Ballada o soldate (~ Askerin türküsü) ' Filminin Konusu : Alyoşa Skvortsov (Vladimir İvaşov) annesi (Antonina Maksimova) ile vedalaşamadan savaşa katılan 19 yaşında telsizci bir Sovyet eridir. Faşistlerin bir tank saldırısı sırasında tek başına iki faşist tankını havaya uçurarak generali (Nikolay Kryuçkov) tarafından madalya ile ödüllendirilir. Ancak Alyoşa Generalinden madalya yerine annesini görmek için iki günlük izin ister. Köye dönüp evlerinin çatısını tamir etmek, annesi ile vedalaşmak istemektedir. Alyoşa için eve gitmek o kadar kolay olmayacaktır.
Ödüller :
V boy idut odni 'stariki'(1974)(8,5-3795)
Letyat zhuravli(1957)(8,3-12606)
Voskhozhdenie(1977)(8,3-5144)
A zori zdes tikhie(1972)(8,3-3057)
Sudba cheloveka(1959)(8,1-2359)
Moskva slezam ne verit(1980)(8,1-9834)
Oni srazhalis za rodinu(1975)(8,1-1881)
Soy Cuba(1964)(8,0-7029)
Beg(1971)(8,0-849)
Neotpravlennoe pismo(1960)(7,9-2602)
Sorok pervyy(1956)(7,7-1191)
Chistoe nebo(1961)(7,2-287)
BAFTA Film Award-Best Film from any Source
yapım yılına, pek bilinmemesine aldırmayın gayet benjamin toschak'lı bi filmdir. elbet tesadüfler; fd'nin 'anladım kral tesadüfler/hiç sevmiyor beni tesadüfler' çizgisinde ilerliyor ve bu doğrultuda yenisinemaizleyicisine gerçekçi gözükmeyebilir. ama yenisinemaizleyicisine bir, gerçekçiliğe iki. film nefis, üstelik dönemine göre aşmış bile diyebilirim. bu filme laf edenin alnını karışlıyor yahut 05314634483 adlı numaradan arayıp kontör istiyorum..` : olamaz mı, olabilir`
(monochrome - 14 Ağustos 2009 22:26)
(bkz: grigori chukrai) in yönettiği ve başrollerini alyosha rolünde (bkz: vladimir ivashov) ile shura rolünde (bkz: zhanna prokhorenko) nun oynadığı film sadece sovyetler birliğinde değil, soğuk savaş koşullarına rağmen batıda da büyük ilgi görmüş ve aşağıdaki ödülleri kazanmıştı1960 cannes film festival - special jury prizebucharest film festival, 1960 - golden wolf for best film5th san francisco international film festival, 1960 - golden gate award for best film and golden gate award for best directorbafta award for best film from any source, 1961bodil awards for best european film, 1961nominated for academy award for writing original screenplay, 1961 - grigori chukhrai, valentin yezhovalyosha ve shurayı canlandıran vladimir ivashov ile zhanna prokhorenko ikisi de 19 yaşında deneyimsiz oyunculardı, fakat yalınlıkları, samimiyetlikleri ve gençlikleri ile filmin başarısına büyük katkıda bulunmuşlar ve bir gecede ünlü olmuşlardı.iki alman tankını yokettiği için ödüllendirilen alyosha komutanından yakınlardaki köyüne gidip annesini görmek için izin alır. film alyoshanın yol boyunca karşılaştıkları çerçevesinde savaşın yarattığı yıkımı betimlemektedir. alyoshanın trende karşılaştığı shura ile arasında başlayan alabildiğine sıcak ve romantik yakınlaşma da böyle bir arka alanda gelişmektedir.
(kritikos - 26 Eylül 2010 13:59)
--- spoiler ---19 yaşında bir çocuk, mucizevî bir şekilde kotardığı izinle cepheden annesini ziyarete gider. yolda aksaklıklar çıkmıştır ve geç kalmamak için annesini ancak birkaç dakikalığına görebilir. anne, oğlunu cepheye kim bilir kaç yıl önce yollamıştır. uzun uzun inceler, yüzüne dokunur. “artık tıraş mı oluyorsun?” der, “sigara içiyor musun?” allah belanızı versin bütün politikacılar, bütün generaller!--- spoiler ---
(mavikarpuz - 17 Ekim 2012 23:36)
bir kaç gündür sovyet/rus sinemasına takmış durumdayım. internet gerçekten büyük nimet; binbir türlü öneri ile karşılaşmak mümkün.bu güzel filmi de bugün izleme şansı buldum.açık konuşmak ve filmin bütün güzelliğini göz ardı edip açık bir yorum yapmak gerekirse yanlı bir film. sovyet ordusundaki her birey neredeyse bir hulusi kentmen. kızılordu iyilikseverler derneği gibi gösterilmiş. ama nedendir bilinmez, hiç rahatsız olmadım bundan. zira hem amerikan filmlerindeki gibi gözümüzün içine sokulan bir propaganda yok, hem de rusların kültürel anlamda dünya üzerinde hiçbir zaman amerika kadar etkin olmamasından kaynaklanıyor bu. "yine mi rus propagandası öeğ" diyebilecek kadar rus propagandasına maruz kalmadık hiç. belki kalsak spielberg ile ilgili yazdıklarımı bu film için de yazabilirdim, bilinmez.filmin kendisine geçelim. giriş sahnesinde alyoshka'nın öldüğünün söylenmesi bence filmin vuruculuğunu azaltmış. aslında güzel düşünülmüş ama keşke o sahne ikiye bölünüp, alyoshka'nın öldüğü filmin sonunda söylenseydi. ciddi manada bir dram yakalanabilirdi bu sayede. ama olmamış; yine de canları sağolsun.onun dışında diyaloglar gayet iyi. trende shura ile alyosha arasında geçen sahneler en baba romantik filme taş çıkarır. çok samimi ve içten olmuş. bu arada sanıyorum ki shura'ya aşık oldum. ama kendisi hakkın rahmetine kavuşmuş, ona da iki fatiha okumak gerekir.neyse, uzatmayayım. bu film dramı da, savaş karşıtlığını da, romantizmi de gayet iyi kotarıyor. izlenmesi gereken filmlerden.
(banagazozalnuri - 18 Ağustos 2013 21:20)
insanın naif yanına bakan, sımsıcak bir film. askerde arkadaşının kendisine verdiği ve eşine ulaştırmasını istediği sabunu verilen adrese götüren ve arkadaşının eşinin bir başka erkekle olduğunu gördüğünde, sabunu vermeyen sahne unutulmaz.
(don camilio - 20 Şubat 2014 13:59)
"savaşın anlamsızlığı, dehşeti, toplum ve birey üzerinde bıraktığı yıkıcı tahribatı gözler önüne sermenin sinemada farklı karşılıkları bulunmaktadır: cephedeki sıcak çatışmaları göstererek savaşın vahşetini vurgulamak, savaş sonrası askerlerin ruhlarında açılan boşluklar, cephenin gerisinde çocuklarının ölüm haberlerini alan ebeveynler, yıkılan aileler… çok yönlü bir yıkım olan savaşın toplum psikolojisindeki onarılmaz yaraları: en güzel yılları çoğu kez hiç uğruna harcanan gençler.alyoşa annesi ile vedalaşamadan savaşa katılmak zorunda kalan 19 yaşında bir sovyet eridir. faşistlerin bir tank saldırısı sırasında tek başına iki tanka hasar verir. komutanı onu madalya ile ödüllendirmek ister. ancak alyoşa madalya yerine annesini görmek için iki günlük izin ister. tek isteği köyüne dönüp evlerinin çatısını tamir etmek ve annesi ile vedalaşmaktır. alyoşa yol boyunca insanlara yardım etmesi dolayısıyla oldukça zaman kaybeder. köyüne/annesine vardığında ise kalacak zamanı kalmamıştır, sadece sarılıp oradan ayrılır. cepheye dönerken annesine geri döneceğim diye bağırır ancak geri dönemeyecektir."yazının devamı için: http://www.cinerituel.com/…i-cukhray.html#more-1897
(budemu - 23 Temmuz 2014 12:10)
sovyet sinemasının tüm kimliksel özelliklerini görebileceğiniz harika bir film. sovyet sinemasına giriş derslerinde koy bu filmi kafi. dönemin yapısı gereği daha pek çok böyle film var aslında. letyat zhuravli bunlara bir diğer örnek. öyle veya böyle bir kamu sinemasından bahsediyoruz zaten. ama bu hiçbir zaman tekdüze filmler demek değil. tam tersine tekdüze filmler hep duvarın diğer tarafından gelmiş. sinema ne tarafta bir ticari ürünse tekdüzelik de orada yol bulmuş kendine doğal olarak. filmde sürekli alt açılar ve karşı açıları kullanılmış. tıpkı bugün artık her biri birer pop-art ikonuna evrilen sovyet propaganda afişlerinde olduğu gibi. neyse buralara daha da dalmadan oyunculara dönmek istiyorum. inanılır gibi değil ama her iki oyuncunun da ilk sinema filmi. kimyanın bu kadar tutması şüphesiz yönetmenin başarısı. ürkek kız rolündeki oyuncu üç sene önce bugünlerde gitmiş. 1 ağustos 2011 günü. hep istediği kanatları çıkıvermiş o gün. haftaya bir sek votka yuvarlayacağım kendisine. let down çalacağım yanında.
(ronesans adami - 26 Temmuz 2014 00:12)
propoganda amaçlı olup olmaması bir yana, tarihi olmayan bir kültürün yapay setlerinden çok uzaklarda, amatör genç oyuncularından gördüğümüz her kareye kadar doğallık akan, duru ve duygu yönü ağır basan bir film. yıllar sonra tekrar izlediğimde fark ettim ki bunda en büyük pay sahnelere anlamını yükleyen bestelerin sahibi mikhail ziv'in (hele ki final epiloguyla).19 yaşında hayatlarının oyununu ortaya koyan gencecik aktörler,(bkz: vladimir ivashov)(bkz: zhanna prokhorenko)anne rolünde (bkz: antonina maksimova)senaryo ve yönetimde grigori chukhrai unutulmasın.
(kolombre - 26 Aralık 2014 00:38)
1959 yapimi sovyet filmi (askerin turkusu). icinde topu topu bir iki dakikalik catisma sahnesi olan, savasi inanilmaz bir sadelikle ve hic propaganda malzemesi kullanmadan anlatmayi basarmis, tum zamanlarin en iyi filmi. trendeki sigara sahnesi unutulmaz. dunyanin tum eline silah tutusturulmus 19 yasindaki alyosha'lari icin yapilmis bir anit.
(denhamtoothpaste - 18 Eylül 2004 19:08)
yönetmenliğini grigori çukray'ın yaptığı savaş karşıtı bir başyapıt..
(justinianus - 9 Mart 2005 23:27)
Yorum Kaynak Link : ballada o soldate