Süre                : 1 Saat 36 dakika
Çıkış Tarihi     : 23 Ağustos 2002 Cuma, Yapım Yılı : 2002
Türü                : Drama,Heyecanlı
Taglar             : Fotoğrafçılık,Fotoğraf laboratuarı,Sadakatsizlik,zina
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Fox Searchlight Pictures , Catch 23 Entertainment , Killer Films
Yönetmen       : Mark Romanek (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Mark Romanek (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Robin Williams (IMDB)(ekşi), Connie Nielsen (IMDB)(ekşi), Michael Vartan (IMDB)(ekşi), Dylan Smith (IMDB)(ekşi), Erin Daniels (IMDB)(ekşi), Paul Hansen Kim (IMDB)(ekşi), Lee Garlington (IMDB), Gary Cole (IMDB)(ekşi), Jim Rash (IMDB), Nick Searcy (IMDB), Dave Engfer (IMDB), Jimmy Shubert (IMDB), Eriq La Salle (IMDB), Clark Gregg (IMDB), Andy Rolfes (IMDB), Carmen Mormino (IMDB), Peter Mackenzie (IMDB), Andy Comeau (IMDB), Robert Clotworthy (IMDB), Noah Forrest (IMDB), Kristin Quick (IMDB), Mark Romanek (IMDB), Wayne Wilderson (IMDB)

One Hour Photo (~ Baski) ' Filminin Konusu :
class="text-collapsed" style="overflow: hidden;"   Seymour "SY" Parrish yaklaşık 20 yıldır Savmart adlı yerel markette fotoğraf tab etmekte ve işini fazlasıyla ciddiye almaktadır.  En iyi müşterileri olan Yorkin ailesinin fotoğraflarını yıllardır tab eden Parrish, her şeye sahip olduklarını düşündüğü bu ailenin hiç bitmeyecekmiş gibi gözüken mutluluğuna imrenmektedir. Ancak Parrish, zamanla yalnızca fotoğraflarını tab etmekle kalmayıp, Yorkinler'i gözetlemeye başlayınca, o ailenin bir üyesi olmak istediğini fark eder. Fakat aileye takıntı düzeyinde bağlanan Sy, onların fotoğraflardaki kadar mutlu olmadıklarını, her aile gibi onların da sorunları olduğunu fark ettiğinde, her şeyi boş verip Yorkinler'in yaşamına müdahale etmekte tereddüt bile duymayacaktır.

Ödüller      :

Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films:Saturn Award-Best Actor


  • "alin taşçıyan hanımefendinin aklına uyup o göklere çıkartıyorsa vardır bir bildiği diyerek gittiğim film. sonunda hoş bir sürpriz beklerken abuk bir şekilde dumur olduğum yapıt."
  • "ing. amerika'da resim basan pek cok dukkanda gorulebilecek bir ibare. 1 saatte resminizi basariz diyorlar. acik acik soylemedikleri karsiliginda hayvan gibi bir ucret talep ettikleri."
  • "izledikten sonra insanın yönetmene şöyle diyesi geliyo: tempo"
  • "(bkz: sevmek zamanı)"
  • "robin williams için izlenecek bir film. bunun dışında gerilim öğelerindeki göndermeler çok bayattı.bayan oyuncuda çok fotojenik ve güzeldi.*"
  • "bayagi beyendigim ilginc kurguya sahip film."
  • "filmle ilgili akilda kalan bir baska ayrinti da ''check your smile'' olmalidir.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    robin williams'in kotu adami canlandirdigi ve vizyona gelecek yil girmesi muhtemel olan gerilim filmi. robin w. gibi kaliteli bir oyuncunun en sonunda maymun cocuksu rolleri birakip kotu adam rolunde karsimizda olacagi amerikan sinema filminin adi.


    (vpr - 23 Mayıs 2002 18:11)

  • comment image

    iyinin ve kötünün iç içe geçtiği dünyada ezilmiş, babası tarafından hor görülmüş kötü bir çoçukluğa sahip komplexli bir fotoğrafçının; insanların ellerindekinin değerini bilme adına sanatsal bir ders vermesi üzerine işlenen konular bütünü. ana karakter eylemlerini gerçekleştirirken insan kendi özelini kollar şeklinde militarist bir düşünceyle gerçekleştirir.


    (boyle buyurdu zerdust - 22 Eylül 2002 16:51)

  • comment image

    filmin yonetmeni daha evvel madonna ve michael jackson'in video kliplerini yonetmis mark romanek'tir. ilk bir saatteki yavas temposuna ragmen ilerleyen dakikalarda hicbir abartiya kacmadan fena halde gerer izleyeni. bir elestirmen psycho filminin duslarla ilgili yarattigi paranoyayi, bu filmin resimler icin yaratacagini soylemistir.


    (sleepwalker - 23 Eylül 2002 05:51)

  • comment image

    paranoya söylemlerinin haklı olduğuna insanın inanasını getiren, sonlarına doğru clint mansell'le bir requiem for a dream anımsaması yaşatarak gelişen atraksiyona birazcık uzak kalmaya neden olan robin williams'ın çizgi dışı bir robin williams olarak karşımıza çıktığı ilginç film..


    (hala pek bi superkahraman - 26 Ocak 2003 23:31)

  • comment image

    film 14 şubat tarihinde türkiye'de gösterime girdi.

    filmde mekan olarak üç merkez belirlenmiş ve filmimiz -bir gerilim filminde olması gerektiği gibi- bu üç merkezde seyrederek* seyirciyi -görünüşte- standart amerikan hayatlarının sınırlarına hapsederek geriyor, ilk görevini tamamlıyor. bu temel mekanlar: ailenin ve sy**'ın evleri, ve süpermarket. daha sonra otel sahneleriyle bu atmosfer çözülür gibi olsa da ben filmin genelinden bahsedeceğim.

    ailemiz* banliyöde yaşamakta, oldukça modern bir hayat sürmektedir fakat bu şık ambalajının içinde sorunlu ebeveyn ilişkisi yatmaktadır. fakat mükemmellik imajları o kadar gerçekçidir ki onlar da bunu sıklıkla resmetleri (sy'ın terimiyle "zamanı bir an için durdurma") gerektiğini bilirler. zira burada sahneye sy girer.

    sy adlı fotoğrafçı yıllardır savmart adlı süpermarket'in "1 saatte baskı" bölümünde çalışmaktadır. adı üstünde olduğu gibi, bu iş süpermarket konsepti içerisinde geçici, hızlı, bağsız bir iştir. gelelim sy adlı karakter işini, üstlenmiş olduğu bir misyon olarak görmekte, kolay görünen bu mesleğe ustalık getirmekte, süpermarketin müşterileriyle eski zamanlardan kalma bir bağlılık içerisine girmektedir. sy, yorkin ailesinin her evresini izleme şansını yakalamıştır ve filmin başından itibaren onlara "rahatsız edici" bir yakınlık gösterir.

    üçüncü mekanımızla karşılaştığımızda anlıyoruz ki sy'ın yalnızlığı kronik boyuttadır ve bunu bastırma yolunda kendisine "yorkin ailesinin amcası rolünü" yüklediği bir fantezi yaratmıştır. bir aile hayatından tamamiyle tecrit edilmişliği tetiklemiştir bunu ki temelde yatan sorunları filmin sonunda göreceğiz. konudan ayrıntılar bu kadar.

    filmin konusu görüldüğü üzre çok orjinal değil, seyirciyi şaşırtacak senaryo oyunları tabi ki var ama film hatırlarda yer edecek gibi değil.
    sy'ın rüyası sekansı, "sinema tarihinin unutulmazları" içine gönderilen bir füze gibi, ne yazık ki psikopatın içinde kopan fırtınaları yansıtması görevini yerine getirse de devamının gelmemesiyle (mesela başka rüyalar ile) havada kalışı direkten dönmesine sebep oluyor.
    gelelim film ne açıdan başarılı? tabi ki sinema tarihinin en başarılı psikopat karakteri oyuncularından birini bize sunmasıyla. robin williams komediye verdiği yıllarının ardından sanki imajını nötrlemek istercesine gerilim filmi projelerini kabul ediyor. fakat adam muhteşem bir karakter oyuncusu.

    kısacası robin williams'la parlayan film daha ötesini ummamak lazım.


    (supernova - 16 Şubat 2003 00:16)

  • comment image

    hollywood'un bes kurus butce ayirmadan cektigi her halinden belli olan, iyi bir oyuncu (robin williams) ve guzel suratlarla kotarilmaya calisilan, bu yonuyle de "tam turk usulu" dedirten film...(miydi ki?)
    evirmeden cevirmeden "aha" diye onumuze surulen cok bildik bir hikaye aslinda, sasirtmayan, germeyen, yormayan, mihlamayan...

    1.5 saat mesainin sonunda akilda kalansa su:
    "en cok korktugumuz seyler zaten basimiza gelmistir!"


    (eleni - 17 Şubat 2003 13:54)

  • comment image

    alin taşçıyan hanımefendinin aklına uyup o göklere çıkartıyorsa vardır bir bildiği diyerek gittiğim film. sonunda hoş bir sürpriz beklerken abuk bir şekilde dumur olduğum yapıt.


    (tarator - 17 Şubat 2003 14:02)

  • comment image

    ing. amerika'da resim basan pek cok dukkanda gorulebilecek bir ibare. 1 saatte resminizi basariz diyorlar. acik acik soylemedikleri karsiliginda hayvan gibi bir ucret talep ettikleri.


    (marlboro insani - 17 Şubat 2003 14:03)

  • comment image

    robin williams için izlenecek bir film.

    bunun dışında gerilim öğelerindeki göndermeler çok bayattı.

    bayan oyuncuda çok fotojenik ve güzeldi.*


    (darknum - 19 Şubat 2003 18:21)

  • comment image

    bugun bir gazetede rastladigim bir yazi vardi filmle ilgili. ne kadar sira disi fotograflar gorulebilecegine dair bisiler yazdiktan sonra da bizim fotografcilarimiz da bu kareyi yakalamis diyerekten uc kedinin fotografini koymuslar. sanki suyu cikti turkiyedeki fotografcilarin.


    (kudra - 23 Şubat 2003 04:34)

  • comment image

    fotograf cekerken dusundugumuz onları bi baskasının basacak olması degil midir?genelde banyoda cekemegiz foto yada ozel anları.onları baska biri basacaktır ve sizin özel hayatınızdır gözler önüne serilecek olan.ve aslında hayatımızın hikayesi değil midir fotoğraflar?her önemli an, her mutlu gün dondurulmaz mı?ve bunu istemesenizde istesenizde başkalarıyla paylaşırsınız.emin olun dijital fotoğraf makinesi yayıldıktan sonra insanların foto çekme kavramına değişecek, artık daha serbest, daha genis bi alanda calısılacak. bana ilginc gelen buydu, filmdede bi nebze bu vardi ve hosuma gitti, ozellikle yapay mekanlar, sahıslar, guzeldi, degerdi izlemeye.


    (ozzyy mclaren - 24 Şubat 2003 06:04)

  • comment image

    biraz boş bi film. screenplay ne kadar iyiyse kurgu da o kadar boktan. robin williams bi şahika, fakat ne yazikki film pek iç açıcı değil. akılda kalabilecek tek sahne sy'ın kabusu. onun dısında gerilim desen, ortalıkta insanı gerecek pek bi olay yok. çok zayıf kalmış, en azından final klişe olmamış.


    (mirounga leonina - 25 Şubat 2003 00:24)

  • comment image

    tek kelimeyle mukemmel..filmden her anlami cikarbilmek mumkun..ayrica robin amcanin ve cevresindeki esyalarin renk uyumu mukemmel..acik renk seclmiski robin amca biraz daha masumvari gozuksun, kanimca..dusunmeyi bilenler icin dusunduren bir film..


    (frot - 8 Mart 2003 02:33)

  • comment image

    roland barthesın fotograf hakkındaki goruslerine gondermelerde bulunan, aktrisin her sahnede sac stilini degistirdigi, butun ev halkının alısveris merkezinde takıldıgı, ucuza cekilmis bol koridor ve perspektif goruntuleri - derinlik sunan bir film.


    (joe 90 - 3 Temmuz 2003 01:00)

  • comment image

    filmin ortalarında ve sonunda sy'ın fotoğraf detayları üzerine görüşleri bence filmin en keyifli yanlarındandı. sonunda yaptığı fake'i düşünen bir karakterin biraz daha dikkatli plan yapması ve kaçabilmesini beklerdim. yine de karakterin yumuşakbaşlılığı ve filmin her ne kadar amerikan sistemini boğucu bir üslupla ortaya koyduğundan eleştirse de o toplumun temel çekirdeği olan aile kurumuna da saygılı kalmaya devam etmekte. bu da bana biraz çelişkili gözüktü diyebilirim. ama filmdeki minimalizmin keyfine diyecek yok doğrusu. film eleştirisi açısından requiem for a dream'i çağrıştırsa da kriz unsuru bana daha çok falling down filmini anımsattı. tabii detay fotoğrafları da amerikan beautynin getirdiği bir detay olsa gerek. :)


    (spaztica - 9 Aralık 2003 04:24)

  • comment image

    sakin anlatımı ve robin williams'ın oyunculuğu ile gayet keyifli ilerleyen, ancak başlangıçta ailenin görünüşteki mutluluğuna eleştirel yaklaşacağı izlenimi uyandırdıktan sonra aileyi bozan tek şey olarak aldatmanın kötülüğünü vurgulamak ve aile saplantılı karakter ile aileyi savunmak suretiyle gayet ahlakçı bir tavır takınarak başta derinlik beklentisine girmiş olan izleyiciyi finalde tatmin edemeyen bir film.


    (bindokuzyuzseksendort - 9 Aralık 2003 04:47)

Yorum Kaynak Link : one hour photo