Süre                : 1 Saat 20 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Eylül 2010 Perşembe, Yapım Yılı : 2010
Türü                : Korku,Gizemli,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Universal Pictures , Media Rights Capital (MRC) , Night Chronicles
Yönetmen       : John Erick Dowdle (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Brian Nelson (IMDB),M. Night Shyamalan (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Chris Messina (IMDB)(ekşi), Logan Marshall-Green (IMDB)(ekşi), Jenny O'Hara (IMDB), Bojana Novakovic (IMDB)(ekşi), Bokeem Woodbine (IMDB)(ekşi), Geoffrey Arend (IMDB), Jacob Vargas (IMDB)(ekşi), Matt Craven (IMDB)(ekşi), Joshua Peace (IMDB), Caroline Dhavernas (IMDB), Joe Cobden (IMDB), Zoie Palmer (IMDB), Vincent Laresca (IMDB), Rudy Webb (IMDB), Craig Eldridge (IMDB), Robert Lee (IMDB), Genadijs Dolganovs (IMDB), Joe Pingue (IMDB), Killian Gray (IMDB), Michael Rhoades (IMDB), Kelly Jones (IMDB), Lee Oliveira (IMDB), Jonathan Potts (IMDB), Alice Poon (IMDB), Stacy Chbosky (IMDB), Jay Hunter (IMDB), Mark Behar (IMDB), Mark Baldesarra (IMDB), Shannon Garnett (IMDB), Kimberly Ables Jindra (IMDB), Gage Munroe (IMDB), Farzad Sadrian (IMDB)

Devil (~ Seytan) ' Filminin Konusu :
Bir grup insan bir gökdelenin asansöründe mahsur kalır, buraya kadar tek sorun bu gibi görünse de aralarında bir kişinin şeytan olduğunu henüz bilmiyorlardır...M.Night Shyamalan ın öyküsünden uyarlanan filmin yapımcılığını da yine Shyamalan üstlenmiş...


  • "eski bir turk rock grubu akbabanin bir sarkisi. 1990 tarihli moonlight albumunde a yuzu 1.sarki"
  • "dikkat cekilmesi gereken nokta sudur ki, filmin yonetmeni shyamalan degil, john erick dowdledir."
  • "m. night shyamalan'ın imana geldiği ve stv dizilerine göz kırptığı filmdir."
  • "en sonunda dedektif kahramanımızın söylediği söz için izlenilmesi gereken film. aslında hepsini izlemeye gerek yok, sadece o bölümü izleyin yeter."
  • "bir anlamının da stajyer avukat olduğu kelime. ingilizce öz geçmişlerde böyle belirtilse havalı da durabilir, göte de girebilir."
  • "filmin suresi nisbeten kisa oldugu icin yatmadan once cok dusuk beklentiyle baslayip aslinda hic de fena degilmis dedigim korku gerilim filmi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    80'li yıllarda konserleri için sokaklara afiş yapıştıran grupların yaşadığı ilginç olaylardan birisini yaşamış olan gruptur.

    devil yine bir gece konser öncesi afişlerini yapıştırmaya çıktığında, etrafını saran polislerce yakalanmış, ekip otosuna doldurulmuş ve merkeze götürülmüştü… tabi suç aletleri olan afişlerle birlikte. merkeze ulaştıklarında ekip şefi nöbetçi amire vukuat raporunu şöyle verir; amirim, dev – il adlı bir örgütün elemanlarını afişlerini yapıştırırken yakaladık.

    işte o afiş
    http://muzik.ekolay.net/…detail.asp?kid=15&id=11497


    (kertenkele - 28 Şubat 2009 13:55)

  • comment image

    akbaba'ya ait olan şarkının sözleri:

    last night, someone rang up my door
    last night, i had to taste the fear
    last night, someone rang up my door

    i saw his sabbath of the night
    he was runnin for the fight
    i had to raise my head

    his eyes were just like
    the fire on the hell! shone like the sun,
    oh god! it was devil

    devil, touches me in the night,
    i had to fight
    devil, touched me in the night
    he was so strong!..


    (goth bash - 3 Temmuz 2010 15:07)

  • comment image

    80'lerde televizyon için çekilmiş korku filmleri tadında bir deneme.

    "asansör fobiniz var ise, şeytan’ı sizin içinizde değilde dış dünyadan bir varlık olarak görüyorsanız ve çözülemeyen cinayet vakalarını seviyorsanız bu filmi izleyin. ama şunu bilinki asıl korku kendi içinizde, şeytanınızı barındırdığınız kafeste sizi bekliyor olacak."

    http://www.otekisinema.com/devil-seytan-2010/


    (asden - 24 Eylül 2010 13:21)

  • comment image

    sırf bir şeye gitmiş olmak için gittik. başka alternatifler vardı da, ne bileyim, şeytanlı meytanlı olunca her türlü klişeliğe hazır halde girelim izleyelim dedik. hiç gerek yokmuş.

    filmde sanki bir mantık aramaya gerek varmış gibi yazayım da tam olsun.

    --- spoiler ---

    filmin sonunda, asansördeki şeytanın binaya imza atmadan giriş yapmış olan kadın olduğunu fark ediyorlar ya... sizin ben kafanıza sıçayım. bre mantığına da senaryosuna da oturttuğumun $ayamalan'ı, "şeytan"dan bahsediyoruz lan, istediği şekle bürünüyor ediyor, 'binaya kaçak girmek' gibi basit işlerle niye uğraşsın? anladım, direkt binada var olduğunu* belirtmek istemişsin ama bu mantıkla filmin ikincisini bir alışveriş merkezinde çekin, şeytan da x-ray'den geçmemiş olan çakal olsun. kurduğun kuracağın mantığı skeyim senin...

    ---
    spoiler ---

    gitmeyin, ziyan.


    (nate - 28 Eylül 2010 00:15)

  • comment image

    inanılmaz mantık hatası barındıran film.

    --- spoiler ---

    şeytan; bir kaç hırsızı, uğursuzu, dolandırıcıyı bi asansörde toplayıp öldürüyor. iyi de bizim bildiğimiz şeytan, insanı bu tür gayriahlaki durumlara sokmak için çalışmaz mı? e bu adamlar sendeen; sen niye öldürüyorsun onları e be şeytan...

    ---
    spoiler ---


    (eugenol - 13 Aralık 2010 20:17)

  • comment image

    --- spoiler ---

    iyi bir film değil ama berbat demek de haksızlık olur. en azından senaryoda bir istikrar ve mantıksız da gelse bir mantık var. şeytanlı, hortlaklı korku filmlerinin bir klişesi olarak şeytan insanlara zarar veriyor. burada bir sorun yok. şimdi diyorlar ki "e şeytan niye kendinden olanı öldürsün?". eh bunun cevabını da filmde kadının bedenindeyken söylüyor: "kendime en çok katmak istediğim ruhlardan biriydin" (ya da buna benzer bir cevap). ha neymiş filmin mantığına göre şeytan açısından olay yaptıklarını başkalarından saklayan kötü insanları varlığına katmak. bu şekilde daha da güçlendiğini düşünebiliriz. buna karşın da itiraf eden kurtuluyor. bu finaldeki itiraf da hristiyanlıktaki "günah çıkarma" hadisesine bir gönderme. filmin başında tanrıya inanmayan kahramanımız da babaannesinin (bir akrabası işte) söylediği sözü hatırlıyor. "şeytan varsa tanrı da vardır.". imana geliyor. ve bir papaz edasıyla "seni affediyorum" diyor. ha buna din propagandası da diyebilirsiniz -ki öyle- ama film her türlü kendi içerisinde tutarlıdır. bunun bize bir faydası yok yani filmi vasatın üzerine çıkaramıyor ama mantık ve tutarlılık açısından bir sorun olmadığını düşünüyorum.

    işe tür yönünden bakarsak bence de korkutucu ya da gerilim yaratan bir atmosfere sahip değil. zaten 80 dakika gibi bir yerli dizi süresine sahip. bu süreyi öncesinden öğrenmişseniz nasıl bir filmle karşılaşacağınızı biliyor olmanız gerekir. bu 80 dakikada sıkılmayı başarmak da zor bana kalırsa..
    ---
    spoiler ---


    (oziloz - 14 Aralık 2010 02:22)

  • comment image

    alt metni finaldeki mesajı falan filmi çekilmeye değer kılıyor, lakin oyunculuk açısından kendinden tiksindiren bir film olmuş. başrolü oynatan amca kesin sarı bıyık tarafından eğitilip holivuda salınmış.


    (blocktinstreet - 18 Aralık 2010 14:20)

  • comment image

    asansorden gerilim mi olur teheeyyy diye on yargili yaklasilmasin. ben yaklastim. olmadi. daha girislerinde yedim yuttum o on yargiyi. kameranin tepetaklak cekimleri beni direkt mest etti.
    gerilim filmleri severleri seyrederlerse filmi olumlu karsilayacaklardir. bence bismis* velhasil. ha ben bu filme oturdugumda m. night shyamalan filmi falan filan diye bilmiyordum, "aha gerilim, puani da fena degil; otur" diye oturduydum basina. onu goz onunde bulundurarak degerlendirmek hele ki gerilim filmi severi degilseniz olumlu sonuc hala dogurur mu bilemem.


    (infected grail - 21 Aralık 2010 08:14)

  • comment image

    en sonunda dedektif kahramanımızın söylediği söz için izlenilmesi gereken film. aslında hepsini izlemeye gerek yok, sadece o bölümü izleyin yeter.


    (outra - 27 Aralık 2010 19:07)

  • comment image

    bu ayki dergiyi tam bitirirken devil'in gitaristi ercan birol'u kaybettigimiz haberini aldik... kemancizine'de kendisine ayrilan sayfada bir baktik ki 80 kusagi topluluklardan bir sürü arkadas bir araya gelmis.. whisky, ra, danger, asim can gündüz, aqua, akbaba, atmosfer, kronik ve digerleri... bu isimleri bir yerlerden hatirlayanlar varsa, ercan için yazdiklarini onlara sunuyorum...

    elinde les poul kasa pearl marka vişne çürüğü rengi gitarı, asi bakışlı, bol saçlı, karizmatik duruşuyla 80 yılında tanımıştım.. gitarından çıkan duygu yüklü bir o kadar da asi melodileri duyduğumda tanışmamak gibi bir şansım kalmamıştı…ve tam 22 senedir de bu şansımı kullandım.. ta ki üzerine 3 kürek toprak atıncaya kadar. dün gece bir mum da onun için yakıp elimde ne kadar o’na ait beste ve gitar soloları varsa dinledim, dinledim ağladım.. sıranın kimde olduğunu bilmiyorum ve düşünmekte istemiyorum ama bildiğim tek şey gidişinin çok erken olduğu…yeni jenerasyon gitaristler pek tanımaz bilmezler. her şeyin tekniğe döküldüğü bu yıllarda ruhdan hissederek çalmanın ne demek olduğunu o’nu tanımadıkları için.. gidenlerin ardından methiyede bulunmak sevapmış derler ama ben sevap falan istemiyorum.bu yüzden o’ na övgüler yağdırmayacağım. eminim ki onun besteleri ve gitar nağmeleri o hayattayken nasıl aklımdaysa bundan sonra da aklımda. güle güle sonra görüşürüz ercan...

    serdar çokuslu (whisky)

    türk rock müziği büyük bir gitaristini daha kaybetti... ercan çok sevgili dostumdu... son derece saygılı sakin, mütevazı ve asil bir insandı... şan şöhret değil, onun için hayattaki gerçek şeyler önemliydi.... sadık bir grup elemanı, yılmayan bir rock savaşçısı ve türkiye’nin en sağlam gitarcıların biriydi. 80’lerde onunla çok sahne paylaştım.... aslanlar gibi gitaristti ercan.... ve beyefendiliği ile herkesin sevgisini kazanmış bir "baba rockçı”ydı... türkiye kendi rock tarihinde çok önemli bir emektar kaybettiğini bilsin.... ercan’ı anlamak isteyen gözünün önünde bunu canlandırsın... sabah 4'de kalkar ekmek fırınında öğlen saat 3'e kadar çalışır, sonra sakat ayağına rağmen bir kamyon dolusu ağır müzik cihazını yükler ve sahneyi kendi kurardı... sonra tüm sorunları teker teker yılmadan çözerdi ve herkese örnek olurdu. tüm bunlardan sonra konser zamanında sahnede nefis bir solo atardı herkes şaşırıp derdi ki; "vay be herif ne biçim çalıyormuş!"... konserden sonra herkes röportaj verirken o yine aletleri kamyona taşırdı ..... onun yanına gelen "helal olsun" diyenlere "ilerde daha iyi olacak" derdi.. ve tüm aletlerin kamyondan indirdikten sonra yine sabah saat 4'de fırında iş başındayı. elvada ercan dostum... artık senin kıymetini bildikleri bir yere gidiyorsun, şimdi orada bol bol jimi ile gitar çalarsın dostum. senin buradaki verdiğin sonsuz emeklerle rock cennetini hak ettin ercan'cım... elveda dostum.

    asım can gündüz

    sevgili ercan, keşke bunları şimdi değil de, 50 yıl sonra gerçekten zamanı gelince yazsaydım. şu anda yazmak çok zor geliyor. gerçek bir rock gitaristi, bir müzik adamı ve her şeyden önce bir arkadaş olarak senin gibisi acaba ne zaman tekrar gelecek? senin gibi ruhunu gerçekten bir enstrümana verebilen, onunla bütünleşebilen dünyada kaç kişi var? şu anda bulunduğun yerde buralardan çok daha fazla değerinin bilineceğinden emin ol! "rahat uyu" demek içimden gelmiyor. "oralarda rahat rahat ve bol bol gitar çal!" benim gibi çok hayranın olacak. şimdilik hoşçakal. ailene dayanma gücü diliyorum. eskiden beri hayranın olan; sabih

    sabih cangil (ra)

    yaklaşık 20 yıl önce aynı sahneyi paylaştık... o devil’da ben aqua’da... 20 yıl boyunca bu ülkedeki iyi gitaristleri düşündüğümde hep ismi aklıma geldi... bundan sonra da hep öyle olacak. hoşça kal ercan.

    cem berksoy (aqua)

    bir zamanlar çok çok azdık... dünyayı müzikle değiştirilebileceğimize inanırdık. herkesin rock dinlediği günleri hayal ederdik... şimdi herkes rock dinliyor ve herkesin saçı uzun ama dünyayı değiştirebilecek cesaretleri yok. ercan hiçbir zaman bu umudunu kaybetmeyenlerden biriydi. devil’in şarkıları başladığında heyecanla onun sololarını bekler, solo başladığında çığlık çığlığa bağırmaya başlardık. tepebaşı rock festivalinde danger’ın ilk konseriydi ve sahneden indiğimde bana ilk sarılan o oldu. iyi tatiller ercan.

    ali rıza tarım (danger)

    ilk izlediğim rock gitaristlerinden biriydi ercan. tanıştıktan sonra ayrıca sevdim ve saygı duydum. her karşılaşmamızda farkında olmadan bana gaz veren nadir insanlardan biriydi. çok üzüldüm.

    özer sarısakal (kronik)

    benim için çok üzücü bir haber... aynı dönemlerden geldiğimiz devil topluluğunun gitaristi ercan’ın kaybı müzik dünyamız için büyük kayıptır... yakınlarına ve tüm müzik severlere başsağlığı dilerim.

    nejat yavaşoğulları (bulutsuzluk özlemi)

    ercan gibi sanatçılar ölmez... o şimdi bize yukarılardan el sallıyor ve halimize bakıp gülümsüyordur. uğurlar olsun ercan hoca

    kudret kurtcebe

    kendisini yakınen tanımıyordum, fakat müzik camiasında o dönemin grupları olarak birbirimizi bilirdik. ercan kendi kuşağının en başarılı gitaristlerinden biriydi ve çok iyi bir insan olduğunu her zaman hissettim. çok sıcak bir gitar tonu; anlamlı, duygu yüklü soloları vardı. büyük bir kayıp, ailesine ve müzik dünyasına başsağlığı diliyorum.çok üzgünüz...

    mustafa dönmez (atmosfer)

    ercan kardeşime, allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.

    murat çelik

    devil'in gitaristi ercan abinin oyunu bitirip istirahate çekildiğini öğrendim. aklıma beraber gidilen yalova konseri geldi. bizim ilk konserimizdi ve devil'e ön grup olarak çıkmıştık. tatlı tatlı sohbet etmiştik. sahnedeyken de gitar sololarında pür dikkat parmaklara odaklanırdık. yeni nesil için bile örnek alınacak abilerdi onlar. ve aslında yürüyecek uzuuun bir yol vardı... biraz erken olmadı mı be ercan abi ?

    can orkan özülkü (akbaba)

    1980 lerin ilk yarısı, istanbul un en gri ve en çamurlu benim de en süründüğüm yıllar, gitarımın markası sakai, ampli sonakord. yüksek kaldırım, güney pasajı, arslan han. müzik aletleri merkezleri. gözlerimiz özlemle les paul taklitlerinde, (ki onlarda birkaç adet) devil müzik mağazası’nda. onlarla ilk tanışma gri duvarlarda asılı devil konseri afişleriyle oldu. zaten kaç tanelerdi ki, biz yeni yetmeler dışında abilerimiz... biz öğrenci kesimiydik onlar ise işin içinde. varoşlardan gelirdi fanlar. özenle torbalarda getirilmiş metalci giysileri fitaş sineması’nın wc lerinde giyilir, ve en sıkı pogolarla kafa göz yarılırdı. devil sahne de. gıptayla bakardım; aletler, giysiler, sahne şovu ve dekor. hep emek vardı konserlerinde, emek ve sevgi. herkes katılmayabilir ama onlar da yol açanlardı uğraşlarıyla. yazık oluyor. insanın yitirmeye başlaması çok hüzünlü. ne denir?

    kaan altan (mavi sakal)

    öğrendim ve şok oldum. hep konserlerde (15 yıldır) neler oluyor diye seyirciye sorardım. şimdi bunu kimlere sorarım diye düşünürken eski arkadaşlarım geldi gözümün önüne. kamil özaydın, yavuz çetin, şimdi de sevgili ercan. yavuz için hendrix'le düet yapmaya gitti demiştim. kadro geniş herhalde! baksanıza ercanı'da çağırdılar....

    vecdi yücalan (objektif)


    (kertenkele - 1 Şubat 2003 01:55)

  • comment image

    film için; güzel olması beklentim o kadar düşüktü ki, beklediğimden daha iyi çıktı diyebilirim. ahım şahım hiç bir numarası yok açıkçası ama izlerken sıkılmadım da hiç. hatta film üzerinde biraz emek harcansa iyi bir filmde izleyebilirdik.


    (es se - 4 Temmuz 2011 08:36)

  • comment image

    bir anlamının da stajyer avukat olduğu kelime. ingilizce öz geçmişlerde böyle belirtilse havalı da durabilir, göte de girebilir.


    (james howlett - 3 Kasım 2011 13:14)

  • comment image

    bu filmin iyi mi kötü mü olduğuna karar vermek biraz zor.kimin şeytan olduğunu daha önceden öğrendiğim için pek bir şaşırma olmadı o yüzden belki çok şaşırırdım iyi film dedim.bunun dışında film çok fazla korku ve gerilim ögesi barındırmıyor gibi geldi bana ama güzel oyunculuklar, orijinal konusu ve kısa süresi insanı cezbediyor.

    --- spoiler ---
    şeytan'ın kötü insanları öldürmesi gerçekten çok saçma bir şey tabii ki zaten bunda anlaşmayan kimse de yok.sonunda adam'ın kurtulması yerine şeytan başka bir asansörden hiçbir şey olmamış gibi çıksa daha iyi olabilirmiş tabii ama bu da iyi.
    ---
    spoiler ---


    (gleek - 20 Haziran 2012 08:40)

  • comment image

    filmin suresi nisbeten kisa oldugu icin yatmadan once cok dusuk beklentiyle baslayip aslinda hic de fena degilmis dedigim korku gerilim filmi.


    (cnnmtl - 16 Şubat 2014 22:36)

  • comment image

    stereophonics devil sozleri ahanda soyledir:

    ever dance with the devil baby? oh no
    make my day
    do you feel lucky? oh no
    tomorrow's another day
    can you walk on water maybe? oh no
    turn water into wine?
    can i buy you a drink there lady? oh no
    can you tell me another lie?

    so be my devil angel
    be my shooting star
    be my devil angel
    be my shooting star

    have i seen you somewhere baby? oh no
    i need another line
    are you living the dream there lady? oh no
    can i tell you what's inside?

    so be my devil angel
    be my shooting star
    be my devil angel
    be my shooting star

    stop the car there baby! oh no
    you can't handle the truth
    so what's the point then lady? oh no
    if ya can't stand to play and lose

    so be my devil angel
    be my shooting star
    so be my devil angel
    be my shooting star
    be my devil angel
    be my shooting star
    be my devil angel
    be my shooting star
    be my angel


    (marlon - 23 Ocak 2006 13:36)

Yorum Kaynak Link : devil