The Final Cut (~ Son kurgu) ' Filminin Konusu : Robin Williams, insanlara hafıza çipi takılan bir dünyada, insanların kaydedilmiş hatıralarına son montajı yapan kişilerden biridir ve piyasanın en iyilerindendir. Çalıştığı şirketin yöneticilerinden biri ölünce onun hafızasının montajını yapma işi de yine kendisine verilir. Bu görevle birlikte, hayatında gerilimle dolu bir takip başlar.
Bicentennial Man(1999)(6,9-103143)
One Hour Photo(2002)(6,8-106940)
Jakob the Liar(1999)(6,5-14179)
The Big White(2005)(6,4-13316)
Man of the Year(2006)(6,2-30151)
The Night Listener(2006)(5,9-13960)
pink floyd albümü denilmesi yanlış.the final cut bir roger waters albümüdür.
(bluesman1983 - 23 Haziran 2008 23:37)
the wall i 4 yil takiben 1983 te cikan albumdur. grammy almistir kim takiyorsa. her ne kadar elestirilse ve pink floydun en zayif albumu olarak nitelendirilsede the fletcher memorial home ve the gunners dream pink floydun en basarili eserlerindendir. david gilmour hayranlarinin en sevdigi albumler listesinde yeralir.
(neo - 22 Temmuz 2002 03:37)
pink floyd'un yıllarca ne yapmaya, ne anlatmaya çalıştığını, neye karşı durduğunu anlayamayanların sevmediği albümdür.animals'da kapitalizme ve etkilerine, wish you were here'da kendilerini yeşil dolarlar olarak gören ve sadece kazanç getirdikleri ölçüde arkalarında duran müzik patronlarına, the wall'da savaş, eğitim sistemi, materyalizm gibi birçok şeye, the division bell'de iletişim eksikliğine karşı durmuşlardır. hatta dark side of the moon'da insanın doğasına bile karşı çıkmışlardır. insanın hayatını kötüleştiren, insanı yoran, insanı insanlıktan çıkaran herşeyi eleştirmişler adamlar. ama gilmour'lu dönemde ama waters'lı ama hep beraber çalışılan dönemde.bu albüm ise tüm bu karşı duruşun belki de en yoğun olduğu dönemde yapılmış müthiş bir savaş karşıtı albümdür. belki david gilmour'un müthiş soloları yoktur her şarkıda. belki rick wright'ın o sihirli dokunuşları yoktur klavyeye. ama tüm bunların olmaması albümü kötü yapmaya yetmemektedir. yine muazzamdır müzikalite. evet roger'ın müthiş dehasının ön plana çıktığı bir albümdür belki ama sonuçta bir pink floyd albümüdür ve yine topluma talep ettiğini değil grubun savunduğunu veren bir albümdür.pink floyd'u gilmour'un sololarından ibaret sananlar sevmese de yine aykırı bir albümdür. her ikinci dönem* pink floyd albümü gibi.
(barrett - 7 Ocak 2009 14:58)
aynı albümden aynı adda vurucu bir waters bestesi,nasıl söylenmemiş.. yazılmamışthrough the fish eyed lens of tear stained eyesi can barely define the shape of this moment in timeand far from flying high in clear blue skiesi'm spiralling down to the hole in the ground where i hideif you negotiate the minefields in the driveand beat the dogs and cheat the cold electronic eyesand if you make it past the shotgun in the halldial the combination open the priestholeand if i'm in i'll tell you what's behind the wallthere's a kid who had a big hallucinationmaking love to girls in magazineshe wonders if you're sleeping with your new found faithcould anybody love himor is it just a crazy dreamand if i show you my dark sidewill you still hold me tonightand if i open my heart to youand show you my weak sidewhat would you dowould you sell your story to rolling stonewould you take the children awayand leave me all aloneand smile in reassuranceas you whisper down the phonewould you send me packingor would you take me homethought i oughta bare my naked feelingsthought i oughta tear the curtain downi held the blade in trembling handsprepared to make it but just then the phone rangi never had the nerve to make the final cut
(ummagumma - 22 Ekim 2002 23:21)
sozlerin en kuvvetli oldugu, en net mesaj veren* pink floyd albumu. kederli uzun bir agit havasinda suren yer yer tansiyonuy yukselen duru bir calisma. diger floyd albumlerine gore marjda kalmasina ragmen ustalikla kotarilmis bestelerle doludur. aslinda savas sonrasi dusune roger waters tarafindan yazilmis bir agittir.(bkz: a requiem for post war dream)
(coldplay - 5 Aralık 2002 13:45)
super bir savas karsiti album. sevilmemesini anlamam bir turlu.
(ulver - 5 Aralık 2002 19:32)
roger waters'ın solo albümü niteliği taşımasının en büyük nedenlerinden biri roger waters'ın albümü yapmak için acele etmesi ve david gilmour'un beste yapması için istediği zamanı ona vermemesidir. roger waters'ın buna gerekçe olarak david gilmour'un son 5 yılda sadece 3 şarkı besteleyebildiğini öne sürmesidir (bahsettiği 3 şarkı da büyük ihtimalle the wall'daki young lust, comfortably numb ve run like hell'in müzikleridir). ayrıca roger waters süre vermediği gibi david gilmour'dan gelen fikirleri de kayıtlarda dikkate almamış ve bunun sonucunda da david gilmour çılgına dönmüştür. bu da roger waters'ın o zamanlarda artık david gilmour'un müzisyenlik kimliğine bile şüpheyle yaklaştığı kendisinin en megoloman dönemi olduğunu söyleyebilirim. ancak benim anlamadığım roger waters her ne kadar besteci olarak grupta başka birini adam yerine koymasa da david gilmour'u her zaman çok iyi bir gitarist ve solist olarak tanımlamıştır. ama albüme baktığınızda david gilmour sadece not now john'u söylediğini ve onu da roger waters'la yarı yarıya paylaştığı görürüz. roger waters'ın vokallerde bile david gilmour'a pek yer bırakmamasını nick mason roger waters'ın albümü bir an önce bitirip kafasındaki solo kariyerine başlama planından kaynaklandığını düşündüğünü söylemiştir.roger waters ise nick mason ve david gilmour'un albümle yeterince ilgilenmediklerinden yakınmıştır. nick mason'ın zaten o dönemde müzikten çok arabalarla ilgilendiğini, david gilmour'un da baştan albümü çok politik bulduğu için yeterince yardımcı olmadığını ama nick mason'un davulları ve david gilmour'un da gitarları çok iyi çaldığını söylemiştir. benim yorumun ise david gilmour'un albümdeki sololarının biraz isteksiz olduğudur. yani david gilmour'un gitar performansı diğer 70 sonrası pink floyd albümlerine göre biraz zayıftır diyebilirim. albümü roger waters'ın solo albümü olarak çıkamamasının sebebi de pink floyd'un plak şirketiyle olan sözleşmesi ve bu sözleşmenin albüm yapacaklarında tahaddüt vermesidir. yeni bir pink floyd albümü yerine çıkacak yeni bir roger waters solo albümü plak şirketinin ilgisini çekmemiştir. albüm büyük grup içi huzursuzluklarla dolu kayıt döneminden sonra çıkar. ancak david gilmour basında albümün roger'ın bebeği olduğunu ve içinde sadece 4 şarkının iyi olduğunu söyleyecek kadar ileri gider. ilk defa pink floyd turneye çıkmaz. roger waters the pros and cons of hitch hiking, david gilmour da about face için stüdyoya girerler. ilerki yıllarda roger waters gruptan ayrılır ve konserlerde roger waters'ın bıraktığı pink floyd bu albümden hiç şarkı çalmazken, roger waters çıktığı solo turnelerde sık sık bu albümden şarkılara konserilerinde yer verir. sonuç olarak eğer albüm nasıl bir albümüdür diye bakarsak birçok olumsuzluğu içinde barındırsa da oldukça iyi bir albümdür. bu kadar yerdikten sonra albüm için iyi diyebilmem okuyanları şaşırtabilir. ama gerçekten iyi bir albümdür. roger waters diğerlerine pek fazla söz hakkı tanımasa da dehasını ortaya koymuştur. vokallerde de çok başarılıdır. örneğin the fletcher memorial home ve albüme ismini veren the final cut şarkılarındaki roger waters vokallerindeki duygu fırtınası dinlerken kolaylıkla farkedilebilir. konsept albüm olarak bakıldığında bütünlük tatmin edicidir. tabii albüm iyi olsa da pink floyd'un altın yılları olan 1973-1982 arasındaki 4 albüm kadar şaşalı değildir. zaten roger waters da bunu kabul eder.
(roger waters - 12 Ocak 2011 21:27)
sabah sabah bira açtıran albümmüş adama ben bugün bunu gördüm.çoğu kez bahsedildiği üzere her ne kadar roger waters'ın bireysel ego patlaması olarak görülse de pink floyd'un en bir güzel albümlerinden biri olduğunu düşünüyorum.savaşın soğuk yüzünü,ölümü,çaresizliği acımasızca insanın yüzüne vururken kalbine de bir bıçak gibi saplar tüm bu kavramları.ağlamak ile gülümsemek arasında bir yerde bırakır da dönüp ardına bakmaz.öyle de bir şeydir işte.
(everlasting fear - 10 Eylül 2011 11:50)
pink floyd'un, 29 yıl önce bugün piyasaya sürülmüş, roger waters'lı son albümü. the fletcher memorial home albümün en güzel şarkısıdır.
(fink ployd - 21 Mart 2012 12:08)
turkce cevirisi:gözya$lariyla lekelenmi$gözlerin balik gözu merceklerin ardindanzar zor tanimlayabiliyorum bu anin zamandaki $eklinive acik mavi göklerin yukseklerinde ucmanin cok uzagindayimdöne döne a$agiya iniyorum yeryuzunde saklandigim deligeeger a$arsan araba yolu uzerindeki mayinlarive köpeklerle ba$eder ve soguk elektronik gözu atlatirsanve eger delikteki ciftenin arkasina gecmeyi ba$arirsancevir kilidin $ifresini ac gizli bölmeyive eger ben icerideysem söylerim sana duvarin arkasinda ne oldugunuorada buyuk sanrili bir cocuk varkapak kizlariyla a$k yapanmerak ediyor yeni buldugun inancinla uyuyup uyuyamadigini seninbiri sevebilir mi onu?ya da bu yalnizca cilgin bir du$ mu?ve eger gösterirsem sana gizli yuzumuyine de beni alikoyar miydin bu geceve eger acarsam kalbimi sanave gösterirsem zayif yanimine yapardinsatar miydin öykunu yuvarlanan ta$acocuklari alip götururve beni yalniz birakir miydinve kaygisizca gulumser miydinbana fisildarken telefondabeni sepetler miydinyoksa eve mi götururdungöstermem gerektigi halde ciplak duygularimiparcalamam gerektigi halde perdelerituttum bicagi titreyen ellerimlehazirdim gercekle$tirmeye fakat tam o anda caldi telefonhicbir zaman cesaretim olmadi son darbeyi indirmeye
(systemfailure - 21 Temmuz 2003 04:40)
roger watersın solo albümü gibi gözükmesine karşın sözleriyle kreşendo gibi giren sololarla birlikte zamanı geçtikçe pink floydun en önemli albümlerinden biri olduğu anlaşılan muhteşem bir albüm.(bkz: the post war dream)(bkz: the gunners dream)(bkz: the fletcher memorial home)(bkz: the final cut)
(freaky styley - 18 Ekim 2014 22:53)
roger waters paşa, "sonunda when the tigers broke free kendine bir yuva bulabildiği için çok memnunum" demiş "remastered & reissued" hadisesi için. zaten şarkının yerini de kendisi seçmiş...
(neen - 15 Haziran 2004 15:49)
the wall da doğan, büyüyen ve en sonunda da duvarlarını yıkan pink in hayatının kaldığı yerden devamını ve ölümünü* anlatan albüm... kim ne derse desin, pink floyd'un en sıkı çalışmalarından biri ve roger waters'ın hikayeye son noktayı koyduğu albümdür. ilk elime geçtiği günden beri her şarkısını aynı keyifle dinlerim...
(bigbrother - 18 Mart 2005 16:01)
iyi işlenebilecek bir konunun olabilecek en kötü yorumu. filmin yönetmenliği mustafa sandal'a verseler bundan daha kötü olamazdı.
(arnold schwarzeneger - 19 Mart 2005 13:03)
konusu çok cazip olan (hafızanın kurgusallığı, gerçeğin tartışılabilirliği ve buradan manipülasyona uzanan yol...) lakin genel kanıya uygun olarak etkileyici ve düşündürücü olmaktan uzak olduğunu düşündüğüm bir filmcik... senaryonun ve yönetimin ortak başarısızlığı söz konusu.
(golgelerin gucu adina - 31 Mart 2005 21:39)
gerilim dozunun ve teknoloji mucizelerinin minimumda tutulmasinin ozellikle tercih edildigini dusunuyorum. azinlik raporu ya da vanilla sky ile karsilastirilmamasi gereken bir film. konu olarak benzerlikler gosterseler de dilleri tamamen farkli. zira robin williams in basrolde oynamasi da filmin sukunetini onceden haber veriyor. nitekim williams'in filmde ucup kacmasi ya da janjanli kiyafetler icinde gezmesi komik olurdu. agir tempolu sayilsa da dusundurucu bir film. ozellikle "sin eater" kavrami cok iyi, keske biraz daha irdelenseymis dedirtiyor insana...
(oridikgubidik - 16 Nisan 2005 05:35)
muhtesem pink floyd albümü.margaret thatcher dönemi ingiltere'sini okkali bir tokat atarak elestiren roger waters, sarki sözü yazarliginin dorugundadir. the post war dream, paranoid eyes, your possible pasts, the fletcher memorial home, southampton dock gibi harika sarkilari barindiran böylesine roger waters bir albüm, bugüne kadar ne hakla bu kadar tukaka edilegelmistir, inanilir gibi degil... the wall artigi olan when the tigers broke free de cuk oturmustur bu albüme...ve evet, albüm özünde bir roger waters solo albümüdür, ki ne farkeder? benim gözümde pink floyd, roger waters'dan ibarettir zaten...
(aqualung - 8 Temmuz 2005 08:49)
annemin beni pink floyd'la tanıştırmak için yanıp tutuştuğu ama "acaba başlangıç için doğru albüm hangisi?" diye düşündüğü dönemde, sanırım klasik müziğe diğer pink floyd albümlerinden daha yakın olması nedeniye seçtiği ve 14. doğum günümde hediye ettiği, dinlediğim ilk gün roger waters'ın aslında şair olduğunu düşündüren, aradan yıllar geçtikten ve amerika ırak'a girdikten sonra en çocuksu ve duygusal halimle the gunners dream'in sözlerini okul panosuna yapıştıran velet olmamı sağlayan albüm. ayrıca, pink floyd'un gerçek anlamda pink floyd iken yaptığı son albümdür. (bkz: roger waters gitti pink floyd bitti)
(the great gig in the sky - 18 Ocak 2006 13:45)
bu albümün kapağındaki şekiller 4 madalyanın kumaş kesimlerinin desenlerinden oluşur. ortadaki sarı kırmızı cizgili olan; africa star'dır. kuzey afrikada savaşmış askerlere verilir.sağ taraftaki yeşil kırmızı çizgili olan; defence medal, 3 yıl orduda çalışanlara verilir.en soldaki bordo mavili; 1939 / 1945 star'dır ve ikinci dunya savaşında savaşmış tüm askerlere verilir.üst kısımdaki mor beyaz çizgili olan ise; distinguished flying cross olarak bilinen, üstün cesaret madalyasıdır.
(chemical dependency - 2 Temmuz 2006 16:18)
albüm hakkında kısa notlar:* album holophonic kayıt tekniginin kullanıldığı ilk albumdur.* "gunners dream" şarkısı ira'nın temmuz 82'deki iki bombalama olayı hakkındadır. bu tarihte ıra ilk olarak bomba yüklü bir araba ile hyde park'a dalmış, 4 atlı polis öldürmüş, 22 kişi yaralanmıştır. iki saat sonra regents park'ta "the royal green jackets " grubu konser vermekteyken sahnenin altına yerleştirilen bomba patlamış, 6 grup üyesi ölmüş 30 kişide yaralanmıştır. şarkının sözleri bu olaylara göndermeler yapar.* "two suns in the sunset " şarkısının davullarını nick mason değil andy newmark çalmıştır. nedeni şarkının sonundaki outro'da nick mason ne yaparsa yapsın roger waters'a begendirememiştir sonunda sikerler'i çekip stüdyoyu terketmiştir.* meddle albümündeki rüzgar sesi, dark side of the moon'daki ayak sesleri, saat sesi ve kahkahalar, wish you were here'daki radyo sesi, the animals'daki ulumalar, the wall'daki megafonlu konuşmaların bir kısmı ve kabus çığlıkları bu albümde aynen kullanılmıştır. * albumun çıkmasından sonra ekim 1983'de albümün tur tarihleri açıklanmıştır. lakin gilmour ve mason roger waters'la tur'a sıcak bakmamış ve final cut pink floyd tarafından hiç canlı çalınmamıştır.
(chemical dependency - 2 Temmuz 2006 16:49)
Yorum Kaynak Link : the final cut