Süre                : 1 Saat 40 dakika
Çıkış Tarihi     : 21 Ekim 2016 Cuma, Yapım Yılı : 2016
Türü                : Drama
Ülke                : İngiltere,Fransa,Belçika
Yapımcı          :  Sixteen Films , Why Not Productions , Wild Bunch
Yönetmen       : Ken Loach (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Paul Laverty (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Natalie Ann Jamieson (IMDB), Colin Coombs (IMDB), Harriet Ghost (IMDB), Dave Johns (IMDB), Bryn Jones (IMDB), Viktoria Kay (IMDB), Mick Laffey (IMDB), Micky McGregor (IMDB), Dylan McKiernan (IMDB), Julie Nicholson (IMDB), Sharon Percy (IMDB), Briana Shann (IMDB), Hayley Squires (IMDB), John Sumner (IMDB), James Hepworth (IMDB), Rob Kirtley (IMDB)

I, Daniel Blake (~ Ben, Daniel Blake) ' Filminin Konusu :
59 yaşındaki marangoz Daniel Blake (Dave Johns), geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından doktorların tavsiyesiyle işine ara vermek zorunda kalır. Başka bir gelir kaynağı da bulunmadığından, hayatında ilk kez devlet yardımı alabilmek için işsizlik maaşı başvurusu yapar. Ancak karmaşık ve uzun bir bürokratik süreç onu beklemektedir. Bu esnada kendisi gibi bürokrasiyle mücadele eden 2 çocuğuna tek başına bakan genç Katie (Hayley Squires) ile kader birlği yapacaklardır. Ken Loach'un yönettiği film, 69. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'yi kazandı.

Ödüller      :

Cannes Film Festivali:Palm DogManitarian Award
BAFTA:BAFTA Film Award-Outstanding British Film of the Year
Locarno International Film Festival:
San Sebastian International Film Festival:Best Film


Oyuncular
  • "dört başı mâmur bir ken loach filmi. her zamanki gibi tam! beklediğinizin, alacağınızı bildiğinizin ne eksiği ne fazlası. tamı!"




Facebook Yorumları
  • comment image

    film, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden ingiltere'de bile açlık sınırında yaşayan, çocuklarına taze meyve alabilmek uğruna eskortluk yapmaktan başka çaresi kalmayan katie ve bilgisayar kullanmayı bilmeyen ama kendi deyimiyle "verilse bir günde koca bir ev inşaa edebilecek" zamanı geçmiş, çağa ayak uyduramayan, tutunamayan daniel'in kesişen hayatlarına ayna tutuyor.

    filmin temel sorgusu, kendine, çevresine yabancılaşmış, duyarsızlaşmış, bireyci, post kapitalist toplumda, çok temel, çok basit insani değerlerin dahi olmaması üzerinedir.

    film dram yüklü sahneleri ( günlerdir aç gezen katie'in yemek kuyruğunda eline aldığı konserveyi dayanamayıp yemeye başlaması ve bundan utanması karşısındaki çaresizliği ve daniel'in "bu senin suçun değil" demesi ve şefkatle teselli etmesi! ) ajitasyona bulaşmadan belli bir mesafeden sunmasının yanında, insanı bir rakamdan ibaret gören sistem eleştirisini esprilerle yapmasıyla da hikayenin sahiciliği sağlanmıştır ki bu da şüphesiz ken loach'un başarısıdır.


    (grascias ala vida - 3 Ekim 2016 18:28)

  • comment image

    dun aksam filmekimi kapsaminda izledigim film.
    sistemin icinde ordan oraya savrulan bir marangoz ustasinin basina gelenleri sinirlenerek izledim. katie'nin dustugu durumun, insanligimda yarattigi utanctan ve kahrolustan hic bahsetmek istemiyorum.
    etkileyici bir filmdi.


    (bonusinoo - 8 Ekim 2016 11:22)

  • comment image

    dört başı mâmur bir ken loach filmi. her zamanki gibi tam!
    beklediğinizin, alacağınızı bildiğinizin ne eksiği ne fazlası. tamı!


    (kaktus - 11 Ekim 2016 11:08)

  • comment image

    sadece sistemi değil, toplumu da ciddi biçimde eleştiren film.

    --- spoiler ---

    daniel blake, bireyselleştikçe birbirine karşı yabancılaşan toplumun artık azınlık olmuş kesiminden. komşusu ile, arkadaşları ile, çevresi ile ilgilenen birisi. dünyanın farkında. azınlık. eline sprey alıp duvara maruzatını yazdığında o toplum onu kahramanlaştırsa da karakoldan çıkarken yalnızdı. yapacak bir şeyi yoktu. tek başına mücadelesine devam etmek zorundaydı. edemedi. edilmiyor da.

    ---
    spoiler ---

    doğudan batının tozpembe görünmesi, bu tip hikayeleri izleyince şaşırtıyor elbette. görüldüğü üzere ingiltere'de de herkes south kensington'da yaşayıp, hafta sonu soho'da takılmıyor. dünyanın ortak problemleri var. insanların yaşadıkları yerleri daha iyi hale getirme sorumluluğu var. loach da hem şikayetçi olup hem rahatını bozmayanlara inceden dokundurmuş. hehe.


    (dreams to hope for - 18 Ekim 2016 10:21)

  • comment image

    ken loach'un kral ciplak dedigi, brexit ve trump hareketlerinin sebeplerine de en azindan biraz isik tutan, globalizm ve kapitalizmin kaybedenlerinin anlatildigi ve simdiye kadar izledigim filmlerdeki en sarsici sahneyi bulunduran son derece etkileyici bir film.


    (telegraph road - 23 Ekim 2016 20:46)

  • comment image

    ken loach'un ellerinden bir kez daha öptüren filmdir. hele de yardım marketindeki sahne... çok fena yapıyor insanı. baya baya ağlatıyor, ama öyle ajite bir damardan değil. yönetmenin malumu, hayatın fena gerçekleri orda da ağır geliyor. yoksulun yoksula gücü yetmiyor mesela. umut çok limitli. kimse birbirine kol kanat gerecek kadar maddi güce sahip değil. "herkesin hayatı çok daha güzel olacak" yüksek bir ihtimal değil. insanın gerçek anlamda aç kalması hiç gerçek dışı değil. zanaatın ekmek yedirdiği zamanlar değil. sabır öyle erdemli bir şey değil. aha diyorsunuz bittik biz. fena bir çaresizlik ve umutsuzluk içine taşınır gibi oluyorsunuz, ama marketteki müdür, devlet dairesindeki kadın, ceketini veren adam, çocukların iyi niyeti, daniel'e komşuluk eden gençler ve daniel'in kendisi umut oluyor insana. neyse ki ışıksız değil zemin diyorsunuz, ama yine de bürokrasinin ve geçim derdinin dayanılmaz ağırlığı altında bir santim daha kısalıyor, pigmelik kategorisinde önemli bir aşama daha kaydetmiş oluyorsunuz.


    (kitmir in selami var - 31 Aralık 2016 00:53)

  • comment image

    bana kalırsa, eninde sonunda ölecek olmamız bu hayatın en korkutucu şeyi değil. aksine, ölümsüzlük vadedilseydi korkardım. çünkü, bir gün öleceğimi bilmek beni sakinleştiriyor. henüz, tam olarak bu bilinçle yaşamıyorum; hala gereksiz yere koşturduğum, kendimi hırpaladığım ve yorduğum oluyor. ama çabalıyorum.

    ne diyordum? hah, iyi ki öleceğiz. yani ölmek değil korkunç olan. başka bir şey var; hiçbir yerde, hiçbir kimsede, hiçbir iz bırakmama ihtimali... işte bu ürkütücü. öyle kocaman harflerle adını tarihe yazdırmak değil bahsettiğim. sevgili ihtimaller denizi'nin açtığı bir başlık vardı; insanların hayatında güzel şarkı etkisi bırakmak. evet, böyle bir izden bahsediyorum. bunca koşturmaca içinde koskoca hayatı tüketirken ve tüketilirken; bir duvara bir çentik atamamaktan (dolls was here), bir insanın hafızasında saniyelik bir yer kaplayamamaktan bahsediyorum.

    aylar önce bu filmi izlerken; daniel blake, duvara "ı, daniel blake" yazdığında, ayağa kalkıp onu alkışlamamak için kendimi zor tuttum bu yüzden. bu film, sistemin içinde zorla öğütülen bir adamın her şeye rağmen, iyi bir iz bırakma çabasını anlatıyor. ben ayağa kalkıp alkışlayacak cesareti kendimde bulamasam da, daniel blake mücadele etme cesaretini kaybetmemek için sabrediyor.

    ken loach sinemasına aşina olmayanlar için; bu film herhangi bir adamın herhangi bir filmidir ve herhangi bir hikaye anlatmaktadır. herhangi bir sistemin içindeki izleyiciler de, herhangi bir salonda onu izleyip, çok tanıdık iz'ler bulabilir. işte loach filmlerini herhangi bir filmden ayıran şey de, tam olarak budur.


    (dolls - 31 Aralık 2016 15:26)

  • comment image

    newcastle aksanıyla açılıp kenneth loach aksanıyla devam eden film. demiryolu işçilerinin, işsiz gençlerin, fabrika emekçilerinin, ezilen göçmenlerin, sorunlu çocukların hayatını gerçeklik, aşk ve mizahla anlatagelen ustalarustasından sert bir kuzey rüzgarı.

    altın palmiye kazanmasını eleştirenler olmuş. palmiye alan bir filmden ziyade ken loach imzalı bir film izlemeye giderseniz stresiniz azalır; zira bu adam 1960'lardan beri böyle filmler yapıyor. bu filmlerin bir kısmını izlerseniz, yolunuz da eskaza birleşik krallığın kuzeyine düşerse, etrafınızın daniel blake ve katie dolu olduğunu fark edeceksiniz; çünkü loach, kararakterlerini sokaktan esinlenerek seçiyor.

    onu özel yapan zaten hayatı da, zoru da, olağanı da "basit" anlatabilmesi; ancak bu da filme basit denmesi için bir neden değil. ayrıca filmin bütün özel sahnelerini burada anlatmanızın gerekçesini merak ediyorum. başlığa az buçuk fikir edinmek için gelenlere çikolatasız sufle veriyorsunuz.


    (puskinskaya - 9 Ocak 2017 11:01)

  • comment image

    uzunca bir aradan sonra sinemaya gitme ve iyi film izleme aşkımı tekrar depreştirmiş, izlenmesini kesinlikle tavsiye ettiğim ken loach ustanın son filmi.

    not: bu hikaye çok anlatıldı diyen arkadaşlar olmuş, ben de onlara bu hikaye yeterince anlatılmamış ki yoksulların ve işçi sınıfının hali bu diyorum.


    (bonapetite - 23 Ocak 2017 13:30)

Yorum Kaynak Link : i daniel blake