• "onur ünlü'nün çekip kendine saklayacağı bir diğer filmi.kırık kalpler bankası'na ne oldu lan? nerde olum film?"




Facebook Yorumları
  • comment image

    onur ünlü'nün çekip kendine saklayacağı bir diğer filmi.

    kırık kalpler bankası'na ne oldu lan? nerde olum film?


    (durumumyok - 6 Ekim 2016 00:49)

  • comment image

    24. uluslararası adana film festivalinde en iyi film ödülünü alan filmdir. film noir absürd mizah bir filmin; festivalden aldığı bu ödül, sinemamızdaki minimalist taklitçiliği umarım bir nebze köreltir. umarım özgün fikir kıvılcımlarının önünü açar. son olarak belirtmeliyim ki, törende antalya'dan ulusal yarışmanın kaldırılması sorununa dikkat çeken tek yönetmendi. not edilsin. var ol onur ünlü!


    (sahi mat eden piyonn - 30 Eylül 2017 23:04)

  • comment image

    onur ünlü'nün son dönemdeki başarısız filmlerine bir yenisini daha eklediği ama adana'da en iyi film ödülünü kazandığı filmi.

    fatih artman'ın filmdeki oyunculuğuyla en iyi erkek oyuncu ödülünü alması da şaşırtıcı. kendisi behzat ç.'den beri her filmde ya da dizide aynı tipi oynuyor gibi.

    yardımcı kadın oyuncu da diğer yarışma filmlerinde pek rakip yok diye kazanmış olabilir.

    filmi izledikten sonra adana film festivalinde ulusal yarışmanın yanı sıra uluslararasında da yarışıyor olmasına şaşırmıştım ilk önce. şimdi ise dolanan onur ünlü lobisi, ödül açıklanmadan önce birazdan sahneye çıkacağım dediğinin duyulması vs. konuşuluyor.

    bunları bilemem tabii kendine güveni ya da önden aldığı bilgi kaynaklı bir söylemi olabilir, hem verilen ödüller hiçbir yarışmada herkesi birden memnun edemiyor zaten illa ki söylentiler oluyor.

    ama bana kalırsa da oldukça alelacele çekilmiş gibi duran özensiz bir film. en azından yarışmada en iyi film ve en iyi yönetmen ödülünü alabilecek başka filmler vardı.


    (dinduk - 1 Ekim 2017 01:52)

  • comment image

    iki saat kadar önce atlas'ta seyrettiğim bir garip onur ünlü filmi.

    kırık kalpler bankası'nı da ilk gösteriminde, (yine merdivenlerde...) seyretmiştim, iki filme de benzer duygularla, onur ağabeymizin yardırdığı öngörüsüyle gittim. kırık kalpler bankası'nda biraz hayal kırıklığına uğradım, hayal kırıklığından ziyade kafa karışıklığı gibiydi. bu filmde biraz daha tatmin oldum, duygusu daha kuvvetli bir yapımdı. ancak yine pek bir şey anlatmıyor gibiydi.

    hatta film onur ünlü filmi gibi değildi sanki. mizahın baskın olduğu sahnelerde yine yönetmene özgü unsurları hissetmek mümkün ancak genel hatlarıyla film bir onur ünlü filmi değil gibi.

    oyunculuklar iyi. demet evgar... :)) ışıklandırmadan çok etkilendim. ayrıca vedat özdemir en iyi işini çıkarmış sen aydınlatırsın geceyi'den sonra. ses miksajında gene biraz sorun vardı, bazı diyaloglar uçmuş.

    film, körleşmekte olan bir cinayet masası polisinin 'fantastik' öyküsünü işliyor. filmde 'aşk' işlenmiyor esasında, körleşme işleniyor. bir adamın körleşmesi. çok duygusal bir film değil, daha çok gergin ve kafa karıştırıcı. yer yer vurucu. salim'in körleşmesini bilincinin körleşmesi olarak okumak istedim, fizyolojik bir körleşmeden ziyade. ancak sanki bu okumayı yapabilmem için elimde yeterli mataryel, yeteri kadar güçlü karakter(ler) yok gibi hissettim. onur ağabeyin sineması kendi deyimiyle de 'karakter sineması' ve eyvallah, salim oldukça tutarlı bir karakter. yaşıyor. ancak empati yapmak konusunda yalpaladım bir seyirci olarak. ki haksız da değilim bence.

    seyir zevki yüksek, akıcı, hoş bir film. vurucu. finali çok etkileyiciydi bence. güzel mizansen. finalden birkaç sahne önceki, leyla'nın evindeki karmaşa sahnesi de absürd nedir, sinemada nasıl kullanılır, ders gibiydi.

    hülasa iyi filmdi bence. ancak daha sağlıklı bir okuma, inceleme için ikinci bir seyredişi hak ediyor. onur ünlü filmlerini vizyona sokmuyor ama ben hepsini yakalayıp izliyorum. ehe.

    iyi geceler. ha bir de yine gece gece taksim ve karaköy'e maruz kaldım sevgilimle, ona binaen de şunu eklemek istiyorum:

    taksim'in amk.

    teşekkürler.


    (writer2353 - 8 Ekim 2017 01:24)

  • comment image

    bomboş, berbat bir film. filmin ikinci yarısında perde karardı ve 5 dakika boyunca karanlık perdeyi izledik, onur ünlü sanatı sandık salonca. tabi sonradan anlaşıldıki teknik bir arıza olmuş.

    yani karanlık bir perdeyi izlemekten pek bir farkı yoktu filmin.


    (arkheos15 - 11 Mayıs 2018 22:55)

  • comment image

    bir filmden beklediğiniz nedir anlamıyorum. filmin bence en güzel sahnesi olan salim ve annesinin "orospu çocuğu" muhabbetinde 2 kişi bu ne saçma film deyip salondan çıktılar. ya hayatında onur ünlü izlememiş ya da onur ünlü'yü anlayamamış birileriydi sanırım.
    geçen hafta onur ünlü ve murat menteş'in söyleşi yaptığı istanbul çay festivalinde kimse ağzını açıp tek soru sormadı adamlara. bir boktan anladığınız yok ama popülizm uğruna onur ünlü diye götünüzü yırtıyorsunuz. vallahi eğitilmezsiniz.


    (denoleter - 12 Mayıs 2018 12:27)

  • comment image

    berbat bir yapım. onur ünlü’nün artık ciddi manada şımardığını düşünüyorum. film kritiklerindeki ukala tavırları da bunu doğruluyor. resmen insanlarla dalga geçiyor. zamanla popülaritesini kaybedecek ve aşağıya düşecektir.
    özetle, izlemeyin.


    (heyheyhey - 12 Mayıs 2018 21:00)

  • comment image

    onur ünlü'nün, ayak fetişini tarantino'dan, uzun ve sıkıcı plan sekanslarını ise nuri bilge ceylan'dan arakladığı filmi. benim bu nadide filmi tutup da neticesinden anlamamda çamaşır katlamamın da etkisi olabilir tabii, bilemedim şimdi. bu nedenle bir daha çamaşır katlarken film izlemeyeceğim.

    bir de filme de dair fakat daha çok onur ünlü'ye dair; sanırım arkadaşlarının kitaplarına gönderme yapmazsa ölecek hastalığının pençesinde.

    neyse, kendisi de farkındadır umarım: gerçek absürtlük/absürdizm bu değil.


    (hietzsche - 12 Ağustos 2018 22:30)

  • comment image

    bu filme berbat, onur ünlü bozdu vs. diyenler onur ünlü'yü artan popülaritesiyle izleyip seviyor gibi görünenlerden başkası değil. film kötü falan değildi ve gayet de onur ünlü tarzındaydı.

    onur ünlü, lanse edilenin aksine her zaman popülariteye hizmet etmiştir. beşinci boyut'u yapan bir adamdan bahsediyoruz en nihayetinde. (bkz: onur ünlü'nün beşinci boyut'un senaristi olması) fakat arada bir "nasıl olsa ergenler beni sevdi, oyuncular ağzımın içine bakıyor, parayı da kendimden yirmi yaş küçük hatunlarla yiyorum" deyip, toplum için değil de sanat için bir şeyler yapmak istediğinde böyle farklı ve beğenilmeyen yapımlarıyla karşılaşıyoruz.


    (zulmet i beyza - 9 Eylül 2018 22:27)

  • comment image

    aşkın gözü kördür önermesine katılmayan barthes, "bir aşk söyleminden parçalar" adlı muhteşem kitabında aşkın insanın gözlerini daha da iyi açtığını imliyordu. öyledir veya böyledir, onu bilemem ama kesin olan bir şey var ki yaşadığımız toplumda çoğu aşk ya yarım kalıyor ya da daha başlamadan bitiyor. öyle.

    aşkın gören gözlere ihtiyacı yok adlı absürdizmin arabesk kanadındaki bu film ise yarım kalmışlık ve mutlak bir inkıraz fikrinden yola çıktığı için konumlandığı merkez bir bakıma doğru.

    beklenmedik şekilde gelişen olaylar silsilesi en iyi kara filme bakılarak anlaşılabilir. femme fatale'lerin yörüngesinde dönenen kanun adamı tipolojisi de amerikan malı kara filmler için karakteristiktir. hezimet ve inkıraz ise bu filmleri anlamak için tanıdık sözcüklerdir.

    kısacası, kısmen coenler'i anımsatan absürt bir suç filmi. yeni bir şey yok. her şey tanıdık. çünkü kara film altın çağını 40'lı yıllarda yaşadı ve hemen her konu o dönemde öyle veya böyle ele alındı. kısa zamanda unutulacak bir film.


    (hanging rock - 14 Mart 2019 17:02)