baslangicinda (iki tane fahisenin bir adami dovdugu sahnede) fahiselerden birinin ayakkabisinin topuguyla adamin gozunu oydugu film. ayrica, bu hareketten igrenenler bundan da igrendi (bkz: kaldirim tasini isiran adamin kafasini tekmelemek).

(zavalazingo - 15 Eylül 2006 18:30)

yönetmeni irvin kershner'dir.

(the best is yet to come - 21 Şubat 2007 01:58)

amiga için türkiye'ye gelen kopyalarının buglı olduğu $ehir efsanesi^* haline gelmi$ vaktine göre a$mı$ platform oyunu. ocean yapımıydı.

(rofw - 1 Ağustos 2002 22:46)

bu filmin başında araba soyguncularını kızartan magnavolt isimli ürünün reklamını yapan adam smallville'deki lionel luthor abimizden başkası değildir.

(prologue - 10 Kasım 2009 13:53)

robocop'un chopper sürdüğü, 2000 voltu yiyince meşhur direktiflerin tamamının silindiği (uphold the law, protect the innocent filan da dahil) ilk filme göre daha esprili bir robocop'un izlenebildiği filmdir. bu filmdeki detroit belediye başkanı başlı başına ayrı komedidir. şehri borçlarından kurtarmak için düzenlediği yardım kampanyasının parçası olan televizyon programında bir adam bacaklarını kafasının üzerinden geçirerek kemanla born to be wild çalar.

http://www.youtube.com/watch?v=emlq-btugb4

empire strikes back gibi dünyanın en başarılı, en beğenilen takip filminin yönetmeni irvin kershner'in etkisi belirgin biçimde bu esprilerle ile yansımıştır filme.

(shadayim - 3 Mayıs 2010 03:13)

birinci filmde olduğu gibi kapitalizm eleştirileri eksik kalmamıştır.

(halitkin - 14 Şubat 2011 18:35)

kapitalizm eleştirileri ve şiddet dozu filmin başında verhoeven bulunmadığı için cılız kaçmıştır ancak, ara tv commercial sahneleri şahanedir. yine de gereksiz uzatılan bir film olduğunu düşünüyorum.

--- spoiler ---

filmin başlarında nuke'ların üretildiği depodaki atari salonunda data east arcade stickerlı makinenin çıkan arbedede devrildiğine şahit oluruz. kaldı ki bu firma robocop'ın arcade oyununu yapan firmadır.

--- spoiler ---

(uggaexul - 12 Nisan 2011 16:25)

filmde robocop'un isletim sistemi ms-dos'u, cain'inki ise mac os'i andirmaktadir.

(bkz: command.com)

(kuja - 1 Mayıs 2011 05:52)

hikaye ve senaryosunda frank miller imzası vardır. miller, sonraki film olan robocop 3'ü de yazacaktır hatta.

(okumakistiyorumburadakileri - 21 Eylül 2011 01:51)

birinci filmin de oyununu yapan data east elinden cikma 1991 yapimi bir atari salonu oyunu bulunan film. bu oyunu da nova baran plazadaki atari salonunda oynamak mumkundu. demolari vs. her seyi dahil olmak uzere basindan sonuna hic olmeden oynanisi su videoda izlenebilir.

(aluminyum - 13 Nisan 2013 20:52)

vhs zamanlarındaki türkçe dublajında, ergen veledin seslendirmesini oya-bora ikilisinden oya yapmıştır.
(bkz: oya küçümen)

(stefan kuntz - 30 Mayıs 2013 23:37)

buz pateni yapan bir robocop'un suçlularla mücadelesini anlatan bir nes oyunu. robocop'un koşamadığından olsa gerek yürürken hız kazanması için böyle yapmışlar herhalde. filmle 3-5 detay harici pek bir alakası olmamasına rağmen zevkli bir oyundur. toplam 14 bölümden oluşur. platformunun en iyi oyunlarından birisidir.

izlemek isteyenler için bir bitiriliş videosu çektiğim oyundur;

http://youtu.be/lpc7unkymbk

(xaxxbczczaaxax - 25 Aralık 2013 13:14)

klişe bir giriş yapalım; birincisi gibi değil ama oldukça sıkı bir aksiyon.

önce oyuncu değişkliklerine bakalım:

yönetmen: paul verhoeven --> irvin kershner
senaryo: edward neumeier ve michael miner --> frank miller

--- spoiler ---

bunlar tabii ki ikinci filmde birincilere göre farklılıklar göstermesine sebep olmuş. bu senaryo yönünden iyi bir sonuca neden olmuş. ilk filmdeki kapitalizm vurgusu iyiden iyiye geliştirilmiş. ilk filmin kentsel dönüşümcüsü ocp, bu filmde daha da güçlenmiş, hatta ve hatta detroit belediyesini kendisine borçlandırmış. ilginçtir ocp'nin yaptığı şeyler legal ama etik değildir. mesela polislerin emeklilik fonlarını kesmiş ve onların greve gitmesini sağlamıştır. bahane hazır: e ekonomik kriz var. ama asıl sebep kaosu alevlendirmek ve yeni evleri dikmek. yalnız, bunun kanıdı yok. ilk filmden farklı olarak ocp'nin kötü adamlarla doğrudan bir ilişki bile yok. bu da belediyenin en büyük sorunu. ilginçtir, belediyenin aslında kötü adamlarla bir ilişkisi olmak zorunda kalıyor. çünkü uyuşturucu çetesi'nin başkanları cain'i kaybettikten sonra işlerini yürütmek için yardıma ihtiyacı var. belediye'nin de paraya. anlaşma basit: uyuşturucu yasallaştırılacak, böylece illegal çeteler bitecek ve terör kalmayacak.

ocp burada iki tane stratejik hata yapıyor. birincisi, robocop 2 adlı robotu hazırlamak fikri yararlı ama dr. faxx'in kontrolü kolay olur diye uyuşturucu bağımlısı cain'i kullanması hatalı. ikincisi, robocop 2 ile belediye başkanını bu planını engellemek için öldürmekte başarısız olması. daha sonra robocop 2'nin uyuşturucu görünce basın önünce krize girmesi ile ocp, geri dönülmez bir yola gidiyor.

ocp'nin belediye yönetimine de facto sahip olması üstüne basının sorduğu sorular ve belediye başkanının yorumları da oldukça iyiydi. demokrasinin ne olduğu, sadece seçimle başa gelenin mi yoksa şehre hizmet verenin mi şehir üstünde hak iddia etmesi gerektiği konusundaki tartışmalar başarılıydı.

--- spoiler ---

allah aşkına şu konunun güzelliğine bak. bir aksiyon filminden çok fazlasını veriyor seyirciye. daha robocop'tan bile bahsetmedim. ama gel gelelim filmle ilgili sıkıntılarda maalesef robocop ile ilgili sıkıntılar var kanımca

--- spoiler ---

ilk film için yazdığım entryde (bkz: #39661884) robocop 2'den beklentilerimin robocop'un insanlaşması ile ilgili daha çok sahne olmasıydı. filme de öyle girildi aslında. robocop'un her gün eski evine gidip, ailesine baktığını gördük. karısının robocop ile yüzleştiğini, robocop'un onun iyiliğini için ona artık robot olduğunu söylediğini izledik. karısı hatta buna inanamadı, üzüldü. sonra bir anda bu konu kesildi. ve belki de ilk yarım saatten sonra robocop'un insanlaşması ile ilgili hiçbir şey izlemedik. ta ki en son saniyede robocop'un "hepimiz insan değil miyiz?" demesine kadar. sonra da film bitti zaten. halbuki bu konu filme daha yayılabilirdi. duygusal anlar yaşayabilirdik. sadece kötü çocuk hob ölürken işte çocuğunu hatırladı bir an. onun dışında çocuğuyla ilgili bir şey de göremedik. demek ki üçüncü filme sarktı.

peki bu duygusallık yerine ne gördük? robocop'un zihninin yenilenip yepyeni pozitif ve hümanist bir robocop izledik. bu sahneler komikti. hem de gereğinden fazla. bir an zaz grubunun çektiği bir robocop parodisi gibi oldu. özellikle çocuklarla yaşadığı o sahneler neydi öyle. ancak ilginç bir şekilde robocop nedense bir anda beyninin çok dolduğunu anladı ve beynine kaydedilen talimatları sıfırladı. böylece daha karanlık sahneler geri geldi. iyi de oldu.

bu sefer de robocop vs. robocop 2 savaşında patlama seslerinden kulağımda geçici duymak kaybına yaklaştığımı hissettim bir anda. peki ya o robocop 2'nin stop motion çekimleri? evet robocop 2'yi rahatsız edici olarak gösteriyor ama izlemesi de rahatsız edici ve keyif vermeyici maalesef. hele stop motiondan normal sahneye dönüp yine stop motion'a geçmek derken elde var sıkıntı.

--- spoiler ---

oyuncular çok iyi ve ilginçtir hiçbiri gerçekten meşhur insanlar değil. belediye başkanını oynayan willard e. pugh biraz fazla ciddiyetsiz olsa da kafasındaki karışıklıkları, ani ruh dğeişimlerini iyi yansıtmış. ocp'nin patronu dan o'herlihy de bir o kadar karizmatik. filmin görüntüleri, renkleri oldukça iyi. bazı silahlar ise maalesef çok sahte ve boyanmış bir boru gibi.

en sevdiğim detay ise ocp'nin rahat bir yaşam merkezi tanıtımını basının önünde yaptığı anda, bir engelli gazetecinin oldukça uzak bir yerde, kapının yanında ses kaydedicisini havaya kaldırıp görevini yapmaya çalışır.daha sonra görürüz ki merdivenlerin yanında bir engelli parkuru yok. ocp'nin de böylece ne kadar yalan dolan ve gösteriş meraklısı bir kurum olduğunu görürüz.

(black monday - 17 Ocak 2014 01:04)

bu da çok sıkı distopyaydı. uyuşturucu bağımlılığı teması çok iyiydi. (bkz: nuke)

(ed gein jr - 19 Şubat 2014 23:24)

hiç unutmam, polisin grev yaptığı filmdi. robocop/murphy şu terminator 2 ile yıldızı parlayan çocukla karşı karşıya gelmişti, programı vurmasına izin vermemişti. bir yerde bizim robo'yu parçalayıp limuzinle sokak kenarına bırakmışlardı. ed209 falan da vardı, fena film değildi. emmerich mi çekti, verhoeven mı çekti, kim çekti lan bunu unuttum. robocop kadar güzel değildir, zira kötü adam tarihinin bir numarası clarence boddicker yoktur bunda.

(frank n furter - 8 Temmuz 2006 04:24)