frederic beigbeder in, ask uzerine yazilmis gibi gorunen, ancak derinlemesine bir hayat felsefesi iceren, insanin okuduktan sonra hayata farkli bir gozle bakmasini saglayan, basarili bir denemesi.

(thalituriel - 19 Şubat 2002 13:17)

gerek fikirleri, gerekse de okunma süresi ile ilişki irdelemesinde fast food konsepti yakalamış eser

(rosebud26 - 21 Haziran 2002 12:18)

frederic beigbeder'in devami, askin omru evde uzar baslikli kitabiyla gelen kitabinin ismi

(melissaki - 21 Haziran 2002 21:23)

kitabın sonunda yazar bu fikri çürütüyor. aşkın ömrünün her zaman^* üç yıl olmadığını anlatan kitap.

(horizon - 10 Ekim 2002 16:08)

kitabi okurken bazi kismlarda "e bunu ben de yasadim" diyebilecegimiz kitap.

(caynik - 10 Ekim 2002 22:30)

romandan;
ilk yıl "beni terkedersen kendimi öldürürüm" denir
ikinci yıl "beni terkedersen, acı çekerim, ama kendimi toparlarım" denir
üçüncü yıl "beni terk edersen şampanya patlatacağım" denir.

ve kitabın arkasında yazan bir cümle daha;
"hakikat, aşkın mis kokuları arasında başlayıp, bok kokuları içinde bitmesidir."

(brkkk - 15 Temmuz 2010 00:10)

frederic beigbeder'in 1997 yılında çıkardığı romanın ismidir.

"ilk sene mobilyalar alınır, ikinci sene mobilyaların yerleri değiştirilir, üçüncü sene mobilyalar paylaşılır."

"sizi seven birini sevmek narsisizmdir. sizi sevmeyen birini sevmek ise aşktır."

(visnefr - 8 Şubat 2011 10:26)

zaga'da ebru guzel'in hangi kitabi okudun en son sorusuna verdigi cevaptir bu kitap... bu yuzden bu kutabi okurken insanlar benimle dalga gectiler ama frederic beigbeder kesinlikle kotu bir yazar degil ve bu kitabi da kotu bir kitap degil. zannimca kotu olmayan bir yazar kotu olmayan her kitabi okunmayi hak eder. ayrica sevgilisi kendisini terk etmis bulunan turk genci icin de icinde cok guzel cumleler iceren yapit.

(blindman - 12 Mart 2003 15:30)

frederic beigbeder'in reklamci yaninin ortada oldugu, etkilemek icin belki de bilincsizce sinir uclarina dokunan kitap. edebiyat eseri olmayan ama uslubuyla, tespitleriyle okumaya deger olan zihin acici nesriyat. yakin zamanin ask anlayisina belli bir mesafeden bakmaya ve asik erkegin zavalli haline geldigini gormeye yaran eser. sonraki zoraki uzatmalarinin^* degerine golge dusurdugu eser ayrica..

(mak100 - 10 Haziran 2003 21:54)

fransız yapımı, bir nevi woody allen tarzı. aşka bakış açısı, diyaloglar,.. ismine aldanıp da filmine gitmemezlik etmeyin. sonu hariç oldukça başarılı.

--- spoiler içerebilir ---

izleyebilseydim belki sonunu da severdim ama o tsunami neydi amk fobisi olan bir insanım ben şimdi işin yoksa sabaha kadar unutmaya çalış!

--- spoiler içerebilir ---

(epiphania - 24 Eylül 2012 00:33)

(bkz: tülay ne olur geri dön)

(hot sauce - 1 Ekim 2012 21:34)

sadece adı sevilebilecek bir filmdir. yazar, yönetmen koltuğuna oturarak tüm karizmasının içine etmiştir
--- spoiler ---

ben film başlarken marc boşandığı karısının yasını tutacak diye beklerken herif gidip kuzeninin çirkin karısına aşık oldu, attan inip eşşeğe bindi desek yeridir. filmdeki en güzel sahneler marc'ın eşcinsel arkadaşının düğünüdür
--- spoiler ---

(nickistedilervermedim - 5 Kasım 2012 00:26)

frederic beigbder'i yönetmen koltuğunda sinemaya kazandırmış filmdir. daha önce 99 franc'ın senaryosunda katkıda bulunmuştu, şimdi l'amour dure trois ans ile hem senarist hem yönetmen kimliği ile karşımıza çıkıyor.

film ile kitabı karşılaştırdığımızda aradaki en büyük fark ikisinin arasındaki derinlik. kitap her ne kadar çok çabuk okunan bir kitap olsa da kendi içerisinde aşk-evlilik ve ilişkilere dair her erkeğin düşünüp, yaşayıp, çoğu zaman kendine bile itiraf edemediği gerçekleri derin bir felsefe ile anlatıyordu. film uyarlamasına baktığımızda yer yer kitaptaki aforizmaları bulmakla beraber (örnek: evliliğin ilk yılında eve eşyalar alınır, ikinci yılında eşyalar paylaşılır, üçüncü yılında eşyalar parçalanır, 20. yüzyılda aşk çalmayan bir telefondur) daha çok bir "romantik komedi" tonunda giden sempatik sıkılmadan izlenebilecek bir film olmuş.

filmin bence en güzel ve kitaba da en uyumlu yeri, açılış sahnesindeki şarkı ve klibimsi aşk hikayesi, bu kısım tek başına ödüllük bir kısa film olurmuş. https://www.youtube.com/watch?v=3wooj--u5g0

(canay - 3 Mart 2013 15:17)

çok farklı önyargılarımın olduğu ancak bana bambaşka şeyler izleten, zaman kaybı gibi gördüğüm film. yani çok bolsa zamanınız izleyin tabi. hatun güzel. fransızca da güzel.

--- spoiler ---

ben en başındaki hatundan nasıl ayrıldı, o kadar birbirlerini severken nasıl o hale geldiler hikayesini izleyeceğiz sanmıştım. ama öyle olmadı. sanırım çok fazla 500 days of summer izledim.
--- spoiler ---

(laroccala - 12 Temmuz 2013 07:24)

uckuruna duskun bir insanin bile nasil dusuncesini degistirebilecegini anlatan bir kitap. eger vapurda okuyup bu kitabi denize atmaya calisan biri gorurseniz elinden kitabi alip okuyun.

(bkz: #2945755)

ve tabii ki..
(bkz: zevkler ve renkler tartisilmaz)

(pomad man - 9 Kasım 2003 10:08)

kitap isminin satısına nasıl katkı yaptıgını kanıtlayan bi kitaptır.millet ismine bakıp elemanın asktan,gecen sureyle degisenlerden falan bahsetcegini dusunur ama ilk kitap gibi uyusturucu ve kendisine yaptıgı etkiler daha cok anlatılmıstır.ayrıca kitap genellemelerden degil sadece kendisinin yasadıgı hayattan bahsettigi icin bayar.cunku adam ayda 15 bin dolar alan,uyusturucu olayına dalmıs,en klas restoranlarda yiyen,en baba ickileri sigaraları icen birisi,bide ustune reklamcı oldugundan kitabın cogu reklamların cekim asamalarında yasanan seylerden olustugundan kitabı okudugunuzda sizi zerre kadar alakadar etmeyen seyleri okumus oluyosun ve sıkıyo.adamın kız arkadasıyla ve dolayısıyla kitabı alırken bekledigin gibi askla ilgili problemleride tamamen mesligi ve yasam bicimiyle alakalı problemler ve kitabı alan cogu kisi isin komik tarafı o yasam bicimini yasamak isteyen ve bilmeyen kisiler.

(the one - 18 Aralık 2003 03:52)

frederic beigbeder'in aforizmalar dolu, turkceye cevrilmiş ikinci kitabı.
lezzetlidir, kotu yorumlara aldanmayınız, yalnız 99 francs dan sonra yumuşak geleceği kesin...

(muzbaligi - 6 Aralık 2001 12:26)

mis kokularıyla başlayıp bok kokularıyla biten kitap.kitabın sadece arka kapağını okumak yeterli.

(tabularasa - 20 Kasım 2001 13:12)

genelinin sıkıcı ve gerçekten de karamsar olduğunu düşündüğüm kitap. yani sırf merakımdan ve de zaman geçirebilmek için okumaya başlamıştım ama ne kadar dandirik^* olursa olsun yine de insanın aklında kalıyor pek çok şey. kendi ilişkilerine uyarlamaya, salak salak düşünmeye yöneliyor insan; tutku- şefkat- alışkanlık, hangisi acaba bizimkisi diyerekten.

(meritamon - 23 Haziran 2005 18:36)

frederic beigbeder'in dogan kitapdan cikan yeni kitabi.

(emekli - 23 Kasım 2001 00:13)