Süre                : 1 Saat 29 dakika
Çıkış Tarihi     : 08 Kasım 2017 Çarşamba, Yapım Yılı : 2017
Türü                : Cinayet,Drama,Gizemli,Heyecanlı
Ülke                : İngiltere,Fransa,ABD
Yapımcı          :  Why Not Productions , Film4 , British Film Institute (BFI) Production Board
Yönetmen       : Lynne Ramsay (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Jonathan Ames (IMDB),Lynne Ramsay (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Joaquin Phoenix (IMDB)(ekşi), Ekaterina Samsonov (IMDB), Alessandro Nivola (IMDB)(ekşi), Alex Manette (IMDB)(ekşi), John Doman (IMDB)(ekşi), Judith Roberts (IMDB), Madison Arnold (IMDB), Jason Babinsky (IMDB), Ryan Martin Brown (IMDB), Vinicius Damasceno (IMDB), Cristina Dohmen (IMDB), Leigh Dunham (IMDB), Kate Easton (IMDB), Frank Pando (IMDB), Silvia Pena (IMDB), Dante Pereira-Olson (IMDB), Scott Price (IMDB), Christian Reeve (IMDB), Jonathan Wilde (IMDB), Joseph Anthony Jerez (IMDB), Jalina Mercado (IMDB)

You Were Never Really Here (~ Hiçbir Zaman Burada Degildin) ' Filminin Konusu :
Amerikan Ordusu adına savaşlarda yer almış eski FBI ajanı Joe (Joaquin Phoenix), silah ve şiddetten başka birşeyle karşılaşmadığı yılların etkisini üzerinde hala taşımaktadır. Yaşlı annesine bakan Joe, özellikle kaçırılan çocukları bulma konusunda çalışmakta ve işini yaparken aşırı şiddet uygulamaktan hiç çekinmemektedir. Aldığı son iş, bir New York senatörünün 13 yaşındaki kızı Nina'yı (Ekaterina Samsonov) kurtarma görevidir. Ancak görevin kontrolünü kaybettikçe, Joe'nun kişisel bunalımları kendini gösterecek, bu arada kendini büyük bir komplonun ortasında bulacaktır.

Ödüller      :

Cannes Film Festivali:Best Actor
Independent Spirit Awards:Best Editing


  • "buralar taxi driver karşılaştırmaları ile dolacak."
  • "bi skim anlamadım saçma sapan film izlemeyin"
  • "her sahnesi gereksiz uzatılmış, hiç bir şeye benzemeyen vakit kaybı film.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    90 dakikalık, 2017 yapımı film.

    6 / 10.

    we need to talk about kevin ile izleyenleri tabiri caiz ise "şeytan çarpmışa" döndüren lynne ramsay'ın yeni psikolojik gerilim denemesi.

    başarılı yönetmenin zaman zaman korku ustalarına da selam duran başarılı görüntü ve renk yönetimine sahip, hayal ve gerçek arasında tuhaf bir konumda yer aldığı düşünülebilecek filmi genel olarak beklentilerin altında kalsa da yapımın tamamının hayal kırıklığı yarattığını söylenemez.

    joaquin phoenix'in başarı ile hayat verdiği joe karakterinin derinlerine yeterince inemeyişimiz, diyaloglardaki zayıflık senaryonun alarm veren kısımlarından yalnızca bazılarıydı.

    joe'nun yaşadığı posttraumatic stress disorder (post-war syndrome/savaş - travma sonrası stres bozukluğu) ise yaklaşık 5 saniyelik bir flashbackle geçiştirilmiş, bu kitapta mı böyle ya da yönetmen tercihi mi onu da tahmin etmek güç ayrıca.

    sonuç olarak türü sevenleri üzmeyeceğini tahmin ettiğim; uzatılmamış süresi ve akıcı yapısıyla, iyi çekilmiş lakin senaryolaştırma kısmında zayıflıkları bulunan bir psikolojik gerilim.

    her eve imdb

    ek1:

    (bkz: we need to talk about kevin/@karinca beli)


    (karinca beli - 29 Kasım 2016 15:10)

  • comment image

    2011'den bu yana yeni bir film için uzun süre bekleten lynn ramsay'in, we need to talk about kevin'in üstüne çok şey koyarak geri döndüğü yeni başyapıtı.

    çok güçlü, çok travmatik ve sonuna dek hipnotize edici bir gerilim ile dolu. eğer ödül sezonuna girseydi çok konuşulurdu bu yıl. yarışa girmediğine üzüldüm.

    senaryo bir puzzle gibi, film boyunca yavaşça birleşiyor o parçalar, ilmek ilmek örmüş ramsey ve yer yer korku-gerilime kayan o senaryo yağ gibi akıyor. cannes'daki ödül boş yere değilmiş.

    joaquin phoenix, depresif, geçmişi travmalarla dolu ve intikam hırsıyla dolan bir karakteri olabilecek en iyi şekilde yaşamış. performansları arasında top 5'e girecek cinsten.
    bu yıl eğer ödül sezonuna girseymiş, oscar yarışında gary oldman rakipsiz kalmazmış.

    özetle, bir kez izleyerek doyulacak bir film değil. her açıdan muhteşem bir hikaye, yönetim ve oyunculuk kompozisyonu.

    umarım türkiye'de de bir an önce vizyona girer.
    10/8.5


    (bir fincan kahve ile film izlemek - 4 Şubat 2018 03:37)

  • comment image

    daha çok psikolojik gerilim modunda geçen bir film. bu türü çok sevmediğim için bana çok ilgi çekici gelmedi. en büyük farkı yüksek şiddet içermesine rağmen bunu seyirciye pek göstermeden bilinç altına etkili bir şekilde işlemesi oldu.


    (efelatun - 7 Nisan 2018 12:57)

  • comment image

    bazı sahnelerindeki dokunuşlarla çok klas duran ve sinema tarihinden birçok filme de gönderme yapan lynne ramsay filmi. hakkında söylenebilecek iyi şeyler bu kadar.

    filmin geneline hakim ve "ben çok rahatsız edici bir filmim" demek ve ilgi çekmek için bir tarafını yırtan ses ve görüntü yönetimiyle sınıfta kalıyor. çok daha güzel olabilecek her şart hazırlanmışken doğru noktaların hiçbirine yönelmeyerek yarım bırakılmış izlenimi uyandırıyor. bunda tempoyu belirlemeye çalışan ama başarısız kalan müziğin ya da seslerin izleyicinin kafasının içine son ses ve süratle fırlatılması, jump scare olmaya çalışan flashback'lerin bütünlüğü paramparça etmesi, anlamsız sinematografik karmaşanın aslında aksiyon sahnelerinden hızlıca kaçmak amacıyla yapılması ve en önemlisi de

    nasıl anticlimactic oldu değil mi? film bundan ibaret. sürekli zorlama tempo yükseltme çabaları, sürekli vahşet gösterip göstermemek arası tutarsızlık ve hikaye anlatımının elbette tercihen ama başarıyla uygulanamamış şekilde keskin katlarla bölünmesi. hat değil bak, kat.


    (wakuman - 8 Nisan 2018 15:19)

  • comment image

    5/10

    anlamsız, sıkıcı ve bomboş film. bittikten sonra "ee ne izledim ben şimdi" diyorsunuz. bir tek joaquin phoenix'in oyunculuğu çok çok iyi. gerçek şu ki, basit bir hikayeyi çarpıcı olmaya çalışan görüntülerle etkileyici kılmaya çalışmışlar. onu da başaramamışlar çünkü hikayeye odaklanmanızı engelliyor. ama bak, yönetmenin bir önceki yine uzun isimli filmi we need to talk about kevin muhteşem bir filmdi. bu ise onun yarısı kadar bile değil. film kıvranıyor da kıvranıyor ama etkileyici olamıyor.

    imdb'deki bahsi geçen teori de aşırı uçuk geldi bana. keşke joe'nun çocukluk hikayesi daha net verilseydi de karakteri bu kadar yüzeysel olmasaydı.


    (kumrengi - 9 Nisan 2018 01:28)

  • comment image

    sanki lynne ramsay değil de sinema-tv okulundan yeni mezun olmuş toy bir yönetmenin elinden çıkmış gibi duran epey dağınık, fokusu olmayan bir film. yönetmenimiz şekerci dükkanına giren çocuk gibi her kurgu ve çekim tekniğine dalıp çıkmış ama bir bütünlük ve doku oluşturamadığı için hikayecilik ve etki anlamında ortaya koca bir hiç çıkmış.

    çorbaya dönen rejiyi affettik varsayalım, senaryoya gelirsek de elimizde topu topu bir sayfalık basit bir öykü var, o da gerçekle gerçeküstü arasında tuhaf bir dünyada geçen tesadüfi olaylar silsilesinden ibaret. film boyunca olayların nedenleriyle ilgili hiçbir sorunun cevabının verilmemesi bir tercih mi yoksa kaçış mı? bana sanki ikincisi gibi geldi. hatta sankisi fazla.

    yönetmene toy dememin bir sebebi de psyhco, taxi driver gibi kült filmlere öykünmesi ama sadece bununla kalıp üzerine hiçbir şey koyamaması. hitchcock'u hatırlatan keskin gerilim müzikleriyle bezeli yüzeysel travma flashbackleri filme bir şey katmamış , aksine zaten iki ileri bir geri giden kurguyu daha da aksak hale getirmiş. depresif ve yalnız adamın gece ışıklarında şehirde kendi halinde dolaşması falan artık bayık konseptler. şu geçtiğimiz birkaç senede bile daha iyi örnekleri çekildi (driver, nightcrawler, vs.) ve maalesef filmin yarısı bu görüntülerden ibaret. abi tamam anladık joaquin phoenix kilo almış, man-bun yapmış sakal bırakmış karizmatik olmuş, çok da üzgün, bir de o kadar narin, kıyamam. ee? sonra? bir oyuncuya bu kadar da bel bağlanmaz ki, joaquin phoenix'in bir gününü izleseydik belki bundan iyi olurdu.

    --- spoiler ---
    kült olması için zorlanmış sahnelerin (joe'nun öldürdüğü adamla yan yana yatıp şarkı söylemesi, ceplerine taş doldurup annesiyle suya batması vs.) eğretiliğine yorum dahi yapmak istemiyorum. yeterli miktarda film izlemiş, az çok sinemaya doymuş hiçbir izleyici bu zorlama sahneleri yemez. kült film böyle olunmuyor, sen filmin yüzde doksanını boş çek, araya kağıt üzerinde duygusu yüksek ama sinematografisi sıradan üç tane sözüm ona büyük sahne koy, büyük film yaptım.keşke bu kadar kolay olsa. geçelim.
    ---
    spoiler ---

    sonuç olarak, vasat sıfatına sonuna kadar hak eden, imdb'de aldığı puanı (şu anda 7,4) kesinlikle hak etmeyen, eksiği bol, dolgusu fazla, adını duyurduğu ilk filminde şov yapan bir yönetmene yakışmayan bir film.


    (sir gawain - 9 Nisan 2018 01:33)

Yorum Kaynak Link : you were never really here