Los olvidados (~ The Young and the Damned) ' Filminin Konusu : Meksika sokaklarında geçen hikayede, sokaklarda yaşayan çocukların ve fakir ailelerin çocuklarının dramı anlatılıyor. El Jaibo hapisten kaçar ve arkadaşlarıyla birlikte suç işlemeye devam eder. Jaibo, kendisini hapse attıran adamı da öldürünce işler daha karışık ve tehlikeli bir hal almaya başlar. Çarpık aile ilişkilerine, sistemin acımasızlığına çarpıcı bir bakış atan Luis Bunuel'in toplumsal düzeni eleştiren önemli filmlerinden biri.
Ödüller :
El ángel exterminador(1963)(8,2-24224)
Viridiana(1962)(8,2-19312)
Cet obscur objet du désir(1977)(8,0-17901)
Le fantôme de la liberté(1974)(8,0-12381)
Simón del desierto(1969)(8,0-8270)
El(1953)(7,9-4686)
Le charme discret de la bourgeoisie(1972)(7,9-37271)
Nazarín(1959)(7,9-5251)
Ensayo de un crimen(1955)(7,9-4099)
Belle de jour(1967)(7,7-38584)
L'âge d'or(1970)(7,4-11260)
Susana(1951)(7,3-1604)
luis buñuel'in sahsen hoslanmadigini soylemeye bayildigi toplumsal gercekciligin kralini yaptigi filmdir. film boyunca buñuel kimseyi tamamen suclamaz. ama bir yandan 'suclu olan toplumdur!' klisesinin arkasina da saklanmaz. filmin basindaki girisle kimseyi mutlu son gorme umuduyla kandirmaz. los olvidados tam anlamiyla duygu somurusune, masala, abartiya, izleyiciye ders verme cabasina pabuc birakmayarak yapilmis son derece durust bir filmdir. sonuc olarak bu filmle buñuel'in ders verdigi tek kesim elestirdigi toplumsal gercekci yonetmenlerdir denebilir.pedro'nun ruya sekansi buñuel'in filme attigi imzasidir.
(aurora borealis - 23 Şubat 2007 00:23)
marie myriam'ın 1980 yapımı etkileyici ve dokunaklı şarkısı. ispanyolca "unutulmuşlar - unutulmuş insanlar" ya da "unutulan insanlar" anlamında. şarkı sözleri fransızca. türkçe aranjmanını nilüfer seslendirmişti "ah sensiz olmaz" şarkının ismi, ya da nakarat kısmı en azından.ayrıca 1952 ya da 1953 yapımı bir luis bunuel filminin adı. bu film 2 - 3 yıl önce istanbul film festivali'nde gösterilmişti, sanırım trt2'de yayınlandı birkaç kere.los olvidados, oubliés des hommes et de dieulos olvidados, n'ont plus d'étoiles dans leurs yeuxpour tout royaume, ils n'ont que le pavé des rueset leurs fantômes bien avant eux marchaient pieds nus, pieds nus(unutulmuşlar, tanrı ve insanlar tarafından unutuldularunutulmuşlar, gözlerinde yıldız yoktur artıksokaklar ve kaldırım taşları onların tüm imparatorluğudurve hayaletleri onların önünden çıplak ayak yürürler, çıplak ayak)los olvidados, brûlent de fièvre même quand il pleutlos olvidados, ne jouent qu'à des jeux dangereuxils ont la rage au fond du coeur au bout des mainsils n'ont plus d'âge, leur nuit n'a pas de lendemains(unutulmuşlar, yağmurda bile ateşten yanarlarunutulmuşlar, sadece tehlikeli oyunları oynarlaryüreklerinin derinliğinden ellerine kadar öfkeyle doludurlaryaşları belli değildir artık, gecelerinin yarını yoktur)los olvidados, même si mendiants de grands cheminslos olividados, tendent leurs bras mais pas la mainet s'ils vous volent ils se sont fait voler aussic'est dent pour oeil qu'on leur a volé leur vie, volé leur vie(unutulmuşlar, onlar uzun yolların dilencileri olsalar bileunutulmuşlar, ellerini değil kollarını uzatırlarsizi soyarlarsa kendileri de soyulmuşturgöze göz dişe diş; onların da hayatları çalınmıştır, çalınmıştır)los olvidados, quand ils fument un peu d'herbe bleuelos olvidados, c'est pour faire croire qu'ils sont heureuxils vous méprisent si vous leur caressez la joueelle est sale et grise au point de tomber à genoux(unutulmuşlar, biraz esrar çektiklerindeunutulmuşlar, kendilerini mutluymuş gibi gösterirleryanaklarını okşarsanız size kızarlardizlerinin üstüne düşmek üzereyken yanakları kirli ve gridir)los olvidados, petits pierrots tombés du ciellos olvidados, n'ont pour ami que le soleilils vous regardent plus fiers que ne peut l'être un roiet sous leurs hardes, ils ont un coeur gros comme ça, gros comme ça(unutulmuşlar, gökten düşmüş küçük serçelerunutulmuşlar, onların güneşten başka dostları yoktursize sanki bir kral havasında gururla bakarlarsefil elbiselerinin altında kocaman bir yürek taşırlar, kocaman bir yürek)los olvidados, ont des printemps de fins d'automneslos olvidados, ce sont les enfants de personnelos olvidados, entre les vagues d'un terrainlos olvidados, savent bien qu'ils sont nés pour rienlos olvidados(unutulmuşlar, sonbaharın sonu onların ilkbaharıdırunutulmuşlar, onlar hiçkimsenin çocuğu değildirunutulmuşlar, ortalıktaki dalgalar arasındaunutulmuşlar, bilirler ki bir hiç için doğmuşlardırunutulmuşlar...)na na na na na na na nalos olvidados, oubliés des hommes et de dieulos olvidados, n'ont plus d'étoiles dans leurs yeuxlos olvidados, brûlent de fièvre même quand il pleut...los olvidados na na na na,los olvidados na na na nalos olvidados na na na na,los olvidados na na na na na(çeviri : comandante )
(comandante - 4 Eylül 2002 17:35)
luis bunuel'in meksika donemi filmlerinden, sene 1950.
(tramell - 4 Eylül 2002 17:42)
"dikkat edin, uyuz köpek geliyor. bakın, geliyor. bu kadar, kara kuyuya düşüyorum. yalnızım. yalnız!" los olvidados, luis buñuel'in sürrealist dekupajla çektiği, sinema'da neo-realizimin başlangıcı sayılan filmlerden. 1950 yılında çekilen film, meksika gettolarındaki terk edilmiş çocukların hayatını anlatıyor, film meksika sokaklarındaki sosyal yaşantıyı şok edici bir gerçeklikte ele aldığından, tutucu meksika hükümetinin sansürüne maruz kalmış ve gösterimde yalnızca 2 gün kalabilmiştir. los olvidados, cannes film festivali'nde uluslararası film eleştrimenleri tarafından çok beğenilmiş ve bunuel'e "en iyi yönetmen" ödülünü kazandırmıştır. buñuel filme başlamadan önce, meksikanın varoşlarına tebdili kıyafet inmiş ve çekeceği film için röportajlar yapmış, dökümanlar toplamıştır. hatta filmin en çarpıcı sahnelerinin geçtiği pedro'nun düştüğü ıslahevinde hususi olarak bir gece yatılı kaldığı söylenir. filmde, "un chien andalou" ve "l'age d'or"daki kadar olmasa da epeyce sembolik anlatıma başvurulmuştur. örneğin tavuk metaforu. tavuk, o zamanlar meksikada hayatı temsil ediyor; kutsal hayvan. filmin başından sonuna değin kadrajda tavuklar var; meksika'da tavuklar çocuklardan daha önemli. yumurtası dahi kutsal. pedro, ıslahaneye düştüğünde kümeslikteki iki tavuğu sopayla eziyor; bu hareket hayattan aldığı intikamı betimliyor. bunuel'in los olvidados'ta işlediği konu, 50'li yılların sorunlarıymış gibi gözükse de, aslında dünya sokaklarındaki hikayeler hiç değişmedi; hala çocuklar küçük şehirlerden büyük şehirlere hırsızlık, dilencilik yapmak için getirtiliyorlar, insanlarımız hala "aile planlaması" yöntemlerinden bi-haber, korunmadan girdikleri ilişkilerin ceremesini sokaklara saldıkları çocuklar çekiyor. şevkatten yoksun, sevgi görmemiş çocuklar içlerindeki nefreti sokağa kusuyor. devlet hala sokak çocuklarını görmezden geliyor, ülkemizde 50'li yılların meksikasını aratmayan işsizlik oranlarının müsebbibi olan bir adam televizyonlardan çıkıp "en az üç çocuk yapın" diye bas bas bağırıyor ve işin kötüsü bu gerzeğin lafları ciddiye alınıyor.bunuel'in los olvidados'u izleyicinin yüzüne 'neo-realizm' tokadını yerleştirirken, bütün bu umutsuzlukların içinde çözüm üretmekten geri kalmıyor. film başlamadan önce, anlatıcımız şunları söylüyor: "new york, paris, londra gibi hemen hemen bütün büyük şehirler, evleri ve bu evlerde yaşayan sağlıksız ve eğitimsiz çocukları, suç işlemeye mahkûm çocukları barındırır. toplum bu durumu düzeltmeye çalışıyor. ama bu konudaki başarılar çok sınırlı. gelecekte durum bugünkünden farklı olacaktır: çocuk haklarına saygı gösterildiği gün de elbette gelecektir. büyük, modern bir şehir olan mexico da bir istisna değil. bu film gerçek hayatı göstermektedir. içinde iyimserlik yoktur. bu sorunun çözümü ilerlemeye, gelişmeye bağlıdır. los olvidados'ta anlatılan hikaye istanbul sokaklarının şu anki halinden hiç farklı değil; sokaklarda, caddelerde ölüm kol geziyor, şehir her zamankinden daha güvensiz, artık yalnızca gençlere değil; yaşını başını almış ihtiharlara da güven duyulmuyor. ailesinden sevgi yerine şiddet gören çocuklar sokaklarda fuhşa itiliyor. otoyolda, karşı tarafa geçmesine yardım ettiğin kör ihtiyar, aslında senin zannediğin kadar aciz değil; akşam evde çocuğunu dövüyor. gençler sorumluluk almaktan çekiniyor; herkes çalışmadan paza kazanmanın peşine düşmüş. kuşak çatışması, asimülasyon, dejenerasyon, polis ve hukuk kurumlarındaki iki yüzlülük, adaletsizlik. bunların hepsi nasıl tek bir filme sığdırılabiliyor ve zamanın ruhunu yansıtabiliyor inanılmaz. bunuel yapınca oluyor.
(thelepermessiah - 23 Temmuz 2009 16:11)
iyi de; bunuel'in en incelikten yoksun, bodoslama filmi. dördüncü duvarı yıkma noktasına varan saldırgan anlatım 'rüya' sahnesiyle renklense de söz konusu bunuel olduğunda los olvidados'a kadar sayılacak çok film var. bu filmi sevenlere nacizane tavsiye: (bkz: chop shop)
(shocktheworld - 26 Temmuz 2009 21:08)
bunuel'i biliyoruz. fakat los olvidados'u bunuel filmleri içinde belki ayrı bir yere koymak gerekiyor. yine de ben bu filme toplumsal gerçekçi diyemeyeceğim. ki zaten bunuel her zaman toplumsal gerçekçilikten nefret ettiğini söylemiştir. belki de bu filmi ayrı bir yere koyma isteği, bunuel'in kamerasını burjuvaziye değil de daha alt sınıflara, hatta yerin dibine yöneltmesinden geliyor. kabul, los olvidados alıştığımız bunuel temalarından birine sahip değil. fakat yine de rüya sahneleriyle veya karakterlerin psikolojilerine eğilişiyle filmde bunuel'i görebilmek mümkün. filmin temasını da bir ölçüde yönetmenin meksika dönemi filmleri ölçütleriyle birlikte ele almak lazım. bunuel, endülüs köpeği ve altın çağ'ın ardından, ne kadar övgü almış olsa da o kadar kolay bir şekilde film çekme şansı yakalayamamış. hollywood macerasının ardından geçtiği meksika'da da bir ölçüde her şeye sıfırdan başlamak zorunda kalmış ve sinema yapabilme koşullarını yeniden oluşturmaya çalışmış. bunlardan dolayı da o her zamanki temalarına geçişte biraz zorlanmış. nitekim çoğu kişi bunuel'in, gran casino'yla başlayan ve robinson crusoe ile biten (daha sonra ara ara yeniden film çekmiştir meksika'da) 13 filmlik meksika serüvenini her ne kadar yönetmenin olgunlaşma evresi olsa da, daha sonraki ispanya, amerika, italya ve fransa dönemindeki filmleri kadar önemsemez. halbuki tema olarak olmasa da bunuel gözü her zaman için bu filmlerde de vardır. örneğin los olvidados da her zamanki bunuel kötümserliğiyle başlar, daha film başlarken yönetmen dış ses yardımıyla bu filmde hiç bir şekilde iyimserlik olmadığını söyler. ki yoktur da. film meksika'nın belki de en alt sınıfının çocuklarını anlatır. pedro, jaibo, küçük göz ve diğerleri. bunuel çocukların yaptığı insanlık dışı davranışları (bacakları olmayan bir adamı dövüp giysilerini çalmak veya kör bir adamı soymak gibi) göstermekten hiç kaçınmaz ama onları yargılamaz da. filmde çocuklar hem iyi hem de kötüyken yetişkin karakterler tamamen kötüdür. normalde acınabilecek kör karakter insanlığını çoktan kaybetmiştir ama sürekli "kötü" olarak nitelendirdiği gençleri öldürmek gerektiğinden bahseder, hatta daha doğmadan öldürmek gerektiğinden. nitekim jaibo'yu öldürür de filmin sonunda. jaibo film boyunca vahşi olarak resmedilir. fakat en sonda, ölmek üzereyken, bunuel'e özgür bir gerçek/gerçeküstü karışımı sahneyle onun da çocuk olduğunu hatırlarız. boyu uzun, kasları gelişmiş olsa da, hatta pedro'nun annesiyle ilişkiye girmiş olsa da o da ölmek yerine uyuması gereken bir çocuktur. jaibo'nun hayatını kararttığı pedro filmin umut yolculuğunun nesnesidir bir anlamda. iyi bir çocuk olmadığını çoktan kabul etmiştir ama iyi olmak istemektedir. bu konuda gayet samimi olduğunu da çokca görürüz. her seferinde de iyi olma hayalini çoktan yitirmiş jaibo önüne engeller çıkarır. yani çocukların iyi olmasını engellemek için artık yetişkinlerin bir şey yapmasına gerek kalmamıştır. onlar çocukları kendi hallerine bıraktığı sürece, yaşamın daha önceden öğüttüğü çocuklar diğer çocukları öğütmek için yeterlidir. bunuel'in "bu filmde hiç bir şekilde iyimserlik yoktur" sözü her daim aklımızda bulunsa da, pedro çiftlik okuluna gönderilince ve oradaki eğitmenleri görünce "acaba" deriz. fakat bunuel de sözünün eridir, hayat da. fakat çok zorlarsak, gerçeküstücü bunuel'in yine gerçeküstü iyimserliğini pedro'nun ölümünde bulabiliriz. pazarda "şanslı görünen" çocukları eğlendirmek için kurduğu salıncakta pedro'ya iş veren adam, çok yorulduğunu söyleyen küçük bir çocuğa "öldüğün zaman dinlenirsin" der. ölüm bunuel için hiç bir zaman çözüm olamaz fakat pedro ve jaibo'nun dünyasında başlarına gelebilecek en iyimser şeydir malesef.
(sessiz harfler - 2 Kasım 2009 18:44)
luis buñuel'in, meksika varoşlarından hareketle beynelmilel* bir arza ulaşmış rahatsız edici filmi.--- spoiler ---http://www.youtube.com/watch?v=7o08wfx9eb8--- spoiler ---yukarıdaki sahneler, metaforik olarak sadece bu videoda gözükenden çok daha fazlasını anlatıyor esasen. her ne kadar alt ve üst metin birlikte müthiş rahatsız edici olsa da haddiden fazla acı, haddinden fazla zulüm, haddinden fazla trajedi var burada ve filmin genelinde. işte bu yüzden anlatılanların hepsi haddinden fazla gerçek.
(shangrilla - 25 Şubat 2010 03:13)
üzerinden 62 yıl geçmesine rağmen, hiç eskimeyen bir başyapıt. luis bunuel italyan yeni gerçekçiliğini sevmese de, gerçekçiliğe eleştirel bir bakış açısı getirerek, nası olması gerektiğini söylüyor. bunu da işin içine şiir ve düş katarak yapıyor. sürreal öğeler de yerli yerinde ve son derece stilize. filmin sosyal içerikli olup da doğrudan mesaj vermeyen yapısı ise takdire şayan nitelikte gerçekten. sanatçının anlatmak istedikleri açısından da önemli. keza bu yapıyı kurabilecek çok az yönetmen vardır şu sinema tarihinde.sürreal sahneleriyle, seyirciye karşı son derece agresif yapısı ile, unutulmaz sonu ve başı ile izlenmeye değer o özel eserlerden biri bu film. son olarak, bunuel' in filmi 21 günde tamamladığını da ekliyim.
(xcays - 2 Mayıs 2012 01:49)
bu aralar joy fm'in çok çaldığı dokunaklı maria myriam şarkısı.
(ucurtmam agaca takildi - 25 Nisan 2013 22:01)
luis bunuel bu filminde italyan yonetmen vittorio de sica'nin sciuscia - kaldırım çocukları filminden esinlendigini soylemistir.gelmis gecmis en iyi meksika filmlerindendir. (imdbp: 8.1)benzer latin filmleri icin:rio 40 graus - 1955 brezilya (imdbp: 6.9)pixote - 1981 brezilya (imdbp: 7.7)ratas, ratones, rateros - 1999 ekvador (imdbp: 7.1)cidade de deus - 2002 brezilya (omdbp: 8.7)
(magnetostatik - 19 Mayıs 2013 15:54)
luis bunuel'in, sırasıyla belle de jour, le charme discret de la bourgeoisie ve cet obscur objet du désir bilindiği gibi direkt burjuvazi ile uğraştığı, onlarla dalga geçtiği, değer sistemlerini sorguladığı ve bunlar üzerinden güçlü bir sistem eleştirisi yaptığı filmlerinden. bunlar abinin son dönem filmleri.ama bu filmlerden çok önce çektiği los olvidados'un (unutulmuşlar) daha farklı bir nesnesi var. direkt yoksul kesim üzerine hikayesini kuruyor. bir sekans dışında (çocuğun şehre kaçtığı sahne. o da bir vitrin önündeyken zengin bir adam onu kandırmaya çalışır ama ne konuştuklarını duyamayız. zira kamera vitrinin içindedir) burjuvazi yok. ama etkileri var. bir de diğer filmlerindeki gibi gerçeküstü anlatım ve absürtlük yok bu filmde.filmi seyrederken ilginç bir şekilde yılmaz güney'in umut'u geldi aklıma. ama bunuel daha liberal bir yerde duruyor. yoksulları sevelim, sahap çıkalım düzelirler. hele de çocuklar... umut ise ya devrim ya da deliryum (ya sosyalizm ya da barbarlık mıydı o lan) diyor. filmde beni tek rahatsız eden şey buydu.
(parrhesiaturkiye - 22 Mart 2015 23:37)
sürrealist yönetmen bunuel'in realist filmi.
(gizli sinefil - 27 Mayıs 2015 02:35)
meksika caddelerinde geçen, sokaklarda ya da fakir aileleriyle yasayan bi avuç çocugun hikayesini anlatan rahatsiz edici film.. luis bunuel, sapkinliklarla dolu aile yasantilari, toplumsal düzeni elestirmistir; insanin pesini birakmayan aci geçmis, bencilligi ve umursamazligiyla sinir bozan anne, düzen bozanlari elestiren ama kendisi de ufak bir kiz çocuguna sarkan kör adam ile gayet de güzel basarmistir.. esas oglan'in gördügü bi kabus vardir ki, bitince siz de derin bi ohh çekersiniz.. jaibo karakteri de sinema tarihinin en kil karakterlerinden biri olmaya aday..
(franki - 21 Nisan 2005 11:18)
fakir meksikanin cocuklarina bir bakis gibi gozuken ama yine de ince ince buñuel'in anlatim tarziyla islenmis bir filmdir. bu filmde de yine vazgecilmez dus sahnelerini ve garip iliskileri gormekteyizdir. (cocugun annesi ve arkadasi arasinda) buñuel'in sakinlesmeye(1) basladigi filmler arasinda sayilabilen bir ornektir.
(kudra - 25 Mayıs 2005 13:19)
Yorum Kaynak Link : los olvidados