• "kullanılan müziklerden bazıları hatırla sevgili dizisinde de kullanılmış olan filmdir."
  • "marxizm, stalinizm (izm de değildir ya aslen), anarşizm arasındaki farkları tek bir sahnesiyle (köylülerin ve militanların toplanıp, toprakları ne yapacaklarını konuştukları) anlatan film."
  • "kırmızı bir eşarbın anlatıldığı samimi bir film."
  • "(bkz: ülker ve özgürlük)"
  • "bu akşam saat 21'de tv8'de gösterilecek filmdir.izlemeyenler izlesin, izleyenler bir daha izlesin diyedür bu entari..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ken loach'un yonettigi, jim allen'in yazdigi ve basrollerinde ian hart ile rosana pastor'un yer aldigi 1995 yapimi bir film. ispanyol ic savasi sirasi'nda liverpool'dan kalkip ispanya'ya savasmaya giden genc bir ingiliz komunistin yasadiklari cercevesinde ispanya'daki davanin aslinda lokal olmayip global bir carpisma oldugunu ve savasin kaybedilmesinde bu global iliskiler ve hesaplar aginin nasil bir rol aldigini anlatan guzel bir yapim. herkes adina masum isteklerle yola cikanlarin sistemin eziciligi karsisinda burunlarinin surtulmesinin hikayesi. baska olasiliklarin hatirlaticisi.


    (deyvidbovi - 12 Şubat 2002 20:00)

  • comment image

    "ülke ve özgürlük" ismi ile sinemalarda oynamış film...ispanya iç savaşında yaşananları biraz da acıklı bir dille anlatır (özellikle cumhuriyetçilerin birbirlerini vurmaya başlamaları*)...bazı solcuların "bu herif* troçkist zaten, işi gücü stalin'i karalamak" diyerek nefretlerini kusmaları ise ayrı bir nokta...


    (hayirsiz adam - 12 Şubat 2002 20:10)

  • comment image

    anti-faşistlerin ortak bir hedef üzerinde birleşemeyişleridir bu film.cephede sevdiği kadını kaybettikten sonra onun toprağından bir avuç alıp ölene dek saklamıştır.ölünce torunu bu toprağı mezarına döker ve film tavan yapar.


    (askhayatipastirma - 4 Kasım 2007 19:29)

  • comment image

    ken loach filmi...
    loach, stalinist politikalara ve avrupa 'rasyonelizmine' en keskin elestirisini "ülke ve özgürlük" filmiyle yapar. liverpoollu david, ispanya iç savasiyla ilgili bir propaganda filmini izledikten sonra, ispanya'ya, fasizme karsi savasmaya gider. marksist birlesik isçi cephesi (poum) saflarinda anarsit ve troçkistlerden olusan bir gruba katilir. ancak, gerilla taktigiyle vur-kaç eylemleri yapan ve ellerinden silahlarin eskiligi ve yetersizliginden dolayi yilginliga düsen david, stalinistlerin (sol koalisyonun hükümeti) düzenli ordusuna katilir. çünkü, sovyet rusya güdümündeki ispanya komünist partisi (pce), silah ve mühimmat yardimi almak isteyen gerillalarin düzenli orduya katilmasini sart kosar. daha sonra david, pisman olacak yeniden marksist birlesik isçi cephesi'nin
    gerillarina katilacaktir. bir süre sonra, koalisyon hükümeti, gerillalari tasviye etmeye baslar. franco'nun fasistleriyle savasan marksisit cephe, bir yanda da stalinstlerle savasmak zorunda kalir.
    loach, filmiyle ispanya iç savasinda stalinstlerin, fasizme karsi mücadelede stratejik ve taktik hatalarini ortaya koyarken, avrupa ülkelerinin ispanya'daki fasizme karsi nasil tepkisiz kaldigini da altan alta elestirir. ülke ve özgürlük filminde, fasistlerin kontrolündeki köyü ele geçiren gerillalar, köylülerle toprak mülkiyetini tartisir. anarsitlerin, devrimci marksist blogun ve stanilizmin politik söylemini, köylülere ve militanlara tartistirarak, taraflarin sosyalizm söylemini, kapitalizmle mücadele biçimini çatistirir loach. aslinda tartisilan sey özgürlügün sinirlari ve topraktir. özgürlük, halkin kamudan özgürce yararlanmasi mi, yoksa özgürlük, ticari faaliyetlerin, üretimin, kapitalin dolasiminin özgürlesmesi mi? tartisma sonuca baglanmadan sekans biter.


    (mijen - 28 Mayıs 2002 03:35)

  • comment image

    ülke ve özgürlük'de trajik olan fasizme karsi verilen mücadele degildir, trajik olan, avrupa'nin fasizm karsisindaki duyarsizligi, stalinstlerin düzenli orduyu dayatarak, gerillalarin mücadelelerini 'rasyonelize' etmesi, gerillar üzerinde stalinst egemenligin kurulmak istenmesidir. nitekim, bu sevda ispanya'da fasizmin otuz yillik iktidariyla sonuçlanacak, "uygar avrupa devletleri" ve rusya, franco'nun falanjizmiyle baris içinde yasamanin yollarini arayacaktir. daha iç savas bitmeden, 26 subat 1939'da fransa ve ingiltere, 1 nisan'da da abd franko'nun fasisit hükümetini taniyacaktir, 22 agustos'ta da stalin ve hitler saldirmazlik anlasmasini imzalar. ken loach, egemen stalinist solun söylemlerini, kapitalistlerle yer yer isbirligi yapan sovyet rusya'yi ve onun rasyonelizmini elestirir... ispanya iç savasinin konusulmak istenmeyen bir yönünü izleyiciye ulastirir. "ülke ve özgürlük" filminin bir önemli özelligi de, avrupa ülkeleri, kitayi 'tek ülke' yapan ekonomik anlasmalar imzaladigi, eski yugoslavya'nin parçalanip, bosna'nin kan gölüne döndügü bir döneme denk düsmesi. ülke ve özgürlük, ulus milliyetçiligi, fasizan politikalar ve stalinizmin 'tek ülkede sosyalizim', 'kapitalizmle baris içinde yasam' politikalarinin karsisina, devrimcilerin birlikte mücadelesiyle çikar.


    (mijen - 28 Mayıs 2002 03:37)

  • comment image

    stalin'in devrimi nasıl sattığını çok temiz bir dille anlatmıştır.

    stalinistlerin bu filmi beğenmemesi çok normaldir. anarşistlerin o hiç beğenmediğiniz milis kuvvetlerinin tek tek ele geçirdiği yerleri o çok takdir ettiğiniz düzenli ordu tek tek franco'ya teslim etmiştir. neden? çünkü stalinistler silahlarını franco'ya, falanjistlere çevirecekleri yerde, anarşist milislere çevirmiştir. çünkü en büyük tehlike falanj'lar, franco değil, ispanya'da ortaya çıkacak özgürlükçü anarşist devrimdir ve tabi ki troçkistlerin varlığıdır.

    zira stalin dikta rejimini komünizm diye yutturmakla meşguldur dünyaya.

    o yüzden bıkbıkbık konuşmanın manası yok, filmi izleyelim ve evet ken loach'ı sevelim.

    edit: eklemeden edemeyeceğim, fransa'yı 2 günde işgal etmiş, moskova önlerine kadar silindir gibi gitmiş hitler'in askeri canavarının desteklediği faşist franco'nun fas destekli ordusuna karşı düzenli ordu kurup başarılı olacağını sanmak, bugün hala bunu savunmak, hadi o dönem bilinmiyordu bu hitler'in gücü falan, nasıl bir algıdır anlamak mümkün değil.


    (songcity - 30 Mart 2010 12:39)

  • comment image

    marxizm, stalinizm (izm de değildir ya aslen), anarşizm arasındaki farkları tek bir sahnesiyle (köylülerin ve militanların toplanıp, toprakları ne yapacaklarını konuştukları) anlatan film.


    (writer - 9 Nisan 2010 19:26)

  • comment image

    eger biri gercekten "iyi niyetle" ve safca gelip size "komunizm madem iyi bir sey, neden komunist devrimler gerceklesmiyor?" derse cevap vermeye bu filmi seyrettirerek baslayabilirsiniz. realizmin (ki film 1930'lu yillari anlattigina gore, o donem hakim olan uluslararasi disiplin realizmdir.) uluslararasi sistemdeki aktoru olan devletin, bir baska devletin yardimiyla cikar iliskilerini nasil yuruttugunu ve bu kirli iliskilere karsi dururken harcananlarin anlatildigi film. cok agir bir elestiri var, kesinlikle propaganda yok.

    "kadin ve savas" acisindan bakinca ise anarko komunistlerin kendi icindeki duzeni sagladiktan sonra baglantida olunan disaridan bir grup tarafindan kadinlarin gorevlerine mudahalede bulunulmasi savas donemi feminizmine belki agir bir darbedir. kadinin kadinligini bilmesi, ya mutfakta ya camasirda ya da revirde olmasi gerekmektedir. o koyluler toplandiginda da kadinlar ne guzel soz sahibesiydi. simdi bir yere baglayamadim da tum guzellikleri fasizm ile mahvedebileceginizi goruyorsunuz bu tip senaryolarda ve iste gercek hayatta.


    (elxa - 1 Ekim 2010 02:30)

  • comment image

    güzel filim yalınız bazı hususlar var gözüme takılan

    1. filim, devrimci dayı öldükten sonra torunun sandıktan çıkan mektupları bulması ve bir nevi mektuplar üzerinden ilerliyor tamam ama arkadaş o masada ki bira şişesi -backs- nedir, gözüm takılıyo devamlı canım istiyo bi yandan , bi yandan e eşşeğin sıpası dedene hiç mi saygın yok, ölmüş adam daha kırkı çıkmadan vurmuşsun alkolün gözüne, ben rahmetli dedem ölünce bir ay sakal kesemedim peşmelgeye döndüm..

    2. kasaba militanlar tarafından alındıktan sonra toprağın nasıl paylaştırılacağı tartışması çok güzeldi, hele köylü yaşlı dayının söz alması ve konuşması güzeldi, bi ara bi kürek gördüm, dayı o küreğin sapıyla ben toprağımı vermem diyen adamın ağzının üstüne kapatacaktı sanki, bi heycanlandım ama yapmadı, ama '' o kadar patatesi buğdayı götüne mi sokacaksın'' benzeri bir iki cümle söyledi o da kafi geldi, sıcağımı aldı..

    3. iki anti franco'cu grup sokakta çatışırken ortadan geçen teyze şahaneydi, halktı, insandı. siz mal gibi birbirinizi vururken biz aç kalıyoruz dedi.. buraya kadar tamam ama e be teyze o nasıl bi göt, yarı çapı 80 santim. nasıl aç kaldın ki öyle oldun sen..

    4. filmde toprak paylaşım sahnesinde ki problem, tam tamına 120 senedir dünya sosyalizminin kafasını sikti, biride kalkıp filimdeki gibi masaya yumruğu vurup oylama yapıyorum kardeşim demedi, ama ben umutluyum 120 senedir vurulmayan yumruğu sırrı süreyya önder vuracak

    5. izleyin


    (ihtiyar hayvan - 23 Kasım 2010 22:50)

  • comment image

    toprakların nasıl değerlendirileceğinin tartışıldığı sahnede kolektifleştirme karşıtı olan gerilla takım elbiseliyken diğerleri köylü kıyafeti giymektedir. 1-2 kere izleyince farkedilmese de artık izleme sayıları üçü dördü bulduğunda böyle detaylara takılıp, vay anasını adam** hep bilinçaltımıza oynamış denilebiliyor.

    güzel filmdir, bir yoldaşla beraber izlenince daha da güzeldir.

    unutmadan:
    (bkz: ispanya iç savaşı)
    (bkz: poum)
    (bkz: anarşizm)
    (bkz: stalinizm)
    (bkz: troçkizm)


    (usuyoruzreyis - 23 Aralık 2010 14:19)

  • comment image

    ken loach'un stalinizme ağır eleştiriler yönelttiği film. güzel bir film, ama daha güzel olabilirdi. özellikle yer yer saplanıp kaldığı duygusallık ve senaryonun tekdüze ilerleyişi biraz sıkıntı veriyor. ayrıca, ispanya iç savaşı'nın görkemli sahnelerle perdeye yansıtılacağını sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. ken loach abimiz, filme yeterli bütçe bulamadığı için olsa gerek küçük bir milis grubun başından geçenlerle ispanya'daki sol grupların nasıl dağıldığını anlatmaya çalışmış. iyi de yapmış, sözümüz yok; ispanya'daki iç savaşta cumhuriyetçilerin niçin yenildiğini anlamak için ve tabii stalin'e küfrü basmak için güzel bir film. fakat bu dağılma süreci diyaloglarla anlatılmış, küçük çarpışma sahneleri olsa da bunlar geçiştiriverilmiş resmen. tabii bir de şu köylülerle milislerin toprak paylaşımını tartıştıkları sahne var. burada benim anlamadığım şu; bu insanlar dakikalarca toprağın nasıl pay edileceğini tartışıyorlar, ama be biraderler söyleyin, koskoca bir örgütün parçasısınız, bu örgütün toprak paylaşımı konusunda hiç mi fikri yok, her köylü kendi toprağına ne yapacağına kendisi mi karar veriyor, milisler kafasına göre fikir mi öne sürüyor...böyle ufak tefek aksamalar olsa da her şeye rağmen konusu itibariyle gücelliğini koruyan bir film bu. izlerken insan, günümüzde sol fraksiyonların da aynı parçalanmışlık içinde olduğunu düşünmeden edemiyor.


    (aclik sampiyonu - 15 Mart 2011 13:55)

  • comment image

    ispanya iç savaşı'nı, isyanın nasıl içten içten bastırıldığını ve ideolojik çelişkileri oldukça güzel bir sinema diliyle anlatan, stalinizme de bir güzel söven ken loach filmi. filmin en çarpıcı sahnelerinden bir tanesi elinde pazar torbasıyla düzenli ordu yanlısı stalinistler ve militanlar arasında kalan teyzenin "birbirinizi öldüreceğinize faşistleri öldürün, açız biz" diye bağırmasıdır. ve ayrıca köydeki toplantı sahnesi onlarca teorisyeninin binlerce sayfaya sığdıramayıp, anlatamadığı ideolojik çelişkiyi yaklaşık beş dakikada anlatmıştır* ve yine bu sahne çok kabaca da olsa bir anarşizm komünizm karşılaştırması olarak nitelendirilebilir. otoriteye ve siyasete yenilişin öyküsüdür bu film kısaca.


    (sucuklarlapisirmekseniyumurtayapamazki - 3 Nisan 2005 19:36)

  • comment image

    bu akşam saat 21'de tv8'de gösterilecek filmdir.

    izlemeyenler izlesin, izleyenler bir daha izlesin diyedür bu entari...


    (songcity - 23 Haziran 2011 14:43)

  • comment image

    deli gibi troçkizm propagandası yapan film.

    troçkizm propagandası yaparken "stalin kakaydı, oo çok katı stalin :(((" demeyeni de dövüyorlar sanırım.
    finalde de bir cenaze sahnesi olsun, altın vuruşu yapalım diye düşünmüşler; ki başarılı da olmuşlar. tarafsız olsam bu filmden sonra "stalin itine bak" deyip, çok hızlı sigaramı yakar ve anında, iflah olmaz bir troçkist olurdum.

    stalinsiz, troçkizm propagandası yaptığınızda hepinize birer sütlü tatlı. yazdım buraya.


    (ulrike meinhof - 14 Ağustos 2011 20:35)

  • comment image

    bittiginde, "kesin ken loach filmidir" dedirtmistir. reklamlarinda ntvye zap yapip kandilliyi bombaliyor oldugumuzu gormemizin de duygu yogunluguna extra bi katki sagladigini soyleyelim. biz goremeyecegiz ama, ken loachin bu filmleri insanca yasanacak gunlere inanci ne sartta olursa olsun körüklüyor. saniyorum sabah uyaninca gececek.


    (fenerliyim ama feneri delgado - 18 Ağustos 2011 23:27)

Yorum Kaynak Link : land and freedom