Essential Killing (~ Ölümüne Kaçis) ' Filminin Konusu : Afganistan’da Amerikalı askerler tarafından yakalanan Mohammed (Vincent Gallo), Avrupa’da bilinmeyen bir yerdeki bir cezaevine gönderilir. Bindirildiği araç kaza yapınca özgürlüğüne kavuşur ve evi olarak bildiği çölden kilometrelerce uzakta, kar altındaki ormanda kaçmaya başlar.Resmen var olmayan bir ordu tarafından acımasızca izlenen Mohammed, hayatta kalmak için öldürmekten başka çaresi kalmadığını görür. Film boyunca tek bir söz bile etmeden fiziksel olarak oldukça güç bir rolün altından kalkan Vincent Gallo, bu rolüyle geçen seneki Venedik Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne uzanmıştı...
Ödüller :
Buffalo '66(1998)(7,5-42133)
Deep End(1971)(7,3-4452)
Hollywood Salome(1998)(7,2-91)
Promises Written in Water(2010)(7,0-135)
Le départ(1967)(6,9-554)
Cztery noce z Anna(2008)(6,8-1577)
La leggenda di Kaspar Hauser(2013)(6,7-1139)
1989(2009)(6,6-28)
11 minut(2015)(5,7-1485)
Jinrui shikin(2013)(5,4-93)
The Brown Bunny(2003)(5,0-12732)
Venedik Film Festivali : "Volpi Cup-Best Actor"
Venedik Film Festivali : "'CinemAvvenire' Award-Best Film"
Venedik Film Festivali : "Special Jury Prize"
jerzy skolimowski' nin yazip yonettigi polonya yapimi ilginc bi film.afganistan'da yakalanan bi gerillanin, tutsaklik ve kacis oykusunu konu aliyor. vincent gallo tarafindan canlandirilan mohammed isimli karekter, tamamen tesadufler uzerine kurulu bi senaryo etrafinda ilerliyor. oldukca gercekci cekimler, etkileyici oyunculukla birlesince, gercekten ilginc bir yapim ortaya cikmis. kafa dagitmak icin degil de, karda kista ayakta kalma mucadelesine, yokluk hissine, yakinen tanik olmak icin izlenebilir. 6/10
(angster - 4 Mart 2011 23:10)
the pianist havası olan film. tabi her zaman mutlu son olmuyor.
(komron - 3 Nisan 2011 21:39)
vincent gallonun hem kaçıp hem de g.t korkusuna vakit kaybetmemek için konuşmaya bile fırsat bulamadığı film.doktor richard kimbleın kaçağını anımsatsa da gallo, venedik film festivali’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü almış bu filmle.velhasıl bazı uyumayı engelleyici sahneleri olsa da sanatsal açısı fazla olduğu için öyle denize bakan yalnız adam kıvamı fazla gelmiş.bu bilinir ve ona göre seyre dalınırsa problem yok.edit: vincent gallo,konuşmaya fırsat bulamadığından değil bariz sağır ve dilsiz olduğundan konuşmuyormuş.tosantosun'un yalancısıyım.
(fteotdgs - 3 Nisan 2011 23:35)
hikayeyi afganistan'da başlatmak, karikatürize bir taliban militanı yaratmak, bir hapishane sekansı çekmekle bu işler olmuyor.. filmin çoğu yerde "politik gerilim.." olarak tanımlanmasına da karşıyım, zira karşımızdaki film, politik bile değil.. son dönemin trendinden bir-iki görseli filme koymakla bu işler yürümüyor malesef..(http://yucitek.blogspot.com/…essential-killing.html)
(ug tek - 14 Nisan 2011 16:12)
üzerine konuşmak için ilginç bir film, filiz hoca'nın conversation piece dediği objeler gibi belki. imdb'de vincent gallo'nun oyunculuğundan övgüyle sözetmişler. hiç ortadoğulu görmedikleri için belki de, vücut dili falan olmuyo ki. neyse, film aslında politik değil "hayvansı" bir hayatta kalma öyküsü. ilk sahnelerden sezdiriyor zaten bunu ama plot'u okuyan ister istemez yanılıyor. zaten, "guantamano'dan geçerken avrupa'ya uğradık" pek gerçekçi değil ama önemli de değil önemli olan filmin atmosferine girmek ve onu okumak.peki plot niye var belki de "güncel bir savaşın temelinde onu sürdüren şey"in kadim birşey olduğunu vurguluyor olabilir. o kadim şeyi ileri oyuncakların dünyasında prova etmeye çalışıyor olabilir.filmi okumak örneğin, belki de herşey emmanuel seigner bir çeşit "çağırması" adamı.türkçe ismi can havli olabilir.
(sali - 23 Nisan 2011 13:45)
kurgusu sıfır olan filmlerden. ne konusu, ne de karakteri bir türlü saramıyor sizi. olmamış. ayrıca mümkünse ortadoğulu karakterler batılı oyuncular tarafından canlandırılmasın.
(ayanux - 5 Ağustos 2011 21:22)
(bkz: ilk on dakikasında ne bok yedim ben dedirten film)
(alice in sourland - 22 Eylül 2011 00:28)
hayatımda bir filmden ve yönetmenden hiç bu kadar nefret etmemiştim.film ilk saniyesinden son saniyesine kadar gereksiz bir gürültüyle doldurulmuş. susmayan helikopter sesleri, aşırı seviyedeki telsiz konuşma sesleri...adam inin cinin top oynadığı dağlarda yürüyor ama arkadan gelen aptal bir fon sesi; sanki camı tırmalayan bir kedi...adamın ayak seslerini bile öyle bir hale sokmuşlar ki insan " yürüme lan yerinde dur" diyor. ne kadar özen göstermişler arkadaş seslerle gerilim verme işine. bu gereksiz gürültü kullanımı yerine biraz filme odaklansalarmış güzel olacakmış.kulaklarını seven bir insanın kesinlikle izlememesi gereken zaman kaybı filmlerden birisi.sesler dışında da hiçbir numarası yok filmin.
(gozo - 13 Kasım 2011 02:14)
bomboş bir film.
(groundctrl - 19 Kasım 2013 22:33)
2010'un mar del plata film festivali'nde golden astor ödülünü kazanmış yapıttır.30. uluslararası istanbul film festivali'nde 'ölümüne kaçış' adıyla gösterilmişti.
(uzunada1969 - 10 Mayıs 2014 18:27)
Yorum Kaynak Link : essential killing