Nadide Hayat ' Filminin Konusu : Nadide Gürbüz (Demet Akbağ), evlendikten sonra okulunu bırakmış ve evinin kadını olmuş, kocası ölene ve çocukları büyüyüp kendi hayatlarını kurana dek kendisi için hiçbirşey yapmamıştır. Boş zamanını değerlendirebilmek için birçok kursa katılan Nadide, buralarda mutlu olamaz. Ancak bir gün gördüğü haber ona aradığı fırsatı sunacaktır. Öğrenci affı sayesinde yıllar önce bıraktığı okuluna geri döner. Sonrasında katıldığı mavi yolculuk, gencecik okul arkadaşları ve karizmatik bir öğretmenle birlikte hayatını değiştirecek bir maceraya dönüşecektir.
Mustafa Hakkinda Hersey(2004)(7,6-8423)
Unutursam Fisilda(2014)(7,5-6454)
Karanliktakiler(2009)(7,0-1821)
Ulak(2008)(6,8-4122)
Issiz Adam(2008)(6,8-16556)
Prensesin Uykusu(2010)(6,8-1864)
Hükümet Kadin(2013)(6,5-5719)
Hükümet Kadin 2(2013)(6,1-3034)
Çocuklar Sana Emanet(2018)(5,5-445)
Benim Adim Feridun(2016)(5,3-732)
ıyi ki gitmisim dedigim filmdir.demet akbag harikaydı,türk toplumunun kliseleri itinayla yerilmis.izleyin çok keyifli bir film.bu arada yetkin dikinciler, bana da öyle baksa ya....
(butterflytruelove - 19 Aralık 2015 02:05)
demet akbağ ve leonardo di caprio sinema dünyasının garanti atları benim için. "bi film seyredeyim ama sonunda pişman olmayayım zamanım eğlenceli geçsin" diyorsanız bu iki oyuncunun filmleri aradığınız şeydir. biraz da bu düstur ile ikna oldum bu filmi seyretmeye ve tahmin ettiğim gibi pişman olmadım. fena film değil seyrederken eğlenceli. yetkin dikinciler şahane oynamış, rol de tam oturmuş üzerine.--- spoiler ---her şey iyi güzeldi de sonunu pek sevmedim. bu kadar mutlu sonla bitmiş olması fazlaca yavan kalmıştı. filmin sonunda herkes mutlu lan. mutlu sonun da boku çıkmış yani.--- spoiler ---
(se se ge - 20 Aralık 2015 12:00)
bugün izledikten sonra, bende çağan ırmak'a açık mektup yazma istediği yaratan sinema filmi."sevgili çağan,şuana kadar yazıp yönetmiş olduğun tüm film ve dizileri izlemeye çalıştım. asmalı konak hariç. senin için bile özcan deniz'e katlanamam kusura bakma. eski bir sinema kurdu olarak artık sinema sektörünün boktanlığından ve aile babası sorumluluklarından yılda bir kaç kez gidebiliyorum sinemaya. ama senin filmler gelince ilk haftadan soluğu salonda alıyorum. diğer filmler dvd ye düşünce...neyse uzatmadan filme geleyim. filmde çok eğlendim çağan. çok güldüm. bunun için teşekkürler. eğer filmlere bakış açım bana geçirttiği zamandaki eğlence olsaydı en güzel filmlerinden birisi diyebilirdim. ama filmlere böyle bakmıyorum maalesef. bir sinema eleştirisiyle bakarsam bu filme en olmamış filmin budur derim. nedenlerini anlatayım...kabaca bir tabir ile en piyasa filmin bu olmuş bu filmin. en çok hasılat yapan filmin bu olmayacak ama en piyasa filmin kesinlikle bu. eğer senin yerinde başka bir kişi olsaydı yönetmenin adının olduğu yerde kesinlikle vakit doldurmalık çerez bir film der geçerdim. ancak sana saygımdan bunu sana yapamam.--- spoiler ---ayrıca şuana kadar kendinden en çok ödün verdiğin film olduğunu hissettim bu filmin. yani senin imzan olması gereken çoğu yerde sen yoktun. bir eksiklik bir hamlık vardı filmde. mesela kaptanın, nadide'ye karşı duygularının değiştiği süreci geçirememişsin bize. yılların kurt ve sert kaptanı nasıl birden aşık oluverdi torun torba sahibi bir ev kadınını anlayamadık. havada kaldı. bence filmin en can alıcı kısmı da buradaydı. o geçişi yakalayamamanda, bize geçirememende. oysa bir onbeş dakika daha koyup filme bunu adam gibi anlatsaydın keşke. sen bunu istesen çok güzel yapardın. bu geçişi veremediğin için kaptan da karakter olarak inandırıcılığını kaybetti. ve nadide. yine kocası kısa süre önce ölmüş, değerleri bu kadar yüksek bir kadının bir kaptana nasıl aşık olduğunu neyine aşık olduğunu anlayamadık maalesef.bunun yanı sıra filmin sonuna doğru filme yerleştirdiğin eşcinsellik mesajı. hiç ama hiç olmamış. o kadar yapmacık ve zorlama bir sahne olmuş ki bunu çağan nasıl yaptı dedim kendi kendime. tamam bir mesaj vermeye çalışmışsın ya da bir şeyleri anlatmaya. anlatmak istediğine de sonsuz saygım var ama bu böyle olmamalı. eğer bunu bizlere vereceksen, filmin en başından itibaren bu kızı işle ki o botla sevgilisi gelince her şey havada saçma sapan kalmasın.senin filmlerini iyi bildiğim için balıkların ve kaplumbağaların sahnelerine girmeyeceğim. her filminde var bu tür sürprizlerin ancak bana sorarsan kaplumbağa sahneleri yani konuştukları ve en son ıslıkla gelmeleri yine yavan kalmış. hele ki beyazıt'ın seslendirmesi. tam anlamıyla olmamıştı. evet filmlerindeki masalsı anlatımı çok seviyorum ama bu parçalar pek yerine oturmamış. --- spoiler ---kıssadan hisse senin en az gişe yapan filmini bile ayıla bayıla seyretmiş olan ben bu filmde evet çok eğlendim, kafamı dağıttım ama bu filmi sana pek yakıştıramadım. hele ki yine bugün okuduğum röportajındaki işini yaparken kusursuzluk ve mükemmeliyetçilik vurgularına hiç uymamış. senin olgun birisi olduğunu ve artık karşındakileri daha fazla dinlediğini biliyorum. umarım bunu okursun. ufak da olsa belki ilerisi için sana naçizane bir fikir verir. lütfen seni sen yapan özelliklerinden vazgeçme. o zaman çağan ırmak olmaya devam edebilirsin..."
(lucas kane v2 - 20 Aralık 2015 23:16)
gerçek çağan ırmak2004 yılında mustafa hakkında her şey filmini çektikten sonra kaçırılmıştır, nadide hayat filminin yönetmeni ise yossi cohen'dir. linkte de görüldüğü gibi sürekli gülümsemektedir. bu kadar gülünecek ne vardı ki.
(buhtunnasir - 24 Aralık 2015 21:55)
küçük çocuklar ve 70-80'indeki teyzelerle birlikte izlediğimiz film. yanımda 67'lik annem de vardı, daha da keyifli oldu. bak, bu saçma sapan gündemde, git gide boğulduğumuz bu günlerde sevdiğiniz bir büyüğünüzle giderseniz bu filme, çok ama çok iyi gelecek eminim.gençlerin "teyze" diyerek aklınca aşağıladığı bir kadının, "senin teyzen var mı? bak onlar evde oturup pineklerken ben burdayım." diyen ve yaşamının kalan kırk yılı mı, kalan bir günü mü olduğunu aldırmadan kendisi için yaşamaya karar veren bir kadının hikâyesi. keşke daha iyi anlatılsaymış denen yan öyküler var, uzmanı olmadığınız halde dalışla ilgili tuhaf gelen noktalar var, çağan ırmak'tan daha iyisini beklediğiniz çekimler var ama olsun be. onun açısından ilk sayılacak bir türde yine de iç açan bir çalışma işte. izleyin diyenlerdenim.
(kitarobit - 26 Aralık 2015 23:29)
güzel müziklerini babam ve oğlum'a da dokunan evanthia reboutsika yapmıştır.
(buralar hep yercekimi - 28 Aralık 2015 00:06)
kız arkadaşım ile birlikte gittik, keyif aldık eğlendik, güzel olmuş, iyi ki izledik dedik, tavsiye ediyorum. 7/10.
(aegeus - 6 Ocak 2016 00:11)
bizi demet akbağ ve yetkin dikinciler aşkına ikna etmeye çalışacağını..ve istanbul üniversitesi su ürünleri bölümünde okuyan çocukların casting işini yeditepe üniversitesi öğrenci işlerine bırakmış olduğunu .. ve de windows paint'te hazırlanmış animasyonlar kullanacağını bilseydim bile..çağan ırmak'tır, vardır bi bildiği diyecek biri olarak..sinema çıkışı..çağan ırmak'tır, ama sahiden yokmuş lan bi bildiği, dediğim filmdir..demet akbağ'a yıllar önce bi film çekme sözü verdiğini düşünüyorum herşeyin açıklaması olarak..ya da şey de olabilir bak..canı yine bi lgbt mesajı vermek istedi ve bunun için de tutup film çekti..ve zaten demet'e de vaktinde bi film sözü vermişti..bence böyle oldu..yani böyle bişi olmalı..
(alkarso mannasa - 13 Ocak 2016 11:08)
demet akbağ'ı izleyince rol yapmamış kendini oynamış dedirten film. sonra düşününce "e bu kadını şov programlarında falan gördük, böyle bir kadın değil" dedirten film. ardından " e o zaman kadar güzel, doğal oynamış" dedirten bir film.kısaca demet akbağ büyük oyuncu. seyretmek keyifli.
(asi topraklarin asi cocugu - 12 Ekim 2016 10:47)
dün akşam tesadüf eseri fox'ta yayınlanırken denk geldiğim, sanırım ikinci yarısından itibaren izlemeye başladığım film, fakat konuda kopukluk yaşamadım. bir buçuk sene geçmiş gişe tarihinden bu yana, ben anca izliyorum.aslında fikir güzel olsa da çok yavan işlenmiş. geçişler çok ani ve hop birden mutlu son. o beğenmediğimiz yeşilçam filmlerinde bile geçişi daha iyi veriyorlardı.arkaplandaki genç karakterler çok gereksiz, tam olarak neye hizmet ettiklerini anlayamadım, ikinci yarıda doğru düzgün diyalogları bile yoktu. benim için bir tane sessiz eleman, geri kalanı "ahuhahahahaha" diye gülüp eğlenen zırtapoz genç seslerinden oluşuyordu kendileri. hikayeye zerre katkıları yoktu.nadide'nin eşi öldükten sonra evde oturup beklemeyi kabul etmemesi güzel, ama kadının öyle bir tavrı var ki sanki yıllardır ölse de kurtulsam diye bekliyormuş gibi. ağlıyorsa bile kendisine ağlıyor, kocası öleli çok olmamış bir kadının doğru düzgün kocasını anmaması o kadar saçma ki. tamam kendine de ağlasın, be kadın uğruna üniversiteyi yarıda bıraktığın kocanı kaybetmişsin, azıcık da ona üzül, gece whatsapp'ta komşuların hesaplarına bakacağına aç azıcık da kocanın resmine bak. böyle bir yas süreci hiç gerçekçi değil. otursun kocası için karalar bağlasın demiyorum, ama arada bir yad etsin, ne bileyim bir iki geçmişe dönüş sahnesiyle buruk ama huzurlu anılarını hatırlasın, zor muydu bunu yapmak. isimlerini bile hatırlamadığım bir kezban ve bir kamil'in kavga sahnelerindense ben bunu görmek isterdim.yine filmin sonunda nadide gibi görmüş geçirmiş bir kadının bir aydır bile tanımadığı kendisinden yaşça küçük bir adamın deliliğine kapılması da hiç gerçekçi değil. çılgınlık ayrı bir şey fantazi başka bir şey. daha yeni eşini kaybetmiş bir kadın kolay kolay aşk defterini yeniden açmaz, hele ki görmüş geçirmiş, olgun tecrübeli bir kadından bahsediyorsak. "tamam bu kadar yeter, diplomamı alıp evimde torun seveyim." de demesin, ama yusuf kaptan'ın o teklifini olgunca geri çevirmeliydi. bunu da "benim beş yaşında torunum var." bahanesiyle yapmamalıydı, o çok klişeydi. onun yerine "aşk benim zamanında tattığım çok güzel bir meyveydi, tadını doyasıya aldım, hayatımın şu noktasında o meyveyi yeniden tatmak yerine başka meyveler tatmak istiyorum." gibi bir tirat nadide gibi hayatının iplerini yeniden ele geçirme arzusunda olan olgun bir kadına daha çok yakışırdı. filmin sonunda nadide'yi yusuf kaptan'la sahildeki restoranı işletirken değil, dünyayı gezerken, safari yaparken, yeni şeyler denerken görmeyi tercih ederdim. bu esnada yeni insanlar tanımasını, değişken bir arkadaş çevresiyle adeta bizlere hava atmasını dilerdim. yoksa kocam öldü, hemen genç sevgili yapayım, restoranda bulaşık yıkayayım. abi farklılıklarımız bile aşırı domestik, ikinci bahar'dan anladığımıza bak anasını satayım.
(neptun savascisi - 23 Mayıs 2017 14:30)
Yorum Kaynak Link : nadide hayat