oliver stone'un salak mı olduğu yoksa salağa mı yattığını anlamanın zor olduğu film. castro'yu konuşturmak için abuk sabuk sorular sormuş olabilir çünkü, ama dediğimiz gibi, cidden salak olma ihtimali de bayağı yüksek;

stone: (castro ona tıp fakültesini gezdirmektedir) bütün bu öğrenciler burslu mu?
castro: hayır, küba'daki bütün okullar parasız!

(situasyonist - 25 Eylül 2006 11:00)

oliver stone dünyayı hiç bilmediği bir fidel castro'yla tanıştırmak amaçlı çektiği film.

bu ünlü lidere dair yıllar boyunca beslenen önyargıları da masaya yatıran stone, böylelikle dünya barışına yöneltilen en büyük tehditlerden birinin de önyargı olduğunun altını çiziyor. kariyerini savaşın anlamsızlığı ve büyük yıkımı üzerine çektiği filmlerle süsleyen stone, şimdi de barış için uluslara birbirlerini tanımalarını öğütlüyor bir bakıma.
kendisinin de, onu adeta tanınmayacak bir hale getiren kalın siyah bıyığıyla beyazperdede fidel castro'nun yanında yer aldığı belgeseli çekmek için oliver stone, üç gün küba'da kalmış ve ünlü liderin yanı başından bir an bile ayrılmamış. castro'yla tam 30 saat uzunluğunda söyleşi yapmış. comandante'nin temelini ise sansürlenmemiş bu söyleşi ve stone'un üç gün boyunca küba'da edindiği izlenimler oluşturuyor.

bugün 75 yaşında olan ve uluslararası sahnede yer alan tüm liderlerden çok daha uzun yıllar boyunca bu sahneden inmeyen ve liderlik sıfatını
elinde taşıyan fidel castro, comandante belgeselinde sadece politikadan bahsetmiyor, yaşamının daha önce hiç vurgulanmamış yıllarını da bir bir anlatıyor. çocukluğuna, gençliğine, nasıl küba'da böylesine bir süper güç olduğuna ve ülkesinin geleceğini nasıl gördüğüne dair oliver stone'un bütün sorularını büyük bir açıklıkla yanıtlamış fidel castro.
küba'nın abd gibi güçlü ve kontrol edici bir ülkenin yanında nasıl
olup da yıllar boyu ayakta kaldığına dair görüşler de içeren comandante belgeselinde fidel castro, dünya tarihini değiştirdiğine inanan önemli
olayları da kendine göre yorumluyor. konuşmalar domuzlar körfezi'nden kennedy suikastına, nükleer savaşa, fidel castro'nun favori sovyet lideri nikita kruşçev'e kadar gidiyor...
belgeselde devrimin ilk günlerine dair daha gün ışığına çıkarılmamış kimi arşiv görüntüleri de yer alıyor...

(webaslan - 6 Mart 2008 11:34)

(bkz: che guevara)

(keri - 16 Aralık 2002 10:54)

kendisine bir ciao bella bile söyleyemediğim sözlük beyefendisi.

(melyche - 16 Aralık 2002 11:01)

bazı gözlemcilerin iddialarına göre ekşi sözlük kış vakti şarap peynir zirvesi'nde benimle birlikte komunist komunist oturan sözlük çelebisi.
(bkz: komunist komunist oturmak)

(avasas - 19 Aralık 2002 00:25)

(bkz: jose maria gutierrez hernandez)

(royalty - 5 Aralık 2010 19:21)

(bkz: ender gelişen)

(furio - 5 Aralık 2010 19:23)

(bkz: colmandante)

(iron maiden - 5 Aralık 2010 19:50)

"imparator"u oğuz çetin'den alıp fatih terim'e yamayanların alex de souza için kullanılmasını tuhaf bir şekilde çekemediği unvan.

(hithit - 5 Aralık 2010 19:57)

hangi futbolcunun ünvanı olduğu tarafsız kaynaklara bakılarak da öğrenilebilen italyanca kelime. örneğin, google'a sorduk, hagi dedi.

(paranoyak kedi - 5 Aralık 2010 20:14)

5 aralık 2010 fenerbahçe kardemir karabükspor maçında, alex de souza için açılan şu: http://twitpic.com/3d7xgf pankarta kadar, birçok kişi^* bunun hagi'nin lakaplarından birisi olduğunu bilmiyordu. ilginçtir ki, bu başlık altına da hagi ile ilgili ilk entry bu maçtan sonra girildi.

(readmymind - 6 Aralık 2010 01:09)

oliver stone'un bu belgeselde salağa yattığını görmek için müneccim olmaya gerek yok. zaten bu kadar keyifli, doğal bir iş ancak böyle çıkardı. yani herifçioğlu bir sanat kültürünün yanında, vietnam'da yaralanmış olmak kadar politik kültüre de sahip ve bir çok kitaplarda okumadığım, bulamadığım anektodu patır patır sordu fidel'e, fidel de muazzam bir akillik ve sevecenlikle yanıt verdi. yani yordam bu olmalı. misal en başında bir kaç deneme çekiminde fidel kasmış, rahat olamamış filan.

ama oliver bazı yerlerde ilginç cevaplar yakaladı onun üzerine gidebilirdi. faraza, fidel che'ye "çok sabırsız biriydi" falan dedi, veya "afrika'ya değil önce meksika'ya gitti, bolivya'da yeteri kadar destek alamasının nedeni şartların henüz oluşmamış olmasıydı o da bunun sonunun böyle olabiliceğini tahmin ediyordu" gibi hiç rastlamadığım nüanslar verdi.. burdan çok daha şaşırtıcı şeyler çıkardı veya makaslanmış da olabilir. bir de sondaki cubanismo çok kısa lan.
ama fena değil yine de, puanım 7 kanka.

(achtundsiebzug - 15 Nisan 2012 06:52)

uzun zaman entry girmeden sadece yazdığı entryleri okuyarak sözlükte dolaşabilmemi sağlayan yazar... yazdıkları ünsal oskay, çetin altan gibi kafası her telden konularla dolu izlenimi veren yazar... ayrıca yazı tarzı ile bab - ı aliden ünlü bir yazar^* olabileceğini tahmin ettiğim sözlük yazarı... (bkz: ünlü sözlük yazarları)

edit: kendisi bambaşka biriymiş. aradan entry çekmek günah olduğu için silmeyeyim. (bu editi 3 yıl önce de yapmıştım. ne oldu da uçtu alla.. alla..)

(oztokyolu - 26 Eylül 2001 20:25)

oliver stone bıyık bırakınca saddam a benzemis, iki diktator sanki che nin arkasından atıp tutuyorlarmıs gibi bir havası var belgeselin. cuba fidelin adası dogru ama temsil ettiigi devrim ruhu che'nin mirası iken ozellikle arkasında desteksiz atıp tutmak mide bulandırıcı.

(kermith - 24 Şubat 2005 14:05)

küba füze krizi ve küba'da işkencenin varlığı yokluğu üzerine castro'nun yorumlarını öğrenebildiğimiz belgesel. özellikle castro'nun soru üzerine "devrim boyunca bir kişiye bile işkence yapmadık." derken büründüğü duygusal, "ya niye bunu sorup duruyosunuz kardeşim?" demek istermişçesine sitemkar tavır beni ikna etmeye yetmiştir. (zaten amerikan propagandasının söylediği bir şeyin tersine inanmak o kadar da zor olmuyor.) bunun dışında oliver stone'un şaklabanlıklarına uyuz olmamak mümkün değil. keşke başkası çekseymiş dedirtiyor insana.

(nevermind - 25 Mayıs 2005 01:01)

gece italyanca sözlüğü karıştırırken "komutan" anlamına geldiğini farkettiğim kelime..ve gelmesinin yüzümde gülümseyiş yarattığı yazar.

(zelyot - 26 Ekim 2001 14:23)

bir kase sıcacık, kutsanmış tavuk suyuna çorbadır hatırlattığı bana... selamlar olsun sana comandante.

(zazie - 26 Ekim 2001 14:44)

filmde tıp fakültesinde okuyan gençlerin parasız eğitim almakta olduklarını öğrenmek içimde tatlı bir meltem duygusu yaratmıştır.

(masseur - 5 Ağustos 2005 17:51)

sessiz sakin bi adam kendisi... fransızca biliyo...

(huzursuz - 22 Kasım 2001 12:29)

esbpl müneccimi.

tarih: 04.12.2005
saat: 14:45^*
yer: moda halı sahası tribünleri.

15 dakika sonra crusaders fc vs reset fc maçı var. söz comandante'de : "crusaders ile mi maç ? yenersiniz ama hafife almayın çünkü rakip kesinlikle zayıf değil. 12 - 8 falan alırsınız, pek rahat da olmaz."

maçın skoru: 13-10.

(avasas - 5 Aralık 2005 16:42)