9 Songs (~ 9 Sarki) ' Filminin Konusu : Biri İngiliz biri Amerikalı iki sevgilinin 1 sene boyunca yaşadıkları müzik ve cinsellik ile dolu yoğun ilişkileri...
Ödüller :
Ggotip(1996)(7,2-351)
L'année de l'éveil(1991)(6,2-205)
Deranged(1987)(6,0-410)
Las minas de Salomón Rey(1986)(5,6-229)
Cours privé(1986)(5,5-340)
Q(2011)(5,5-6126)
Lie with Me(2006)(5,4-13291)
Capriccio(1987)(5,1-866)
Videoclub(2014)(5,0-114)
The Big Bet(1988)(4,9-198)
Fast Food(1989)(4,7-601)
Bikini Drive-In(1995)(3,7-676)
romantik porno.
(cuvara - 16 Nisan 2009 06:07)
yok şurda şunu dedi bu yüzden zaten bunu anlatıyor yok ev içindki çiftler yok ilişkinin seksüel tükenişi bik bik bik... bırakın abicim bu entel ayaklarını. adamlar bağımsız film çekiyoruz diye kamera karşısında çatır çatır sikişiyorlar. porno demeye utanmışlar bağımsız demişler. var mı başka izahatı? lisa sürekli sik beni sok bana taşaklarını geçir diyor matt hatunu değil nasıl sikiştiğini hatırlıyorum diyor. araya bir iki canlı performans koyunca mı film başkalaşıyor? e abicim o kadar müzik hint pornosunda da var...
(psykotherapy - 22 Kasım 2010 11:28)
porno izlemek istemeyen sevgiliye kandırıp porno izletme filmi. başka bir şey değil bence.
(green green curly fries - 29 Mayıs 2011 13:09)
sinemada cinsellik deyince aklıma ilk olarak nagisa oshima'nın ai no korîda'sı gelir.sonrasında gérard depardieu ve ornella muti'nin ödüllü filmleri la dernière femme, alain delon ve marianne faithfull' un unutulmaz filmleri the girl on a motorcycle, paul verhoeven imzalı turks fruit , jean jacques beineix'in betty blue, jean-jacques annaud'nun ses getiren filmi l'amant, sonrasında , crash, the postman always rings twice , ultimo tango a parigi , the unbearable lightness of being, je t'aime moi non plus, the dreamers , se, jie ve bunun gibi bir sürü cinsellik ögesi barındıran kaliteli birçok film sıralayabilirim. sinemada "soft porno" olarak anlamlandıracağımız içinde dram veya romantizm esintileri olan ama içeriğin bu yönleri gölgede bıraktığı filmler ilk olarak 2000'li yıllarla ortaya çıkmaya başladı. soft porno olarak anlamlandıracağımız filmler özellikle "önemli yönetmenler" tarafından ilk bu dönem çekilmeye başlandı. michael winterbottom bu filmi 8 yıl önce çekmişti. şimdi tam hatırlamıyorum destricted mı önceydi bu mu ama sinemaya bildiğimiz anlamda soft pornonun önemli yönetmenler eliyle ilk sunumları da bu filmlerle olmuştu. intimacy, pola x , kids , le pornographe ,ken park, batalla en el cielo içinde gerçek sevişme görüntüleri barındıran diğer yapımlar ancak elbette bu filmleri soft porno olarak anmak doğru değil.9 songs sinemasal anlamda seyirciye bir şey katmayan sinema diliyle pornonun görselliğe dökülmüş hali olarak özetlenebilir. iki sevgilinin tutkulu sevişmeleri ( ki oral seks görüntüleri filmin en başarılı görselleriydi belirtmeden geçmeyeyim ) arada romantik duygusal gelgitler ve son...ben elbette sinemada cinselliğe karşı değilim ama porno ögelerinin bile sinemasal perspektif içinde sunulmasından yanayım. gerçi bu perspektif 9 songs 'da var ama yine de algısal olarak soft porno olarak anılmaktan kurtulamıyor film. gerçi yönetmen bu filmi çekerken belki de sinemanın sınırlarının tartışılmasını istiyordu evet sinema sonsuz ama estetik ve sanatsal kaygıların ön planda olması gerektiği kanaatindeyim. bu ön plan gerçekleştirildikten sonra her öge sinemanın içinde kendine elbette yer bulabilir.
(mimiko - 26 Ağustos 2012 02:40)
soundtrack bağımlıları için cevher gibi film. filmin her sahnesinde aaaa elbow, aaa goldfrapp, aaa franz ferdinand, aaaa michael nyman diye şaşırdım, sevindim. çok güzel şarkılar seçmiş adamlar.
(satine - 21 Ekim 2012 13:01)
filmde toplam 9 canlı performans var. imdb'den soundtrack listesini okuyup youtube'dan birebir playlisti hazırlayın. bir şarkı ortalama dört dakika desek, 9x4, 36 eder. sonra açın redtube'u, aratın x-art diye. çıkan yirmibeş dakikalık videolardan birini izleyin. 36+25 61 eder. youtube'a geri dönün. romantik bir film fragmanı izleyin. işte the notebook olur, silver linings playbook olur romantik herhangi bir şey olur. o da taş catlasa 4 dakika olur. etti mi 65? hayır, mhp'nin 65. yılı için metafor uydurmadım. filmi izlememiş ancak izlemeye niyetlenmiş kişileri vazgeçirmek adına yaptım bu hesabı. bu dediklerimi peşpeşe izleyin. çok daha iyi vakit geçireceğinize ve hiçbir şey kaçırmış olmayacağınıza kalıbımı basarım. hatta kârdasınız zira x art oyuncuları hem güzel hem taş olurlar. filmdekiler hem çirkin, hem de kız oğlana benziyor. yalnız film 67 dakika, benim hesabım 65'te kaldı. yaklaşık iki dakikalık bir credits var filmde. onun eksikliğini hissederseniz de açın sevdiğiniz bir şarkının lyrics videosunu izleyin. ama bu filmi izlemeyin. ben ettim, siz etmeyin.
(zinomseker - 16 Kasım 2013 02:34)
dokuz songs diye okunur. (bkz: türk ingilizcesi)
(mavi sacli kiz - 16 Kasım 2013 02:45)
birbirinden hoşlanan herhangi iki kişinin başbaşa izlemeyi denemesi durumunda 4. parçadan sonrasının hatırlanabilmesinin çok mümkün olmadığı filmdir. daha doğrusu 4. parçadan sonrası kesinlikle hatırlanacaktır da hatırlananlar filmle ilgili olmayacaktır. öyle de bir özelliği vardır.(bkz: based on a true story)
(birdirbir oynarken sek sek seken kedi - 10 Haziran 2014 15:59)
içerdiği oral seks ve boşalma sahneleri münasebetiyle memleketinde film hakkında dönen bu bir seks filmi midir nedir tartışmaları bir yana, içerdiği primal scream, dandy warhols, franz ferdinand, black rebel motorcycle club, super furry animals canlı performanslarıyla şimdiden merakımızı fazlasıyla celbetmiş bir filmdir bu. amerikalı kadını oynayan 20 yaşındaki -daha önce hiç oyunculuk denemesi olmayan- amerikalı hatun kişinin ismi krediler dahil hiçbir yerde açıklanmıyormuş. yönetmen guardiana filmle ilgili tepkilere cevap verirken bakın ne demiş*: "books deal explicitly with sex, as they do with any other subject. cinema has been extremely conservative and prudish. i wanted to go to the opposite extreme and show a relationship only through sex. part of the point of making the film was to say, 'what's wrong with showing sex?' " (bu arada kaynak göstermeden guardian'dan çevirip yazan roll dergisine selam ederim) umalım bu ilginç 60 dakikalık filmi en azından bağımsız film festivalinde görelim diyelim ve entrymizi kapatalım sayın okuyucular... evet...
(naranimo - 10 Haziran 2004 23:56)
arada bir konserlere gidip sıkıcı bir şekilde sevişen amerikalı-ingiliz fuckbuddy'lerin hikayesi.amerikalı abla doğal olarak fazlasıyla püriten olduğundan, bir süre sonra erkeğin meme boyutu kendisini kesmemeye başlıyor. görüldüğü gibi boyu değil, işlevi de önemli. ingiliz şaşkın şarkı sözlerine takılacağına amerikalı ablanın püritenliğini biraz daha kaşısa sonucu daha farklı olabilirdi, aman bana neyse.
(yalnux - 9 Kasım 2014 04:00)
michael winterbottom i en nihayetinde kafamda bir yere oturtmama vesile olmus super film.(bkz: pelikul ve eric satie)
(deranged - 12 Temmuz 2004 13:56)
ingiliz makasçılarının, pornografik bir amaç gütmediğini düşünerek makaslamamaya karar verdiği, pek merakla beklenen film. tabii biz makaslarız, bir de üstüne dokuz şarkı diye çevireceğimize "sapına kadar seks" diye gösterime sokarız.
(frank n furter - 25 Ekim 2004 13:33)
"bu mudur yani" dedirten amaçsız bi film. filmin ortasında çıkanlar oldu. ne için olduğundan emin olamadım; ya izlemeye dayanamadılar**, ya da izlemeye bile dayanamadılar.
(je refuse - 21 Şubat 2005 00:39)
--- spoiler ---"ben bu filmden nefret ederim heralde" diye gittiğim, tüm film boyunca "sanırım bu filmden nefret etmeliyim" dediğim ama filme bittikten ve sinema aslonundan çıktıktan sonra nedense nefret etmediğimi, edemediğimi farkettiğim film. evet neredeyse sadece seks ve konser görüntüleri vardı, evet ikisi de bazen fazla geldi, evet ilişkiyle adamın antartikada anlattıkları arasında bağ kurmamız beklendi..ama sevmedim diyemiyorum işte.. belki sonunda çiftlerden birinin amerikaya gitmesi vurdu beni.. evet, bazen güvenmek zorundasındır karşındakine..--- spoiler ---
(pembe japon baligi - 21 Şubat 2005 09:50)
9 şarkı arası 9 posta şeklinde özetlenebilecek film... antartika analojisi yataktaki iki kişinin hem klostrofobi hem de agorafobi yaratabileceği şeklinde açıklanmaya çalışılsa da bence gereksiz ve de yetersiz... ama michael winterbottom'un bunu çok taktığını zannetmiyorum, lynch'lik yapıp kendi istediği gibi bir film çekmiş, neyi ne sembolle vermek istiyosa öyle vermiş işte adamcağız. ama ben tatmin oldum mu, yok olmadım.* filmin posterinde de güzel gönderme var bu arada.*
(mahpeyker - 25 Şubat 2005 12:15)
ne var bakiym, diyerekten daldığımız: izlemek için erkek olunması gereken film.yanımdaki hödüğün (ne kadar entel tribine girmiş olsa da) ikide bir eliyle pantolonunu düzeltme sesini işittiğim, rahatsız olma bahanesiyle gerinip dururken kolunu koluma yaslamasından bıktığım film. en komiği de film çıkışı duyduğum 'alt metin okuma' abukluklarıydı: 'ay antarktika.. ne hoş, değil mi' gibi. ay bi de ciddi ciddi konuşmuyolar mı?pardon ama, o zaman ben de 'porno filmin alt metin okuması nasıl yapılır'a gireyim isterseniz:temel içgügüyü sırf popüler iki oyuncu (gerçi stone sonradan serpildi, gelişti) sırtladı diye yüz çevirin; gecenin rengini de taklitçilik ve wills'in iğrenç vücudu yüzünden beğenmeyin (özeleştiri: gecenin rengi, hakikaten de kötüydü), ama aynı temayı (cinsel sömürü) bağımsız bir film işleyince: ayy, ne hoş...gerçi festival de bilerek yapıyor bu hinliği: ilkinde de bir fransız pornosunu (becer beni) "şimdiden sinema tarihine geçen bu filmi" diye satmaya çalışarak, başyapıt olarak kabul etmemizi beklemişlerdi: salondan zor atmıştım kendimi.bunca abazan nüfusun olduğu bir şehirde, çok normal bu filmlere gidilmesi, yer bulunmaması: porno izlemeyi legalleştirmenin başka bir yolu!beyler: afm'den 300 metre ötede her zaman "süper 2 film" gösteren bir sinema var: oraya girmeye utanıyorsunuz anladık da.... bu tür bir filmin altını doldurma çabanızı da anlamıyorum..
(ug tek - 3 Mart 2005 12:28)
2004 yılı mahsulu michael winterbottom filmi. filmde çalan parçalar filmdeki çalma sırasıyla şöyle oluyor : black rebel motorcycle club - whatever happened to my rock'n roll the von bondies - c'mon c'mon michael nyman - debbie salif keita - madan (exotic disco mix) elbow - fallen angel franz ferdinand - michael michael nyman - nadia primal scream - movin' on up melissa parmenter - sola & platform dandy warhols - you were the last high goldfrapp - horse tears super furry animals - slow life elbow - i've got your number franz ferdinand - jacqueline black rebel motorcycle club - love burns
(uzuntu - 28 Ocak 2006 14:09)
afişinde gözümüze çarpan "2 lovers, 1 year, 9 songs" yazısıyla gayet güzel özetlenebilen film.*filmde sözkonusu ilişkinin bir yıl içindeki gidişatı, sırayla dinlediğimiz şarkıların sözleriyle ve çiftimizin sevişme sahneleriyle anlatılmaya çalışılmış bu anlamda başarılı olduğu da söylenebilir. cinselliğin dozunun yüksek olması bazılarının bu filme porno yakıştırmasını yapmasına neden olsa da porno sıfatını hakedecek şekilde mezbahada koyun keser gibi bir tavır yok bu filmdeki sevişme sahnelerinde. matt ve lisa aslında herkes gibi sevişiyorlar. --- spoiler ---ilişkiyi antarktika semalarında uçan matt'in ağzından dinliyoruz ve zaten filmin başında matt "lisa'yı düşündüğümde giydiği elbiseleri hatırlamam, ne yaptığı işi ne de nereli olduğunu söyledi bana, kokusunu tadını düşünürüm, tenime değen tenini düşünürüm" diyor dolayısıyla film boyunca da o ilişkiye dair düşündüğü, hatırladığı şeyleri anlatıyor. son olarak lisa'nın amerikaya gidişiyle, antarktika'nın kalbinden kopan buz parçalarının, eriyecekleri denizlere doğru yaptıkları yolculuklar arasında bir bağlantı kuruluyor ve love burns diyerek perde kapanıyor.--- spoiler ---sonuçta ingiliz sineması için cesur bir film ve sırf bunun için de michael winterbottom'ın elinden çıkması çok da şaşırtıcı değil. müzikleri, görüntüleri ve özellikle iç mekanlardaki ışığıyla görülmeyi hakeden bir film. içinde "sadece mutsuz insanlar dans etmekten nefret eder" lafı geçen film
(biligak - 17 Mart 2006 17:38)
michael winterbottom isimli, kariyerinde iyi işler çıkartmış, kendini kanıtlamış bir şahıs çektiği için sanatsal açıdan incelenip yorumlanan bir film. filme pozitif yaklaşan bütün yorumlar, yönetmenin eski işlerini referans gösterip bu filmle ne anlatmak istediği ne amaçladığı hakkında fikir beyanları olarak gelmiştir gelecektir. filmde bu şahsın parmağı olmasa, alelade "konulu porno al abi izle" diye herhangi birinin eline verilse, kimsenin "yok lan porno değil bu gözünü seveyim.. yapma etme azizim, baksana şu sanata, sanatçıya." veya "hocam bi kere porno şudur budur, buna porno dersen o zaman rocko neci. o zaman şu şöle bu böyle" diyeceğini sanmıyorum. rol mü yapıyorlar, sanat mı icra ediyorlar? sinema eleştirmeni veya duayeni değilim ama bunun bi çizgisi vardır elbet. filmle ilgili bu tarz düşünceler geri kafalılık ürünü mü; peki ona da tamam, hadi öyle olsun. keza doğrudur böyle sevişiriz, seksin özü budur, herkesin bildiği şeyi sinemaya apaçık aktarmış o kadar; falan filan. ne oldu yani insanoğlundan bir kesit mi alındı, ne diyor yönetmen? "normal ilişkisini sürdüren bir çiftin ilişkisine şahit ettim sizi arkadaşlar. sizi onların yatak odasına, en gizli anlarına kadar taşıdım. hepberaber saf sevgi dolu bir ilişkiyi irdeleyelim istedim. bu arada unutmayın şu şu filmleri de ben çevirdim ona göre değerlendirin haa!". yatak odasına kadar değil be, yatak odasından çıkmadık ki. ilişkinin sadece seks kısmıyla haşır neşir olduk, arasıra da pozisyonları değerlendirmek için reklam arası gibi durumla ilgili şarkılar. başka da birşey yok. bir çiftin ilişkisini anlatmanın tek yolu bu sanki. bir yolu da bu mu.. o zaman adı porno uzantılı birşey olsun. sakso ve sonrasında göbeğe boşalmalar, son sevişme sırasında arkadan yandan zumlu çekimler olmasaydı da onun yerine alışılagelmiş namahrem bölgelerin(memeleri falan saymıyorum tabi heryerde var meme) görünmediği yine aynı sevişme sahneleri olsaydı vermek istediği anlamdan ne kaybederdi bu film bir düşünmek lazım.. hiçbirşey kaybetmezdi. 9 şarkı 9 posta evet. hadi taam porno deil.. taam deil porno*!.. bazılarının ilgi çekmek için götünü başını açması gibi filme ilgi çekmek için de çatıır çatır sikiştirmiş 2 kişiyi*. başka da bişey değil.
(labirent - 15 Nisan 2006 05:34)
şarkılı türkülü porno.ayrıca film izlenirken gelişen diyalog için:- abi benim memelerim bile bu kadınınkinden büyüktür.- adamın zikiyle yarışamadın, kadının memesi ile mi yarışıyorsun?
(lucifer s smile - 18 Temmuz 2006 08:52)
Yorum Kaynak Link : 9 songs