fatih akinin da ufak bir rol aldigi' geleneksel almanci turklerinin yasadigi kaoslari' gel gitleri cok guzel bir sekilde yansitan bir film. ne tam turk ne tam alman olan ama iki kimliginde en agir kosullari altinda ezilen karakterlerin basarili bir betimlemesi.

(vanilya - 10 Ekim 2006 17:00)

cnbc-e'nin her türlü filmin son jeneriğini kesintisiz yayınlarken, her nedense jeneriğini kestiği filmdir. üstelik sezen aksu'nun kavaklar'ı çalarken. yakışmadı, hem de hiç yakışmadı.

(filmmaker - 14 Kasım 2006 00:09)

filmin özellikle 3 karakteri için diyebileceğim; bataklıkta yaşayanlar kirlidir, oralarda dolaşan elbette kirlenir.

(ekruli - 25 Aralık 2006 02:02)

filmle ilgili birkaç ilginç not. spoiler içerebilir, içermeyebilir de..

-figüranlara ayıracak para olmadığı için bütün figüranlar ya fatih akının ve oyuncuların arkadaşlarıdır ya da film ekibinden elemanlardır. dikkat edilirse düğün sahnesindekileri sokaklarda, sokaktakileri restoranlarda görmek mümkündür.
-gabriel in^* filmdeki odası fatih akının eski odasıdır. dolayısıyla ev de fatih akının ailesiyle yaşadığı eski evi.
-camide çekilen namaz sahnelerinde fatih akın hocadan sahne sonunda 'allahuekber' demesini istemiş, red cevabı almıştır. red cevabının gerekçesi olan 'beş vakit namazda öyle bi yer yok. sadece teravih namazında var. ben namazın farzları dışına çıkamam' a fatih akın ın verdiği 'ama bizim film de
ramazanda geçiyo zaten!' cevabı hocayı ikna edebilmiştir.
-düğün sahnelerindeki tarkan posteri idil üner çok sevdiği için filmde kullanılmış.
-gabriel in kavga ettiği sahnelerde ilk çekimlerde mehmet kurtuluş gözünden ciddi bir yumruk yemiş, birkaç hafta lens kullanamadığı için görme zorluğu
yaşamıştır. diğer bir kavga sahnesinde de kaburgası kırılmıştır.
-filmin sonunda kavaklar şarkısını kullanmak hadiye akın ın^* fikriymiş.
-fatih akının oynadığı neco karakterini aslında fatih akının bir arkadaşı oynayacakmış. çekim günü arkadaşının işi çıkınca (vaftiz tönerine gitmek zorundaymış, çocuğun vaftiz babası olacakmış) bu rolü fatih akın oynamak zorunda kalmış.
-filmde fatih akın ın bir sonraki filmi olan im juli ye göndermeler^* var.
-monique akın o zamanlar fatih akın ın kız arkadaşıymış. fatih akın, oyunculukla hiç alakası olmayan monique i 'bütün ailem bu filmde var, sen de ol' şeklindeki uzun ısrarları sonunda oyunculuğa razı etmiş.
-filmdeki sevişme sahnesi, fatih akın ın çektiği ilk erotik sahne. bu çekimler kendisinde ciddi stres yapmış, baş ağrıları çektirmiş.
-bobby ve costanın silahları almaya giderken çaldıkları sarı araba oyunculardan sven karakterindeki marc hosemann a ait. çekimlerde bobby
kendini fazla kaptırıp arabaya yumruklar savurunca arabada göçükler oluşmuş. fatih akın marc a arabayı almayı teklif etse de marc kabul etmemiş.
-filmdeki tamamen hayal ürünü olan tek karakter alice. diğer karakterlerin, olayların hepsi fatih akın ın çevresinden bildiği-yaşadığı şeyler.
-filmde çok fazla doğaçlama var. fatih akın bazı doğaçlamaları o kadar beğenmiş ki o diyalogları yazacak kadar iyi bir senarist olmadığını söylemiş.^* üstelik bu adam bu akşam cannes da en iyi senaryo ödülünü aldı..

(senzafine - 28 Mayıs 2007 01:14)

--- spoiler ---
baslangictaki dugun sahnesinde gerek manda yuva yapmis sogut dalina olsun, gerek bir avci yedi beni olsun, bilumum fantastik turk halk muzigi parcalarinin icra edildigi film...
--- spoiler ---

(muk - 16 Kasım 2007 15:45)

mustafa enver akın ın durup durup 'oğlum beraber namaz kılsak güzel olmaz mı?' diye sorması da ayrı bir güzelliktir. insanın sırf o adamı kırmamak için kalkıp namaz kılası gelir.

(senzafine - 14 Şubat 2005 13:41)

doğru sahnede doğru şarkı kullanımı için (bkz: davet)

(wandering star - 15 Şubat 2005 20:23)

hey sakin ol dostum tarzi dublajli versiyonuyla izlemis olsam bile (ve belki de sirf o yuzden oyunculari hayalimde seslendirme cabam sayesinde) hayli etkilendigim bu filmde aklimi mesgul eden birkac ayrinti var: 1- costa'nin sarki soyleme sevdasinin tam olarak yonetmen tarafindan belirlenmis konotasyonlari^* (var miydi ve) nelerdi? (sikintili efkarli ve/veya kriz anlarinda oze donup yunanca turku cigirma ihtiyaci. baska?) 2- alice'in dukkaninin ismi neden kismet idi, bunu kendi mi secmis, ceyda mi onermisti? 3- fatih akin'in gunes motifli malzemeler ureten renkli gozlu alman genc kadin karakterlerinin varligini tetikleyen anisi nedir? 4- turkiye'ye bilet satan seyahat burosunda calisan kiz ucagin saatini soyledikten uc saniye sonra musteriye ismini bile sormadan bileti masaustunden nasil musteriye dogru ittirdi, orda sonradan gelen bir kesim mudahalesi mi sozkonusu, bu bir sanatsal an mi, yoksa 98de seyahat burosundan ucak bileti almak degil internettekinden belediye otobusu bileti almaktan bile hizli miydi? 5- bu filmi izlerken ilk baslarda (ayni yil cekilen) american history x'i izliyor gibi hissetmekten rahatsiz olmali miyim?
not: bu filme fatih akin'in ilk filmi dememek lazim sanirim cunku oncesinde kisa filmleri^{* *} var imis. son olarak da bir yaninda bobby, bir yaninda cebrail uyurken costa'nin sigara icmesi ve sarki soylemesinin yeraldigi sahnenin filmin en guzel ani oldugunu iddia edebilirim.

(yummy - 29 Mayıs 2005 05:15)

duvara karşı ile yarışabilecek nitelikte iyi bir fatih akın filmi. kendisi bu filmi çekmeden önce senaryoyu oluşturabilmek için bir çok amerikan filmi ve sevmediği filmi izlemiş. visconti de bunlardan biriymiş.
kamera arkası da pek eğlencelidir.

filmdeki en iyi replik:
"yanımda çıplak bir kadın varsa onunla sevişirim. yanımda döner varsa onu yerim. yanımda silah varsa onu kullanırım."

(anahita - 19 Aralık 2005 02:03)

fatih akın "sezen aksu'nun ölümcül kullanımı"nın ilk örneğini verir bu filminde, en fena yerde giren kavaklar vesilesiyle...

(neen - 22 Ağustos 2006 13:26)