) izleyicinin dizideki dunyanin varligina inanmasini da kolaylastiriyor.

    --- spoiler ---

    ..

    dizide political justice warrior’larla adeta alay edercesine, irksal dislanmaya asiri duzeyde kendi babasi tarafindan bile maruz kalmis ve kendi oz annesi de maruz kalmis sophia longerbane’in gucu eline alinca cok daha kati bir irkciligi disa vurmasi, bu tutumun belirli bir kesimin belirli bir baska kesime karsi olan tutumundan ziyade insan dogasinda yer alan bir cirkinlik oldugu seklinde yorumladigim oksimoronun disavuruldugu meclis konusmasi cok basariliydi.

    ---
    spoiler ---

    ırkcilik, nefret, yozlasma ve gucu eline alinca sapitma kavraminin ait olunan irktan ve kesimden bagimsiz bir durum olarak insanoglunun benligine kazinmis mucadele etmesi gereken bir kotuluk oldugu mesajini aldigim icin ayri bir paragraf acmak istedim bu sahneye. her diziye sevisen afro-amerikan gay ciftler koyarak cozulebilecek veya sirf sirin gorunmek icin yillardir kizil sacli olarak tanidigimiz bildigimiz hizli kosan super kahramanlari siyahi yaparak cozulebilecek bir konu degil alt mesajini vermek istemislerse ne mutlu bize. (her ne kadar senaristler yine bu ogeleri serpistirmek zorunda kalmis izlenimi verseler de)

    tabii belki de benim olmasi gerektigini dusunup,izledigim fantastik dunyanin etkisine kapilarak naifce zihnimde varsaydigim/yarattigim bir mesajdir bu ve gercegin tam tersine hatali bir cikarim yapiyorumdur aslinda, kim bilir..


    (caysizadam - 1 Eylül 2019 14:44)

  • comment image

    benimki de dahil uzun yorumlari okumaya usenip diziyle ilgili kisa bir aciklama bekleyenler icin tanim yapayim:

    fantastik bir dunyada ve viktorian doneminde gecen distopik bir steampunk seruveni..


    (caysizadam - 2 Eylül 2019 15:19)

  • comment image

    ilk olarak ciddi anlamda güzel ve kaliteli bir dizi. imdb puanı şu an için 8.1.

    ancak bu dizi fotoğraflarda ve fragmanlarda görüp de zannettiğiniz ve beklediğiniz yakışıklı ve güzel perilerin uçup kaçıp, büyü yaptığı alışıldık young adult fantasy dizilerinden değil. yine ortam olarak benzetilmiş ne victoria dönemini anlatıyor, ne de başrol oyuncusu dedektif ve cinayetler var diye bir dedektif öyküsü. o yüzden iki fotoğrafla böyle beklentilere girmiş insanların aşırı sığ yorumlarını okudum. böyle bir beklentideyseniz hiç seyretmeyin bu diziyi. zaten bu beklentide olanlar sıkılıp bırakmış 1-2 bölümde.

    efendim nedir peki bu dizinin özelliği, türü nedir? wikipedia'da tür olarak urban fantasy, neo-noir ve politics olarak tanımlamış.

    evet bu dizi ciddi ciddi politik bir dizi. burgue isimli bir şehirde geçiyor. bu şehrin sakinleri insanlar. dizinin yarattığı dünyada insanların dışında periler (fae), keçi insanlar (puck ya da faun), centaurlar ve troll gibi değişik yaratıklar var. bu şehirde ülkeleri işgal altında olan periler ve faunlar mülteci konumundalar. perilerin uçabilmek dışında hiç bir özellikleri yok. uçup kaçmaya çalıştıklarında da insanlar tüfekle aşağı indiriyorlar onları. mülteci konumundaki epey fakir durumda olan, insan dışı ırklar oldukları için de iyice dışlanan periler ve faunlar şehrin fakir yerlerinde perişan halde yaşıyorlar. en kötü işlerde çalışıyorlar. peri kadınlar egzotik kadınlar olarak genelevlerde çalışıyor, faunlar ise uşaklık, ayak işleri gibi işlerde insanlara hizmet ediyor. ırklar arası iletişim, ilişkiler kesinlikle yok. insanlar kendilerini diğer yaratıklardan üstün görüyor ve mültecilerden rahatsızlar. şehrin yönetimindeki politikacılar arasında da önemli bir sorun mülteciler.

    anlayacağınız beklediğiniz, bildiğiniz fantastik bir ortam yok. periler, faunlar ve diğer yaratıklar sembolik olarak ırk ayrımı, din düşmanlığı, sınıf ayrımı, savaş, pislik politikacılar, mülteciler sorunu gibi yüzyıllardır yaşadığımız ve kolay kolay da kurtulamayacağımız sorunları anlatmak için kullanılıyor. olaylar çok ağır akıyor, parlementoda geçen uzun sahneler var.

    bu tip sembolik göndermeli bir dizi istemiyorum diyebilirsiniz. haklısınız ama daha dün ingiltere parlementosunda başında türbanlı bir sih milletvekili başbakan boris johnson'a hitaben konuşma yapıyordu. bu parlementoda dahi başımda türban olduğu için senelerdir dalga geçiliyor benimle. kafasında havlu olan adam, taliban vs vs denildi, müslümanlarla alay edildi. başbakanın bu ırkçı, aşağılayıcı söylemi bırakması lazım artık diye konuşma yaptı. (buyrun seyredin https://www.facebook.com/watch/?v=619597425233590) işte bu sorunlar medeniyetin beşiği denilen ingiltere, fransa, abd gibi yerlerde çok canlı bir şekilde yaşanıyor. avam kamarasında milletvekili olan bir insan bile bu ayrımcılığı yaşıyorsa bu tip dizilerin, çalışmaların daha çok yapılması lazım ki insanların kafasına bazı şeyler dank etsin.

    kahramanlarımız orlando bloom'un oynadığı seri cinayetler üzerinde çalışan bir dedektif. (tam kara film standartlarına uygun olarak orlando bildiğiniz kimseye eyvallahı olmayan humprey bogart tarzı bir dedektif.) orlando'nun eskiden ordudayken köylerinde kaldığı sırada aşk yaşadığı bir peri kızı, işgal altındaki ülkelerinden kaçarak bu şehire mülteci olarak gelen ve genelevde çalışmaktan başka çareleri olmayan peri kadınlar, evlerde uşak hizmetçi, fabrika işçisi gibi düşük gelirli işlerde çalışan faunlar, şehrin başbakanı ve ailesi, muhalefet partisi başkanı ve ailesi, şehrin zengin burjuva kesimi, fakir düşmüş bir burjuva aile, zamanında sahiplerinden kaçan faunları yakalayıp para kazanan sonrasında alıp yürüyüp zengin olan kendisini şehrin insan burjuva sınıfına kabul ettirmeye çalışan faun komşuları.

    oyuncular, kostümler, makyaj, şehrin ortamı gerçekten çok kaliteli . kaliteli bir dizi seyretmek isteyenlere öneriyorum. biraz sıkılacağınız sahneler var ama son bölümlerde iyice açılıyor dizi. konu daha çabuk akıyor.


    (mea maxima culpa - 6 Eylül 2019 16:23)

  • comment image

    biraz the expanse ve azcık game of thrones tarzı politik dram, aşk ve gurur'daki toplumsal yapılar ve hatta kısmen karakterler, bolca iskandinavya, roma ve antik yunan mitolojisi, lovecraftian bir atmosfer ve canavarlar, viktorya devri bir arka plan, sherlock holmes'e yaraşır cinayetler ve nihayet kendisini hobbit filmlerinde bulmanın depresyonunu atlamayınca okunu bırakıp saçlarını kestiren ve siyaha boyatan legolas.

    bu saydıklarımdan 3 veya daha fazlasını seviyorsanız izleyin, pişman olmayacaksınız.

    ayrıca diziyi ne zaman izlesem the sinking city isimli oyunu oynayasım geliyor.


    (umth - 6 Eylül 2019 21:13)

  • comment image

    orlando bloom gerçekten yine karaktere çok yakışmış. dizi son derece güzel. önceki entrylerde belirtilenler gibi her ne kadar fantastik öğeler içeriyor olsa da konu ve dizideki sorunlar günümüz sorunlarıyla aynı. politika aynı. ayrıştırma, ırkçılık aynı. işte bunları ve her ırkın -fantastik dahi olsa- bunlarla mücadele ve sorunlarını anlatıyor.

    mesela periler o kadar güzel ki; onların bu güzelliğiyle dahi ırkçılığa maruz kaldığı ve gerçek hayatta peri diye bir ırk olsa yine böyle olacağı gerçeği çok üzücü. herkes refah içinde bile olsa insan ırkı sırf uçabiliyor diye yine perilere zulüm ederdi, ne yazık ki.


    (budaboyle - 7 Eylül 2019 14:45)

  • comment image

    2019 yılının en güzel dizisi.. son dakka geldi ama güzel geldi. mülteci hikayesi ve cesaret üzerine kurgulanan akıl dolu fantastik bir iş..


    (ucs - 8 Eylül 2019 13:14)

  • comment image

    güzel dizi. başlarda sadece fantastik ögelerin bir araya geldiği aşk temalı bir dizi sanırken sonlara doğru aslında işin politika, siyaset, ırkçılık, ayrımcılık temalarını da çok net görüyoruz. bu anlamda izleyiciye her şeyden biraz harmanlayarak seyir zevki yüksek bir dizi izlettiler. 2.sezon yine artarak politika ve ırkçılık üzerinden gidecektir. oyunculuklara gelecek olursak; orlando güzel oynuyor ona lafım yok, jared harris nerede oynasa izlerim diğerleri de iyi ama cara ahh cara. yani tamam güzel ama o kabız oyunculuğu beni deli ediyor. mimiklerini geçtim ses tonlaması bile çoğu yerde aynı. neyse dizi güzel katlanacağız.


    (vertigoo - 18 Eylül 2019 13:35)

  • comment image

    ne yazık ki the witcher 'ın göklere çıkartıldığı yerde sesini duyuramamış gibi görünen başarılı dizi. halbuki 2019'un en iyi iki fantastik dizisinden biri. diğeri için (bkz: his dark materials)

    prodüksiyon o kadar başarılı ki hem steampunk bir atmosfer, hem victoria dönemi havası hem de masalsı bir resim çizmeyi başarabilmiş ve detaylar hiç sırıtmamış. ikinci sezon için beklemedeyim.

    ekleme: her ne kadar bilimkurgu olsa sa (bkz: the mandalorian)'ı da unutmamak gerek elbette


    (spellsword - 1 Ocak 2020 09:05)

Yorum Kaynak Link : carnival row