takip ettiğim kadarıyla, türkiye'de vizyona girmemiş, güzel insanların oynadığı güzel film. filmde iki kardeşten tommy'i canlandıran tom hardy ibnesine iki çift lafım var; o trapezleri nasıl yaptın amına koduğum.?

(giallo rosso - 2 Aralık 2011 17:11)

film gayet güzel olmuş.fakat senarist arkadaşa söylemek istediklerim var.

--- spoiler ---
filmin sonunda tommy'nin dayak yemesi biraz saçma geldi.adam herkese tek attı gitti her maçını rakibini şansa kilitleyerek kazanan abisine yenildi.
bir de rus dövüşçüyle beraber gelen çekiç orak nedir arkadaş ya.

--- spoiler ---

(dracolich - 6 Aralık 2011 00:59)

--- spoiler ---

tommy'nin babasına "şimdi siktir git burdan" dediği sahnede apışıp kaldım. öyle pis kalbi kırılmıştı ki adamın yani o sahneyi kelimeler ile ifade etmek imkansız neredeyse. sanki ben babama siktir çekmişim gibi dünyam altüst oldu orada ama ilerleyen sahnelerde babasının aynen kendisinin dediği gibi alkollü halini daha çok seviyorum dediği için alkollü içeceğin amına koyması ve durumu içler acısı halinde olması tommy'i hiç olmasa orada merhamete getirdi. acaba siktir çekti diye mi yoksa o hali mi babasını affetmesine yol açtı bilemedim ama bu olaylar zincirinin baba ve oğullu birleştirmesi ve sonunda tommy'in kolu kırılıp abisi ile de barışması beni gayet sevindirip göz yaşlarına boğdu. (bkz: manly tears)

--- spoiler ---

(toutaku - 17 Aralık 2011 21:13)

--- spoiler ---

filmde koba karakterinin koçunun tek hatasi beethoven hamlesine karsilik verememesiydi. saldir, parcala, öldür yerine verecekti damardan wagner, verdi, bak o zaman ne egleniyorduk. harcadilar dağ gibi adami elin fizik ogretmeni karsisinda.

bu arada, ikinci somestr'da bizim eleman eger okula geri dönerse, ogrencilerinden derste çıt çıkmaz ahahah

--- spoiler ---

(la traviata - 18 Aralık 2011 12:43)

açıkçası pek beğendiğimi söyleyemem ama izlenebilirliği yüksek bir film. dövüş filmlerinin çoğu böyledir zaten diyerek hemen eleştrilerime - spoiler içermekte - geçeyim:

öncelikle birileri filmin senaristine, yönetmenine soğuk savaşın bittiğini söylemeliydi bence. orak-çekiçli, pis-kaka rus dövüşçü figürü neydi be abi.. rocky tadının yakalandığı tek sahne buydu galiba. bilenler bilir orada da italyan aygırının karşısındaki rus dövüşçü ivan drago kötü gösterilmiş, vladimir lenin fotoğraflarıyla süslü bir salonda müsabaka yapılmıştı.

öte yandan filmde bir baba var eski kulağı kesiklerden. bir haltlar yemiş zamanında ama nedense tam anlamıyla bir türlü inilmiyor adamın hatalarına. sadece nefret ettirmiş kendini o kadar. iki kardeşin dövüşünden önce adam bir yerlere kayboluyor, dövüşü bırakıp nereye gittiğini anlayamıyoruz. ayrıca dövüş anına kadar siklenmeyen baba, bir anda kardeşlerden birinin aklına kafeste düşüyor niyeyse. ulan madem düşürdün aklımıza göster adam ne halt yemeye çekti gitti, sonra döndü.

ayrıca fizik öğretmeni kardeşin koçuna ayrı kafayı taktım: odasında friedrich nietzsche, ludwig van beethoven gibi değerleri çerçeveletmiş eyvallah da; ikisi uyumsuz olmuş. bilindiği üzre, nietzsche richard wagner hayranıdır. klasik müzikle, dövüş sporları pek örtüşmez ama madem ısrarcısın, müsabaka öncesi ode to joy'la giriş yapacağına ver ordan ride of the valkyries'i millet gaza gelsin dimi.

velhasıl benim taktığım noktalar esasen çok da takılınacak noktalar değil. fena film değil, izlenir. ama imdb ilk 250 de olacak bir film de değil. zamanla düşecektir.

ayrıca bu filmi pek beğenmeyen şu filmi çok beğendi: (bkz: raging bull) dövüşse dövüş, içkiyse içki, kardeşse kardeş... hem robert de niro neden robert de niro olmuş görmek adına. muhteşem bir joe pesci performansı da yanında hediye...

(keke23 - 19 Aralık 2011 14:57)

amerika'daki sayısalcı hocaların ne kadar manyak olduğunu anlatan bir başka eser. önce breaking bad'de "kimyacı walter white"; sonra da bu filmde "fizikçi brendan conlon"...

breakind bad'de gayet efendi olan walter, finansal sorunlarla boğuşurken kanser olduğunu öğrenip uyuşturucu baronu oluyor; ortalığın .mına koyuyordu.
warrior'da ise daha efendi olan brendan, kızının kalp sorunlarıyla uğraşırken bir de üstüne eve haciz geliyor; o da tutup dünyanın en iyi orta siklet dövüşçüsü oluyor ve milletin .mına koyuyor.

soktuğumun amerika'sında okula hoca alırken hiç mi araştırma yapmıyorlar? nasıl seçiyorlar bu çatlak adamları bilmem ki!

--- spoiler ---
brendan'ın şampiyon olması, yunanistan'ın euro 2004'de şampiyon olması gibiydi.
nasıl ki bizim yunanlar hep duran topla bala göte kupayı aldı; brendan da iki kilit üç tekmeyle paracıkları yaladı yuttu!
--- spoiler ---

(seyuranto - 20 Aralık 2011 00:07)

teamına koyim senin ben e mi, bütün filmi boğazımda yumruyla seyrederken şakkadanak koydun o amına koduğumun amerikan militarizmini, soktun gözümüze, marş okuyan asker seyirciler, ellerini kalbine götürüp amerikan selamı çakan ecnebi ulusalcılar.. hay amına koyim, durduramıyorum kendimi bak üçüncü defa amına koyim dedim, bak bu dört oldu, tutamıyorum kendimi.. nasıl piç ettiniz lan filmi amınıza koyim sizin ben.. öfffffffffff... gel de devam et şimdi filme amına koyim.. ha bi de.. amına koyim e mi...

(brick top - 22 Aralık 2011 20:16)

izleyicinin üzerine sağlı sollu klişelerle saldıran film...

(nohutcan - 24 Aralık 2011 22:48)

senaryosuna kötü diyeni anlarım da -belki de sinema tarihinin en başarılı- dövüş sahnelerine kötü diyen adama oturduğu koltukta inme iner inme.

(sallayancay - 29 Aralık 2011 22:11)

film hakkında denilecek çok şey olsa bile şunu paylaşmak istiyorum: ananın amı nick nolte o nasıl oyunculuk!

tanım: muhteşem film. muhteşem oyunculuk.

(s9 - 2 Ocak 2012 20:07)

hikayesine klişe rererö diyen mallara:

hayatın kendisi klişe dostlar. bildiğin, her gün yaşadığın, her gün sonunda sıçıp yatmaya gittiğin hayat topu topu.

önemli olan o hikayeyi insanın damarına basarak, etkileyici bir şekilde sunabilmek. bu film bunu fazlasıyla yaptı.

bu filmi izledikten sonra "yaa usta film iyi güzeldi de çok klişydi be" diyen adam nasıl bir kafa nasıl bir maneviyat yaşıyor bilmek bile istemiyorum doğrusu.

(adorer and somebody - 8 Ocak 2012 01:05)

keşke bir abim olsaydı dedirten filmdir..

keşke filmdeki abi'nin eşi gibi bir eşe de sahip olsak dedirten de filmdir ayrıca..

--- spoiler ---

yarı final maçında abi ölecek, kardeş de finalde intikamını alıp parayı da abisinin ailesine verecek sandım. gerçekten göstere göstere ters köşe yapmayı başarmış. sırf finaliyle bile film klişelerinden arınmayı becerdiğini düşündüğüm film.

ayrıca, abinin ilk maçında, abinin eşinin evde maçı izlemeye bile cesaret edemezken, heyecanla cips yiyerek telefona mesaj geldiğinde koşup bakması, 'i won' yazısını görünce zıplayarak sevinmesi herhalde bir tek benim gözümden bir damla yaş düşürdü.. kim istemez ki böyle içten sahiplenen, böyle merak edildiğini bildiği bir eşinin olmasını ardında..

--- spoiler ---

(cryptesthetic - 8 Ocak 2012 18:07)

nick nolte demeden hakkında bir şey söyleyemeyeceğim filmdir.

nick nolte. evet rus rakip, amerikan ordusu, destanlar, kahramanlıklar bunları yine gördük. ama ne var yani? yapsınlar ne farkeder izledik de rus düşmanı mı olduk? yaşasın abd ordusu mu dedik? bunları herkes yapıyor. herkes kendini övmeyi sever. tsubasa'nın çizgi filmlerinde yıllarca japonlar sikti attı ortalığı kimse bir şey demedi. bizim tarkanlar, kara muratlar milyarlarca haçlıyı kılıçtan geçirdi bir başına. oradan ermeni yönetmen çıktı türkleri öcü yaptı. yarın öbür gün fetih 1453 falan vizyona girince türkler kahramandır mesajı görmeyecek miyiz orada mesela? binlerce farklı örnek var.

hem ben filmden aldığım zevke bakarım. senaryo biraz zayıftı ama oyunculuk, görsellik beni tatmin etti. amerikaymış, rusyaymış umrumda değil kapattım filmi bitti hepsi. takmayın güzel kafanızı böyle şeylere.

(boynelson - 11 Ocak 2012 10:32)

seyrettiğim en gaza getirici filmlerden biri. ev arkadaşımı, iki tane komşumuzu bi de üst kattaki teyzeyi yere serdim... mahalleye çıkıyorum şimdi kim ayaktaysa ağzını burnunu kırıp özür dileyecem.

(bockbay - 20 Ocak 2012 01:32)

klişelerle dolu olduğunu söylemenin de artık klişeleştiği film.ama ben fizik öğretmeninin dövüşürken fizik bilgisini kullanmasını bekledim film boyunca,"x hızında y'ye vurursam z noktasına gelir ordan karaciğere bir darbe" tarzı bir düşünce geçmemesi,filmin tek eksik kalan klişesi sanırım.bir de pittsburgh'ta geçen bir film olmasına rağmen nasıl olur da amerikan futboluna veya hokeye bağlamazlar,anlayamadım.

(alakota - 24 Ocak 2012 05:27)

eğer herhangi bir dövüş sporuna ilginiz varsa muhtemelen beğenirsiniz.
ama wing tsuna ilginiz varsa bilemem.
ha bi de masa tenisi falan oynayıp da "ben niye beğenmedim" diye yanıma gelmeyin.

ayrıca nick nolte, nick nolte'luğunu konuşturmuş.
yaşlandıkça daha da büyüdü bu oyuncuların oyunculukları.
ne güzel...

--- spoiler ---

babalarının otel odasında, alkolsüz geçen bin küsür günün ardından kafayı çekip "you stop the ship! you godless son of a bitch!" diye haykırdığı sahne bile yetti. o mülayim, mütedeyyin adam gitti, bir canavar geldi.

--- spoiler ---

(bonkor banker - 27 Ocak 2012 01:38)

--- spoiler ---

muthiş bir film, lakin kardes kardese sırf villada oturmak icin neler yapar görebileceğiniz film.

--- spoiler ---

(artanis - 26 Nisan 2012 14:06)

tek kelimeyle mükemmel bir film, gözünüzden iki damla yaş akıp gidiyor sonunda. ayrıca nick nolte ve özellikle tom hardy son yıllarda izlediğim en sağlam oyunculuk performanslarına imza atmışlar.

--- spoiler ---

hayatın biraz adaleti olaydı, final maçını kaybedenin tommy değil brendan olması gerekirdi. ama yok işte.

--- spoiler ---

sonunda çalan ve adamın ağzına sıçan parça ise the national'dan - about today

(bce - 9 Eylül 2012 02:02)

izlemeden önce beklentiyi düşük tutarsanız çok beğeneceğiniz; beklentiyi yüksek tutarsanız da beklentilerinizi karşılayacak, başarılı bir film. hem joel edgerton, hem tom hardy, hem de nick nolte'nin performansları için bile izlenmeye değer.

--- spoiler ---

filmin sonunda ne olacağını kestirmek güç olmuyor filmi izlerken. zaten çok sürpriz bir son yaratma, filmin sonunda seyirciyi şok etme derdinde olduğunu düşünmüyorum filmin. olayın nereye gideceği en başından belli, film boyunca da karakterleri anlamaya çalışıyoruz. filmin başında tommy'nin birden ortaya çıkması, salona gidip oradaki dövüşçüyü perişan etmesi ile ona biraz ısındırsa da, nerden geldiği ve ne yaşadığı belli edilmiyor. brendan ise en başından beri, daha şeffaf bir şekilde anlatılıyor, iyi bir ailesi olan, çocukları için, evi için uğraşan bir öğretmen. fakat zamanla geçmişte yaşanan bir takım olaylar anlatıldıkça, sonunda karşılaşacağını az çok bildiğiniz bu iki adamın kapışmasından kimin galip çıkmasını istediğinizi tam da kestiremiyorsunuz. en azından ben bu şekilde hissettim. sonunda brendan kazanmasaydı da demedim, iyi ki kazandı da demedim. filmin sonunu da - kullanılan müzik ile birlikte - çok iyi buldum. dövüşten sonra da başka bir sekans gösterilmesini istemezdim, bu şekilde bitmesi yakışmış filme.

--- spoiler ---

öyle on üzerinden onluk muhteşem bir film değil warrior, içerisinde klişeler de barındırdığı doğrudur. ancak sadece adamların birbirinin ağzını burnunu kırmasını izlediğimiz, vasat oyuncularla süslü dümdüz dövüş filmlerinden de değil. keyifle izlenebilir.

(xii - 11 Ağustos 2013 17:37)

heyecandan yüzümde birleştirdiğim ellerimden akan terlerin bileklerimden süzülüşüne şahit olduğum film. 2012 yılında oscar ödllerinde nick nolte'ye yardımcı erkek oyuncu ödülünü vermeyen akademi üyeleri nakavtlara hgelesiniz!

--- spoiler ---

borcu olan adamdan korkacan
--- spoiler ---

(bu tabanca bu cakmak - 6 Şubat 2014 15:35)