Tonî Takitani (~ Tony Takitani) ' Filminin Konusu : Tony Takitani, müzisyen bir babanın tek oğludur. Japon'dur ama babası ona tanıştığı bir Amerikalı'nın ismini vermiştir... Annesi doğum sırasında ölen Tony'nin çocukluğundan başlayan yalnızlığı hayatının her döneminde devam eder.Müzik ve görselliği uyumlu bir şekilde birleştiren film, en paylaşılamayan duygu olan yalnızlığı, Tony'nin yalnızlığını, izleyici ile paylaşıyor.
Ödüller :
Aruitemo aruitemo(2008)(8,0-10387)
Yurîka(2000)(7,9-3090)
Riri Shushu no subete(2001)(7,7-7144)
Noruwei no mori(2011)(6,3-11321)
muzikleriyle de one cikan bir film. ozellikle de ana temayi olusturan solo piyano parcasi "solitude". eric satie'nin insanin ic burkan piyano parcalarini andiran "solitude", her dinlenisinde insanin bogazinda birseylerin dugumlenmesine yol acar.
(el aleph - 21 Ekim 2006 05:11)
ben de bir gün tony takitani kadar yalnız olur muyum, olacak mıyım, olabilir miyim diye düşündüren film
(puskinskaya - 14 Kasım 2007 00:02)
sözlükteki sahne adımı borçlu olduğum filmdir kendisi. sade, abartısız bir anlatımı vardır. severim.
(takitani - 24 Şubat 2008 03:18)
(bkz: issey ogata)
(satine - 29 Mayıs 2009 09:01)
gerek anlaticisi, gerekse kaydirmalarla birbirine baglanan sahneleriyle izlerken sayfa ceviriyormus hissi uyandiran bir kitap-film, ki zaten bir roman uyarlamasi. muzikleri de ryuichi sakamoto hazretlerine ait, yani leziz.
(electric cafe - 23 Mayıs 2005 09:09)
yalnizligin bazen nasil da kacinilamaz bir kader oldugunu gösteren film.tony takitani'nin alisveris düskünü karisi gercekten de zevkli giyiniyordu. özenmedim degil.keske kendini tutmaya calismasaydi da öyle erkenden ölmeseydi.
(meaculpa - 16 Ağustos 2005 14:09)
haruki murakami'nin anli isimli anlatisindan uyarlanmis, murakami'ye özgü, hayranlarinin anlayabilecegi detaylarla dolu yalin ve yalniz bir film.(bkz: haruki murakami)
(tetsuo - 17 Kasım 2005 23:59)
hakkında konuşurken oh bebek demek şart bu film için. evet; oh bebek; tony takitani (bir cevizin kabuğunu doldurmayacak sinema -b-ilgimle söylüyorum); sinema tarihinin en uçuk ve en sade üsluplarını barındırıyor. değinilmiş ya; sayfa çevirir gibi izlenebilen yegane film olsa gerek. üslubundaki şahaneliği kenara koyarak, bir kişi olarak tony de nevi şahsına münhasırlığıyla dudak uçuklatan bir kişilik örneği. film, tony gibi sosyal anlamda angaje ol(a)mamış bir karakterin psikolojisini, içine kapanıklığını, ruh dünyasını gerçekten çok temiz, duru bir biçimde veriyor. bir japon çocuğa amerikan ismi verilmesinin yaratacağı veya yaratması olası psikososyal etkileri de çevirdiğiniz sayfalarda görüyorsunuz. film her yanıyla kim ki dukda kimmiş dedirtir. (hıncal uluç gibi hissettim kendimi... uzaklaşıyorum.)
(laylaylom - 17 Şubat 2006 19:29)
kotu bir senaryonun guzel bir sekilde baglandigi agir bir sanat eseridir. cok fazla konusma icermez, gecisler fazlasiyla yavastir(gecis esnasinda kamera surekli saga dogru kayar. gider, gider ve duvar gelir. duvarda ilerler, sonra tekrar manzaraya doner. oyle bisey iste. bu yontem bir filmde birkac defa yapilinca iyidir ama cok yapilinca fazlasiyla bayiyor.) --- spoiler ---basta esir insan goruntuleriyle basliyor, yerde yatan insan goruntuleri var. ne alaka? diye sorular sordugunuz sirada filmin sonunda da yine ayni goruntulerle karsilasmak anlamsiz gordugunuz filme bir anda degisik bir hava katiyor. toni'nin olen karisinin yerine gecen kadin(calisan)in aglamasi cok cirkin. resmen rahatsiz ediyor, kulak tirmaliyor ki sanirim kasitli secilmis bu. dolayisiyla bu konuda da takdir etmek gerekiyor, hala kulaklarimda o igrenc inlemeler. ayrica basta ve sonra toni'nin babasi ile ilgili kurulan baglanti da iyidir--- spoiler ---ama genel olarak son derece rahatsiz edici bir film oldugunu soyleyebilirim. sabredemem ben diyorsaniz hic baslamayin izlemeye, birakmaniz an meselesidir. bir aksiyon filmi degildir, heyecan cosku barindirmaz. fazlasiyla gerceklik vardir, belgesel tandansi bile almaniz mumkun. muzikler de pek iyi sayilmaz. yalnizlik temasi gercekten cok aci bir dille anlatilmistir, sonuna dek sabredene isik tutabilir.
(dominic molise - 25 Şubat 2006 01:37)
çevrilen sayfaların yerini akıp giden görüntünün aldığı hüzünlü ve sakin bir film. filmde yalıtılmışlık hissi o kadar yoğun ki sevilmesi zor bir film olmuş. filmde dikkatimi çeken tek şey filmde kullanılan renkler oldu. filmde kullanılan renkler karakterlerin ruh hallerine göre şekilleniyor sanki. film boyunca soluk olan renkler ve görüntüler tony takitani nin karısıyla beraber daha canlı bir hal almış.
(tima - 5 Mayıs 2006 10:10)
Yorum Kaynak Link : tony takitani