(bkz: helen of troy)

(arsonist - 12 Şubat 2002 19:55)

leda yla birlikte olan zeus'un o esnada kugu biçiminde olması dolayısıyla dogarak degil de yumurtadan cıkarak dunyaya gozlerini acan kişidir bu kız.

(tearmaiden - 9 Ekim 2006 03:03)

truva savasının sonunda meneleos onu bulmak için sarayın içinde dolanır.ve onu gördüğünde kalbi öldürme arzusuyla dolup tasar.fakat aphrodite heleni kutsal bir sevimlilikle süslemiştir.meneleos un elinden kılıcı alır ve kalbinden öfkeyi silerek yerine eski aşkı koyar.bir süre sonra meneleos helenin neden oldugu tüm felaketi unutarak beraber yunanistana geri dönerler.

(pec - 11 Temmuz 2007 02:08)

maldir. alinip, verilen. sahip olunmak istenen. iki erkegin guc gostersine meze edilmis mutsuz bir kadindir. guzel ve arzu nesnesi olarak anilmaya mahkum edilmis bu kadini, en iyi hilda doolittle anlatir; ona insanmis gibi davranir.

(opaline - 5 Ocak 2009 06:17)

troya'nın düşmesinden ve yurtlarına döndükten sonra menelaus ve helene uzun yıllar mutlu bir şekilde yaşadı. ancak kocası öldükten sonra nihayet suçlarından ötürü iki üvey oğlu tarafından sürgüne yollandı. bunun üzerine helene'de rodos'a giderek eski dostu polykso'nun yanına sığınır. polykso ilk başta ona güler yüz gösterse de aslında onun kocası da troya savaşında ölmüştür ve bu yüzden ona karşı büyük bir kin beslemektedir. bu yüzden helene'nin yıkandığı bir gün hizmetçilerini erinyeler'in kılığına sokarak onun üzerine salar. hizmetçilerin yaptığı eziyeletlerden aklını kaçıran helene ise kendini asar.

başka efsaneler ise helene'nin cezalandırılmasını farklı şekilde anlatır. bir efsaneye tauris'de iphigeneia tarafında tanrılara kurban olarak sunulur ya da akhilleus'un onun yüzünden ölmesi üzerine dönüş yolculuğu sorasında thetis tarafından öldürülür. öldükten sonra tanrılaştırılan helene'ye birçok tapınak yapılmıştır. bu tapınaklara kadınlar güzellik ve zarafet sahibi olmak umuduyla geliyordu.

savaş süresince büyük tehlikede olan helene her zaman güzelliği sayesinde paçayı kurtarmayı başarmıştır. troya'nın düşüşü sırasında onu evinde basan menelaos'un kılıcıyla öldürmek üzere onun üzerine yürüdüğü ama güzelliğine dayanamayarak bunu yapamadığı söylenir. aynı şekilde suçlarından ötürü onu taşlayarak öldürmek isteyen yunanlı askerlerden de yine güzelliği sayesinde kurtulmuş ve onu gören askerlerin elinden taşlar yerlere dökülmüştür.

helene, eski efsanelerde leda'nın değil tanrıça nemesis'in kızı olarak geçer. aynı şekilde zeus tarafından iğfal edilen nemesis'in bir yumurta yumurtladığı ve helene'nin bu yumurtadan çıktığı ve leda tarafından büyütüldüğü söylenir. helene, troya savaşı'nın baş suçlusu gibi görünse de aslında o sadece tanrıların piyonu olmuştur. nitekim onu savaşın sebebi olarak gören troya halkı ondan nefret ederken asıl sebebi bilen priamos ve hektor'un ona bu yüzden iyi davrandığı söylenir. aslında helene, kaderinde yıkılmak olan troya şehrinin bu yazgısının gerçekleşmesini sağlamıştır. ama sütten çıkma ak kaşık da değildir. kader gecesinde tenedos açıklarında pusuda bekleyen yunan filosuna geri dönmesi için meşaleyle işaret eden helene'dir. ayrıca troya'ya kılık değiştirerek sızan odysseus'a yardım etmiş ve onunla şehri ele geçirme konusunda anlaşmıştır. helene, paris'le evli olduğu sürece 5 çocuğu olmuş ama şehrin düşüşü sırasında bütün bu çocuklar ölmüştür.

(kerambol - 5 Ocak 2009 09:37)

kendisinin truva savasindaki aktifligi ve pasifligi konusunda bircok oyku vardir.

pasiflik olarak gosterilen oyku, bir resimle guclendirilmistir. bu resimde arkada truvalilar savasir ve olurlerken onplanda helen sacini mutlu bir sekilde tararken gorunur. bunun nedeni olarak guzelliginin untouchable olma ozelligi gosterilir.

ama aslinda helen cogu kisinin gorusunde savasta aktif bir rol oynamistir. truva ati surlardan iceri girdiginde tanricalarin seslerini taklit eder ve atin askerlerin icinden cikmalarini bekler. ancak bu hile ise yaramaz. ayrica helenin savasta kendisini oldurmeye calisan bir askeri hancerleyerek oldurdugu soylenir.

kendisinin ata binmeye avlanmaya ve ok atmaya cok merakli oldugu bilinen birkac ozelligidir.
ayrica yari olumlu yari olumsuz olusu da farkli ozelliklerindendir.

(shab - 9 Mart 2003 00:49)

anası zeus'la kaçamak yapmaya pek gönüllü olmadığından zeus bir kuş (bir ihtimal hera'ya yaptığı gibi kuğu) kılığına girip bir biçimde ırzına geçmiştir. bu yüzden de helen bir yumurtadan çıkmıştır.

(perspicacious - 9 Eylül 2003 16:06)

http://radorecdn.bobiler.org/…ographs/313652683.jpg

(jack nicholson - 5 Ağustos 2013 20:41)

truva savasina neden olan dunyanin en guzel kadini. sparta kralicesi leda ile tanri zeus'un kacamagindan dogan bir kiz. dioscuri'nin kardesi ve clytemnestra'nin ikizi. helen daha cocukken yunan krali theseus tarafindan kacirilir ancak daha evlenecek yasta olamadigi icin kral onu annesi aethra'nin yanina aphidnae'ya yollar. fakat helen abisi dioscuri tarafindan kurtarilir, dioscuri ayni zamanda aethra'yi da esir alir. helen evlenecek yasa geldiginde yunanistandaki butun guclu ve nufuzlu erkekler onun pesine duser fakat kalbi kirik damat adaylarinin cikaracagi sorunlari dusunen babasi kral tyndareos odysseus'u dinler ve kizinin istemeye gelen herkese helen kimi secerse secsin onun evliligini ve mutlulugunu korumaya yemin ettirir. daha sonra kral, menelaus'ta karar kilar ve helen onunla evlenerek ona hermione isminde bir kiz cocuk verir.
ancak on sene kadar suren mutlu bir evlilikten sonra helen truva prensi paris tarafindan kacirilir (yada onunla birlikte kacar). bunun uzerine kocasi menelaus diger damat adaylarini yeminlerini hatirlatarak biraraya toplar ve tarihteki en buyuk yunan ordusu agamemnon komutasinda efsanelere konu olacak savas icin truva'ya gider. truvanin dusmesinden sonra menlaus helen'i de alarak geri doner ve olene kadar beraber yasarlar.

(eben - 11 Mayıs 2001 19:44)

truvalı helen, gelmiş geçmiş tüm zamanların en güzel kadınıydı. tarih boyunca ‘binlerce gemiyi kaldıran güzel’ olarak anıldı. uğruna ordular savaştı, dev bir krallık yıkıldı. helen, kadınsı cazibenin simgesi, güzelliğin kudretinin ispatı oldu.

antik yunanda fiziksel güzellik, kusursuz bir ruhun varlığının işareti olarak kabul ediliyordu. dıştan görünen, içeridekini yansıttığı, erdemi ve zekayı da temsil ettiği için değerli bulunuyordu. plato güzel olanın iyi, iyi olanın da güzel olduğuna inanıyordu. görünen yüzümüzün, gölgede kalan gerçek benliğimize aynalık ettiği fikri böyle doğdu.

güzellik, üzerinde çok tartışılan ve keskin çizgilerle tanımlanamayan bir kavram. kimleri çekici buluyoruz, estetik anlayışı kişiye göre değişiyor mu, yoksa evrensel olarak kabul edilen nitelikler sıralayabilmek mümkün mü?

araştırmalara göre simetri ve orantının, güzelliği algılayışımızda oynadığı rol tahminlerin de ötesinde. simetri arayışımızın ardındaki nedenleri sorgulayan bilimsel çalışmalar, simetrik özelliklere sahip kişilerin güçlü bağışıklık sistemine ve kuvvetli genlere sahip olduğu sonucuna varıyor. açıkçası yeni nesillerin yaşama şansını yükseltebilmek için bu seçeneklere yöneliyoruz.

batılı toplumlarda erkekler genellikle güzel buldukları kadınları bebek yüzlü olarak tarif ediyorlar. yumuşak hatların ardında asıl etkilendikleri, masumiyet ve güven faktörü. kadınlar ise olgun ve sert hatlara sahip erkekleri seçme eğiliminde. testosteron ve östrojen hormonlarının yüz yapısını doğrudan etkilediği biliniyor. yüksek testosteron, güçlü çene kemiği, koyu renk ten rengi, derin avurtlar ile kendini gösterirken yüksek östrojen, yumuşak cilt dokusu, küçük çene, dolgun dudaklar gibi özelliklerle fark ediliyor.

psikolojik çalışmalar, genellikle benzer çekicilik düzeyindeki kişileri eş olarak seçtiğimizi ileri sürüyor. bu tercihin evrimsel faydası ise, eşit güçte genlerin, her iki tarafın da kendi genlerini bir sonraki nesle aktarabilmesini mümkün kılması.

güzel kabul ettiklerimiz, belli başlı özellikler gösterse de, kişisel nedenler de güçlü birer faktör. sevdiklerimizi andıran yüzleri daha güzel buluyoruz. eşimize benzeyen kadınları, babamıza benzeyen erkekleri daha çok beğeniyoruz.

çekici insanların daha zeki, daha güvenilir, uyumlu ve popüler olduğuna inanma eğilimindeyiz. halo etkisi olarak bilinen bu önyargı, daha iyi görünen adayı işe almamıza veya güzel satış temsilcisine doğru yönelmemize neden oluyor. ekonomi profesörü, daniel hamermesh sadece kadınların değil erkelerin de fiziksel avantajlarından faydalandığını, özellikle kariyer alanında hızlı yok kat ettiklerini söylüyor. bu alanda yapılan kapsamlı araştırmalara göre, çekici erkekler, benzer eğitim ve tecrübeyi paylaştıkları ortalama erkeklere kıyasla yüzde dört daha fazla kazanıyor. çirkin kabul edilen erkekler ise yılda yüzde on üç oranında daha düşük gelire sahipler.

güzelliğin pozitif getirilerinin yanı sıra negatif etkileri de olabiliyor.

mesela kadınlardan, diğer kadınlarda tehdit olarak gördükleri ilk on maddeyi sıralamaları istendiğinde, genellikle güzellik birinci geliyor. güzeller, hemcinslerinin yargısız infazı ile cezalandırılabiliyor. başarılarının altında haksız nedenler aranması, güzellikleri dışındaki özelliklerinin görmezden gelinmesi, karşı cins için fazlasıyla ulaşılmaz bulundukları için uzun süre yalnız kalmaları gibi pek çok olumsuzlukla baş etmek zorunda kalıyorlar.

efsanelere, felsefeye, sanata ilham veren güzellik, kimilerine göre bir lütuf, kimilerine göre ise bir lanet...

güzellik, zeka, karizma veya cesaret gibi sahip olduğumuz bir değer ve önemli olan onu nasıl kullandığımız. sadece güzelliğimizle anılmadığımız, küçük bir parçamızı temsil ettiğini unutmadığımız sürece, aslında muhteşem bir hediye.

(candy - 27 Ocak 2014 16:47)

troy filminde helen rolünü (bkz: diane kruger) oynamıştır.

(marjikal - 24 Mayıs 2004 14:30)

bi nevi kadirgali aysel dir kendisi.

(continuum transfunctioner - 9 Haziran 2004 22:22)

kendisi epik bir kaltaktır kanımca.^*

(goodmorning spider - 2 Ocak 2005 14:25)

vakti zamanında uğruna bin gemi kaldırılmış kadındır.
(bkz: gemi kaldırmak)

(flaneur in exile - 7 Mart 2005 02:57)

bi de (bkz: belle helene)

(encre - 30 Ekim 2001 21:19)

destanin asli soyledir:
bir düğüne davet edilmeyen nifak tanrıçası eris, athena, aphrodite ve hera'nın önüne bir altın elma yuvarlayıp kaçar. elmanın üzerinde "en güzele" yazmaktadır. tanrıçalar elmayi sahibine vermesi için zeus'a başvurur fakat zeus bir hinlik yapip bu üç tanrıçadan en güzel olanı seçmesi için truvalı çoban paris'i görevlendirir.
athena altin elma karşılığında paris'e zeka ve savaşma yetisi , hera ise güç ve kudret teklif eder fakat paris bir gönül adamıdır ve kendisine dünyanın en güzel kadınını teklif eden aphrodite'i seçer.
bunun üzerine aphrodite ona dünyanın en güzel kadını helena'yı kaçırması için yardım eder, ve helena'nın kaçırılışı truva savaşını^* başlatır.

(laos - 17 Ocak 2002 11:25)

(bkz: romalı perihan)

(carp22 - 8 Temmuz 2006 15:09)

kızıl olduğu rivayet edilir.. paris'i de bu kızıl saçlarla baştan çıkarmıştır. bu nedenledir ki mitolojide "kızıl kadın" imgesi helen'den dolayı fettan, dayanılmaz, cazibeli kadın olarak bilinmektedir.

(charmofsmyrna - 8 Temmuz 2006 15:12)

çok aklı başında sandığınız adamların "şu dünyadaki bütün meselelerin dibinde karı meselesi yatar" inancına kanıt olarak gösterdikleri iki yakanın en güzel kadını.

(bkz: kız meselesi)

(umit - 8 Temmuz 2006 15:45)

[evvela belirteyim doğrusu troyalı helen latincesini de yazayım ne gerek varsa; troiana helena .. ]

yanılmıyorsam vi. yüzyılda yaşamış sicilya'lı şair stesikhoros 'un hiçbir şekilde troia'ya gitmediğini iddia ettiği kadındır bu. çok da ilginçtir; şair eserinde helena 'yı eleştirdikten sonra, görme yetisini kaybetmiş, bunu da helena'yı eleştirmiş olmasına bağlamış. daha sonra şöyle başlamış tekzibe; "..bu hikaye tamamıyla doğru. sen hiçbir zaman ne o gösterişli gemilere bindin , ne de troya surlarına ulaştın." daha sonra tekrar gözleri görür olmuş. yine stesikhoros, helena'nın bir hayalet olduğunu düşünür. (platon, phaidros 44; pausanias: iii. 19. 11; robert graves, the greek myths)

(jimi the kewl - 13 Temmuz 2006 21:10)