öncelikle herkese her şey için teşekkürler; zaman darlığından ve eve gelip giden insan bolluğundan mesajları cevaplayamadım. tuhaf bir durgunluk geldi çöktü üzerime, sanki tül bir perdenin arkasından izlemeye başladım hayatı. bir bilinmeze gidiyor olmak hareketlerimi yavaşlatırken zamanı hızlandırdı. yokuş aşağı iniyor dakikalar, saat 10.00 olmuş bile. saat 13.00'de çıkacağım yola ve diğer gün 11:00'de planlarıma göre diyarbakır'da olacağım. 22 saat fena değil yolda olmak için.

okuldayken "oo daha hafta sonu var" deyip erteleme huyum şimdi de ortaya çıktı. bir haftadır "daha bir hafta var" diyordum, şimdi de "daha üç saat var" diyorum. askeri alışveriş tamamlandı, bir tek ortopedik taban kaldı. benimle uzun vakit geçiren tüm eşyalarımla tek tek vedalaştım. sevgili defterim molly'e "bir sonraki sayfada askerden dönmüş olacağım, senin için bir sayfanın kalınlığındaki mesafe benim 6 ayıma mal olacak" yazdım. sanırım anlamadı. süperstarlarımı son bir kez giydim, ayaklarım botlara alışmalı artık. fotoğraflara baktım göz ucuyla, denetim masasına dahi girdim. alınan dosyalarımı pas geçmedim.

canım sıkıldı, mesajları okuyup güç aldım. sevildiğimi anladım yüzünü hiç görmediğim, sesini hiç duymadığım insanlar tarafından. uzun senelerdir hayatıma renk katan sözlüğün gri fonuna baktım. yan yana sınava girdiğimiz gencecik çocuğa uzun dönem jandarma komando çıkmış, onun için üzüldüm. ara sıra gözüm saate takıldı, manyaklar gibi dönen akrep yelkovana küfrettim. ending credits çaldı ekseriyetle kafamın içinde. değişik duygular vardı daha önce hiç bilmediğim, kafama kapüşonumu geçirip evde dolaştım. eski sevgiliyi arayıp helalleştim, diyarbakır için "doğu'nun paris'i" diyen insanları genişçe bir alana toplayıp piyade marşı söylettim.

331. dönem askere gidecek herkes kardeşim oldu, başlık altında kim ne yazdıysa okudum. benim gibi bir sürü insan vardı, sözlük yalnız olmadığımı gösterdi yine. biraz gülümsemek için yaran entrylere girdim, kahkahalarla çıktım. yıllardır okumaktan bıkmadığım en sevdiğim entryleri bir daha okudum, iyicene ezberledim.

ve hayatımın doğmak-okumak ve yetişmek ile geçen ilk kısmını bitirmiş oluyorum. bu bir anlamda son, bir anlamda ilk. zaman ne getirir bilmiyorum, mayıs'ta geri döndüğümde her şeyin şimdiki zamandan çok farklı olmamasını diliyorum. ben böyle mutluydum, özgürlüğün ya da ailemin değerini zaten biliyordum. neyse, düşünmek gereğinin olmadığı mevsim sonunda başladı. hayal kurma pratiğimi geliştirdiğim için çok zorlanmayacağım nöbetlerde, uyumama antremanlarım da başarıyla tamamlandı.

şimdi gidip son kontrolleri yapayım, mesajına cevap veremediklerim kusuruma bakmasın. son günlerimi sakinlik içinde geçireceğimi zannederken, eve gelip gidenin sonu gelmedi.

kalın sağlıcakla. hepinizi seviyorum.

(moderasyonun benim için aldığı notu direk tanrıya forwardlayım: heba olmasın. güzel yazıyor.)

(mies - 11 Aralık 2009 10:15)

tuhaf dizi. iki bolumdur ekrana mal mal bakiyorum. bu bolumde bisey cakmazsam akasya duragina geccem. copsuz uzum yeminle.

(yoktan adam - 16 Ocak 2012 21:34)

--- spoiler ---

komiserin evindeki televizyon olmasa kimsenin aklina bir sey gelmeyecek olan dizi
--- spoiler ---

(bayanlazarus - 30 Ocak 2012 22:15)

4. bölüm gayet sıkıcıydı. ay halil'le alev nası tanışmışlar yok selim'le aylin nası tanışmışlar, hm, evet şirinler.. rastalı ve de bonus kıvırcık saçların modası iyi ki geçmiş allahtan!
yapmicam yapmicam dedim, über tahminlerle geliyorum.

--- spoiler ---

1) majid leyla'ya aşık olmuş, bu bölümde tanıştıkları anki bakışları görün bi. hatta dava ayağına kıza yanaşmazken, aylin'le kavgalı selim kızı götürmüş. bu sebeple kudret majid'e leyla'yı sorunca bozuk atıyor. ha hatta selim çekip gidince majid leyla'yla evlenmiş de olabilir.

2) halil aylin'e aşıkmış. ama selim'e yar olmuş o partide halil çok karanlık işlere karışmışken (orayı daha yazamadım) tanıştılar ya. bu yüzden selim alev ile barda tanıştığında çok mutsuzdum diyor, e kızı kapmışlar. alev'de bu sebeple halil'in aylin'le ilgilenmesine kızıyor. bence aylin halil'in hislerini de bilmiyor, alev bunu tesadüfen ya da alkollü bir anda itirafla öğreniyor. muzo isimli karakterin selim'in ölümü için "allahın sopası yok" demesi, aylin'i leyla ile aldattığı için, "bulunamazsa halin harap demesi" de halil'in aylin'e zamanında aşık olduğu ve onu seçeceği için alev'i terkedeceği için olabilir. hatta muzo'yla alev yazışırken halil'in görüp open relationship yaşıyolarmış gibi laf edememesi, "biz birbirimizden neler saklamadık ki" konulu konuşma halil'in aylin'e duyduğu aşkın alev tarafından bilinmesinin mahcubiyeti. ne cümle kurdum.

--- spoiler ---

biz yalan rüzgarı izleyenlerin torunu, marimar'la büyümüş, aşk-ı memnu ile komplonun kralını görmüş östrojen bombalarıyız.

ama berkun oya iyidir.

(konsolidasyon - 31 Ocak 2012 15:19)

aylin aslımın, her sahnesinin sonunu omlete bagladıgı dizidir.

(miain - 20 Şubat 2012 21:09)

kafayı yedirten dizi.

--- spoiler ---

selim, müsteşarın evinin yanındaki o beyaz köpek bence.

--- spoiler ---

(dennis bergkamp - 14 Mart 2012 03:10)

diziyle ilgili dünyanın en saçma tahminini yapıyorum. hazır olun.

--- spoiler ---
selim, ömer'in ölmesini bir türlü kabullenemedi ve bahman'a bu konuda ne kadar üzgün olduğunu anlattı. bahman bu durur mu? hemen bilimsel çalışmalara başladı ve selim'i kopyaladı. alev'in ağzını açıkta bırakan, kapıdan gövdesini gördüğümüz şahıs selimdi. masaya doğru içi geçmiş, dürtünce "meeeh" diye uyanıp mel mel bakan ise selim'in kopyasıydı. tam olmamış o lan. bir şeyi eksik katmış bahman. yeniden deneyecek. olsun, bu işler böyle bahman birincide olmaz ikincide olur. çalışmaya devam.

--- spoiler ---

(celalabi - 28 Mart 2012 00:13)

dizideki her türlü mantik hatasinin bir aciklamasi olabilir belki. ama günün 24 saati, ali ve feride'nin evinin önünde 2-3 arabalik park yeri bulunmasinin hic bir mantikli aciklamasi olamaz. ali eve geliyor, tak parkediyor. halil abisine bi ugruyor, tak parkediyor. her gelene park yeri var. ne güzel mahalle o öyle.

(chapar - 5 Haziran 2012 11:12)

ugradigim hayal kirikligini sineye cekeyim cekmesine de, icimi dokmeden olmaz.

- eger o bahman angutunda iki gram akil olsaydi, ole bi tezgaha gelmezdi, dizini kirip ulkesinde otururdu. adam 10 sene boyunca hapsetti kendini eve, var mi boyle bi mallik allaskina ? gizli isler adami gecinen ali komiser de tapusu ustune kayitli eve getirip yerlestirdi ya adami, kalkip ayakta alkisladim resmen, yuhhhh lann !!! ikide bir millete dogrulttugun tufegi al da bi tarafina sok bahman, her skin sorumlusu sensin.

- peki bu simon nedir, ne ayaktir ? ilk bolumlerde gazeteci kiliginda ist.a gelmisti ali'nin calistigi karakola, sonra ortadan kayboldu. ali komisere de adamdan haber alinamadigi soylendi, he canim bakariz sonra dedi, bi daha da arkasini arayan olmadi. bi de maallenin zaptiyesi sanki pezevenk, hersey bundan soruluyo, eli kolu her yere yetisiyo. simon konusunun ucu tamamen acik birakildi, artik izleyenin hayal gucune kalmis. bu mudur gizem anlayisiniz sizin ?

- halil leblebi gibi adam oldurdu, bi de selimi 1.5 sene sakladi, hepsinden de bi sekilde siyrildi masala. tabi parmak izi, balistik raporu gibi teknolojiler yok o zamanlarda. istanbul dedigin de ufacik, sakin bi sehir. kim nerden gorucek allasen, gebert gitsin.

- yani kisacasi, tum o deneyler, bitkiler pusurler, ulkelerarasi gidip gelmeler, mustesarlar, istihbaratcilar, psikopat karakterler, vs ... hepsinin ucu geldi, denyo bir karakterin durgun zekali bir kadina duydugu kabiz aska baglandi. evet, bravo. bambaskaymissiniz ...

adettendir, tanimsiz olmaz : sadece saglam kadrosu - nehir erdogan haric - icin katlanilabilir olan dizi.

(bennesahillerdolastmdenizlerfirtinalarda - 26 Haziran 2012 10:55)

sedet güçlerinin son çakallığı.

son butonuna herkes tıklamıyordu, ama şimdi default olarak seçili gelen gelişmelerden haberdar et ile olay butonu yandıkça bütün yazarlar entry'lerinden sonra yazılanları görecek. normalde hiç bakmayacağı bir başlığa belki bir daha bakacak.

baktıkça tıklayacak, tıkladıkça tıklayacak, hit kazanacak, hitler coşacak, tık tık, hit, para, dolar, reklam, hit hit, hitit, tıkla oh yeaaahhhhhhh.
boşaldım.

(gercek utu masasi - 14 Kasım 2014 13:43)