orijinal adi, amores perros biciminde yazildiginda asklar-kopekler; amaaa, amor es perros biciminde yazildiginda ask kopektir gibi bir anlama gelen film.

(callisto - 3 Mart 2002 01:31)

içinden en az üç filmin daha çıkacağı filmdir

filmi izlediğim esnada sigarayı bırakalı henüz bir ay kadar olmuş hafiften unutmaya başlamış durumda idim ki;

--- spoiler ---

filmde o abisinin karısına sarkan bitirime sesleniyorum buradan, o nasıl sigara içiştir bre arsız yahu... içimi sızlattın...

--- spoiler ---

(spinne - 15 Ekim 2007 00:29)

seyrettiğim yılları birinin şiddetle bana hatırlatmasını arzu ettiğim filmdir. o güne kadar bir aymazlık içindeymişim demek. yaşamın en büyük günahını işledi bu film. çünkü bize herşeyin karmaşasını anlattı. bir taraftan tamamlanırken bir yandan nasıl yarımlanacağımızı anlattı. bir tahterevan gibi yaşamın prensibini. şairin de dediği gibi bir toplanıp bir dağılan alemde. bu çok da güzel türkçeleştirildi. ister teoman'dan ister müslüm'den dinleyin paramparça.

(seagullineskisehir - 16 Aralık 2007 14:29)

köpek dövüşlerini organize eden adam rolünde balık ayhanı izlediğimiz filmdir.

(snob - 27 Haziran 2008 00:50)

özellikle "tanrı bulanık görmemi istiyorsa ben de bulanık görürüm" repliğinin çok hoşuma gittiği bir film

(ex - 1 Ağustos 2002 02:30)

filmin meksikalı yönetmeni alejandro gonzalez inarritu'nun , “ dokunmak, kendime dokunmak istedim, kendimi yaşıyor hissetmek ve karakterlerle izleyicileri canlandırmak istedim. karşı çıkmak, ilgilenmek, eğlendirmek, hareket etmek ve kışkırtmak istedim. izleyicileri aralıksız, lunaparktaki raylı arabaların en tepelerine ve en altlarına götürmek istedim. karakterlerin mahçup olmalarına izin vermeden onları kameranın önünde; kendini izleyen seyircinin içinde gizli kalmış duyguları veya rahatsız edici utancı çıkarabilmek için çırılçıplak soymak istedim. bu açıdan, aktör ve aktrislerin filmdeki yürek parçalayan ve inanılmaz katkısı düşündüğümden de çok oldu. ” şeklinde bahsettiği film çalışmalarının 3 yıl sürdüğünü söylediği fim. gerçekten 3 yıla değmiş bir yapıt. izlerken kamerayı ve ışığı tamamen unutuyorsunuz, atmosfer çok iyi yakalanmış. köpek dövüşlerinin yaşandığı bir ortamda elbetteki hiç bulunmadım ama bulunsaydım da eminim o ortamdan farklı olmazdı , o havayı çok iyi yansıtmışlar. izleyici gerçekten kendini hikayenin içinde hissediyor. ayrıca bu filmin müzikleri çok güzel. izlediğim günden bu yana en beğendiğim filmler arasında kesinlikle ilk 5’te yerini alan film. anlatacak bir şeyleri olanların filmi bu ve tabi kaybedenlerin filmi. saf bir gerçekle baş başa kalıyorsunuz filmi izlerken. bir duyguyu belki herkes yaşar ama anlatmaya gelince aynı duyguyu herkes farklı farklı anlatır. bu filmde başka bir yönetmenin elinden çıksaydı bu kadar güzel olamazdı. ama alejandro gonzalez inarritu oldukça akıllıca anlatmış hikayeyi.
çok fazla ödül alan bu filmin aldığı bazı ödüller;
oscar film ödülü resmi adaylığı.
uluslararası cannes film haftası 2000. en iyi film.
edinburgh film festivali 2000. en iyi yeni yönetmen.
flanders uluslar arası film festivali 2000. en iyi film.
chicago film festivali 2000. en iyi film.
afi festivali los angeles 2000.seyirci ödülü.
bogota uluslararası film festivali 2000. kolombiya. en iyi film.
valdivia , chili uluslararası film festivali 2000. en iyi film.
sao paolo film festival 2000. en iyi film.
tokyo film festivali 2000. en iyi film, en iyi yönetmen.

--- spoiler ---
bir trafik kazasıyla birleşen apayrı hikayeler gibi gözükse de tüm hikayelerin ortak paydaları mevcut. aldatanlar, aldatılanlar, dostluklar, para, kardeşler, köpekler, fotoğraflar, hayaller, yıkılışlar…
abisi ramiro’nun eşi susanna’ ya hayvansı bir tutkuyla, aşkla bağlı olan oktavio. en büyük hayali para biriktirip susana ile kaçmak, yeni bir hayat kurmak. bunun için abisine ihanet ediyor, onun eşiyle birlikte oluyor, onu dövdürüyor. ama hayalleri gerçekleşmiyor hayalleri hep hayal olarak kalıyor. otogarda susana’yı bekliyor ama o bir türlü gelmiyor. oktavio’nun tutkusundan gözü kör olmuş gibi, bir türlü susanna’nın ona kötü davransa dahi eşi ramiro’yu her şeye rağmen sevdiğini kabullenemiyor. susana, kocası ramiro’yu kocasının kardeşi oktavia ile aldatıyor. oktavia’nın onunla birlikte kaçmak için verdiği paraları oktavia’ya ihanet ederek alıp kocası ramiro’yla şehri terk ediyor. tüm bu sahtekarlığın içinde iyi günde kötü günde her zaman oktavia’nın yanında olan bir dostu var. (şu gözlüklü çocuk)
soyguncu ve en büyük hayali hep önünden geçtiği bankayı soymak olan ramiro; karısı susanna’yı iş arkadaşı leş bir hatunla aldatıyor. en büyük hayalini gerçekleştirmek üzereykende kurşunlanarak ölüyor. gene bir hayal yarım kalıyor.
karısı julieta’yı ünlü bir top model olan valeria amaya ile aldatan editör daniel. basında birlikte olduklarına dair dedikodular çıkıyor ve dostu andres salgado ekrana valeria’nın sevgilisi olarak çıkarak ona paravan görevi görüyor. en büyük hayalleri valeria ile birlikte aynı evde yaşayabilmek. valeria uğruna, aldatıldığını bildiği halde ona hala “hayatım” diyen karısını, iki tane kızını ve evini terk ediyor. aslında bence valeria’ya gerçekten aşık bile değil. ama 42 yaşındaki daniel beli ki andropoza girmiş (ehhe zavallı). ama ne demişler kırkından sonra azanı teneşir paklar. karısıyla yaşarken sessiz telefonlar açan , gençliğine, ününe, güzelliğine vurulduğu valeria aynı evde yaşamaya başlayınca karısından daha sıkıcı bir hal alıyor. birlikte yaşamak için duyduğu o heyecan yok luyor. görüyoruz ki “komşunun tavuğu komşuya kaz gözüküyormuş” ama sahip olunca bizim tavuktan daha beter gıdaklıyormuş. birlikte yaşadıkları eve sessiz telefonlar başlayınca valeria, daniel’in terk ettiği karısından çok daha beter tepkiler veriyor. bu hikayanin en can alıcı yerlerinden biri ise güzelliğin gelip geçici olduğunu vurguladığı sahneler. atalarımız ne demiş bir kıvılcımla tüm zenginliğin, bir sivilceyle tüm güzelliğin yok olabilir. ehehe. ha bi de şey demişler yuva yıkanın yuvası olmaz evet tüm atasözlerimizi bu filmde görebiliyoruz.
zavallı valeria geçirdiği trafik kazasıyla tek bacağından oluyor. daniel giderek uzaklaşıyor ondan, büyük bir hata yaptığını anlıyor. gerçek aşkın belkide kıstası budur… bir insanı başına gelebilecek en kötü durumda bile sevmek ve yanında olabilmek…
film bize tabi şöhretin gelip geçiçi olduğunu, moda ve medya dünyasında her şeyin yapmacık olduğunu, başına gelebilecek kötü bir olayda hemen unutulacağını da gösteriyor. ne de olsa eksik bir bacak ürünün reklamına kötü etki eder (!)
zamanında özel bir kolejde öğretmenlik yapan sonra idealleri uğruna karısını ve kızını terk eden, üstüne yıllarca hapis yatan şuan ise çok az şeyle yetinen , aykırı, eski gerilla , kiralık katil elchivo. en büyük hayali kızı. onu zamanında yakalayan hapse atan, çıktığında bir miktar para verip, ona yaşayacak yer bulan dostu polis leonardo, elchivo’ya adam öldürme işleri ayarlıyor. artık cılkı çıkan polisin kirli işlere karışması konusunu burada tabi gözümüze sokuyorlar. en son gelen iş teklifi, kardeşi luis miranda solares’i öldürmek isteyen sinsi gustavo garfias’dan geliyor. luis miranda solares’de eşini kendi gibi evli marta’ya aldatıyor. evet film böyle bir entrika rüzgarıyla geçiyor. elciho parayı alıyor ama luis'i öldürmüyor, iki kardeşi köpek dövüşü gibi baş başa bırakıyor.

bu üç hikayede aldatmak, ihanet etmek ilk göze çarpan şey ise de üç hikayede de kardeşler var. ilk hikayede kardeşine ihanet eden oktavia, ikinci hikayede daniel karısıyla arabada giderken arka koltukta toka kavgası yapan iki küçük kız kardeş, üçüncü hikayede üvey kardeşini öldürmek isteyen gustavo.
para var. para için köpek dövüştürenler, para biriktirip kaçma hayali kuran oktavia, parası olmadığı için dandik parkeyi yaptıramayan daniel, para için adam öldüren elchivo, kendinden para kaçırdığını düşündüğü için kardeşini öldürmek isteyen gustavo.
üç hikayede de fotoğraflar göze çarpıyor. kazadan sonra oktavia’nın cüzdanından köpeği cofi’nin, dostunun, abisinin ve susanna’nın fotoğrafları çıkıyor, tek bacağından olduktan sonra eski fotoğraflarına bakıp ağlayan valeria, ofis masasının üstündeki kızları ve eşiyle olan fotoğrafa bakan daniel, kızının fotoğraflarını sürekli inceleyen ve gidip sık sık fotoğraf çektiren elchivo…
ve tabi üç hikayede de köpekler, köpekler, köpekler…

perişanlığın bu kızgın filmi için en büyük spoiler şu ki; aşk ihanettir, aşk ızdıraptır, aşk günahtır, aşk bencilliktir, aşk umuttur, aşk acıdır, aşk ölümdür… aşk nedir ?
--- spoiler ---

not 1 : köpek dövüştürme sahnelerinde izleyiciler arasında ufak bir çocuk göze çarpıyor. o çocuk the kite runner'daki hasan’a çok benziyor.
not 2 : filmde bizden ünlüleri de görebiliyoruz ; ragga oktay, balık ayhan, tarık mengüç

(mademoiselle jeilempti - 29 Ocak 2009 19:28)

filmin ba$ı insana reservoir dogsu anımsatıyor. filmin anlatmak istediği diger bir nokta da kopeklerle sahipleri ve hikayeler arasındaki paralellikler.
-2. hikayede model hatun sandalyaye mahkumdur ve hareket alanı sınırlıdır, kopegi de^* parkelerin arasına sıkı$mı$tır.
-3. hikayedeki gerilla, adam oldurerek kızı icin para kazanmaktadır, kazadan sonra eve getirdiği ilk hikayedeki kopek de diğer kopekleri oldurerek sahibinin yengesi icin para kazanmaktadır.
-ilk hikayedeki karde$ler arasındaki kopuklugun benzeri, 2. hikayede karı koca, 3. hikayede de baba kız arasında vardır...

(crowley - 21 Kasım 2002 14:29)

bu filmden cikarilabilcek bir ders de, "yaptiginiz bir seyde en iyi olmaniz her zaman size takdir kazandirmaz" olabilir. filmin ucuncu bolumunde sokak kopekleriyle yasayan adamin yanina siginan, kopek dovuslerinin rakipsiz sampiyonu olan kopekcagizin, adam evde yokken arkadaslarini bogazlayip sonra da daha onceden aliskin oldugu gibi takdir beklemesi bunun en iyi ornegini olusturuyordu.

(callisto - 21 Kasım 2002 14:53)

icerdigi metaforlari anlamak icin kivranmaya gerek duyulmayan, uzun zaman once seyretmis olmama ragmen her sahne olmasa da sekanslari gayet kurgusuyla aklimda kalabilmis film.

--- spoiler ---

dovus kopegini kazadan sonra iyilestiren herifin; kopegi, diger uysal kopeklerle bir arada birakmasi ve dondugunde dovus kopeginin hepsini oldurdugunu gormesi ile sinema tarihinin en hüzünlü sahnesine aday bir fotografa sahiptir.

--- spoiler ---

(elxa - 27 Nisan 2010 01:29)

bu film rahatsız edicidir çünkü hayatın ta kendisini anlatır.

(johnny panik - 16 Aralık 2002 14:32)

alejandro gonzales inarritu ile yapilan bir roportajda bu pulp fiction ve tarantino benzerlikleri soruldugunda yonetmenin cevabi "evet, atlamali kurgunun belirli bir benzerlik olusturdugunu kabul ediyorum, ama sonucta tarantino sucun mizahini yapiyor. benim yasadigim yerlerde hayat hic de komik degildir." seklinde olmustur.

ote yandan, film muzikleri iki cd'den olusmaktadir; ilk cd filmdeki muzikleri icermekte (gustavo santaolalla'nin timbirdattigi tema muzigi, control machete, titan adli grubun ic bayici corazon adli sarkisi vs.), ikinci cd ise filmden esinlanilen muziklerden olusur ki, tumunde amores perros ifadesi israrla gecmektedir. bu muziklere de imza atanlar arasinda en guzelleri (bence) cafe tacvba ve yine control machetedir.

(sven korner - 4 Şubat 2003 20:16)

--- spoiler ---

ülkenin en gözde kadınlarından biriyle metres hayatı yaşayabilen bi adamın 120 metrekare evin parkelerini yaptırabilecek parası neden olmaz, dedirten film. hadi nakit paran yok, kredi kartına taksit de mi yapmıyolar meksika'da? ayrıca o parkelerin altında neden yarım metrelik boşluk var? meksika usulü evlerin özelliğinden midir, bilen söylesin...

--- spoiler ---

(escalera - 8 Ağustos 2011 09:52)

bence sanıldığından daha fazla sembolik karakterleri olan film. ayrıca anlatım her ne kadar doğal olsa da 3 ayrı film çıkarılabilecek konulardan tek bir film oluşturulmuş. sanırım sırf "ne alaka" demeyelim diye de ortak bir noktada buluşturulmuş gibiler.

film hakkında ukalalık ettiğimiz yeter; konuları ve işleniş biçimlerini, gerilimin kademe kademe tırmanışını hayranlıkla izledim. birkaç noktaya değinmek için şimdi spoiler'lar:

--- spoiler ---

film başlar, octavio'nun yengesine ilgisi ^* basit bir şekilde ortaya konur. bence bu kısımda iki nokta çok güzel: önce yengenin gelip octavio'ya teşekkür ettiği sahne ki bu ilk hikayenin de gerilimini başlatır. octavio'nun ümitlenmesine yol açar. ikinci nokta ise gerilimin doruğa ulaştığı, kadının kendi kocasıyla kaçış şeklidir. bu filmi basit bir romantizmden ayıran nokta ise; herhangi bir filmde o kadının başına herhangi bir şey gelebilirdi. octavio ile kaçabilir, ölebilir, ya da koca ölebilirdi. bunların dışında da herhangi bir şey yaşanabilirdi ama yaşanması mümkün olmayan tek şey, o kadının kocasıyla kaçmasıdır. yönetmeni ve seneristi bizi bu kadar basitçe ters köşe ettiği için tebrik etmek gerek. ayrıca susana, sen ne mental orospu bi insanmışsın yahu! madem çocuğa karşı hissettiğin bir şey yoktu da "hamileyim onun çocuğunu istemiyorum" triplerine girdin? amacın para sızdırmaktı madem, niye çocuğu kandırmakla yetinmeyip duygularını da sonuna kadar sömürdün?

ikinci hikayede iki insanın kopmak istemedikleri şeylerden ne kadar kolay kopabildikleri görülüyor. bence üç hikaye içinde gerilimi en güzel işlenen kısım da bu. modelin sakatlanmasından bacağının kesilmesine kadar yaşanan süreç adım adım işlenmiş. fazla bir şey demeye gerek yok, ve daha önceki entry'lerden birinde de değinildiği gibi, insanı uyuz eden tek nokta bir süper modeli tavlayabilecek birinin parkeleri değiştirmeye parasının olmaması. yalnız şu var, insan baskı altındayken normalde kabul edebileceği birçok şeyi, sırf emredilene boyun eğmemek için reddedebiliyor. bana o karakterlerin insani yönleri buymuş gibi geldi.

üçüncü hikaye, içinde en az gerilim bulunduran kısım fakat duygusallığı en yüksek olan kısım da diyebiliriz. özellikle 20 yıl hapis yatmış eski bir komünist gerillanın, acımayı yattığı hapisten değil de köpeğin "faşizminden" öğrenmesi ilginç bir nokta. bu filmi film yapan şey, en olmaz diye düşünülen fakat olduğu takdirde ise doğallıkla karşılanabilecek olayların ve kararların rahatça ortaya konması. şunu demek istiyorum aslında; biz bu filmi izlerken "film" tepkilerimizle farklı beklentiler içine girerken, "dur bakalım o kadar uçma, hayat film değil ki" gibi bir cevap almaktayız.

son olarak da şu dikkatimi çekti ve sizinle paylaşmak isterim: filmde köpeklerin karakterleriyle sahiplerinin hayattan beklentileri hemen hemen aynı. örneğin, ilk hikayede köpek bir sokak köpeğiyken octavio da bir nevi serseriydi. ^* köpeğin dövüşleri ardı ardına kazanması ve octavio'nun da hatunu kaptığı hissine kapılması aynı paralellikte yer alır. ikinci hikayede ayağı sakatlanan modelin, aslında kendisi de parke altına kaçmış ve oradan çıkamamıştır. zira sakatlanışıyla girdiği tünelden iyileşip de çıkamamıştır bir türlü. ayağını ikinci bir kere sakatlayıp kangren olarak tünelden bir şekilde çıkmasıyla birlikte köpek de parkelerin altından çıkmıştır.

son hikayede ise, hem el chivo'nun hem de köpeğin en iyi bildikleri şey öldürmektir. önce köpek öldürür, el chivo ise bir nevi kendisini dışardan gözlemlemiş olur ve öldürme fikrinden vazgeçer.

--- spoiler ---

imdb ratingleri çok şey ifade etmese de, aldığı 8.2 ratingi bence sonuna kadar hak etmiş bir filmdir amores perros.

(magna carta - 29 Ekim 2011 03:16)

--- spoiler ---

insanlara yenge ve köpek sevgisi aşılayan film.
--- spoiler ---

(revengeofthehorse - 2 Nisan 2013 14:11)

- filmin basinda yiyecek bisey tuketilmemeli (kusulabilir)
- telesekreter sahnesini en basarili sahnelerden biri sayiyorum
- en cok deger verdigimiz seyleri kaybetmek mi, kaybettiklerimize en cok degeri vermek mi... iste butun mesele? kaybedilen kisiler insanin beynini terketmiyor orasi dogru. iste bu yuzden kimse kaybetmek istemiyor. loser olmak istemiyor.
- tesaduflerin varligi ve zaman cakismalari, paralel zamanlar konsepti, run lola run'i hatirlatiyor.
- amerika'da piyasada olan filmin videosunun sonuna kopeklerle ilgili ek konmus. bunun hayvanlari koruma kuruluslarini sakinlestirmek icin yapildigi apacik ortada. filmdeki en saldirgan karakter olan sarisin kafali kopek kavgacisi cocuk sakin sakin cici cici konusuyor bu ek filmde ve de anlatiyor nasil kopeklerle birlikte onlarin da egitildiklerini. megersem bunlarin hepsi artist kopeciklermis. agizlari oyle bir baglaniyomus ki, dilleri sarkabilcek, disleri gozukebilcek ancak isiramayacaklari sekilde. ipleri de yoketmek icin kopecikleri boyuyolarmis. kopek dovus sahnelerinde de aslinda kopekler birbirine diil yumusak kol bandina saldiriyolarmis. vay be.

(yummy - 12 Eylül 2003 05:46)

bence filmin ana konusu "yuva yıkanın yuvası olmaz."

--- spoiler ---

bakıyoruz octavio: abisinin evliliğini dağıtmak istedi; hem abisinden, hem köpeğinden oldu. üstelik çok hoşlandığı yengesini de tamamen kaybetti.
bakıyoruz valeria: metresi olduğu adamın evliliğini mahvetti; hem işini, hem güzelliğini hem de bacağını kaybetti. muhtemelen yuvasını yıktığı adamın da sevgisini kaybetti.
bakıyoruz el chivo: dünyayı değiştirme hayali ile yıkıp gittiği yuvası için pişman olması çok üzün sürmemiş filmin sonlarında yaptığı telesekreter konuşmasından anladığımız kadarıyla. kendi yuvasını dağıtıp gitmiş, daha sonra aile diye benimsediği köpeklerini de acı bir şekilde kaybetmiştir. ki bence filmin en acıklı kahramanı kendisidir.

--- spoiler ---

(super kahraman olsaydim baba olurdum - 24 Mayıs 2013 09:39)

ayrica iste bizim memlekette film adlarini biy biy yanlis ceviriyolar, siciyolar batiriyolar, biz adam olmayiz biz hede biz hodo demis birisi olarak filmin tam cevirisinin
asklar ve kopekler olup filmle bire bir uyum gosterdigini farkedince filmi
love is a bitch- ask kevasedir diye cevirenlere kizamadim.shallow grave i mezarimi derin kaz diye cevirene saygi bile duydum.

yani neymis? bi tek bizim ulus denyo degilmis.

(otisabi - 16 Nisan 2001 22:48)

kopek gibi asiklarin, kopege asiklarin, ask kopeklerinin, kisaca kopeklerin filmidir.
kopekler ustune donen filmde, filmin onemli karekterlerinin hepsinin kopek sahibi olmasi bir yana filmin asil karekteri cofidir. kopekler sahiplerine benzer seklinde bir onerme cogu zaman dogru kabul edilse de bu filmde kazanan ve kaybedenlere bir bakildiginda tek bir kopegin ki bu da cofi'nin, son ismi ile blackie'nin, bu onermeyi tek basina gecersiz kildigi gorulur.

--- spoiler ---

filmdeki her olay, her karekter^**, her iliski, her ask, her sarki, hatta her sahne paramparca olsa da bu kopek tek parcadir en sonunda.
raga oktaya benzayen octavionun kankasi hakkin rahmetine ermis,
hirsiz abi bankada suc ustu olup yuzustu terketmis sahneyi,
baldiz iki cocuguyla ortada^*,
anne acilarin kadini olma yolunda,
octavio en son garajda got olmus,
isadami kankalar aralarinda paylasilamayan bir silahla daha da got olmuslar,
marx abi beklenmeyen bicimde sakallarindan oldugu kendinden de olmustur, olmesi yakindir,
marx abinin kizinin da seneler sonra karsisina cikan ve babasina ait oldugunu anlayacagi ses mesaji ile hele bi de annesini kaybettikten sonra duzgun bir psikolojide kalacagi suphelidir, o da paramparcadir,
richie tayfasina hic girmiyorum, birini fare kemirmis, dergi editoru kart horoz, 2 tane gul gibi kizi ve son ana kadar ona "sweatheart" (tr. tatlim) diyen karisindan oldugu gibi, artik bacaklari da olmayan sakat bir mankenle yasamaya mecburdur^*
kimligi belirsiz bir isadaminin kani ocakbasinda kalirken lopcuk diye octavionun bicakladigi sarisin tarkan kaybettigi 12 kopegin ve kurdun yasini tutuyordur.
butun bu figuran insanlarin yaninda figuran kopekler de birbir oldurulmuslerdir.
butun bu paramparcalar ve olumler dogrudan filmin sonundaki yikilmadim ayaktayim kopegi, cofi ile ilgilidir.
bu sebeple, filmin gercek gizli oznesi, filmin ilk saniyelerinde kovalamacanin icerisindeki sacma bir arabanin arka koltugunda kanlar icerisinde, olum doseginde yatarak ve kaybetmis bir rolde izleyici ile tanistirilan kopektir.

kim derdi ki filmin ilk saniyesinde paramparca gosterilen bir kopek aslinda filmin en guclu ve saglam karekteri olacak.

--- spoiler ---

(cusnfe - 26 Temmuz 2005 17:23)

bu filmi izlemediyseniz de üzülmeyin. nasılsa yaşayacaksınız.

(sleepless - 14 Şubat 2006 00:33)

----------spoilers--------------------

aşk bir kancıktır ve aşka güvenilmez. octavio, yengesi için her şeyi göze alır sonunda sağ kolunu kaybeder ve işlediği büyük günahın cezasını çeker, daniel bir topmodele, daha doğrusu onun güzelliğine kapılır ve ailesini terk eder, ancak sonunda aşık olduğunu sandığı güzelliğini tamamen kaybetmiş valeria ile başbaşa kalır ve el chivo, idealleri uğruna sevdiklerini terk eder, kızına daha güzel bir dünya yaratmak için ve hayatı mahvolur, evsiz, kimsesiz, bir kiralık katil . hikayelerin sonunda tüm kahramanlar kaybederler, kalpleri kırılır, kolları veya bacakları kopar, ancak sadece birisi, sadece el chivo yeniden başlayacaktır, kızından özür diler, 20 yıl hapis ve yaşadığı hayatla kefaretini öder ve ödemeye devam edecektir, ancak hala hayatta ve ayaktadır, bu şehri terk edip hayatını tamamen değiştirebilecek kadar güçlüdür, tıpkı yanındaki köpek:cofi gibi. cofi de bir savaşçıdır, filmin ilk karesinde can çekişirken gördüğümüz cofi, film boyunca savaşır, doğasına uygun davranır ve sonunda ayakta kalmayı başarır. tüm baş karakterler arasında kadınlar için değil, idealleri uğruna hayatını tek mahveden insan el chivodur, o bir karl marx metaforudur ve kapitalizm tarafından ölesiye hırpalanmış gerilladır, ancak iş adamlarını temizleyerek kapitalizmi kendi silahıyla vurmuş ve yeni bir hayat kurmaya yetecek parayı toplayabilmiştir. sınıfsal göndermelerden tutunda, içindeki sayısız metafora kadar, müziklerinden kusursuz kurgusuna ve mükemmel oyunculuğuna kadar, defalarca izlenmeyi ve üstünde düşünmeyi hak eden bir başyapıt amores perros.

--------------------------------spoilers------------------------------

(oneofthesedays - 29 Haziran 2006 14:28)